|
|
Konu Araçları |
alanlardaki, aydınlanma, çeşitli, felsefesinin, görüşleri |
Aydınlanma Felsefesinin Çeşitli Alanlardaki Görüşleri |
06-06-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Aydınlanma Felsefesinin Çeşitli Alanlardaki GörüşleriAydınlanma felsefesinin bu alandaki görüşleri şunlardır: - Devlet Görüşü Mekanist devlet görüşünün nitelikleri nelerdir? Aydınlanma çağının devlet görüşü "Mekanist" devlet görüşüdür Buna göre devlet kendiliğinden oluşan organik kutsal bir varlık değildir Bir tür "Contrat" sözleşme ile oluşmuş halkın hizmetinde olan bir kuruluştur Onlara göre devlet bireylerin ilerlemesi ve refaha kavuşturulmasını amaç edinmiş bir kurumdan ibaretti Aydınlanmacılar'dan Locke'un devlet anlayışı liberaldi Locke kişilerin doğal haklarını esas almaktaydı Rousseau'ya göre ise devlet kendini meydana getiren kişilerin yararlarının dışında davranamazdı Ona göre devletin görevi kişinin hak ve özgürlüklerini garanti etmekdi Böylece aydınlanmacılara göre kişilerin ne düşündükleri neye inandıkları devleti ilgilendirmez Devletin görevi, kişilerin hak özgürlüklerini korumak ve onların esenliğini rahat ve mutlu yaşamalarını sağlamaktı - Dinsel Görüş Aydınlanmacıların din anlayışı nasıldır? Aydınlanmacılara göre özgür bir devlette din özgürlüğü olmalı, devlet, din işlerine karışmamalıydı Din, insanın vicdanı ile ilgili bir konuydu, kişiler toplumda dinsel inançlarıyla özgürce yaşayacaklar ve devlet, ülkeye zararı olmadıkça onlara karışmayacak hatta koruyacaktı Devlet bu konuda yanlı olmayacaktı Aydınmacıların dinsel görüşü "Doğal din" 'idi Onlar buna akıl dini de diyorlardı Bu akla uygun ve aklın benimsediği din demekti Onlara göre doğal din her türlü dış form ve gelenekten bağımsız olarak insanın doğasında var olan bir dindi Ancak bunların içerisinde Hristiyanlık ile doğal dini Locke ve Wolff gibi uzlaştırmaya çalışanlar da vardı Onlara göre Tanrı buyruğu aklın üstündeydi, ama akla uygundu Aydınlancıların dinsel görüşü daha çok deist (akıldini) idi Temelde Theist (dindar) ile deist (akıl dini) aynı kökten "theo" Tanrı sözcüğünden kaynaklanmaktaydı Ancak biri Grekçe "Theos", değeri de Latince "Deus" tan, türetilmişti Deistlere göre Tanrı sadece insanın var ve yok olmasında vardı Bunun ikisinin arasında, yani, yaşamda Tanrı tarafından verilmiş akıl yer almaktaydı -Eğitim Görüşü Aydınlanma Çağı filozoflarının eğitim görüşleri nasıldır? Aydınlanma Çağı'nın nationalist felsefesi eğitim düşüncesine de etki etmişti Akıl her şeyin doğrusunu yapabilecek bir güce sahip olduğundan eğitim de akla uygun bir biçimde düzenlenmeliydi Aydınlanmacılara göre insan aklı doğuştan Tabula Rasa idi, insan aklına eğitimle istenilen şekil verilecekti Aydınlanmacılara göre, insan, aldığı eğitim ne ise oydu Onlara göre bir insanda eğitim az olursa fikirler de az olurdu Böylece aydınlanmacılar insanın doğuştan saf ve temiz olduğunu, daha sonraki şekillenmesinin, kişiliğinin eğitimle oluştuğunu söylemekteydiler İngiliz J Locke, eğitim konusunda optimist (iyimser) bir görüşe sahipti Locke'a göre on insandan dokuzunun kötü ya da iyi, yararsız ya da yararlı vs oluşu onların aldıkları eğitimin bir sonucuydu Aydınlanmacılara göre eğitim metodunun temelini gencin sahip olduğu yeteneklerini geliştirici olması oluşturuyordu Buna göre eğitim doğaya uygun olmalı yani eğitimin görevi, doğa verisi olan yetenekleri doruğa eriştirmek ve doğal gelişimini desteklemekti Böylece çocuğa verilecek eğitim hem vücutsal ve hem de zihinsel olmalıydı Örneğin Locke bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal, didaktik (öğretici), pratik beceriler ve seyahatlerden oluşan bir eğitimi birlikte önermekteydi Aydınlanmacıların eğitim görüşleri ayni zamanda pragmatist (yararcı) idi Buna göre eğitim yaşamda işe yarar olmaya göre planlanmalıydı Fransız aydınlanmacılar da İngiliz aydınlanmacılar gibi doğal eğitim istemekteydiler Onlara göre eğitimde metafizik