VANDETTA
|
Yeni Çağın Truva Atı Televizyon
![](http://turksiyer.com/images/stories/resimler/02_nisan_2010_01_41_12_2251855731.jpg)
Üçüncü Dünya ülkeleri,aşağı yukarı iki yüz yıldan beri batının sahip olduğu ekonomik ve teknolojik üstünlüğün ağır baskısını Demokles'in kılıcı gibi sürekli üzerinde hissetmektedir Özellikle iletişim teknolojisi,son elli yılda eriştiği inanılmaz boyutlarla Batı dışı kültürlerin bütün direniş noktalarını birer birer etkisiz hale getirmeye başlamıştır Bu bakımdan artık geçmişte olduğu gibi bir kültür alışverişinden değil,tek yanlı bir kültür akışından söz etmemiz gerekiyor İletişim ve enformasyon tekelleri,enformasyonu bir çeşit ekonomik olarak değerlendirdikleri için,Üçüncü Dünya ülkelerinin problemlerini ve ihtiyaçlarını hiç bir zaman gözönüne almamışlardır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Esasen teknolojiyi muhtevası,yani beraberinde getirdikleri dışında ele alıp ''nötr'' bir olay olarak değerlendirsek bile,masumiyetine karar vermek çok zordur En küçük aletin bile başlıbaşına bir program olduğunu ve hayatımızı kendi ölçüsünde değiştirdiğini unutmamak gerekir Şüphesiz,değişmeyen bir toplum düşünelemez;fakat değişme çizgisini belirleyemeyen,hiç değilse bu yönde gayret sarfetmeyen milletler kültürel varlıklarını uzunsüre devam ettiremezler İçinde yaşadığımız çağın ayrıca vasfı olan teknolojik ilerleme karşısında alacağımız tavır ve kuracağımız kontrol mekanizmaları kültürümüzün geleceğini tayin edecektir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Arnold Toynbee,Batı teknolojisini Truva atına benzetir Onu surlarımızın içine aldıktan sonra,taşıdığı gizli kuvvetler kalemizi er geç içinden fethedecektir Tonybee,bu noktada Türkiye'yi ve diğer Doğu ülkelerini çaresiz görür ve Batı teknolojisini benimsemekte tereddüte düşdükleri taktirde,karşı koyamayacakları güçlü silahlara sahip olan Batılı fatihlere hemen av olacaklarını söyler Fakat teknolojiyi benimsemekle Üçüncü Dünnya ülkeleri bu tehlikeden kurtulabilecekler mi?İkinci durum da Batı'nın emperyalist gayeleri açısından son derece elverişlidir Nitekim bugünü kurtarmak gayesiyle,ilk bakışta benimsememek için hiç bir sebep göremediği teknolojiye kapılarını açan Türkiye ve benzeri ülkeler,uzun vadede,fakat Batı'nın daha köklü neticeler elde etmesini sağlayan bir istilaya uğrar Çünkü teknoloji gizli askerleriyle,yani programıyla birlikte gelmiştir Doğrudan olmasa bile,dolaylı olarak sosyal ve kültürel organizasyonun bir parçası olan teknolojiyi transfer etmek kolay,fakat onu yeni bir muhtevaya kavuşturmak son derece zordur Paranız varsa,sistemi çok kısa bir sürede kurup evlere birer televizyon alıcısı yerleştirebilirsiniz;fakat onu bünyenize uygun bir kültür organizasyonu olarak toplumun hizmetine sunabilmeniz için sağlam bir altyapı gerekir Yoksa,alet ister istemez kendi programıyla gelecek ve size Dallas'ı seyrettirecektir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Bizdeki yenileşme hareketleri bu kaçınılmaz durumun çarpıcı örneklerinden biridir Osmanlı bürokrat ve aydınları,Batı'nın sosyal ve kültürel organizasyonu ile teknoloji arasındaki dolaylı ilişkiyi doğrudan bir ilişki zannderek bu ''correlation''u sağlamak istemişlerdir Böylece başlangıçta özellikle askeri alanda gerçekleştirilen teknoloji transferinin zamanla şekil değiştirdiği,sosyal ve kültürel organizasyon transferinin ön plana geçtiği dörülür Artık muşeret,teşrifat,mefruşat,tiyatro,opera,çokses li musiki,resimde perspektif vb ilerlemenin ön şartları olarak kabul edilmektedir Sonunda teknolojik