Yabancı |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
YabancıYabancı Yazısı - Aşk Hikaye Örneği - Yaşamdan Hikayeler - Yalnızlık Hikayesi - Hayat Hikayeleri Gülleri aldığını çiçekçiye telefon ederek öğrendim, hatta gelen çocuğu bayağı sorgulamış, benim tarifimi istemiş ve gülümsemiş ERDEN ERKİN :CIIE: YABANCI Turizm Bakanlığındaki ruhsat yenileme işlemlerini yapmak için Ankara'ya gitmem gerek Bayramın son gecesi Bursa' dan yola çıkmak üzere annemle vedalaştım, yine soğuk bakışlarını üstümde hissettim, gözlerimi delici bakışlarından kaçırdımUsulca yanaklarını öptüğümde beni öpmedi Soğuk ve mesafeliydi Bu eski bürokratlar nedense çocuklarını da emirleri altındaki eski personelinden biri gibi sanırlar Az önce toparladığım valizimi kaptığım gibi asansöre yöneldim Garajda arabamın bagajına valizi yerleştirdim Arabamı çalıştırdım, Altıparmak caddesinden İnönü caddesine doğru çıktım, kestirmeden Ankara caddesine geçtim İnegöl'e gelene kadar yol tıkalıydı Arabamı büyük bir dikkatle sürüyordum İçimde tarifi imkansız bir sıkıntı vardı, sanki herşey bitmiş, dünya başıma yıkılmıştı Annemle aramın pek iyi olduğu söylenemez Hülyanımın bu afra tafraları daha uzun müddet sürer Nedense beni hala bir çocuk gibi görüyor ve evden pek uzaklaşmamam gerektiğini söylüyor Neyse ki kendisine cevap verilemeyeceğini çokiyi biliyorum Bu sebepten susuyorum Kızgınlığı geçince birşey olmamış gibi mutad emirlerini sıralıyor Ancak onu ve kızkardeşimi herşeyden çok seviyorum Birşeye sinirlendiğinde onu hemen odasına gönderiyor"Doğru odana Berna!" Sağ kaş hep yukarı kalkık Bana doğru odana diyemiyor, kendisi salonu terk edip odasına çekiliyor Buradan da büyüdüğümü ve özel ilgisine müstahak olduğumu anlıyorum"Bana özel ilgi gösteriyor annem!" Ya da ben kendime paye çıkarıyorum İnegöl'ü geçtiğimde Eskişehir'e kadar deli gibi sürdüm arabayı Eskişehir'e girsem mi girmesem mi diye tereddüt ettim bir an Tekrar Ankara yoluna yöneldim ve yer ayırttığım Kızılay'daki otelin önüne gelene kadar mola vermeksizin arabayı deliler gibi sürdüm ve dört saatte Ankara'ya geldiğimi hayretle gördüm Altı saaatlik yolu dört saatte aldım Sabaha karşı iki sıralarıydı Resepsiyondan anahtarı aldım, valizimi ofisboya verdim, asansöre yöneldim Odamda televizyonu açtım, Fransız kanallarında bir süre gezindim, sarmadı Televizyonu kapadım Bir müddet sonra uyumuşum Sabah kalktım, duşa girdim, sıcak bir duş iyi geldi Traş oldum, aynada uzun uzun yüzümü, gözlerimi inceledim, hey gidi Erden, ömrün otel odalarında geçiyor, annen haklı diye kendimle konuştum Yüzüme nemlendirici bir krem, saçlarıma hafif sprey sıktım, bayılıyorum bu kırçiçeği kokusunaLacivert takım elbisemi, beyaz gömleğimi, bordo çizgili kravatımı takarak klasik bürokrat havasına büründüm, ne de olsa bakanlığa gidiyordum, spor giyinemezdim, yerine göre giyinmesini iyi bilirim Odamdan kahvaltı yapmak üzere otelin restoranına geçtim Az şekerli bir bardak sütle, birkaç grissini ısmarladım Canım istemedi, yarım