Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devletlerinde, islâm, kültür, türk, uygarlık

Türk Islam Devletlerinde Kültür Ve Uygarlık

Eski 05-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Türk Islam Devletlerinde Kültür Ve Uygarlık



TÜRK-İSLÂM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE
UYGARLIK

1 Devlet Yönetimi
Türkler Müslüman olduktan sonra da devlet yönetimi ile ilgili geleneklerine devam ettiler Hükümdarlar, Allah’ın yeryüzündeki temsilcileri durumunda idi
Hükümdar, töre ve yasalara aykırı olmamak koşulu ile uygulamada mutlak hâkimdi Ülke, hanedanının ortak malı sayılır ve hanedan üyeleri tarafından sultana bağlı olarak ortaklaşa yönetilirdi Taht kavgaları bu sistemin bir sonucudur
Hükümdarların yasama, yürütme ve yargı yetkileri vardı Orduya komuta etmek, halkın huzur ve refahını sağlamak, görev ve sorumlulukları arasındaydı
Karahanlılarda hükümdara han, kara, Gaznelilerde sultan adı verilirdi
Sultan ünvanını ilk kullanan Türk Hükümdarı Gazneli Mahmut (Sultan Mahmut) olmuştur
Moğol hükümdarlarına kağan denirdi Devlet işlerinin görüşüldüğü ve karara bağlandığı yere de kurultay adı verilirdi Ordu komutanlarına ise noyan adı verilirdi
Selçuklular da önce yabgu daha sonra sultan ünvanı kullanıldı
Selçuklularda ilk divan teşkilatı, Melikşah döneminde Nizam-ül Mülk tarafından kuruldu
Devlet işleri Büyük Divan denilen yerde görüşülüp karara bağlanırdı Divanın alt kademeleri vardı Her alt kademede ayrı bir iş görülürdü Gazneliler, divan teşkilatını Abbasilerden örnek aldılar
Ülkeler kolay yönetim için eyaletlere ayrılmıştı Eyaletlerde melikler görev yapardı
Eyaletlerin başında hanedana mensup kişiler (melikler) bulunurdu Meliklerin genç ve tecrübesiz olmaları halinde yanlarına Türkmen beyi (atabey) verilirdi

Not: Ülkenin hükümdar ailesinin ortak malı sayıldığı düşüncesi bütün Türk Devletlerinde kabul görmüş ortak bir düşünce idi Bu anlayış taht kavgalarına ve Türk devletlerinin kısa sürede yıkılmalarına neden olmuştur
2Adalet İşleri ve Hukuk
Türk-İslam Devletlerinde hukuk, Şer’i ve Örfi olmak üzere ikiye ayrılırdı:
Şer’i Hukuk: Şeriat, din kuralları
Örfî Hukuk: Gelenekler, töre
Şer’i hukuk ile ilgili davalara kadı bakardı
Örfi hukuk ile ilgili davalara bakan yüksek bir mahkeme vardı Bu mahkemenin başı emir-i dad idi
Ordu içindeki anlaşmazlıklara “kadıasker” (kazasker) bakardı

3 Ordu
Türk Devletlerinde ordu sürekli olarak önemini korumuş bir kurumdur Türk devlet anlayışında ve Türk Milleti’nin kültüründe ordu kavramı her zaman için büyük önem taşımıştır
İslam öncesinde olduğu gibi, İslam sonrası da Türk Devletleri ‘nde ordu büyük önem taşımaya devam etti
Karahanlı Devleti’nde ordu çeşitli Türk boylarından oluşuyordu (Karahanlı Devleti kuruluş itibari ile tamamen Türk özelliği taşıyan bir devlettir)
Gazneliler Devleti’nde ise durum biraz daha farklı idi Gazneliler Devleti’nin kuruluş itibari ile çok milletli bir yapıya sahipti Bu durum orduda da kendini göstermişti Gazneli ordusu birçok milletten oluşuyordu
Büyük Selçuklu Devleti’nde Türk ordusu çok daha gelişmiş ve büyümüştür Büyük Selçuklu ordusu altı ayrı bölümden oluşuyordu Bunlar:

