|
|
Konu Araçları |
bilgi, çocukları, hakkında, muhammedin |
Hz Muhammedin Çocukları - Hz Muhammedin Çocukları Hakkında Bilgi |
06-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz Muhammedin Çocukları - Hz Muhammedin Çocukları Hakkında BilgiHz Muhammedin Çocukları - Hz Muhammedin Çocukları Hakkında Bilgi 1) Kasım: Rasûl-i Ekremin ilk çocuğu Kasım idi Bu sebepten künyesi: Ebül-Kasım (Kasımın babası) oldu Hazreti Peygamber, Ebûl-Kasım adiyle çağırılmasın-dan hoşlanırdı Ashab da kendisini bu isimle çağırırlardı İbni Sa'de göre, Kasım iki sene yaşadı Mekkede vefat etti Rasûl-i Ekremin çocukları içinde ilk ölen: Kasım oldu 2) Zeyheb: Peygamberimizin en büyük kızıydı Kasımdan sonra doğmuştu Zeyneb doğduğu zaman, Rasûl-i Ekrem otuz yaşındaydı Mekke'de doğmuş olan Zeyneb, Hicretin sekizinci senesi Medine'de vefat eyledi Otuz yaşında bulunuyordu Zeyneb, önce, teyzesinin oğlu Ebûl'as ile evlenmişti Ebûl as bidayette müşriklerden ayrılmadığı için, "Bedr" gazvesinde müslümanların eline esir düşmüş, kurtulunca, Zeynebi Medine'ye göndereceğine söz vermişti Rasûl-i Ekrem, ailesini getirmek için, "Harise oğlu Zeyd"i göndermişti Zeynebi Medine'ye ***üren Zeyd oldu Zeyneb Medine'ye gitti ve fakat zevci Ebûl'as Mekke'de kaldı Ebûl'as, bir seriyye esnasında yine müslümanların eline esir düştü ve fakat Hazreti Zeyneb'in himayesi sayesinde serbest bırakıldı Ebûl'as, ikinci defa esirlikten kurtulunca, Mekke'ye gitti Emanetleri sahiplerine verdikten sonra, müslümanlığı kabul etti Medine'ye hicret eyledi Müslüman olduğu için nikâhları yenilendi Ebûl'as, Hazreti Zeynebe iyi muamele ederdi Bu yüzden, Rasûl-i Ekremin takdirini kazandı Zeyneb, kocasına tekrar kavuştuktan sonra çok yaşayamadı Vefatında, cenazesi "Ümmü Eymen" ile "Hazreti Sevde" tarafından yıkandı Namazını Rasûl-i Ekrem kıldı Mezarına Ebûl'as indirdi 3) Rukayye Rasûl-i Ekremin ikinci kızıydı Doğduğu zaman Hazreti Peygamber Efendimiz, otuzüç yaşında bulunuyordu Rukayye babasının Peygamberliğinden önce, Ebûlehebin oğlu, Utbe ile nişanlanmıştı Rasûl-i Ekrem, halkı İslama dâvete başlayınca Ebû leheb, oğlunu çağırdı: - "Oğlum! Muhammed'in kızından ayrılmıyacak olursan, ben senden ayrılırım" dedi Utbe de babası Ebûlehebin teşvikiyle "Rukayye"yi bıraktı O zaman Rukayye, Hazreti Osman ile evlendi Habeşistana göç eden ilk kafileye Hazreti Osman, zevcesi Hazreti Rukayye ile birlikte katılmışlardı Hazreti Osman, Habeşistandan Mekke'ye dönmüş, oradan da Medine'ye hicret etmişti Rukayye, Bedr gazası günlerinde hastalanmış, bu yüzden Hazreti Osman, Bedr muharebesinde bulunamamış, hattâ zevcesi başında kaldığı için, mazeretliler arasına konulmuştu Bedr gazası zaferini Harise oğlu Zeyd, Medineye ulaştırdığı gün, Hazreti Rukayye vefat etmişti Rasûl-i Ekrem de, Bedr savaşı yüzünden, kızı Rukayyenin cenazesinde bulunamamıştı 4) Ümmü Külsüm: İslâmiyet gelmeden önce doğdu Annesi hazret-i Hadîce’dir Ümmü Gülsüm İslâmiyet gelmeden önce Ebû Leheb’in ikinci oğlu Uteybe ile nişanlanmıştı İslâmiyet gelince Ebû Leheb îmân etmedi ve İslâmiyetin çok azgın bir düşmanı oldu Onun hakkında (Tebbet) sûresi nâzil olunca oğluna Ümmü Gülsüm’den ayrılmasını söyledi O da babasını dinliyerek ayrıldı Bedr gazasının sonunda, Hazreti Rukayyenin ölümünden bir yıl sonra, Hicretin üçüncü yılı, Hazreti Osmanla evlendi Buhârînin bildirdiğine göre, Hafsa dul kalınca, Hazreti Ömer, Osman'a müracaat ettiği zaman, Hazreti Osman tereddüt etmişti O zaman Rasûl-i Ekrem, Ömere: - "Ben sana Osman'dan, Osman'a da senden daha iyi bir adam bulacağım Kızını bana ver, ben de kızımı Osman'a vereyim" demişti Hazreti Osmanla evlenen Ümmü Külsûm, onunla altı yıl beraber yaşadı Hicretin dokuzuncu senesi vefat etti Cenaze namazı Rasûl-i Ekrem