bırakıp kalktım Boğazlı biri değilim, boyum 185 kilom 68, bir zamanlar İstanbul'da koreograf bir arkadaşım bizi bu şekilde eğitmişti, hala onun tavsiyelerini uyguluyorum, çok az yiyorum, masadan yarı aç kalkıyorum, tek lüksüm, arada içiyorum, nedense içki bende kilo yapmıyor Saat 0900' da Bakanlığa doğru yollandım Binanın girişinde genel müdür yardımcısını cepten aradım, danışmadaki görevli beni yukarı çıkardı Sekreteri beni bekletmeden içeri aldı Eski bir dostumdu, gide gele dost olmuştuk Konuşkan, her işimi halleden değerli bir bürokrattı Ziyaret sebebimi anlattım Kendisine dosyalarımı uzattım, Ankara'dan hemen gitmek zorunda olduğumu ne yapıp edip işlerimi bugün halletmesini söyledim Dosyalara şöyle bir göz attı, tamam dedi hallederiz Yalnız akşama ıslatalım, tamam dedim, isteğin bu olsun, bagajda da birşeyler getirdiğimi söyledim Kendisine ve hanımefendiye verilmek üzere Benimle birlikte şoför de gelirdi aşağıya, dedikodu olmasın diye o alır makam arabasının bagajına koyardı Bu çekimserliğin nedeni bir dedikodu olmasın diyeydi, yoksa dostum olduğu için ben isteyerek getiriyordum Kaldığım otelin restoranında akşam yemeğinde buluştuk Yanında iki kişi daha vardı Biri daire başkanı, diğeri de başkanın eşi şube müdürüymüş Çok hoş sohbet insanlardı Zevkli bir yemekten sonra otelin önce barına geçtik, gece yarısına doğru otelin gece kulübüne götürdüm onları Program harikaydı, mükemmel bir revü gösterisi vardı Hepimiz çakırkeyf olmuştuk Bu arada sahnede birinin adı anons edildi Bir bayan çıktı sahneye Kadife sesli biri şarkı söylemeye başladı İlgiyle onu izlemeye başladım, o yeşil gözleri, o delici bakışlar, sarışın saçlar, zevkle dikilmiş bir gece elbisesi,zarif, kuğu gibi çok güzel biriydi Hemen etkilendim, yanımda kimse yoktu sanki, ısrarla gözlerine bakıyordum, bu ısrarım karşısında o da bana bakıyordu Başım dönüyordu, içim acıyordu Hani birisini yıllarca beklersiniz, bulamazsınız, ummadığınız bir yerde karşınıza çıkar ya, işte öyle olmuştum Ben bu kadına aşık olabilir, ona tapabilirdim Bu benim yıllardır aradığım unutulmazım, vazgeçilmezimdi; benim kaderimdi bu kadın Tanrı dileklerimi kabul etmiş burada bu kadını karşıma çıkarmıştı Garsonu çağırdım, avucuna biraz para sıkıştırdım, kim bu kadın dedim, lütfen bilgi? Alev dedi, adı Alevİçim alev alev yanmaya başladı AlevNeden daha önce adını duymadık dedim, sadece Ankara'da çalışır dedi Henüz İstanbul onu keşfedemedi Garson gitti Onu İstanbul'dan önce ben keşfetmeliydim Bu kadın bana aitti, kimselere bırakmamalıydım Tekrar garsonu çağırdım ve sahnede şampanya patlatmasını istedim, kim diyeyim dedi, sorarsa yabancı dersin dedim Şampanya patlayınca elinde mikrofon, yanıma geldi, teşekkürler yabancı dedi, gözlerimi ona diktim, hüzünlüce baktım, hiç konuşmadım, o da bana bakıyordu O sırada şarkı bitmiş, harika bir müzik başlamıştı, hemen masamdan kalktım ve şarkıcı bayanla dans etmeye başladım, o da birşey demiyordu, diyemiyordu, sadece bana bakıyordu