Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edebiyat, milli

Milli Edebiyat

Eski 06-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Milli Edebiyat



MİLLİ EDEBİYAT


Milli Edebiyat;yirminci yüzyıl Türk Edebiyatı'nın 1908'le 1923 yılları arasında gelişen;İkinci meşrutiyet'in milliyetçilik hareketleri ile başlayan edebiyatımız milliedebiyat adını alırBu edebiyat akımı,Cumhuriyet dönemine kadar sürerMehmet Emin Yurdakul,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı,Faruk Nafiz Çamlıbel vb şairler şiir alanında;ÖmeSeyfettin,Halide Edip Adıvar,Yakup Kadrri Karaosmanoğlu,Reşat Nuri Güntekin,Nurullah Ataç,Falih Rıfkı Atay,Memduh Şevket Esendal vb yazarlar nesir alanında,milli edebiyatımızın en önemli kişileridirMilli edebiyatımızın en büyük fikir adamı Ziya Gökalp ile Fuat Köprülü'dür

Milli Edebiyat Akımı,Birinci Dünya Savaşı yıllarında güçlenip yayılarak hemen her türde birçok eser yazılmasına yol açmış;aydınlar ve sanatçılarda izleyecekleri yol için şu ilkeleri kabul etmişlerdir:

1-Yazýlým Dili sade olmalıdır

2-Ulusal kaynaklara ve yurt sorunlarına eğilmek gereklidir

3-Şiirde yalnız"hece"ölçüsü kullanılmalıdır

Bu konuda,Genç Kalemler dergisinin görevi büyük olmuştur

Milliyetçilik,ulusçuluk,toplumsal yaşamın en önemli olgularından sayılırToplumsal yaşamda bireyin gelişmesi,toplumun gelişmesiyle,toplumun gelişmesi bireylerin gelişmesiyle sıkı sıkıya bağlaşıktır1911'den sonra,milliyetçilik düşüncesi Türk aydınları arasında yayılmaya başlarÇok geçmeden Genç Kalemler,Türk Yurdu,Yeni Mecmua ve diğer yayımlarla bu düşüncenin sonucu olan Türkçülük,dil ve edebiyatta birakım haline gelir

GENÇ KALEMLER

Selanikte 11 Nisan 1911 de Genç Kalemler dergisinde Ömer Seyfettin'in "Yeni Lisan"başlıklı bir makalesiyle başlıyan bu eylem,İstanbul1da ve Türk Milli Edebiyatı'nda hızlı bir gelişmeye neden olduYeni Lisan'cılarda amaç yazı dilinde Türkçe kuralları üstün kılmaktıBu çığırın ilk kesin adımını atan Ömer Seyfettin'dir

Ziya Gökalp,toplumcu görüşlerine,dil anlayışına uygun bulduğu için ancak Genç Kalemler döneminde onlara katılırGenç Kalemler dergisin yazı kurulu dergide dilcilik konusunda çıkan yazıların özetini"Yeni Lisa"ve"Bir İstimzaç" adıyla yayınlarBu küçük kitabı bir mektupla birlikte tanınmış yazarlara göndererek,yazarlardan şu soruları yanıtlamalarını ister:

1-Yazýlým Dili yenileştirmek isteyenlerin dilin doğal gidişini hızlandırmaya yetkileri var mıdır?

2-Bir dil başka dillerden sözcük olabilir;kural da olabilir mi?

3-Üç dilin kurallarında meydana gelme bir dil olabilir mi?Başka deyişle Türkçe'ye Osmanlıca denilebilir mi? Denilmezse dilimizi bu sayrılıktan kurtarmak bizim için bir ödev olmayacak mıdır?

4-Türçeyi özleştirmek için şimdiye kadar tasfiyecilerin yaptıkları gibi dilimizde kullanılan Arapça,Acemce sözcükleri atarak Çağatayca'dan,Türkmence'den sözcük almak doğal gelişmeye uyar mı?

5-Dilin arınmasında ve yenileşmesinde Arapça ve Acemce tamlamalar,çoğullar ve eklerin kullanılmamasını temel olarak dilin doğal evrimi için en uygun yol değil midir?

6-Kalıplaşmış tamlamaları olduları gibi bırakmak menekşe,kavga kalabalık gibi türkçeleşmiş Arapça ve Acemce sözcükleri söylendikleri gibi yazmak ve onları benimsemek doğru değil midir?