Gulemân-ı Saray: Çeşitli milletlerden toplanan kölelerin özel bir eğitimle saray için yetiştirilmesi ile oluşmuş askerlerdir
Hassa Askerleri: Çeşitli Türk boylarından oluşan atlı askeri birliklerdir
Melik ve Vali askerleri: Melikler ve valilerde savaş zamanı emrindeki askerlerle Sultan’ın ordusuna katılırdı
Bağlı Devlet ve Beyliklerin Askerleri: Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı devlet ve beylikler de savaşa zamanı Büyük Selçuklu Devleti’ne asker verirlerdi(Ermeni ve Gürcü krallıkları gibi)
Türkmenler: Göçebe olarak yaşayan Türkmenler savaş ortamına her an hazır bulunurlar ve gönüllü olarak Sultan’ın ordusuna katılırlardı
Sipahiler: İkta (toprak sahibi) olanların, gelirlerinin bir bölümü ile beslemek zorunda oldukları askerleridir Buna göre ülke toprakları vergi gelirlerine göre bölümlere ayrılırdı bu bölümlere İkta denirdi
Bu toprakları işleyen çiftçiler, devlete vermeleri gereken vergiyi “Sipahi”ye verirlerdi Sipahi de gelirinin bir bölümü ile atlı asker yetiştirirdi Bu sisteme Osmanlı Devleti döneminde “Tımar “adı verilmiştir

Not: İkta sistemi ilk defa Büyük Selçuklu Devleti veziri olan Nizamül- Mülk tarafından uygulanmıştır
4 Din ve İnanış
Türkler İslam dinine girdikten sonra bu dinin liderliğini üstlenmişlerdi İslam dinini geniş alanlara yaymak için fetih hareketlerine girişmişler ve Türkler sayesinde İslam dini çok geniş alanlara yayılmış ve bir dünya dini haline gelmiştir
Bugün, Pakistan, Hindistan, Afganistan, Balkanlar gibi coğrafyalarda İslam dininin yayılması Türkler sayesinde olmuştur
Türkler İslam dininin daha çok Sünni- Hanefi ekolünü benimsemişlerdir Hanefi mezhebine Türk mezhebi de denmektedir Sünni İslam anlayışı yaymak ve korumak için mücadele etmişlerdir
Not: Nizamül- Mülk’ün açmış olduğu Nizamiye medreselerinin amacı Sünni İslam anlayışını korumak ve geliştirmekti

Tarikatlar
Türkler arasında sûfîlik (tasavvuf) anlayışı da oldukça gelişmiştir Sûfilik hareketi sonucunda birçok tarikat ortaya çıkmıştır
Bunların başlıcaları; Rifailik, Kadirilik, Kübrevilik, Yesevilik, Ekberilik’tir
Bunlardan Yeseviliğin kurucusu bir Türk-İslam alimi olan Hoca Ahmet Yesevi ‘dir Hoca Ahmet Yesevi İslam Dini’nin Türkistan’da (Orta Asya) yayılmasında çok önemli bir role sahiptir Bugün dahi Türkistan’da Hoca Ahmet Yesevi, bütün Türk boyları tarafından saygıyla anılmaktadır

5 Ekonomik Hayat
Türk-İslam devletlerinde ekonomik hayat Büyük Selçuklu Devleti zamanında büyük bir gelişme gösterdi Ticaret yolları üzerine hanlar ve kervansaraylar inşa edildi

Toprak Yönetimi
Türk-İslam devletlerinde ülke toprakları yönetim bakımından dört ayrı bölüme ayrılmıştı Bunlar;