Birdenbire kendisine, bir gün döneceğini biliyordum dedim Beni tanıyor musun dedi, nereden döndüm ben dedi, onu dinlemiyordum bile, bir gün döneceksin diye, yıllarca aç ve muhtaç kaldım sevgiye dedim Sarhoşsun dedi, eve gidince unutursun dedi Ben yabancıyım dedim, evim yok, unutacağım kimsem de yok dedim O sıra yine şarkısı başladı ancak ben bırakmadım İnanılmaz birşey oldu, ben onunla dans ettikçe gazinodakiler beni alkışlamaya başladı, öp sesleri, sarıl sesleriNe öptüm, ne de sarıldım, kadından özür diledim ve yerime oturdum, hesabı istedim, hep birlikte kalktık, otelin görevlisine iki taksi çağırttırdım, şoförlerin parasını peşinen ödedim, arkadaşlarımı gönderdim ve ben doğru odama çıktım, hemen uyumuşum Sabah telefonun sesiyle uyandım, bakanlıktaki genel müdür yardımcısı arkadaşımdı arayan İşler bitmişti, dosyaları alıp Bursa'ya dönebilirdim Kalktım, yataktan fırladığım gibi doğru duşa, ardından traş olup giyindim Bakanlığa gittim Dosyaları aldım Arkadaşlar geceden çok memnun kalmışlardı ve bana şarkıcı kadınla o kadar yakıştınız ki yanılmıyorsak kadın da senden hoşlandı dediler Otele döndüm, bir süre yatağa uzandım, gitsem mi, kalsam mı, annem, yol, gitmek, şarkıcı kadınİşlerBeklesin, ben kalıyorum dedim, fırladım yataktan Resepsiyonu aradım, kulüpteki şarkıcıyı sordum, evet dedim Alev hanımın nerede kaldığı hakkında bir fikriniz var mı, olmaz mı, bizim otelde, numarası, şuResepsiyonu tekrar aradım, en yakın çiçekçi nerede diye sordum, otelin altında demez mi, doğru çiçekçiyeUzun süredir birine çiçek göndermemiştim, gül yaptırmak istedim, kaç tane dedi, kafadan attım, bir düzine dedim, yalnız gonca olmalı Tamam abi dedi Boş bir kart istedim, üstüne yabancı diye yazdım, çiçekçiye uzattım ve şu numaraya götürün dedim, ayrıca bir düzine gonca gül daha, onu da aynı yere akşam yedide, ayrıca gece yarısı gece kulübüne gülden üçlü bir çelenk, çok gösterişli olmalı ve o sahneye çıkmadan kısa bir süre önce sahneye konulmalı dedim, tamam abicim dedi, yağlı müşteri olunca abicim olunur Gülleri aldığını çiçekçiye telefon ederek öğrendim, hatta gelen çocuğu bayağı sorgulamış, benim tarifimi istemiş ve gülümsemiş Üstelik çocuğa bahşiş bile vermiş Tamam, bu bana ilgisiz değil Ancak beni hiç aramadı Akşam yemeğinde de göremedim, belki otel dışında yemiştir, ya da birisi davet etmiştir, kimbilirBir duble viski istedim, yalnızdım, sarmadı, kalkıp bara geçtim, biraz oyalandım, olmadı Odama çıktım, kanallarda gezindim, bir aşk filmini izlemeye koyuldum Vakit gece yarısına geldiğinde otelin gece kulübüne indim Daha sahneye çıkmamıştı Masama bir şişe viskiyle birlikte yanında birşeyler söyledim Bunlar yemem için değildi, dün beni alkışladıkları ve bana hoş görülü davrandıkları içindi Dün geceki garson masama geldi, abi dedi, Alev hanım kimseye sizin kadar yüz vermemişti dedi, avucuna biraz para sıkıştırdım, usul böyleydi Sahnenin arkasından içli bir şarkı söyleyerek sahneye çıktı Üstünde beyaz bir elbise vardı, bir bana baktı, bir