ilerlemenin büsbütün unutulduğu bir noktaya gelinmiş,özellikle Tek Parti devrinde,cumhuriyetin bürokrat ve aydınları Batı'nın yaşadığı macerayı yeniden yaşamak istercesine,Greko-Latin kaynaklarına yönelmişlerdir Dikkat edilirse,Osmanlı Devleti'nde askeri alanda başlatılan yeniliklerle,Cumhuriyet devrinde Greko-Latin kaynaklarına dönüş hareketinin aynı psikolojik noktada birleştiği görülecektir Batı'nın ekonomik ve teknolojik gücü,bu gelişmenin dışında kalan toplumların aydınlarında,Batı'nın her bakımdan üstün olduğu vehmini yaratmış ve bu vehim onları ''çağa ayak uydurmak'' için kendi toplumları üzerinde zorbaca metodlar uygulamaya kadar götürmüştür Zaten Batı'nın hedefi budur Kendi kültürünün ''evrensel'' olduğunu bütün dünyaya kabul ettirmek:Üstelik Üçüncü Dünya ülkelerinde sadık müttefikler bulmakta hiç de zorlanmamıştır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İletişim teknolojisi,Batı'nın bu hedefine ulaşabilmesi için sınırsız imkanlar getirmiştir Özellikle televizyon,Batı dışındaki toplumlarda yerli kültürlerin son direniş noktalarını da kısa sürede denetim altına alabilmek bakımından son derece elverişli bir araçtır Program üretimi ve dağıtımında büyük tekeller kuran ''çokuluslu'' şirketler,kendi yaşama biçimlerini,dieolojilerini ve kültürlerini bütün dünyaya yaymak amacındadırlar Bununla beraber,televizyonun ''kültür'' açısından yapısında büyük zaaf taşıdığını da burada belirtmek gerekir Televizyonun kitlelere yaydığı kültür,sulandırılmış bir kültür sunmak yerine standart tüketiciler yetiştirme amacını taşır Son zamanlarda sık sık kültür üretiminden ve tüketiminden söz edilmesi de bu televizyon vasıtasıyla ekonomik bir haline getirilmiştir Bunda seri halinde program ''üreten'' şirketlere büyük ölçüde Amerika'nın hakim olmasının önemli payı vardır Avrupa için bile gitgide tehlikeli bir araç olmaya başlayan televizyonun Üçüncü Dünya ülkelerinde neler yaptığını ve yapabileceğini düşünmek ürkütücüdür![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Esasen Avrupa Topluluğu,Amerika'nın inanılmaz bir tırmanışa geçen Japonya'nın ekonomik ve kültürel hegomonyasına karşı kurulmuş bir çeşit savunma paktıdır Nihai hedefi ekonomik,sosyal ve kültürel sınırlardan sonra siyasi sınırları da ortadan kaldırarak tek ve her bakımdan güçlü bir Avrupa yaratmak olan Avrupa Topluluğu,milletlerarası kültür hareketlerinin de hızlanmasına yol açmıştır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Avrupa Topluluğu'na katılma hususunda çok hevesli görünen ve tam üyelik için başvuran Türkiye'nin bu noktadaki konumu gerçekten ilgi çekicidir Son yirmi yıldır televizyon vasıtasıyla kitlelere adeta pampalanan Amerikan kültürü,bu kısa zaman zarfında iki yüz yıllık Avrupalılaşma çabası iflas ettimiştir Avrupa kültürü devletin bütün imkanları seferber edildiği halde hiç bir zaman halk katında yaygınlaşmamıştı Fakat Amerikan kültürü,neredeyse bütün evlere giren ''aptal kutusu'' sayesinde bütün toplum katlarını etkisi altına almıştır 1950'den sonraki sanayileşme ve buna bağlı olarak gerçekleşen hızlı şehirleşme,''kırsal'' kültürden kopan yığınları bu kültür için çok uygun bir zemin haline getirmiştir Fakat yukarıda da belirttiğimiz gibi,televizyonun yaydığı kültür,aslında bir ''kültürsüzleşme'' sürecidir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Kültürsüzleşme sürecini tek başına ele almak bizi yanlış sonuçlara götürebilir Çünkü yaşanan bu süreç ve bu hızlanan kimlik kaybı aynı zamanda beraberinde yeni bir kimlik arayışını getirmiş,büyük şehirlerde savunmasız