Has Toprakları: vergi gelirleri Sultan’a ait topraklardır
İkta Toprakları: Gelirleri, Hizmet ve maaş karşılığı olarak kumandanlara, askerlere ve devlet adamlarına bırakılan topraklarıdır (İkta sahibi olan devlet adamı veya komutan belirli sayıda devlete asker yetiştirmek zorundaydı)
Mülk Toprakları: Kişilere ait topraklardır Sahibi toprağı istediği gibi kullanma hakkına sahiptir
Vakıf Toprakları: Okul, hastane gibi sosyal kurumların ihtiyaçlarını karşılamak için devlet tarafından bu kurumlara verilen topraklardır
Timur Devleti zamanında Tarım ve ticaretle uğraşanlardan alınan vergiye tamga adı verilmiştir
6 Dil ve Edebiyat
Karahanlı Devleti’nde resmi dil Türkçe idi Resmi yazılar Uygur alfabesi ile yazılıyordu Karahanlı Devleti’nin bu milli kimliği sayesinde bu dönemde Türk kültürü oldukça gelişmiş ve Türk kültürü açısından çok önemli olan birçok eser yazılmıştır
Gaznelilerde ve Büyük Selçuklu Devleti’nde ise durum biraz daha farklı idi Bu devletlerde bilim dili Arapça idi Resmi dil olarak da Farsça kullanılıyordu Halk ise Türkçe konuşuyordu Bu dönemlerde Türk kültür tarihi için önem taşıyan belli başlı eserler ve yazarları şunlardır

Divan-ı Lügat-it Türk ®Kaşgarlı Mahmud: Türkçe ‘nin zengin bir dil olfuğunu göstermek ve Araplara Türkçe öğretmek amaci ile yazılmış bir eserdir
Şehname ® Firdevsi
Divan-ı Hikmet ® Hoca Ahmet Yesevi
Atabet’ül Hakayık ® Edip Ahmet
Kutadgu Bilig ® Yusuf Has Hacip

Moğollar kültür ve medeniyet alanında Türklerden önemli ölçüde etkilenmişlerdir Bu dönemde Çağatay lehçesi bütün Orta Asya da etkinliğini arttırmıştı
Timur Devleti döneminin en ünlü yazar ve şairi Ali Şir Nevai’dir Ali Şir Nevai, Türkçe’nin Farsça’dan üstün bir dil olduğunu göstermek amacı ile Muhakemet-ü’l Lugateyn adlı bir eser yazmıştır
Babür Şah da Çağatay lehçesi ile şiirler yazmıştır Özbek Hanlıklarından Hive Han’ı Ebu’l Gazi Bahadır Han’ın yazmış olduğu Secere-i Türki ve Secere-i Terakkime dönemin ünlü diğer eserleridir

Bilim ve Sanat:
Türk hükümdarları âlimleri korudular İlim, edebiyat ve sanatın hamisi olarak büyük hizmetler yaptılar Ülkeyi; cami, medrese kütüphane, hastane, imaret ve kervansaraylarla donattılar, Bunlara bağlı vakıflar kurarak varlıklarının devamını sağladılar
Karahanlılar döneminde Türkistan’da bulunan Semerkant, Buhara, Kaşgar gibi şehirler öenmli bilim ve sanat merkezleri olmuştu
Selçuklularda ilk medrese, Tuğrul bey zamanında Nişabur'da açıldı
Alp Arslan döneminde medreseler devlet himayesi altına alındı Nizam-ül Mülk'ün gayreti ile nizamiye medresesi kuruldu (1067)
Daha sonra nizamiye medreseleri birçok ilde açıldı Bu medreselerde İslami bilenlerin yanında müspet bilimlerde okutuldu

Büyük Türk-İslâm Bilginleri
Farabi > Felsefe
İbn-i Sina > Tıp
Uluğ Bey > Astronomi
Biruni > Matematik
Barani > Trigonometri
Ali Kuşcu > Astronomi

Sanat
Türk-İslam devletlerinde gelişen başlıca sanat dalları, çinicilik, minyatür, tezhip, ebru, süsleme, hat, oymacılık, kakmacılık ve mimaridir
Türk Dünyası II



MOĞOL İSTİLÂSI VE SONRASI
Moğol Devleti
Moğol Devleti, Cengiz Han tarafından 1206 yılında kurulmuştur
Başkent Ötüken bölgesindeki Karakurum şehridir
Cengiz Han, başlattığı saldırılarla Harzemlileri yıkılış sürecine soktu Bunu izleyen dönemde Moğol orduları Ortadoğu'daki Müslümanların yaşadığı şehirleri yağmaladılar
Moğol İmparatorluğu fetihlerle genişlemiştir Egemenlik alanı Çin denizinden başlayarak Batıda Doğu Avrupa'ya kuzeyde Sibirya'ya güneyde Tibet'e ve Kore'ye kadar genişledi Moğollar Anadolu'yu ve Irak'ı da egemenliklerine aldılar
Moğol imparatorluğu içerisinde Orta Asya'daki Türk toplulukları da yer almıştır
Devletin idari yapılanmasında Uygur Türkleri etkili çalışmalarda bulunmuştur
Resmi yazışmalarda Uygur alfabesini kullanmışlardır
Cengiz Hanın ölümünden sonra İmparatorluk parçalanmış ve yeni devletler ortaya çıkmıştır
Bu devletler:

