Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
yalnizlari, şehirin

Şehirin Yalnizlari

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şehirin Yalnizlari



İFSAK 144 dönem fotoğraf grubunun iki aylık temel fotoğraf eğitimi kursundan sonraki ilk proje toplantısı Grup olarak, altı ay daha birlikteyiz, fotoğraf projesi üzerinde çalışacağız Proje konusu ile ilgili tartışmalar uzuyor Proje isimleri yazılıyor ve oylama yapılıyor Şehrin Yalnızları konusu en çok oyu alan proje oluyor Aslında ben Oyun konusunu istemiştim, hayatın içindeki tüm oyunları fotoğraf karelerine yansıtmak keyifli olacaktı ya neyse…
Danışman hocamız siyah beyaz tutkunu, önemli kadın fotoğrafçılarımızdanNazan Tuna Nazan Hoca’nın Kocaeli’de yaşadığını ve doktor olduğunu öğreniyoruz Projenin Koordinatörlüğünü ise İFSAK Eğitim Grubu’ndan Emre Ercins yürütecek
Nazan Hoca’nın fotoğraflarımızı seçeceği ilk toplantıya dokuz fotoğrafla gidiyorum Fotoğraflarımın yedi tanesi seçiliyor
Bundan sonraki süreçte ise o kadar istememe rağmen sürekli bir terslik oluyor ve toplantılara düzenli katılamıyorum Toplantı tarihlerinde ya program geliştirmeyle ilgili bir çalışmada oluyorum, ya da önemli bir işim çıkıyor Grup olarak çoğumuz çalışan insanlarız Sürecin her aşamasına dahil olmak istediği halde sıkıntı yaşayan tek kişi ben değilim

Sonuç olarak, Şehrin Yalnızlarını altı aydır fotoğraflıyoruz Yalnızlığın, İstanbul’un, kaosun, hüznün sindiği fotoğraflar çekiyoruz En önemlisi de yoğun iş temposunun arasında kısa molalar verip belirli bir amaç için makineyi alıp omzumuza İstanbul sokaklarında gezinmenin keyfini çıkarıyoruz
Ve benim program geliştirme çalışmaları nedeniyle Yalova’da olduğum hafta artık projenin son toplantısı yapılıyor Artık yalnızlığa dair karelerimizi fotoğraf severlerle paylaşmanın vakti geldi
Proje kapsamında İFSAK 144 Dönem Web Sitesi hazırlandı İFSAK’ da fotoğraf sergimiz açılacak Ve proje kitabımız yayınlanacak
İlk toplantıda ısınamamıştım Şehrin Yalnızları fikrine Ama altı aylık sürecin sonunda şehrin yalnızları, İstanbul’un özellikle sahillere vuran slüetinin yansıması haline geldi Çocuk portrelerinin dışında genelde belgesel fotoğrafçılığın alanına giren fotoğraflar çekerdim ben Ama son dönemde nerede yalnızlık hissi veren bir kadraj varsa, hemen bulup yakalar hale geldim Yalnızlığa duyarlılığım bu kadar artmışken, yazının sonunu Can Yücel’den bir yalnızlık şiiri ile bağlayayım



YALNIZLIK

Yalnızlığa dayanırım da,
Bir başınalığa asla
Yaşlanmak hoş değil, duvarlara baka baka
Bir dost göz arayışıyla,
Saat tıkırtısıyla Korkmam!
Geçinip gideriz biz mutluluğa,

Ama;
"Günün aydın,
akşamın iyi olsun"
Diyen biri olmalı,
Bir telefon sesi çalmalı,
Ara sıra da olsa kulağımda
Yoksa zor değil, hiç zor değil,

Demli çayı bardakta
Karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya
Ama:
"Çaya kaç şeker atarsın?"
Diye soran bir ses olmalı ya
Ara sıra!

Can Yücel


Alintidir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.