Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atı, çağın, televizyon, truva, yeni

Yeni Çağın Truva Atı Televizyon

Eski 07-11-2010   #1
VANDETTA
Varsayılan

Yeni Çağın Truva Atı Televizyon




Üçüncü Dünya ülkeleri,aşağı yukarı iki yüz yıldan beri batının sahip olduğu ekonomik ve teknolojik üstünlüğün ağır baskısını Demokles'in kılıcı gibi sürekli üzerinde hissetmektedir Özellikle iletişim teknolojisi,son elli yılda eriştiği inanılmaz boyutlarla Batı dışı kültürlerin bütün direniş noktalarını birer birer etkisiz hale getirmeye başlamıştırBu bakımdan artık geçmişte olduğu gibi bir kültür alışverişinden değil,tek yanlı bir kültür akışından söz etmemiz gerekiyorİletişim ve enformasyon tekelleri,enformasyonu bir çeşit ekonomik olarak değerlendirdikleri için,Üçüncü Dünya ülkelerinin problemlerini ve ihtiyaçlarını hiç bir zaman gözönüne almamışlardır
Esasen teknolojiyi muhtevası,yani beraberinde getirdikleri dışında ele alıp ''nötr'' bir olay olarak değerlendirsek bile,masumiyetine karar vermek çok zordurEn küçük aletin bile başlıbaşına bir program olduğunu ve hayatımızı kendi ölçüsünde değiştirdiğini unutmamak gerekirŞüphesiz,değişmeyen bir toplum düşünelemez;fakat değişme çizgisini belirleyemeyen,hiç değilse bu yönde gayret sarfetmeyen milletler kültürel varlıklarını uzunsüre devam ettiremezlerİçinde yaşadığımız çağın ayrıca vasfı olan teknolojik ilerleme karşısında alacağımız tavır ve kuracağımız kontrol mekanizmaları kültürümüzün geleceğini tayin edecektir
Arnold Toynbee,Batı teknolojisini Truva atına benzetirOnu surlarımızın içine aldıktan sonra,taşıdığı gizli kuvvetler kalemizi er geç içinden fethedecektirTonybee,bu noktada Türkiye'yi ve diğer Doğu ülkelerini çaresiz görür ve Batı teknolojisini benimsemekte tereddüte düşdükleri taktirde,karşı koyamayacakları güçlü silahlara sahip olan Batılı fatihlere hemen av olacaklarını söylerFakat teknolojiyi benimsemekle Üçüncü Dünnya ülkeleri bu tehlikeden kurtulabilecekler mi?İkinci durum da Batı'nın emperyalist gayeleri açısından son derece elverişlidirNitekim bugünü kurtarmak gayesiyle,ilk bakışta benimsememek için hiç bir sebep göremediği teknolojiye kapılarını açan Türkiye ve benzeri ülkeler,uzun vadede,fakat Batı'nın daha köklü neticeler elde etmesini sağlayan bir istilaya uğrarÇünkü teknoloji gizli askerleriyle,yani programıyla birlikte gelmiştirDoğrudan olmasa bile,dolaylı olarak sosyal ve kültürel organizasyonun bir parçası olan teknolojiyi transfer etmek kolay,fakat onu yeni bir muhtevaya kavuşturmak son derece zordurParanız varsa,sistemi çok kısa bir sürede kurup evlere birer televizyon alıcısı yerleştirebilirsiniz;fakat onu bünyenize uygun bir kültür organizasyonu olarak toplumun hizmetine sunabilmeniz için sağlam bir altyapı gerekirYoksa,alet ister istemez kendi programıyla gelecek ve size Dallas'ı seyrettirecektir
Bizdeki yenileşme hareketleri bu kaçınılmaz durumun çarpıcı örneklerinden biridirOsmanlı bürokrat ve aydınları,Batı'nın sosyal ve kültürel organizasyonu ile teknoloji arasındaki dolaylı ilişkiyi doğrudan bir ilişki zannderek bu ''correlation''u sağlamak istemişlerdirBöylece başlangıçta özellikle askeri alanda gerçekleştirilen teknoloji transferinin zamanla şekil değiştirdiği,sosyal ve kültürel organizasyon transferinin ön plana geçtiği dörülürArtık muşeret,teşrifat,mefruşat,tiyatro,opera,çokses li musiki,resimde perspektif vbilerlemenin