a Altın-Orda Devleti
Cengiz Han’ın torunu Batu Han tarafından Karadeniz’in kuzeyinde kurulmuştur
Başkenti Saray şehri olan bu devletin sınırları Aral Gölünden Macaristan içlerine kadar uzanıyordu
Devlet Berke Han zamanında İslamiyeti kabul etmiş ve zamanla Türkleşmiştir

Not: İslamiyeti kabul eden Moğollar zamanla Türkleşme özelliği gösterirken, İslam dinine girmeyen Moğollar kendi milli özelliklerini korumuşlardır Müslüman olan Moğollar yoğun Müslüman Türk nüfusu içerisinde zamanla erimişlerdir
Not: Moğolların kurmuş oldukları devletler tek başına Moğol karakteristiği oluşturmamakta, bu devletler üzerinde Türk etkisi de gözükmektedir Moğol Devletlerinde Türk etkisinin bulunmasında, bu devletler içerisindeki yoğun Türk nüfusunun yanında, Moğollara göre daha gelişmiş olan Türk Devlet geleneği ve Türk kültürünün de büyük etkisi vardır
Altınordu Devleti Toktamış Han zamanında Timur Devleti ile savaşmış ve Timur, Altınordu Devleti’ni yenmiştir Timur’la yapılan bu savaş ülkeyi zor durumda bırakmış ve parçalanma sürecine girmiştir
Altınordu Devleti parçalanınca ortaya değişik isimlerde hanlıklar ortaya çıktı Ancak tek başlarına güçlü birer devlet olamayan bu hanlıklar birer birer Ruslar tarafından ortadan kaldırıldı ve Karadenizin kuzeyinde Rus egemenliği başladı

Timur’un Türk-İslâm Dünyası’na Verdiği Zararlar
Timur’un Altınordu Devleti’ni yenmesi Türk tarihi açısında büyük önem taşır Bu savaşla gücünü kaybeden Altınordu Devleti parçalanmış bu durum en çok Rusların işine yaramıştır Yani, Timur Rusların güçlenmesi ve Türk dünyasının başına bela olması sürecini başlatmış oldu
Bilindiği gibi Timur bir başka Türk devleti olan Osmanlı Devleti ile de savaşmış ve bu devleti de yenerek, Türklerin Avrupa da ilerlemesini geçici olarak durdurmuştur
Hindistan’daki Türk Sultanlığı’nın başındaki Tuğlukları mağlup ederek bölgedeki küçük devletlerin güçlenmesine sebep olmuştur
Ancak bütün bu gelişmeler, Timur’un Türk dünyasına düşman olduğu gibi bir kanıya varılmasını gerektirmez

Altınordu Devleti’nin Parçalanmasıyla Ortaya Çıkan Hanlıklar
- Kırım Hanlığı
- Kazan Hanlığı
- Kasım Hanlığı
- Ejderhan Hanlığı
- Küçüm Hanlığı
- Nogay Hanlığı

b İlhanlılar
Cengiz Han’ın torunu Hulagu Han tarafından İran ‘da kuruldu
Daha sonra Azerbaycan’ı ve Irak’ı ele geçirerek sınırlarını genişlettiler
Abbasi Devletine son verdiler Ancak Memlukler İlhanlıları iki kez mağlup etmeyi başardı
İlhanlılar, Gazan Mahmut Han zamanında İslamiyet’i kabul ettiler İslâm dinine giren İlhanlılar zamanla Türkleşmeye başladılar
XIV Yüzyılda yıkılan bu devlet üzerinde Celâyirler Devleti kuruldu

