Depresyonda Hayatlar 1 |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Depresyonda Hayatlar 1Depresyonda Hayatlar 1 hikayesi - Şule meryem canpolat hikayeleri "Güneş vaktinden önce doğmamak için saatini bekliyorduKuşlar yine heyecanlı, cik cik sesleri birbirine karışıyorduBu şehirde her şey normal gözükse de, huzurlu insanlar kadar, mutsuz ve huzuru bir köy çocuğuna ödünç vermiş mahrumzedeler de vardıTabi biraz düşününce hayat mıydı onları mahrum kılan, hayattan soyutlanmış halleriyle onlar mıydı hayatı kendilerine mahrum eden? Bu öykünün sonunda cevap bulacaktı belki de" Israrla çalan zilin sesine uyandı SühendanSon zamanlarda hep böyleydiTelefon ya da zil çalmadıkça uyanmak istemiyordu uykusundanHiç bitmeyecek sandığı geçici rüyasındanKapıdan sonra, küçüklüğünden beridir bir türlü eğilmeyen dik saçlarını suyla düzellti banyodaAsi ruhu gibi, çatık duran kaşlarını yükseltti kıvrak el hareketleriyleMakyajsız haline rağmen, çekilir bir yüzü vardıAzıcık da gülücük kondursa üstüne?Sühendan boyaları severdi ama, maskeli olmayı aslaOlduğu gibi, dobra, asi, sert bir hali vardıTebessüm ona çok yakışırdı ama hayata yüklediği mazeretlerle O, hep somurtmayı severdiBu yüzden gülücüklerinin sayısı az, üzüntülü günlerinin sayısı fazlaydı Uykuya müptela bir yüzü ve sinirden harap olmuş bir bünyeyi ancak bir duş paklar diye düşündüGerçi bugün de dışarı çıkmak istemiyordu ama olsunOnu bu noktaya getiren ilk uçurumu hatırlamıyordu bileNerde kopmuştu kimbilir ilk ilmek?Ve çorabı andıran, söküklerden ibaret bu heykelden hayat?Hani nerde ruhum diye inledi birden?Çatıp kaşlarını bu sabah da, irkildi derinden "Önemli olanlarla önemli gördüklerimiz arasında ince bir çizgidir hayatGereksinimler mi belirler bu inceliği yoksa gerekli gördüklerimiz mi bilemesek de hepimizin öncelikleri vardır hayattaSevmek sevilmek merkezidir hayatınBir tek sevgide ayırım olmaz bu yüzden" Sühendan duştan çıkmış, ama hala ne giyeceğine karar verememiştiGüzel giyinmeyi, süslenmeyi her insan kadar çok seviyor ama bir türlü nerden başlayacağını bilemiyorduBu yüzden sürekli bir şeyler deniyor, aynaya baktığında giydiği şeyleri kendine yakıştıramıyor Üstündekileri çıkarıp, diğer kıyafetlerini tekrar tekrar deniyorduNe zamandır böyleydi hatırlamyorduYakışmayan, kıyafetler miydi, onları tahlil eden karar mekanizması mı?Bakışında mı bir arıza vardı?Giydiği kıyafetler de mi?Yoksa, fiziki yapısı mı arızalıydı? Zaman hiç bitmeyecek sanıyordu böyle zamanlardaBeyni bir düşünceye takılıp kalıyordu öyle kiSaatlerce beynini meşgul eden düşünceyi kemiriyordu, hiç düşünmedenAma bugün arkadaşına söz vermiştiHer şeye rağmen toparlanıp hazırlanmalıydıSahi her şeye rağmen demişken, neydi bu her şey?Annesinin O'na yaptığını düşündüğü haksızlıklar mı?Eşinin ihmalleri mi?Başlamayı isteyip başlayamadığı güzellikler mi yoksa?Kimlerdi tüm bu hezeyanların sorumlusu?Bir ilk nokta arıyordu, son noktayı koymak için ama bulamıyorduEşi de farkındaydı bu durağanlığınEn sonunda giyindi SühendanSöz verdiği saatten biraz geç de olsa, kendini sokağa attı acılarıyla bir heykel gibiNerede kaybettiğini hatırlamadığı ruhunu pazarlarda arayan bir müşteri gibi "Elbette hayatları yokuşa sürükleyen bir sürü neden vardı düşününceHuzur kadar huzursuzluk da an meselesiydi insan kaderindeSevincin kedere dönüşmesi kadar hızlıydı zamanın akışıAma işte bunların toplamıydı "hayat"Ve kabullenince tüm halleriyle hayatı, ancak o zaman huzura erebilirdi her hayat sahibi" Güneş Sühendan'a gülümsüyordu ama Sühendan güneşi ne kadar umursuyordu bilinmez?Çiçekler, kuşlar, kısacası tabiat Onunla konuşuyordu ama O ne kadar duyuyordu bilinmez?Geçtiği yollar, konuştuğu insanlar hatalara rağmen yaşamanın güzelliğini haykırıyordu ama Sühendan ne kadarını farkedebiliyordu bunlar hep meçhuldü?O yürürken, üzerine giydiği bluzun doğru bir seçim olup olmadığını düşünüyordu belki deSaçlarını aslında toplamasının değil de, dağıtmasının daha mantıklı olduğunu geçiriyordu içindenVe belki de keşke çıkmasaydım evden bu havada, bu şekilde diyerek keşkeler yağdırıyordu, keşkelerden yorulmuş bu kente Sühendan farklı bir şekilde kendini seyre dalmıştı bugün deSühendan kendinden başka her şeyi unutmuştu bugün deBir tek mazisi gitmiyordu aklındanBir tek acı saydığı yaşanmışlıklarıDünya değişiyordu bir bebeğin büyümesi kadar hızlı ve sevimliAma bir tek Sühendan değişemiyordu, sevimsiz saydığı dünya karşısındaAcıyordu Sühendan kendineAcıyordu ellerinden akıp giden zaman, Sühendan'aDur! demesi gerekenin kendi olduğunu hatırlayacak mıydı acaba bir gün?Hatırlaması gerekenlerin, unutması gerekenlerden geçtiğini farkedebilecek miydi ennihaye O da? Hayata her sabah yeniden başlamayı bilenler bir yana, hayata başlayamadan, finale hazırlananlar da vardı dünyadaEylemsiz bir son olamazdı elbetteAma işte Sühendan hiçbir şey yapmadan, bir şeyler yapacağına inananlardandıDünya çelişkilerde, Sühendan'lar çıkmazlarda gidedursun bir çıkış vardı elbet, son sayılan yollardanÇelişkiler, kendiyle çelişenlerde olsa da çoğu zaman, suç hep dünyanın olacaktı ve sonucu kadere isyan Sühendan dağıttı birden düşünceleriniKolunu saran ele yöneldiDakikalardır Onu bekleyen çok sevdiği arkadaşından başkası değildiİyi ki sen varsın diye geçirdi içindenSöylemeye çekindiKüfretmeden edemedi neden sonraKendisini oyalayan aynalaraÖzürdiledi SühendanSöz veremedi yine de bir dahaki sefere, daha hızlı hazırlanıp aşkla geleceğim diyeİki insan aktı bu sokaktan az önceBirisi biraz heykelden, ikisi de kemikten iki hayatİki can aktı az önce bu sokaktanHer gün yüzlercesini gördüğümüz ortak hayatlardan Şule Meryem Canpolat |
|