Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akşamın, yalnızlığı

Akşamın Yalnızlığı

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akşamın Yalnızlığı



Zaman , o ağır siyah kaftanını giymeye hazırlanıyordu Yine kâbus dolu saatlere açılacaktı kapılar


Sessizliğin hüküm sürdüğü soğuk koridorlarda sadece yüreğinin acılı çığlıkları yankılanacaktı Ama bu çığlıkları kendisinden başka hiç kimse duyamayacaktı , her zaman olduğu gibi Kendi yüreğine özel sızlamalardı bunlar


Usulca bir bankın kenarına oturdu Gök denizle, güneş ufukla saatlerse karanlıkla buluşuyordu işte Bu akşam saatleri , yalnızların yalnızlığını daha hoyrat bir yoğunlukta hissetmelerine sebep oluyordu nedense Telâşla yürüyen insanlara baktı Evlerine , sevdiklerine koşuyorlardı Peki , bir gün onları yitirdiklerinde yine bu telâşlı koşmacalarına devam ederler miydi ? Yoksa , nasılsa artık bir bekleyenim yok diyerek ve şu an kendisinin de yaptığı gibi eve dönüşü mümkün olduğunca geciktirmeye mi çalışırlardı ? Aylak aylak banklarda oturup , zamanı biraz daha öldürmeye mi uğraşırlardı ?


- Sokaklarda ne kadar fazla kalırsam , evdeki dakikalarım o kadar azalmış olacak ! diye düşündü , içinden


Evin duvarları , dünyayı görmesini engelliyor diye çok kızıyordu ama buna bir çare bulamamıştı henüz Çünkü daha şeffaf camdan duvarlar icad edilmemişti Ve o duvarlar sanki her saat başı üzerine devriliyorlardı Rutin bir yıkılma hareketi , yüreğinde zaten sürekli tekrarlanırken bir de üstüne bu duvarların molozları hiç çekilmiyordu doğrusu


- Bu insanlar nereye koşuyor böyle ! diye sessizce mırıldandı yarın hayatımızda olup olmayacaklarının hiç bir garantisi yokken niyeydi bu sevdiklerine kavuşma hezeyanı Ya onları yitirince ne yapacaklardı alışması çok zor oluyordu sonradan Artık her şey ona ne kadar da boş geliyordu , ama anlatabilmesi imkânsızdı


Bu koşmalar , bu telâşlar ve bu sevmeler bitiş tarihi belli olmayan , ama bir gün bizi kesinlikle terkedecek olan davranışlardı Ellerine düşen damlalara baktı yavaşça


-Boşuna akıyorsunuz gözümden ! dedi


-Boşuna ! Akmanızla hiç bir şey değişmiyor Yine akşam oluyor güneş her gün yine batıp , yine doğuyor saatler hiç durmadan birilerinin finaline yaklaşıyor ben de bu finali bekleyenlerdenim çaresizce Ve içimdeki yalnızlık hiç bitmiyor , damlalar çare değil ki !


Bir eliyle gözlerini silerken , usulca kalktı yerinden Yürümeye başladı koşuşanlara inat yavaş ve sakin adımlarla ilerliyordu Zamanı boldu onun nasılsa Zaten eve ne kadar geç girse o kadar iyiydi


Bu akşam duvarına bir şiir daha yazacaktı Duvarlarının sessizliğini yok etmenin yolunu böyle bulmuştu Hem sanki böylece daha az devrilir olmuşlardı üzerine Tüm duygularını yattığı odanın duvarına yazıyordu orası dolunca salona geçecekti


- Keşke insanlar da kış uykusuna yatabilselerdi ! diye düşündü yol boyu Ya da keşke duygularını aldırabilmek mümkün olsaydı keşke !


Eve vardığında kapıda kendisini bekleyen kedisine gülümsedi


- Hadi yürü , tutukluluk saatlerimiz başlıyor Hapishanemize girelim ve duvarlara yazmaya başlayalım yeniden ! diyerek kapıyı açtı


Kapısını ağır ağır açıyordu Belgesellerdeki o tembel hayvanın bile kendisinden daha hızlı olduğunu düşünüp yeniden gülümsedi İnsanlar acısını kesmiyordu Tam tersi , boş boş konuşup daha da alevlendiriyorlardı bilmeden


- Hayat devam ediyor


- Aaaaa ama artık yaşama dön


- Ama böyle olmaz ki , yazık sana


Vıdı vıdı vıdı ve bir sürü zırvalar Bu saçma cümleler ütüsüz elbiseler gibi yüreğinin orta yerine saçılıyor ve ona ağırlık veriyorlardı İnsanlar, başka bir yüreğin acısını sızısını asla ama asla anlamaya muktedir değillerdi Ve olamayacaklardı da ! Çünkü buna yapıları müsait değildi zaten ancak kendi başlarına gelince anlaşılabilirdi bu yakıcı hisler


Olmuyordu işte insanlarla olmuyordu Duvarlar ve banklar daha iyiydi Hatta kedisi bile onu daha iyi anlıyordu sanki


Dün tam 3 yıl dolmuştu Kocası , iki kızı ve annesiyle keyifli bir tatilden dönüyorlardı Kocaman bir tır , freninin patlaması gibi komik bir sebeple biçmişti onları resmen her şey bir saniyede olmuştu Göz açıp kapayana kadar bitmişti her şey İlk darbede araçtan bir tek fırlayan oydu Araba ise sanki preste ezilmiş metal bir levha gibiydi tır ezmiş geçmişti !


Ve işte şimdi ona , ( artık yaşamaya başla ! ) demiyorlar mıydı böyle anlarda , zamanı başa sarıp , o arabada kalmaya karar veriyordu


Empati kurmayı insanlar asla öğrenemeyeceklerdi asla !


Eve girip kapıyı kilitledi Doldurması gereken duvarları vardı ve bu tutukevinde tamamlaması gereken zamanları bekleyecekti çaresiz süresi dolana kadar acılarla başbaşa !


Bekleyecekti !

Nilgün Paksoy

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.