Bu soruları Hamdullah Suphi,Raif Necdet,İzzet Ulvi,sehabettin Süleyman gibi yazarlar yanıtlamışlardır

GENÇ KALEMLER DERGİSİ

Genç Kalemler Dergisi,Selanik'te 1911 yılında Ömer Seyfettin,Ali Canip Yöntem,Akil Koyuncu,Rasim Haşmet,Ziya Gökalp'le Fecr-i Ati'vileerden bazılarının katılmasıyla yayın alanına girerMilli Edebiyat deyimini ilk ortaya atan Genç KalemcilerdirÖmer Seyfettin,Ziya Gökalp,Ali Canip Yöntem dilimizin sadeleşmesi için bu dergide şu düşünceleri ileri sürdüler:

1-Bir dil,bir dilden sözcük olabilir ama,kural olamaz konuşma diliyle yazı dili ikiliğinin önüne geçmek gerekir

2-Arap herfleri Türkçe'yi yazmaya elverişli değildirDdelerimiz Arapça uygarlığı karşısında kendilerini küçük görerek aşağılık duygusuna kapılmışlarArabın dilini ve kurallarını almakta bir sakınca bulmamışlardır

3-Arapça,Farsça tamlama ve çoğul kuralları hiç kullanılmamalıŞayet,amma,lakin konuşma diline geçmiş Arapça,Farsça kelimeler kullanılabilir

4-Konuşma dili,bütün türkler tarafından anlaşılan İstanbul Türkçesi olmalıdır

5-Güneş varken şems,ay varken kamer denmemeliArapça,Farsça kelimeler halkın söylediği gibi yazılmalı;Kalabalık,harca,menekşe,kavga gibi

6-Yazı diline yalnız milli dil bilgisi hakim olmalı,

DERGAHÇILAR

Dergahçılar; 15 Nisan 1921-1923 tarihleri arasında İstanbul'da yayınlanan,42 sayı çıkabilen yazıyla onbeş günlük,derginin çevresinde toplananlardırSorumlu yönetici Musatafa Nihat Özön'dürDergah'ı çoğu Yahya Kemal'in öğrencisi olan üniversite gençleri çıkarmışlardır

Dergahçılar;Yahya Kemal Beyatlı'nın manevi yönetimi altındadırlarAhmet Hamdi Tanpınar'ın söylediği gibi:"Dergah aralarında büyük birlikleri olan yazarların dergisi değildi"En fazla beraber yaşayan üç büyük rüknü arasında bile Milli Mücadele'nin ve Balkan Savaşı'nın da ardı arkası kesilmeyen felaketler getirdiği siyasi görüş yakınlıklarından zevk üstünlüğünden bir evvelkine karşı tabii aksülamelden,nihayet dil meselesindeki anlaşmadan başka bir bağ yok gibiydiYahya Kemal,Haşim ve Yakup o zaman çok dosttuBununla beraber üçünün de düşünceleri birbirinden çok ayrı alemlerde gelişmiştir"

MİLLİ EDEBİYAT GÖRÜŞÜ

Ali Canip Yöntem'le,Ömer Seyfettin'in 1911'de Selanik'te yayımlamaya başladıkları"Genç Kalemler" dergisiyle gelişen"Milli Edebiyat" akımı genellikle şu görüşler çevresinde toplanırTürkçe bağımsızlığını kazanmak,yabancı sözcüklerle kurallar dilimizden atılırken,sadeliğe,yalınlığa gidilmelidirYerli,ulusal değerlerimiz işlenmeli,ne Doğu'nun ne de Batı'nın öyküncülüğüne düşülmelidirUlusal ölçümüz hece kullanılmalı,toplumca sanata gidilmeli,"Sanat toplum için"olmalıdır

Milli Edebiyat genellikle 1908-1940 yılları arasında edebiyatımızın yaşadığı görüşleri,duyuşları,sanatları kapsarken,memleket gerçeklerini dile getirme yolunu benimserTürkçülük akımının öncüsü Ziya Gökalp,milli edebiyatın da yaratıcısı sayılır