gönderdiğim çiçeğeGülümsedi mi, bana mı öyle geldi, doğrusu anlayamadım Şarkı söylediği sürece bana baktı durdu, garsona şampanya patlatmasını söyledim, ardından hüzünlü bir şarkı daha söyledi, ancak masaların arasında gezinmedi bugece Programı bittiğinde içimi bir yalnızlık kapladı Hesabı isteyip kalktım Bir an odasına gidip gitmemek konusunda tereddüt ettim Ertesi günü yine çiçekçi, yine aynı saatte güller, gece yarısı kulübe indiğimde yoktu, izin günüymüşGöremediğim için kahroldum, ertesi günü gitsem mi kalsam mı muhasebesi yaptım, kalmak ağır bastı, gidemiyordum Bu defa çiçek göndemedim, hem de hiç Akşam yemeğimi yerken, siyah pantolon, siyah bluz giyinmiş bir bayan bana doğru geliyordu Masama geldiğinde baktım ki AlevOturmasını söyledim Garsonu çağırdım, siparişini aldı Durmadan gözlerine baktım, yapma öyle dedi, gözlerine bakamıyorum, bir başkalık var sende, gözlerinle konuşuyorsun sen dedi Ötekiler hayat hikayemi sorar hep dedi, sen sormayacak mısın, hayır dedim, beni sadece şu an ilgilendiriyor Ne içersin dedim, içmem dedi, içkili sahneye çıkmam Ne kadar sürede yemek yenirse o kadar süre gözlerimi kırpmadan gözlerine baktım Yemek bittiğinde hadi odama gel dedi Gittim Benimle yatmak istiyorsan soyun dedi Hayır dedim, bu şekilde kimseyle yatmam ben İstediğin nedir senin dedi, deli misin biraz Bu dünyaya göre evet dedim Peki dedi, o güller şampanyalar hep beni elde etmek için değil miydi dedi, hayır dedim, ben karşılık beklemem Ben kendim seninle olmak istiyorum dedi, ben böyle istemiyorum dedim, alıveriş gibiSevmiyorum böyle şeyleriPeki ne istiyorsun dedi Kimbilir dedim, belkide yıllar önceki birini Sen bilirsin dedi, git o zaman hazırlanmam gerek Odadan çıktım Gece yarısı kulübe indim, gönderdiğim çiçek karşıda, sahnenin tam orta yerindeydi Sahneye çıktığında şampanya patlattım Aniden sustu ve şimdi söyleyeceğim şarkıyı aramızdaki yabancı için söylüyorum dedi O da buruktu, hüzünlüydü, şarkı bittiğinde masama geldi, benimle dans et dedi, müzikle birlikte kalktım, dans birkaç dakika sürdü, parça bitince başka birine geçiyorlardı Dans ederken hep gözlerine bakıyordum Alev'e ben gidiyorum dedim Nereye dedi Bursa'ya dedim Şimdi mi dedi, şimdi dedim, bu gece kal dedi, olmaz dedim, gitmem gerek Hadi sen şarkını söyle dedim ve yanağından usulca öptüm Masama döndüm, hesabı istedim Sahnede içli şarkılar okuyordu, ben kulüpten çıktım Valizimi aldım Resepsiyonda hesabı ödedim Görevli ofisboy arabamı getirdi Kapımı açtıBinerken avucuna birşeyler sıkıştırdım Ankara -Bursa yolunda hızla ilerliyordum Bilkent solumda kalmıştıEskişehir'e yaklaştığımda bir kar ve tipi bastırdı, silecekler zor çalışıyordu Alev aklıma geldi, gözlerim doldu ve yolda hızla ilerlerken devamlı oynadığım oyuna başladım Ben sahneye çıkmışım Ünlü bir piyanistim Üçbeş bin kişi beni izliyor Ben durmadan piyano çalıyorum Herkes beni ayakta alkışlıyor AlkışlarAlkışlarAlkışlarBir bakıyorum ki direksiyonu sımsıkı tutmuşum ERDEN ERKİN YABANCI |
|