ön şartları olarak kabul edilmektedirSonunda teknolojik ilerlemenin büsbütün unutulduğu bir noktaya gelinmiş,özellikle Tek Parti devrinde,cumhuriyetin bürokrat ve aydınları Batı'nın yaşadığı macerayı yeniden yaşamak istercesine,Greko-Latin kaynaklarına yönelmişlerdirDikkat edilirse,Osmanlı Devleti'nde askeri alanda başlatılan yeniliklerle,Cumhuriyet devrinde Greko-Latin kaynaklarına dönüş hareketinin aynı psikolojik noktada birleştiği görülecektirBatı'nın ekonomik ve teknolojik gücü,bu gelişmenin dışında kalan toplumların aydınlarında,Batı'nın her bakımdan üstün olduğu vehmini yaratmış ve bu vehim onları ''çağa ayak uydurmak'' için kendi toplumları üzerinde zorbaca metodlar uygulamaya kadar götürmüştürZaten Batı'nın hedefi budurKendi kültürünün ''evrensel'' olduğunu bütün dünyaya kabul ettirmek:Üstelik Üçüncü Dünya ülkelerinde sadık müttefikler bulmakta hiç de zorlanmamıştır
İletişim teknolojisi,Batı'nın bu hedefine ulaşabilmesi için sınırsız imkanlar getirmiştirÖzellikle televizyon,Batı dışındaki toplumlarda yerli kültürlerin son direniş noktalarını da kısa sürede denetim altına alabilmek bakımından son derece elverişli bir araçtırProgram üretimi ve dağıtımında büyük tekeller kuran ''çokuluslu'' şirketler,kendi yaşama biçimlerini,dieolojilerini ve kültürlerini bütün dünyaya yaymak amacındadırlarBununla beraber,televizyonun ''kültür'' açısından yapısında büyük zaaf taşıdığını da burada belirtmek gerekirTelevizyonun kitlelere yaydığı kültür,sulandırılmış bir kültür sunmak yerine standart tüketiciler yetiştirme amacını taşırSon zamanlarda sık sık kültür üretiminden ve tüketiminden söz edilmesi de bu televizyon vasıtasıyla ekonomik bir haline getirilmiştirBunda seri halinde program ''üreten'' şirketlere büyük ölçüde Amerika'nın hakim olmasının önemli payı vardırAvrupa için bile gitgide tehlikeli bir araç olmaya başlayan televizyonun Üçüncü Dünya ülkelerinde neler yaptığını ve yapabileceğini düşünmek ürkütücüdür
Esasen Avrupa Topluluğu,Amerika'nın inanılmaz bir tırmanışa geçen Japonya'nın ekonomik ve kültürel hegomonyasına karşı kurulmuş bir çeşit savunma paktıdırNihai hedefi ekonomik,sosyal ve kültürel sınırlardan sonra siyasi sınırları da ortadan kaldırarak tek ve her bakımdan güçlü bir Avrupa yaratmak olan Avrupa Topluluğu,milletlerarası kültür hareketlerinin de hızlanmasına yol açmıştır
Avrupa Topluluğu'na katılma hususunda çok hevesli görünen ve tam üyelik için başvuran Türkiye'nin bu noktadaki konumu gerçekten ilgi çekicidirSon yirmi yıldır televizyon vasıtasıyla kitlelere adeta pampalanan Amerikan kültürü,bu kısa zaman zarfında iki yüz yıllık Avrupalılaşma çabası iflas ettimiştirAvrupa kültürü devletin bütün imkanları seferber edildiği halde hiç bir zaman halk katında yaygınlaşmamıştıFakat Amerikan kültürü,neredeyse bütün evlere giren ''aptal kutusu'' sayesinde bütün toplum katlarını etkisi altına almıştır1950'den sonraki sanayileşme ve buna bağlı olarak gerçekleşen hızlı şehirleşme,''kırsal'' kültürden kopan yığınları bu kültür için çok uygun bir zemin haline getirmiştirFakat yukarıda da belirttiğimiz gibi,televizyonun yaydığı kültür,aslında bir ''kültürsüzleşme'' sürecidir