ÜÇ ANA KAYNAK

Milli Edebiyat;1908-1923 tarihleri arasında yoğunlaşmasına karşı,1940'lara ve daha sonraki yıllara kadar,toplumsal değişimlere uyarak gelişirken,ulusal kaynaklarımıza daha etkin bir yönelme gösterirYirminci Yüzyıl Türk Edebiyatı'nın başlarında gelişen Fecr-i Ati edebiyatı'ndan sonra,ulusal kaynaklar dönme düşüncesi doğdu

Yüzyıllar boyunca,çeşitli fikirlerle şekillerin,kültür emperyalizminin altında gerçek varlığının gösteremeyen Türk Edebiyatı yavaş yavaş tüm olanaklarıyla etkisini duyurmaya başlarCumhuriyet Edebiyatımızın doğumunu hazırlarTür Milli Edebiyatı;1911-1923 tarihleri arasında gelişen etkileriyle tepkileri bugüne kadar uzanan köklü bir akımdırBu akımın üç ana kasynağı,Milli Edebiyatımızın oluşmasını sağlar

1-Osmanlıcılık,2-İslamcılık,3-Türkçülük

OSMANLICILIK

Osmanlıcılık,Osman Gazi'nin 13yüzyılda kurduğu,Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dağılan Türk İmparatorluğu'na ve bunun uyruklarına verilen Osmanlı sözcüğünden gelirOsmanlılık ilkesini kabul edenlerin yolu anlamında kullanılmıştırOsmanlı İmparatorluğu,otuzsekiz ulustan kurulu uyruklar topluluğudur

Osmanlı İmparatorluğunun kullandığı Osmanlıca;Arap ve Fars kültürlerinin etkisi altında yapısına bu dillerden aşırı derecede sözcük,hatta dilbilgisi özellikleri giren,o dönemin şair ve yazrlarının çoğunca kullanılan Türkçe'ye Tanzimat'tan verilen isimdir

İSLAMCILIK

İslam,selamdan gelir;tanrı'ya teslimiyet;HzMuhammed'çe kurulmuş ve yayılmış din,Muhammed peygamberin ümmetinden olan kimse,Müslüman,Müslümanlık,İslam anlamında kullanılırİslamcılık buradan gelirPan İslamizm de denilirOsmanlı İmparatorluğu'nda Osamnlıcılık'tan sonra en güçlü akımdır

Osmanlığı İmparatoru bütün müslümanların dinsel başkanıydıBu nedenle politika ve dinsel gücü kendinde birleştiriyorduDüşünce adamları,sanatçılar,hep bu yünde düşünmek ve eser vermek zorundaydılarMehmet Akif,özlediği yeni düzeni belli bir ulus için değil,yine imparatorluğun bir başka türlü ifadesi olan"İslam Ümmeti"içinde düşünüyorduMilliyetçi düşüncelerin babası sayılan Zİya Gökalp bile,ideolojisini hem ümmet kavramına,hemde ırk gibi vatan sınırlarını aşan verilere bağlamakla yine imparatorluk düzeni içinde düşünmüş oluyorduİslamcılara göre milliyetçik'le,Türkçülük akımlarını savunmakla,İmparatorluğun birliği sağlanamazdı

TÜRKÇÜLÜK

Türkçü;Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarda Osmanlıcılık,İslamcılık akımları karşısında Türklük duygusunu savunanlara denirken;Türkçülük,Türkçülerin ilkelerine dayanan akım,"Pantürkizm"anlamlarında kullanılmıştır20 yüzyıl edebiyatımızı hemen bütünüyle etkileyen Türkçülük akımı,ulusal edebiyatımızın doğup gelişmesini sağlarFransız devriminin yarattığı ulusçuluk düşüncesi,Osmanlı İmparatorluğu'ndaki,yabancı toplumları ayaklandırırken,türk aydınlarınıda uyandırırGenç Kalemler,Yeni Mecmua,Türk Yurdu dergilerindeki yayınlarla Türkçülük akımı türk dili ve edebiyatında geniş yankılar bırakırZiya Gökalp'e göre

"Türkçülük,Türk Milletini yükseltmek demektirO halde,Türçülüğün mahiyetini anlamak için,millet adı verilen zümrenin mahiyetini tayn etmek lazımdır


YARARLANILAN KAYNAKLAR,

1-Türk Edebiyatı Tarihi-Seyit Kemal Karaalioğlu

İnkilap Kitapevi

2-Türk Edebiyatı Tarihi-Vasfi Mahir Kocatürk

Edebiyat Yayınevi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.