Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
insanların, kutuplarda, oruç, orucu, tutulur, yaşayan

Kutuplarda Oruç Nasıl Tutulur Kutuplarda Yaşayan İnsanların Orucu

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kutuplarda Oruç Nasıl Tutulur Kutuplarda Yaşayan İnsanların Orucu



Kutuplarda Oruç


Sual: Bazı ateistler, Kutuplarda nasıl namaz kılınır, nasıl oruç tutulur Buna kimse cevap veremiyor, görüldüğü gibi İslamiyet her asra ayak uyduramıyor diyerek, güya İslamiyet’in bazı meselelere bir çare bulamayacağını söylüyorlar Bunların etkisi altında kalan, reformist zihniyete sahip bazı mezhepsizler de, Bakın dinde cevap verilmesi gereken meseleler çıkıyor, yeni ictihadlar yapılmalı, Kur'anı her çağda, o asrın teknolojisinin, ilminin ışığında yeniden tefsir etmeli, yorumlamalı diyerek Kur'an-ı kerimi asra uydurmaya çalışıyorlar


Bunlara nasıl cevap vermeli?


CEVAP

İslamiyet’i gönderen, her şeye gücü yeten, her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâdır Allah için hiçbir zorluk olmaz Namaz, oruç gibi dinimizin bütün emirleri, zamana göre değişmez Hiçbiri de çağın şartlarına ters düşmez Çünkü dini gönderen Allahü teâlâ, her asırda neler olacağını bilir Zaten bilmeyen ilah olamaz Öyle ise Allahü teâlânın gönderdiği dinde noksanlık, yanlışlık olmaz Noksanlık, bir karıncayı, bir arpa tanesini yaratmaktan aciz olan ateistin kafasındadır


Tefsir, moda kitabı değildir Her çağa, her asra göre değişik tefsir olmaz Dinimiz eksik mi ki tamamlanacaktır? Yoksa fazlalık mı var ki çıkarılacak? Dinde eksiklik ve fazlalık olmadığı için değişik, yeni bir tefsire ihtiyaç olmaz Çünkü dine yeni bir şey eklemek bid’at olur Dinimizin emirlerini değiştirmek büyük sapıklıktır Her çağa, her asra göre değişik tefsir yazmak, değişik yorum getirmek demek, dini her asırda bozmak demektir

İslam âlimleri, olması mümkün olan her meselenin cevabını bildirmişlerdir Cevap verilmemiş hiçbir mesele kalmamıştır Kur’an-ı kerimde, beş vakit namazın vakitleri, çeşitli âyet-i kerimelerde bildirildiği halde, Beş vakit namaz tabirinin geçmeyişinin elbette sebepleri vardır Bunun hikmetlerinden birisi de, kutuplarda ve kutuplara yakın yerlerde, beş vakit namazın hepsinin vaktinin girmemesidir

Ayakları olmayan kimse için abdestin farzı dört değil, üçtür Biri sakıt olmuştur Bulunmayan ayaklar yerine vücudun başka yerini yıkamak gerekmez


Zengin, İslam’ın beş şartını da yapmakla yükümlü iken, fakire zekat vermek ve şartları yoksa, hacca gitmek de farz değildir Şu halde ifa bakımından, İslam’ın şartı zengine göre beş iken, fakire göre üçtür Fakire de, “Sen İslam’ın beş şartını yapmaya mecbursun” denilemez Çünkü onda zenginlik şartı yoktur


Muayyen özrü on gün devam eden bir kadın, her ay on gün namaz kılmaz Çünkü namaz kılmak için o kadında, hadesten taharet şartı yoktur Özürden kurtulunca kaza etmesi de emredilmemiştir

Kısa gecelerde şafak kaybolmadan fecrin tulu ettiği ülkelerde, yatsı ve vitrin vakitleri girmediği için bu namazları kılmak gerekmez (Nimet-i İslam)


Halebi’de buyuruluyor ki:

Vakit girmedikçe, namaz farz olmaz Nitekim Sadrüddin Bürhan-ül eimme, (Vakti girmediği için yatsı namazı size farz olmaz) diye fetva vermiştir Şems-ül-eimme Hulvani, (Vakit girmeyen yerlerde yatsı namazı kaza olarak kılınır) diye fetva vermiştir Ancak bu fetvayı duyan Harezm’de Şeyh-i Kebir Bakkali, (Vakit girmeyen yerlerde yatsı namazı farz olmaz) diye fetva verdi İmam-ı Hulvani bu fetva üzerine, Şeyh-i Kebir’e, (Beş vakit namazdan birini kaldıran kimse, kâfir olmaz mı?) diye sordurunca, Şeyh-i Kebir de, (Dirsekleri ile birlikte elleri veya aşık kemikleri ile birlikte ayakları olmayan kimse için abdestin farzı kaçtır?) dedi Daha sonra, (İşte bir abdest uzvu noksan olana abdestin farzı, dört değil, üç olduğu gibi, namaz vakitlerinden bazısı girmeyen yerdeki Müslümanlara, sadece vakti giren namazlar farzdır) buyurdu Bu cevap karşısında, imam-ı Hulvani, hakkı teslim edip, önceki fetvasından rücu etti


Şafii âlimlerin çoğuna göre, yatsı ve sabah namazının vakti girmeyen yerlerde bu namazlar, vakitleri giren en yakın bölgeye kıyas edilerek kılınır