doğmalara değil biyolojik ve fizyolojik olğulara yer verilmeliydi Fransız aydınlanmacılardan olan Julien Offrey de Lamethrie göre akılcı eğitime önem vermekteydi Ona göre eğitimi az olanın fikirler de az olurdu Diğer bir Fransız aydınlanmacı Etienne Bunnot de Condillac da akılcı eğitimi ve bunun yararcı olmasını önermekteydi Claude Adrien Helvetius ise sansualist (duyumcu) eğitimin geliştiricisidir Ona göre çeşitli insanların zihinleri arasında eşitsizlik tek bir nedenin, eğitimdeki eşitsizliğini eseriydi Helvetius göre tüm insanlar zihinsel yönden doğuştan eşit yeteneklere sahiptiler Bu nedenle insan aldığı eğitim ne ise öyle olmuştu Helvetius ayrıca eğitimi sadece insanın geliştirilmesi yönünden değil, tüm toplumun geliştirilmesi yönünden sınırsız bir güç olarak niteler Louis Rene de Caradeux de la Chalotais ise laik eğitimin bir temsilcisidir Ona göre insanların kültürel yönden geri kalmışlığının nedeni zihinlerin manastırlara ait kavramlarla doldurulmuş olmasıydı Chalotais'ye göre toplumun refahı uygar bir eğitim gerektirmekteydi O bir ulusal ve demokratik bir sistemi istiyordu Eğitim metodunda ise doğaya uygunluğu önermekteydi Bu konuda çocuklara uygulanacak öğretimde esas alınacak ilkeler, bizzat doğaya uydukları biçimdeki ilkeler olmalıydı Ona göre doğa en iyi öğretmendi Chalotais tüm ders kitaplarındaki türlü soyutlamaların temizlenmesini istemekteydi Rousseau'ya göre eğitimin amacı insanları I' homme, citoyen (vatandaş) yapmak değil, I' homme naturel (doğal insan) yapmak olmalıydı O'na göre çocuk ne hekim ne asker ne de din adamı olmamalıydı O herşeyden önce insan olmalıydı Bu görüşe göre insan önce insan olmalı, ondan sonra herhangi bir mesleğin insanı olmalıydı Rousseau, Emile adlı eserinde eğitimin ilk görevinin, doğanın gelişimine engel olacak herşeyin baskı, metodunun ortadan kaldırmasını istemekteydi Ona göre emir ve itaat çocuğun lügatında yoktu Aynı esere göre çocuk belirli bir meslek için değil, insan olmak için eğitilmeliydi Eğitimde sadece çocuğun aklına hitap edilmemeli, eğitim ve deney yaşantılarla da desteklenmeliydi Böylece insan her yönüyle, tüm yetenekleriyle bir harmoni içerisinde gelişmiş bir varlık olmalıydı Alman aydınlanmacılardan Johann Bernard Basedau'a göre eğitim, aydınlanma felsefesine uygun, akla ve yararcılık ilkelerine göre olmalıydı Ona göre ülkenin mutluluğu ve güvenliği halkın mutluluğu ile orantılı olmalıydı, bunun en güvenilir amacı ise eğitimdi Çocuklara bedensel ve zihinsel formasyon sağlayacak bir eğitim verilmeli, okullar kiliseden bağımsız olmalıydı Okullarda çocuklar herkes için yararlı, yurtsever ve mutlu bir yaşam için eğitilmeliydi Basedau Plilantropin (insan sevgisi) adlı ilkokul, öğretmen okulu ve eğitim enstitüsünden oluşan bir eğitim kurumu açmıştı Bu okulun eğitim sistemi doğa, okul ve yaşamın harmonik biçimde birleştirilmesi oluşturuyordu Gothold Ephraim Lessing ise insanlık eğitim görüşünü benimsiyordu Ona göre insanlığın eğitimi tek tek fertlerin eğitimi gibi kademelerden oluşmaktaydı Böylece tek tek birey ile tüm insanlık arasında bir paralellik vardı Lessing'e göre eğitim, her bir insanda gerçekleşen bir aydınlanmaydı Her bir insan için eğitim ne ise, bütün insan soyu için de oydu Merquise de Condorcet'ye göre ise dünya var olduğu sürece insanın mükemmelleşme olanakları içerisinde gerçek bir sonsuz gelişme vardı Eğitim, insan soyunun bu sürekli gelişmesini daha yüksek ve mükemmelleşmiş biçim erişmesini sağlayacaktı Condorcet, insanın doğal olarak iyi olduğunu ve onun eğitim ve öğretimle mükemmelleştirilebileceği konusunda optimist bir görüşe sahipti Ona göre okullar insanlara kendi haklarını gerektiği gibi koruyacak ve gereksinimlerini karşılayacak bir formasyon kazandıracaktı Condercet'in eğitim görüşünün temelinde özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve laiklik vardı Yazar DoçDr Cahit BİLİM
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|