c Çağataylılar
Cengiz Han’ın oğlu Çağatay Han tarafından kuruldu Kısa sürede Orta Asya’nın büyük bölümünü ele geçirdiler
İslamiyeti kabul eden Çağataylılar da hızla Türkleştiler
Çağatay Türkçesi, Moğolca’nın yerini aldı
Çağatay Devleti’nde emirlik yapan Timur, bu devletin zayıf durumunda yararlanarak kısa sürede Çağatay Devleti’nin yönetimini ele geçirdi
Çağatay Devleti, Timur Devleti haline dönüştü

d Kubilay Hanlığı
Cengiz Han’ın ölümünden sonra Çin bölgesinde Kubilay Han tarafından kurulmuştur
Ancak Çin nüfusunun yoğunluğu onların sonunu hazırlamış ve bu devlet zamanla Çinlileşmiştir

Timurlular (1370–1507)
Çağatay Devleti’ne komutan olarak hizmet veren Timur, bu devletin Türkistan'da halka baskı yapması üzerine isyan çıkardı Moğol devletine son vererek kendi Devleti’ni kurdu
Kendisi Cengiz Han soyundan gelmediği için Çağatay Hanları soyundan gelen kişileri han yaptı Ancak esas güç yine de Timur’un elindeydi Kendisi emir ünvanını kullandı
Timur, kısa sürede devletin sınırlarını genişletti
Devletin egemenlik alanı Batı Türkistan, Afganistan, İran, Batı Hindistan ve Anadolu'yu kapsadı
Timur Devleti’nin güçlenmesi ve batıya doğru genişlemesi, Anadolu da kurulmuş olan Osmanlı Devleti ile hâkimiyet mücadelesine yol açtı İki Türk Devleti karşı karşıya geldi

Ankara Savaşı (1402)
(Timur Devleti X Osmanlı Devleti)
Ankara Savaşı’nı Timur kazandı Bu savaş ile Osmanlı Devleti fetret devrine girdi Dağılma tehlikesi geçirdi
Timur, başkent Semerkant'ı bilim kültür merkezi haline getirdi
Timur, Çin'e yapacağı sefere hazırlık sırasında öldü
Timur’un ölümü ile devlet çocukları arasında paylaşıldı Timur oğullarından Şahruh, devletin büyük bölümünde hâkimiyeti ele geçirdi
Uluğ Bey ve Hüseyin Baykara döneminde Timur Devleti gücünü kaybederek yaşamaya devam etti
Hüseyin Baykara’nın ölümü ile Timur Devleti, Özbekler, Akkoyunlar ve Karakoyunlar tarafından yıkıldı

TİMURLULARDAN SONRAKİ SİYASÎ GELİŞMELER
Karadeniz’in Kuzeyinde Kurulan Hanlıklar
- Kırım Hanlığı
- Kazan Hanlığı
- Kasım Hanlığı
- Ejderhan Hanlığı
- Küçüm Hanlığı
- Nogay Hanlığı

Türkistan, Hindistan ve İran’da Kurulan Hanlıklar
a Şeybaniler (1428 – 1598)
Altınordu Devleti’nin kurucusu Batu Han’ın kardeşi Şeyban’ın soyundan gelmektedirler
Daha sonra Özbek adını alacak olan Türkler tarafından 13–14 yüzyılda Orta Asya ‘da kurulmuş bir devlettir

b Safeviler
Akkoyunlu Devleti’ni yıkan ve Tebriz şehrini ele geçiren Şah İsmail tarafından İran’da kurulumuştur
Kısa sürede devletin sınırlarını genişleten Şah İsmail, Doğu Anadolu üzerinde hâkimiyet kurmak isteyince Osmanlı Devleti ile arası açılmış ve iki devlet karşı karşıya gelmiştir
Çaldıran Savaşı (1514)
(Osmanlı Devleti X Safevi Devleti)
Çaldıran Savaşı’nı Osmanlı Devleti kazandı
1639 yılında iki ülke arasında yapılan Kasr-ı Şirin Antlaşması’ndan sonra iki devlet arasında ciddi bir savaş olmadı Safevi Devleti 18 yüzyılda sona erdi
Not: Safevi Devleti, İran coğrafyasında kurulmasından dolayı Fars kimliği etkisi altında kalmıştır Özellikle Şii mezhebini benimsemeleri, Sünni İslam anlayışındaki Osmanlı Devleti ile Şii Safevi Devleti’ni karşı karşıya getirmiştir
Not: İran 20 yüzyılın başlarına kadar Türk soyundan gelen hanedanlar tarafından yönetilmiştir Bugünde İran nüfusunun yaklaşık %40’ını Türkler oluşturmaktadır İran Türkleri Türk dünyası içinde önemli bir konuma sahiptir