tarafından kılındı Hazreti Ali Hazreti Fadl ve Hazreti Üsâme tarafından gömüldü Hazreti Osman, Rasûl-i Ekremin iki kızı: Rukayye ve Ümmü Külsûm ile evlendiği için, "İki nur sahibi" mânâsına "Zinnûreyn" sıfatını kazanmıştı: 5) Fâtıme: Rasûl-i Ekremin en küçük ve fakat en sevgili kızıydı İlâhî vahiy ilk geldiği zaman, Mekke'de doğdu Hicretin ikinci senesi Medinede Hazreti Ali ile evlendi Evlendikleri zaman Hazreti Fâtıme 15, Hazreti Ali 24 yaşındaydı Rasûl-i Ekrem, kızı Fâtıme için, yatak çarşafı, iki değirmen, bir su tulumu hazırlamış, Hazreti Fâtıme, değirmenlerle su tulumunu, bütün ömrü boyunca kullanmıştı Rasûl-i Ekrem Hazreti Ali ile Hazreti Fâtımenin iyi geçinmesini ister, aralarında ihtilâf çıkarsa, onları barıştırırdı Bir gün Ali, Fâtımeye şiddetli bir muamelede bulunmuş, Fâtıme de Rasûl-i Ekreme başvurarak Ali'yi şikâyet eylemişti Fâtımeden sonra, Ali gelmiş, o da Fâtıme'yi şikâyette bulunmuş, fakat Rasûl-i Ekrem ikisin de barıştırmıştı Bir defa da, Hazreti Ali ikinci bir zevce almaya kalkmış, bunu haber alan Rasûl-i Ekrem çok üzülmüş bir hutbesinde; - Benim kızım benim ciğerparemdir Kızımı kederlendiren her şey, beni de kederlendirir" demiş, bunun üzerine Hazreti Ali teşebbüsünden vazgeçmiş, Hazreti Fâtımenin sağlığında başka bir kadınla evlenmemişti: Hazreti Fâtıme, Hicretin 11 inci senesi, babasından altı ay sonra vefat eyledi Rasûl-i Ekrem Efendimizin irtihalinde kızı yirmibeş yaşındaydı Rasûl-i Ekrem, kızı Fâtımeyi çok severdi Hastalığı sırasında onu yanına çağırdı Kulağına fısıldadı O zaman Fâtıme ağladı Sonra yine fısıldadı Bu sefer, Fâtımenin yüzü güldü Hazreti Âişe sordu Hazreti Fâtıme de: - "Önce, Rasûl-i Ekrem, hastalığı sonunda öleceğini söyledi: Ağladım Sonra, ailesi içinde kendisine ilk kavuşacak olanın ben olduğumu haber verdi: O zaman da sevindim"' diye cevap vermişti: Rasûl-i Ekrem Efendimizin soyunu yaşatan Hazreti Fâtıme oldu Fâtımenin beş çocuğu oldu: Hasen, Hüseyn, Muhsin, Ümmü Külsûm, Zeyneb isimlerinde idi Bunlardan Muhsin, küçükken vefat etmişti 6) Abdullah: Hicretten önce, onbirinci senesi Mekke'de doğdu: Üç ay yaşadı Küçükken öldü "Tâhir ve Tayyeb" Abdullahın diğer isimleriydi 7) İbrahim: Rasûl-i Ekremin en küçük çocuğu ve en küçük oğluydu Hicretin sekizinci senesi Medine'de doğdu İbn İshaka göre, Resûl-i Ekremin İbrahimden başka bütün çocukları, Peygamberlikten önce doğmuşlardı İbrahim, Mısırlı Hazreti Mâriyeden dünyaya gelmiş, Hazreti Âişenin rivayetine göre, onyedi veya onsekiz aylıkken vefat etmişti Rasûl-i Ekrem, İbrahimin doğumundan çok memnun olmuş, yedinci günü bir ziyafet vermiş, fukaraya sadaka dağıtmış, oğluna Hazreti İbrahimin adını takmıştı Çünkü: Rasûl-i Ekremin Hazreti Hadîceden doğmuş olan erkek çocukları küçük yaşlarındayken ölmüşlerdi Diğer zevcelerinden de evlâdı olmamıştı Ebû Rafiın zevcesi Selmâ, yeni doğan İbrahime sütannelik yapmıştı Buhârî, "Ümmü Seyf'in ibrahimi emzirdiğini bildirmektedir Rasûl-i Ekrem, sütanneye uğrar, İbrahimi görür, okşar ve öperdi İbrahim, Ümmü Seyfin evinde öldü Hazreti Peygamber, çocuğunun hastalığını duyunca, Avfoğlu Abdurrahmân ile onun yanına gitmiş, İbrahimin ölüm pençesinde kıvrandığını görünce, dayanamamış ağlamıştı Abdurrahmân: - "Yâ Resûlallah! Ne yapıyorsunuz," deyince, Rasûl-i Ekrem: - "Şefkat duygularım galeyana geldi " buyurmuştu Rasûl-i Ekrem, oğlunun cenaze namazını kılmış, Abbâs oğlu Fadl, Zeyd oğlu Üsâme, Maz'un oğlu Osman, İbrahimi mezarına indirmiştiBeki' meza lığına gömüldü İbrahim öldüğü zaman güneş tutulmuştu Halk, güneş de mateme katıldı, deyince Rasûl-i Ekrem: - "Güneş ile ay, Allahın âyetlerindendir Bir fânînin ölümü yüzünden tutulmazlar!" diye hitapta bulunarak, müslümanları böyle yanlış anlayışlardan uzaklaştırmışlardı |
|