bırakılan insanlar,''arabesk'' adı verilen ve bütün aydın çevrelerde adeta günah keçisi haline getirilen bir alt kültür yaratmışlardır Arabesk,sadece müzikle sınırlı değil,gitgide bütün hayatımızı kuşatan çok boyutlu bir gelişmedir Hatta 1970 sonrası için ''Kültürümüzün Arabeskleşme Dönemi'' bile denilebilir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Üçüncü Dünya ülkelerinin seçkinci aydınları,milletlerarası kültür hareketlerinde önemli bir rol üstlenmişlerdir Batı'daki gelişmeleri yakından takip ederek vakit geçirmeden kendi ülkelerine aktarıp sözcülük görevi yapan aydınlar,genellikle pasif birer aktarıcı olmaktan öteye geçemedikleri için,tekyanlı kültür akışını hızlandırmaktadırlar Türkiye'de Türkçe'yi bile Batılı bir muhtevayı yaşıyabilecek şekilde yeniden düzenleyerek adeta sun-i bir dil haline getiren aydınlar,bir ülkenin hakimiyet haklarının ihlali anlamına gelen ''yabancı dille eğitim''i de savunmuş ve teşvik etmişlerdir Son zamanlarda bazı dergilere Argos,Rapsodi,Strech gibi yabancı adların verilmesi ise,tekyanlı kültür akışının hızı ve niteliğini gösteren ilgi çekici bir gelişmedir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Öte yandan ''evrensel kültür'' ilan edilerek Avrupa kültürünün yerleşecek rahat bir zemin bulabilmesi için,toplumun hala bağlı olduğu din,evlilik kurumları temelinden sarsacak yayınlara girişilmiş,ateizm,eşcinsellik,kadının cinsel özgürlüğü gibi konular sürekli gündemde tutulmuştur Avrupa ülkelerinde kültürel bütünleşme açısından çok önemli olan yaz festivalleri,üçüncü dünya ülkelerinde tek yanlı olarak Avrupa kültürünün akışını hızlandıran kurumlar olarak aydınlar tarafından organize edilmekte,yine bu tip aydınların hakim oldukları basın ve yayın her şeyin en üstün olduğu konusunda şartlanarak hiç anlamadıkları ve asla zevk almadıkları şeyleri alkışlamak zorunda kalmaktadırlar Sonuçta sahte opera seyircileri,sahte çoksesli müzik kanalları sahte cazseverler vb türemektedir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Sözünü ettiğimiz sahte sanatseverlerin paralı olanları ise,sanat koruyuculuğuna ve koleksiyonculuğa yönelerek Türkiye'de yeni bir piyasa yaratmışlardır Bilindiği gibi,Avrupa da sanat piyasasını ellerinde tutanlar antika eşyalara ve sanat eserlerine birer değer olarak değil,ekonomik bir olarak bakmakta ve bu piyasayı istedikleri gibi yönlendirip fiyatları istedikleri noktada tutabilmektedirler Artık sanat mafyalarından bile söz edilen Avrupa'da son zamanlarda bazı ressamların eserlerinin astronomik fiyatlarla alıcı bulması,''kara para''yı aklamanın yeni yollarından biri olarak kabul ediliyor Son müzayedeler,Türkiye'de de Avrupa'daki gelişmelere paralel olarak yeni bir piyasanın doğduğunu veya doğmakta olduğunu göstermektedir Ardarda açılan sanat galerileri canlanan sanat piyasasının bir yansıması olarak değerlendirilebilir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Özetlemek gerekirse,milletlerarası kültür hareketleri kısa sürede Türkiye'de de yansımasını bulmakta,fakat bu Avrupa lehine tekyanlı bir kültür akışı olarak gerçekleşmektedir Özellikle iletişim teknolojisi,bu akışa büyük bir hız kazandırmış,kültür ve sanat gündemimiz Batı tarafından belirlenir hale gelmiştir Avrupa Topluluğu'na girdiğimiz takdirde,büyük ihtimalle kendi gündemimizi belirleme şansımız hiç kalmayacaktır Bununla beraber,söznü ettiğimiz gelişmelerin büyük bir tepki yaratarak daha güçlü bir kimlik arayışına yol açması da muhtemeldir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Yeni Çağın Truva Atı Televizyon
|