Kültürsüzleşme sürecini tek başına ele almak bizi yanlış sonuçlara götürebilirÇünkü yaşanan bu süreç ve bu hızlanan kimlik kaybı aynı zamanda beraberinde yeni bir kimlik arayışını getirmiş,büyük şehirlerde savunmasız bırakılan insanlar,''arabesk'' adı verilen ve bütün aydın çevrelerde adeta günah keçisi haline getirilen bir alt kültür yaratmışlardırArabesk,sadece müzikle sınırlı değil,gitgide bütün hayatımızı kuşatan çok boyutlu bir gelişmedirHatta 1970 sonrası için ''Kültürümüzün Arabeskleşme Dönemi'' bile denilebilir
Üçüncü Dünya ülkelerinin seçkinci aydınları,milletlerarası kültür hareketlerinde önemli bir rol üstlenmişlerdirBatı'daki gelişmeleri yakından takip ederek vakit geçirmeden kendi ülkelerine aktarıp sözcülük görevi yapan aydınlar,genellikle pasif birer aktarıcı olmaktan öteye geçemedikleri için,tekyanlı kültür akışını hızlandırmaktadırlarTürkiye'de Türkçe'yi bile Batılı bir muhtevayı yaşıyabilecek şekilde yeniden düzenleyerek adeta sun-i bir dil haline getiren aydınlar,bir ülkenin hakimiyet haklarının ihlali anlamına gelen ''yabancı dille eğitim''i de savunmuş ve teşvik etmişlerdirSon zamanlarda bazı dergilere Argos,Rapsodi,Strech gibi yabancı adların verilmesi ise,tekyanlı kültür akışının hızı ve niteliğini gösteren ilgi çekici bir gelişmedir
Öte yandan ''evrensel kültür'' ilan edilerek Avrupa kültürünün yerleşecek rahat bir zemin bulabilmesi için,toplumun hala bağlı olduğu din,evlilik kurumları temelinden sarsacak yayınlara girişilmiş,ateizm,eşcinsellik,kadının cinsel özgürlüğü gibi konular sürekli gündemde tutulmuşturAvrupa ülkelerinde kültürel bütünleşme açısından çok önemli olan yaz festivalleri,üçüncü dünya ülkelerinde tek yanlı olarak Avrupa kültürünün akışını hızlandıran kurumlar olarak aydınlar tarafından organize edilmekte,yine bu tip aydınların hakim oldukları basın ve yayın her şeyin en üstün olduğu konusunda şartlanarak hiç anlamadıkları ve asla zevk almadıkları şeyleri alkışlamak zorunda kalmaktadırlarSonuçta sahte opera seyircileri,sahte çoksesli müzik kanalları sahte cazseverler vbtüremektedir
Sözünü ettiğimiz sahte sanatseverlerin paralı olanları ise,sanat koruyuculuğuna ve koleksiyonculuğa yönelerek Türkiye'de yeni bir piyasa yaratmışlardırBilindiği gibi,Avrupa da sanat piyasasını ellerinde tutanlar antika eşyalara ve sanat eserlerine birer değer olarak değil,ekonomik bir olarak bakmakta ve bu piyasayı istedikleri gibi yönlendirip fiyatları istedikleri noktada tutabilmektedirlerArtık sanat mafyalarından bile söz edilen Avrupa'da son zamanlarda bazı ressamların eserlerinin astronomik fiyatlarla alıcı bulması,''kara para''yı aklamanın yeni yollarından biri olarak kabul ediliyorSon müzayedeler,Türkiye'de de Avrupa'daki gelişmelere paralel olarak yeni bir piyasanın doğduğunu veya doğmakta olduğunu göstermektedirArdarda açılan sanat galerileri canlanan sanat piyasasının bir yansıması olarak değerlendirilebilir
Özetlemek gerekirse,milletlerarası kültür hareketleri kısa sürede Türkiye'de de yansımasını bulmakta,fakat bu Avrupa lehine tekyanlı bir kültür akışı olarak gerçekleşmektedirÖzellikle iletişim teknolojisi,bu akışa büyük bir hız kazandırmış,kültür ve sanat gündemimiz Batı tarafından belirlenir hale gelmiştirAvrupa Topluluğu'na girdiğimiz takdirde,büyük ihtimalle kendi gündemimizi belirleme şansımız hiç kalmayacaktırBununla beraber,söznü ettiğimiz gelişmelerin büyük bir tepki yaratarak daha güçlü bir kimlik arayışına yol açması da muhtemeldir

Yeni Çağın Truva Atı Televizyon

__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar!
Tek çare;Din birliğidir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.