Hanefi’de vakit, namazın hem şartı hem de sebebi olduğu için, sebep bulunmayınca yani vakit girmeyince, o namaz farz olmaz Vakit girmeden de kılınmaz Kaza etmek de gerekmez Fakat bazı âlimlere göre bu iki namazı kılmak farzdır İhtiyata riayet etmek çok iyi olur Bu bakımdan bu iki namaz, (Vaktine yetişip de kılamadığım son yatsı) ve (son sabah namazının farzını kılmaya) diye niyet edilerek kılınmalıdır Bu iki namazı, vakitlerinin başladığı en son günün vakitlerinde kılmak iyi olur

Bu iki namaz vaktinin başlamadığı zamanlarda, daha önce vakitlerinin olduğu en son günün vakitlerini esas alarak, normal vakti girene kadar her zaman o vakitte kılınır


Sual: Ramazan ayı gelince, oruç tutmak farz olur Ancak seferi olanın, dört mezhepte de oruç tutması farz değildir Kutuplara ve aya giden Müslüman, seferi ise oruç tutmaz Geriye dönünce kaza eder

Kutuplarda buz denizinde yaşayan insan yok ise de, biz var olduğunu düşünelim Altı ay gündüz, altı ay gece olan yerlerde nasıl oruç tutulacaktır?

CEVAP

Gündüzleri 24 saatten daha uzun yerlerde, mesela altı ay gündüz olan yerlerde, oruca saat ile başlanır ve saat ile bozulur Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak oruç tutulur (Dürer)


Namazı orucu ay ve güneşin durumuna göre ayarlayan İslam dininde 3-6 ay güneş batmayan ve doğmayan yerlere göre benim bildiğim bir kaide yoktur Varsa gösterin

CEVAP

Bizim bildiğimiz veya sizin bildiğiniz dinde ölçü olmaz Dinde dört tane ölçü vardır Bu ölçülere uygunsa mesele yok Yoksa şahıslara göre bence senceye göre hareket edilirse insan sayısı kadar din meydana çıkar


Yukarıda ki yazıda kaidelerden bahsediliyor ya Mesela vakit girmedikçe namaz farz olmaz kaidesi bildiriliyor ya Dinde senet olan kitaplardan naklediliyor Daha ne kaidesi arıyorsunuz? 6 ay gece veya altı ay gündüz olan yerlerde oruca saatle başlanır deniyor ya Yarasa güneşi göremiyorsa, güneşin bunda suçu yoktur

1400 yıl önce Arabistan’da yaşayanlar kutuplar diye bir yer bilmiyorlardı Bilmediklerine göre bir kaide de koymaları imkansızdır

CEVAP

Arapların bilip bilmemesi önemli değil ki, önemli olan Allah’ın bilmesi ve Resulünün bildirmesidir Resulü kaideler bildirmiştir âlimler de buna göre ictihadlarını ortaya koymuşlardır Din zamanla değişmez Karanlık ülkelerin olduğunu Arapların bilmemesi de söz konusu değil İslamiyet Arapların dini değildir, kâinata inmiştir eksik değildir Dediğiniz gibi eksik olursa suçu Allah’a yüklemiş oluruz, dinimizi niye eksik gönderdi diye Kaideleri de Araplar değil Allah ve Onun Peygamberi koyar

İman ve ibadetler değişmez Kıyamete kadar aynıdır Değişen fen bilgileridir Zaman geçtikçe kâmil şeklini alırlar İslamiyet zaten kâmil olarak gelmiştir ve öyledir ve öyle devam edecektir Cevap verilemeyecek hiçbir mesele yoktur


Sual: "Dinimizde her şey bildirilmiş, İslam alimleri her şeyi açıklamışlardır" deniyor Peki, altı ay gündüz ve altı ay gece olan kutuplarda orucun nasıl tutulacağı, namazın nasıl kılınacağı da açıklanmış mıdır?

CEVAP

Evet onlar da açıklanmıştır Hanefi’de vakit, namazın hem şartı hem de sebebi olduğu için, sebep bulunmayınca yani vakit girmeyince, o namaz farz olmaz Vakit girmeden de kılınmaz Kaza etmek de gerekmez Fakat bazı âlimlere göre vakti girmeyen namazları da kılmak farzdır İhtiyata riayet etmek çok iyi olur Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak namazlar kılınır Vakti girmeyen bu namazları kılarken, (Vaktine yetişip de kılamadığım en son …… namazının farzını kılmaya) diye niyet edilmesi uygun olur


Dört mezhepte de seferde oruç tutmak farz değildir Kutuplara ve Aya giden Müslüman, seferi ise oruç tutmaz Geriye dönünce kaza eder Ramazan ayı gelince, oruç tutmak farz olur Bu bakımdan gündüzleri 24 saatten daha uzun yerlerde, mesela altı ay gündüz olan yerlerde, oruca saat ile başlanır ve saat ile bozulur Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak oruç tutulur (Dürer)


NOT: Daha kolay anlaşılması için şunu da ilave edelim: 6 ay gündüz veya 6 ay gece olan yerlerde, mesela İstanbul'un namaz vakitleri esas alınıp ona göre namaz kılınır Oruç için de öyle Ramazan ayı gelince, İstanbul'un oruç vakitleri esas alınır, o saatte başlanıp o saatte iftar edilir


Sual: Avrupa’daki bazı Müslümanlar, yatsı ve sabahın vakti girmeyen yerlerde cemaatle nafile namaz kılıyorlar Bu doğru mudur?

CEVAP

Doğru değildir Ramazanda kılınan teravih hariç, nafile namazlar cemaatle kılınmaz



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.