c Hindistan Türk Sultanlıkları ve Babürlüler
Delhi Türk Sultanlığı (1206-1414)
Hindistan’da kurulan ilk Türk sultanlığıdır
Gur Devleti’nin Kuzey Hindistan valisi Kutbeddin Aybeg tarafından kurulmuştur
İltutmuş zamanında ülke sınırları gelişmiş, devlet halife tarafından tanınmıştır
Devlet, sırasıyla Şemsiye, Balaban, Kalaç, Tuğluk hanedanlarınca yönetilmiştir

Babür Devleti (1526–1858)
Timur soyundan gelen Babür Şah tarafından Kuzey Hindistan'daki Agra şehrinde kurulmuştur
Coğrafi keşifleri izleyen süreçte Fransızlar ve İngilizler Hindistan kıyılarına egemen oldular
İngilizler, son Babür hükümdarını esir ederek Babür devletine son verdiler ve Hindistan'ı sömürge yaptılar
Dünya sanat tarihinin önemli eserlerinden Taç Mahal, bu devlet zamanında yapılmıştır

Özbekler Ve Özbek Hanlıkları
Orta Asya yaşayan Özbek Türkleri XV yüzyılda Harzem bölgesinde güçlü bir devlet kurmuşlardı Ancak bu devlet zayıflayınca üç ayrı hanlığa ayrılmıştır
Bunlar:
- Hive Hanlığı
- Buhara Hanlığı
- Hokand Hanlığı

Kazak Hanlığı ve ikizler
Özbekler ve Kırgızların karışımdan oluşan Kazak Türkleri üç cüz (yüz) olarak ayrılmışlardı
Bunlar; a Ulu cüz b Orta cüz c Küçük cüz
Her üç Kazak cüzüde ayrı ayrı devletler kurmuşlardı
Ancak Ruslar Orta Asya ya yayılınca üç Kazak cüzünüde kendi egemenliklerine bağladılar
Kazaklar 1991 yılında Sovyetler Birliği ‘nin yıkılması ile bağımsızlıklarına kavuştular
Kazakistan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içerisinde en geniş sınırlara sahip olan Türk cumhuriyetidir

Sayan-Altay Türkleri ve Kırgızlar
En eski Türk boylarından biri olan Kırgızlar da önce Moğol, daha sonra Kalmuk ve 19 yüzyılda da Rusların egemenliği altına girdiler
1991 yılında Sovyetler Birliği ‘nin yıkılması ile bağımsızlıklarına kavuştular
Kırgızistan, ülkemize en uzak ve toprakları en küçük Türk Cumhuriyetidir
Not: Manas Destanı Kırgız Türklerine ait dünyaca ünlü bir destandır

Yaka Türkmenleri (Türkmenistan)
Başlangıçta Moğollar ve Timur Devleti nin egemenliğinde yaşayan Türkmenler 1860–1884 yılları arasında bağımsız bir Türk Devleti olarak varlığını sürdürdü Ancak bu durum fazla uzun sürmedi Bütün Türk Dünyasını işgal eden Ruslar Türkmenleri de kendi egemenliğine bağladı Diğer Türk Cumhuriyetleri gibi 1991 yılında Sovyetler Birliği ‘nin yıkılması ile bağımsızlığını kazandı
Not: Türkiye Türkleri ve Türkmenistan Türkleri aynı kökenden yani Oğuz Türklerinden gelmektedir

