Aşkı Görebilmek |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşkı Görebilmekİnanılmaz bir sahneydi okuduğum: Görmeyenler arası futbol müsabakası Görmeyen bir forvet, görmeyen bir kaleciye penaltı atacak İyi de kaleyi nasıl "görecek"? İşte Halis Kuralay, Ayşe Arman'a buna buldukları çözümü anlatıyordu Kale direği niyetine, görmeyen iki insan koyuyorlarmış Penaltıyı çeken bağırıyormuş: "- Sağ kale direği?" Karşıdan ses geliyor: "- Buradayım!" "- Sol kale direği?" "- Ben de buradayım!" "- Kaleci?" "- Burada!" Şut! Selis yayınlarından çıkan "Hayata Dokunmak" kitabında görme özürlülerin sorunlarını yazan, Boğaziçi Psikoloji mezunu İngilizce öğretmeni Halis Kuralay, o söyleşisinde - görenleri kastederek - "Sizler" diyordu "Boğaz köprüsünden geçerken köprünün üzerinde olduğunuzu titreşimlerden fark etmeyi düşünmezsiniz değil mi? Ya da 'Otobüs birazdan sola meyil yapıp duracak, iki durak sonra da ben ineceğim' demezsiniz Titreşimlerden meyillerden size ne?" Hayata bir başka gözle "bakmamı" sağlayan bir söyleşiydi Zil sesi duysak, "Telefona bak" diyorduk Oysa telefona koşan, cihaza gözünü dikip bakmıyordu değil mi? Rüya da öyleydi "Rüya gördün mü" diye soruyorduk Peki görmeyenler rüya(yı da) görmüyor muydu? Kuralay, rüyasında yumuşak bir yastığı hissediyordu Arkadan esen rüzgarı, ortalıkta dolaşan kedinin sesini, kağıtların hışırtısını Görüntü yoktu yani sadece sesler ve hisler Altı Nokta Körler Derneği'nden gelen mesajla anımsadım bu söyleşiyi Mesaj "Körlüğün Nezaket Kuralları"nı sıralıyordu, görenlerin acemiliğini gidermek istercesine "Ben sıradan bir insanım, yalnızca görmemek gibi bir engelim var Konuşurken sesinizi yükseltmenize ya da bana çocukmuşum gibi davranmanıza gerek yok Ne istediğimi yanımdaki kişiye sormayın, 'Kahvesine krema ister mi' demeyin, bana sorun Yolda beyaz baston ya da rehber köpek kullanabilirim veya kolunuza girmeyi rica edebilirim Kararı bana bırakın ve lütfen koluma sarılmayın; izin verin ben sizin kolunuza gireyim 'Görmek'le ilgili sözcükleri kullanmaktan kaçınmayın Onları ben de kullanırım 'Sizi gördüğüme sevindim' gibi Bana acınmasını istemem Ama körlüğü yüceltircesine konuşmanızı da istemem Eğer sizin misafirinizsem bana banyoyu, lavaboyu, pencereyi ve hatta ışık anahtarını gösterin; ışığın açık olup olmadığını bilmek isterim Çok merak ediyorsanız, körlük hakkında konuşabiliriz, ama bu benim için eski bir hikaye Benim, sizin olduğu gibi, farklı alanlara ilgim var" Bugün caddelerde daha çok görme engelliye rastlıyoruz Bunun nedeni sayılarının artması değil, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenen ve dışarı çıkan görmezlerin çoğalması Kuralay'ın bir cümlesi çarptı beni: "Görenler bana görmediğimi söylemese, ben görmediğimi bilmiyordum ki!" Bu cümleyi söyleyen adam, söyleşide öyle bir sevda tarifi yapıyor ki, insan "Bunu görebilen biri söylemese, ben aşkı görmediğimi hiç bilemeyecektim" diyor Gören bir eşi var Kuralay'ın "Görür görmez" âşık olmamış tabii Onun nesini beğendiğini anlatırken, "Konuşması, ses tonu, ama asıl, bana olan ilgisi ve paylaşmak, aynı şeyleri hissetmek, ortak hedeflere ilerlemek önemliydi" diyor "Karınız güzel mi?" sorusuna yanıtı bir yaşam dersi: "Kendisi 'Değilim' diyor Bence güzel!" İşte - görebilene - güzellik bu! Yüzde değil, bizde Can Dündar |
|