Elhamra Sarayı |
10-14-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Elhamra Sarayı Elhamra Sarayı İspanya'da Araplar tarafından kurulan Endülüs İslam Devleti'nin 13 yüzyıldan itibaren gerilemeye başlamasıyla birlikte Muhammed İbn'ül Ahmer adlı kumandan, devletin idare merkezini Kurtuba'dan (Cordoba) Gırnata'ya (Granada) nakletti ve 1232 yılında burada 'Beni Ahmer Devleti'ni kurdu Bu devlete 'Beni Nasr Devleti' de denir Bu devlet zamanında Endülüs'te yapılan en güzel eser Elhamra Sarayı'dır Elhamra, Gırnata'ya hakim bir tepe üzerindeki düzlükte, savunma kalesi ve saray olarak yapılmıştır Bu yüzden dışarıdan biraz hantal görünür Fakat hantal kale duvarlarının içinde eşsiz güzellikte bir sarayla karşılaşılır Duvarlarında kırmızı tuğla, damında kırmızı kiremit kullanıldığı için adına da Elhamra, yani 'Kırmızı' denmiştir Nasri hükümdarları yeni yapılarla kaleyi büyüttüler Böylece Elhamra, saray ve köşklerden kurulmuş bir topluluk haline geldi Sarayların içi kadar avluları da güzeldir Bunlardan en güzelleri uzun bir havuzla süslü olan El-Bürke Avlusu, döşemesi mermer kaplı Meksuar Avlusu ve Arslanlı Avlu'dur Arslanlı Avlu, 1354-1359 yılları arasında hüküm süren V Muhammed zamanında yapılmıştır Avlunun ortasındaki 12 arslan, ağır ve yuvarlak bir havuz yalağını destekler Havuzun ortasındaki fıskiyeden fışkıran sular, çevredeki revakların kemerlerine benzer kıvrımlar yaparak dökülürler Birbirine dik olan Arslanlı Avlu ile El-Bürke Avlusu'nun etrafındaki salonlar eşsiz güzelliktedir Birinci avlu 36 metre uzunluktadır Bu avlunun iki büyük kenarı üzerine açılmış karşılıklı kapılardan yan salonlara geçilir Avlunun kuzey ve güneyinde bulunan yedi kemerli galerinin süslemeleri gözkamaştırıcı güzelliktedir Avlunun kuzey kenarındaki kapısından bir dehlize ve oradan da Elçiler Divanhanesine geçilir Bu salonun kenarları 11,24 metre, yüksekliği 18 metre, duvarlarının kalınlığı ise 3 metredir Bu kalınlık yüzünden pencereler birer oda görünüşündedir Elhamra Sarayı, zarif ve zengin süslemeleri, bahçeleri ve havuzlarıyla bir şiir gibidir Fakat Charles-Quint (Şarlken) Endülüs'ü zaptedince sarayın bir bölümünü yıktırdı ve yerine Rönesans üslubunda bir saray yaptırmak istedi 1522'deki bir depremde, 1590'daki bir patlamada saray bir miktar daha hasar görmüştür Ancak, 19 yüzyıl ortalarından itibaren korunmaya alınmış ve günümüze dek gelebilmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|