Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bahşedilen, birlikte, kula, nelerdir, nimetler, ölümle

Ölümle Birlikte Kula Bahşedilen Nimetler Nelerdir ?

Eski 03-29-2010   #1
Atlıkarınca
Varsayılan

Ölümle Birlikte Kula Bahşedilen Nimetler Nelerdir ?



İnsan şu dünyaya bir baksa âhireti için onu satar Satıcının kalbi sattığına bağlı kalmamalıdır Âhirete bir baksa, onu hemen satın alır ve ona olan iştiyakı git gide artar Satın aldığını bir görse ondan daha büyük bir sevinç duymaz, sattığına da dönüp iltifat etmez

Kalpte Allah sevgisini bulundurmak her zaman mümkün olmaya bilir Bu bakımdan kişi hiç ummadığı bir anda (o muhabbeti elinde tutamadığı bir zamanda) ölümle burun buruna gelebilir Allah yolunda savaş ise ölmeye davetiye çıkarmak demektir İşte bu kimse öldürüleceği an bile Allah’ı aklından çıkarmaz ve o sevgi üzerinde ölür

Bu sebeple şehitlik nimetlerin en büyüğünden sayılmıştır Zira nimet, insanın ulaşabildiği şeye denir Nitekim Allah (cc) bu hususta şöyle buyurur:

“Allah’ın ikramı olarak orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var

Bu âyet, cennetteki nimet ve lezzetleri topluca ifade eden en kapsamlı bir ifadedir

Azapların en büyüğü insanın maksadına kavuşamamasıdır Allah (cc) bu konuda şöyle buyurur:

“Artık onların kendileriyle hoşlandıkları şeylerin arasına bir perde çekilmiştir”

Bu âyet-i celile ise cehennem ehlinin çekecekleri cezalarını ifade eden en kapsamlı bir ifadedir

İşte yukarıda bahsini geçirdiğimiz bu nimetler, şehit kul ruhunu teslim eder etmez kendisine bahşedilir Bu, kalp ehli salih kulların, yakin nurlarıyla müşahede ettikleri bir durumdur (Hal ehli kimseler şehitlerdeki bu durumu müşahede edebilmektedirler) Eğer bu anlattıklarımıza delil istersen, şehitler hakkında rivayet edilen hadisler kâfidir Bu husustaki her hadis onların kavuşacakları lezzetleri ayrı ayrı zikretmektedir

Hz Âişe (ranh) anlatıyor: “Resûlullah (sav), babası Uhud muharebesinde şehit düşen Câbir’e(ra):

—Sana bir müjde vereyim mi? dedi Câbir:

—Evet, Resûlellah, Allah seni de hayırlarla müjdelesin, dedi Resûlullah (sav) şöyle anlattı:

—Allah Teâlâ babanı diriltip huzuruna getirtti Sonra ona, “Benden ne dilersen dile, onu sana vereceğim” buyurdu O, “Ey rabbim! Sana hakkıyla ibadet edemedim; senden dileğim odur ki, beni tekrar dünyaya gönderip peygamberinle beraber bir kez daha savaşmam ve şehit olmamdır” dedi Allah (cc), “Ben hakkında olacakları ezelde takdir ettim, bir daha oraya döndürülmeyeceksin” buyurdu

Ka’b el-Ahbâr (rah) anlatıyor: “Cennette bir adam devamlı olarak ağlamaktadır Kendisine, “Neden ağlıyorsun? Sen cennette değil misin” diye sorulur O şöyle der: “Ağlıyorum, çünkü Allah yolunda bir defa öldürüldüm İsterdim ki onun için daha nice kereler şehit edilseydim

Mümin kişi ölür ölmez Allah’ın (cc) azametinden ve celâlinin genişliğinden kendisine bir kapı açılır Dünya buraya kıyasla daracık bir zindan gibidir İşte müminin ölümü, daracık ve karanlık bir eve hapis edildikten sonra kapıları açılıp serbest bırakılan, sonra bu kapıdan, içinde çiçeklerin, meyvelerin, ağaçların bulunduğu uçsuz bucaksız bağlara bahçelere kavuşan kimsenin durumu gibidir O kimse bir daha o karanlık ve dar zindana girmek ister mi?

Resûlullah (sav) ölen bir kimsenin yanında şöyle bir örnekleme yapmıştır: “İşte bu adam dünyadan göç etti ve onu ehline terk etti Eğer halinden memnun ise, sizlerin annenizin karnına dönmek istemediği gibi o da dünyaya dönmek istemez

Bu hadis-i şerifte geçtiği gibi, dünya ana rahmine nispetle ne kadar geniş ve ferahsa, âhiret de dünyaya nispetle o kadar ferah ve geniştir

Hz Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:

“Müminin dünyadaki misali, ceninin anne karnındaki durumu gibidir Çocuk annesinin karnından çıkınca ağlamaya başlar Işığı görüp anne sütü emmeye başladığında ise bir daha o mekâna dönmek istemez Mümin de böyledir; ölümden korkar Fakat rabbine kavuştuğu zaman bir daha dünyaya dönmeyi istemez, ceninin annesinin karnına dönmeyi istemediği gibi…”

Resûlullah’a (sav), falanca kimse öldü diye haber verdiklerinde, şöyle buyurmuştur:

“Ya rahata kavuştu ya da (ölümüyle) ondan rahata kavuşuldu

Allah Resûlü (sav), rahata kavuştu sözüyle mümini, ondan rahata kavuşuldu ifadesiyle de facir ve günahkâr kişiyi kastetmiştir Zira onun gidişi ile dünya ehli rahata ve huzura kavuşur

Ebû Ömer (Sâhibu’s-Sakyâ) anlatıyor: “Biz daha çocuktuk Abdullah b Ömer (ra) yanımıza geldi Orada bir kabir vardı Sahibinin kafatası meydanda gözüküyordu Hemen birisine emredip üzerini toprakla örttürdü ve, “Şu bedenlere toprak bir zarar veremez, sevabı ya da azabı kıyamete kadar çekecek olan ruhlardır” dedi

[1] Fussilet, 41/31

[2] Sebe’ 34/54

[3] Câbir b Abdullah Ensârî (ra)

[4] Tirmizî, Tefsîr, 4; İbn Mâce, Mukaddime, 13; Hâkim, el-Müstedrek, 3/203; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr 11164; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 3/298–299

[5] Süyûtî, Şerhu’s-Sudûr, s 333; Zebîdî, İthâf, 14/310

[6] Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr 42212; Süyûtî, Şerhu’s-Sudûr, s 333; Zebîdî, İthâf, 14/310
[7] Buhârî, Rikâk, 42; Müslim, Cenâiz, 61; Ahmed b Hanbel, el-Müsned, 5/296; Beyhakî, Şuabu’l-İmân, nr 9264; İbn Hıbbân, es-Sahîh, nr 3007

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.