Doğu Türkistan (Kaşgar Hanlığı)
Çağatay Devleti’nin sınırları içerisinde yer alan Doğu Türkistan bölgesi, XVII Yüzyılda Kaşgar, Yarkent ve Aksu gibi küçük hanlıklara ayrıldı Bu durumu fırsat bilen Çinliler, Doğu Türkistan bölgesini işgal etmeye başladılar 1877 yılında da Doğu Türkistan Çin egemenliği altına girdi Bölge de yaşayan Türkler sık sık ayaklansa da bağımsızlıklarını kazanamadılar
Not: Doğu Türkistan günümüzde de Çin işgali altındadır
Not: Doğu Türkistan’da çoğunlukla Uygur Türkleri yaşamaktadır

Azerbaycan Hanlıkları
Azerbaycan bölgesi X Yüzyılda Büyük Selçuklu Devleti’nin egemenliğine girdi
Daha sonra bu bölgeye , Harzemşahlar, Moğollar, İlhanlılar, Timur Devleti, Karakoyunlar, Akkoyunlar, Safeviler ve Osmanlı Devleti hakim oldu
Ancak Ruslar ve İranlılar birlikte hareket ederek Azerbaycan’daki Osmanlı egemenliğine son verdiler
Daha sonrada Azerbaycan toprakları kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrıldı (1828 Türkmençay Antlaşması ile İran ve Rusya Azerbaycan’ı paylaştılar)
Kuzey Azerbaycan’a Ruslar, Güney Azerbaycan’a İran hâkim oldu
1991 yılında diğer Türk Cumhuriyetleri gibi Azerbaycan da bağımsızlığını kazandı
Not: Güney Azerbaycan günümüzde İran işgali altında olup bağımsızlığını kazanamamıştır İran’da çok sayıda Türk yaşadığı daha öncede belirtilmişti
Not: Azerbaycan Türkiye’ye en yakın Türk Cumhuriyetidir Azerbaycan Türkiye için çok büyük bir öneme sahiptir Türkiye- Azerbaycan yakınlaşması kaçınılmazdır ve zaruridir Ancak “Rusya, İran, Ermenistan” Türkiye ile Azerbay-can’ın yakınlaşmasından rahatsız olmaktadırlar

KÜLTÜR VE UYGARLIK
Devlet Yönetimi
Moğollarda hâkimiyeti ele geçirmek için Cengiz Han soyundan gelmek bir şarttı
Timur, han soyundan gelmediği halde Çağatay Devleti’ni ele geçirmiş ama han soyundan bir kişiyi göstermelik de olsa başa geçirmişti
Timur, ayrıca Cengiz soyundan biriyle evlenerek küregen (güveyi) lakabını da taşımıştır
Moğollarda ve Timur Devleti’nde Cengiz Yasaları geçerliydi Zamanla İslâm’ın etkisi yasalarda kendini gösterir
Moğollarda han, bahadır, kaan, hakan, Safevîlerde şah ünvanları kullanılmıştır
Moğollar, zamanla Türk devlet yapısını ve geleneğini taklit etmeye başlamışlardır
Moğollarda topraklar, han ailesinin ortak malı sayılır ve köbegün (şehzadeler) arasında paylaştırılırdı
Devlet işleri kurultayda görüşülürdü
Ordu komutanlarına noyan denirdi
Yarluk: Ferman, emirnâme
Bitikçi: Fermanları yazan kâtipler
Tamga: Mühür
Nâib: Vezir
Yam: Posta Örgütü (Yamçi=Posta Müdürü)

Timurlular’da İki Divan Vardır:
Tavacı (Türk) Divanı: Askerî işle bakar
Maliye (Sart) Divanı: Parasal işlere bakar

Ordu
Sayurgal: Savaşlarda yararlılık gösterenlere verilen topraklara denir
Tarhan: Başarılı komutanlara verilen büyük unvan
Cengiz Han, ordusunu Mete’nin 10’lu Sistem’ine göre düzenlemişti
En büyük askerî birlik tümen denirdi
Ordu komutanlarına noyan, yardımcısına nöker, askerlerine de çerig denirdi
Moğol ordusu, oldukça zalim bir ordu olarak bilinir
Moğollar, mancınık gibi araçlar da kullanmışlardır
Din ve İnanış:
Moğollar, Şamanizm, Budizm, Hristiyanlık ve Putperestlik gibi inançlara sahiptiler
14 yüzyıldan itibaren İslâmiyet, Moğollar arasında yayılmaya başlamıştır

Sosyal ve Ekonomik Hayat
Aileye yasun denirdi Birkaç yasunun birleşmesiyle aymak (oymak) meydana gelirdi Oymakların birleşmesiyle de obog (oba) oluşurdu İrgen daha büyük bir topluluğu ifade eder

Bozkır Aristokrasisi
Moğollarda görülen toplumsal tabakalaşmaya (halkın sınıflara ayrılması) bu ad verilir
Moğollar toplumunda en seçkin tabaka Altın Urug denilen Cengiz Han soyu’dur Daha sonra sırayla noyanlar, nökerler, karaçu (halk) ve bogollar (köleler) gelirdi
Moğollarda göçebe yaşamın bir gereği olarak geçim, hayvancılık ve ganimet üzerine kuruluydu
Zamanla tarım ve ticaretle ilgilendikleri de görülür

Timurlarda Tarım
Timurlular’da tarım oldukça gelişmiştir Sulama kanalları açarak sulu tarım tekniğini geliştirmişlerdi Bu kanalların sorumlusuna mirab denirdi

Türk dünyasındaki gelişmeler, coğrafî keşifler sonrasında Hindistan’a gelen İngilizler ve Türkistan’ı ele geçiren Ruslar tarafından yok edilmiştir Bu topraklar, bu devletler tarafında sömürge olarak kullanılmışlardır
Dil ve Edebiyat
Moğollar, Moğolca konuşur, Uygur yazını kullanırlardı
Moğolar’ın zamanla Türk kültürünün etkisi altında kalmasıyla Doğu Türkçesi kullanılmaya başlanmıştır
Doğu Türkçesi’ne Cengiz Han’ın oğlu Çağatay’dan ötürü Çağatay Türkçesi denilmiştir

Önemli Eserler
İlhanlılarda;
Câmiü’t Tevârih (Tarihlerin Toplamı) > Reşîdüddin
Altın-Orda Devleti’nde;
Muhabbetnâme > Harezmî (Şair ve büyük bilgin)
Timurlularda;
Muhâkemet-ü’l Lügateyn > Ali Şir Nevâî

Çağatay Edebiyatı’nın önemli temsilcileri Hüseyin Baykara, Babür Şah, Ebu’l Gazi Bahadır Han’dır
Safeviler’de ve Azerî Edebiyatı’nda;
Şah İsmail’in Şiirleri
Leyla ve Mecnun > Fuzûlî
Dede Korkut Hikâyeleri
Köroğlu Destanı
Nasreddin Hoca Fıkraları
Kırgızların Manas Destanı, dünyanın en uzun destanıdır

Bilim ve Sanat
Moğollarda tarih bilimine önem verilmiştir
Moğolların Gizli Tarihi isimli eser önemlidir

İlhanlılarda;
Târih-i Cihanguşâ (Cihan Fatihi Tarihi)> Cüveynî
Câmiü’t Tevârih (Tarihlerin Toplamı) > Reşîdüddin
Uzay Bilgini Nâsıreddin Tûsî ve Abaka Han

Timurlularda;
Zafernâme >Şerefeddin Ali Yezdî
Zübdet-ü’t Tevârih > Hafız Ebru
Uluğ Bey > Astronomi (Uzay) ve Matematik
Ali Kuşçu > Astronomi (Uzay) ve Matematik
Kadızâde-i Rûmî > Matematik
Kaşanlı Cemşîd > Matematik
Şecere-i Türk ve Terâkime > Ebu’l Gazi Bahadır Han

Timurlular’dan Günümüze Ulaşanlar
Hoca Ahmet Yesevî Türbesi (Yesi),
Timur Türbesi (Semerkant)
Abdülkadir Meragî’nin Beste ve Usulleri (Türk Mûsıkisi)

Babürlülerden Günümüze Ulaşanlar
Tac Mahal >Şah Cihan’ın ölen eşi için Agra’da yaptırdığı eşsiz bir anıttır
Babürnâme > Babür Şah’ın şiirlerinin ve anılarının yer aldığı bir kitaptır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.