Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #1 |
KRDNZ
|
Tarihi Eserler, TrabzonÇalköy Mağarası Mağara 1 km uzunluğunda olup, mağara içerisindeki 550 mlik bölüm yürüyüş parkuru olarak düzenlenmiş ve aydınlatılması yapılmıştır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #2 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonAltıdere Vadisi Milli Parkı Milli Parkın zengin florasında doğu ladini ağırlıklı olan bitki örtüsünü yapraklı ve iğneli ağaçlardan göknar, sarıçam, kestane, meşe, ıhlamur, gürgen, söğüt, karaçam, ormangülü oluşturmaktadır Aynı zamanda bu doğal ortam içerisinde geyik, karaca, çengel boynuzlu yaban keçisi, yabani domuz, ayı, kurt, çakal, tilki, yaban kedisi gibi türler yaşamaktadır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #3 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonTrabzon Trabzon Cephanelik Binası Kesme taştan yaklaşık 25–40 m çapında, 25 m yüksekliğinde iç içe geçmiş kalın duvarlı iki bölümden meydana gelmiştir Kulenin iç bölümü dört, dış bölümü ise üç katlıdır Her iki kule de yuvarlak kemerli on üçer pencere ile aydınlatılmıştır Kulenin bütünü koruma duvarları içerisine alınmıştır İstanbul Üniversitesi Yıldız Sarayı Kütüphanesi’ndeki Sultan Abdülhamit albümlerinde resmi olan, günümüze gelemeyen bu yapıdaki h1305 (1887) tarihi de cephanelik olarak kullanıldığına işaret etmiştir Yapı 1916–1918 yıllarında Trabzon’u Rusların işgali sırasında cephanelik olarak kullanılmış ve 9 Temmuz1919’da cephaneliğin patlamasıyla büyük hasara uğramıştır Günümüzde Cephanelik Trabzonlu iş adamı İbrahim Öztürk tarafından Özel İdare’den kiralanmış ve turizme hizmet amacı ile aslına uygun olarak restore edilmiştir |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #4 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonTrabzon Kalesi (Merkez) Evliya Çelebi bu kaleden şöyle söz etmiştir: “Dağ tarafında cehennem kuyusuna benzer bir derin hendeği vardır ki yetmiş yedi adam girer Safi kesme kayadır İçinde camii, muhafazacı evleri, mahzenleri, cebehâneleri vardır” Yukarı Hisar, iç kalenin koruyucusu olup, aynı zamanda akropol görevini üstlenmiştir MÖ2000 yıllarında ilk kalenin yapıldığı sanılmaktadır Bazı eski kaynaklarda hipodrom kalıntıları, kule, hamam ve saray gibi yapıların burada var olduğundan söz edilmiştir Saray diye tanımlanan yapının kalıntılarından kesme taştan, kare plânlı olduğu anlaşılmaktadır Büyük bir rastlantıyla İmparator Iustinianus zamanında yaptırılan bölümlerde surlar yuvarlak görünümler vererek devam etmişlerdir Çeşitli devirlerde değişikliklere uğrayan iç kale, diğer hisarlardan daha yüksek olup, güneydeki iki katlı kalın bir sur ve kulelerle daha da sağlamlaştırılmıştır İç kalenin doğusu, Kuzgundere’ye bakan yamaçları yine surlarla korunmuştur Moloz ve blok taşlardan oluşan bu bölümlerde bazen insan kabartmalarına da rastlanmıştır Trabzon Müzesi’nde bulunan Osmanlı dönemine tarihlendirilen bazı kitabeler de sur duvarları arasında bulunmuştur İmparator Aleksios II’nin (1297–1330) yaptırdığı Orta Hisar, Yukarı Hisar ve İç Kale’nin devamı olup, muntazam bir görünüme sahip değildir Hisarın batısında imaret ve Zağanos kapıları, diğer bölümlerde Tabakhane ile Kule kapıları yer almaktadır Ayrıca burada Orta Hisar Camisi (Panagia Chrysokephalos Kilisesi), yeni Cuma Camisi (Hagios Eugenius), Hükümet Konağı, Zağnos Köprüsü, Kule Hamamı, Çifte Hamam, Amasya Camisi, Şirin Hatun Camisi ve Musa Paşa Camisi yer almıştır Aşağı Hisar, batıdan Zağanos burcunun hemen yanı başından denize kadar inmektedir Doğusunda Pazar ve Mumhane kapılarının bulunduğu bu surlar güneyde Orta Hisar surlarıyla birleşmektedir Aşağı Hisar’ın çevresinde StAndrea Kilisesi (Molla Siyah Camisi) Hoca Halil Camisi, Pazarkapı Camisi, Kundupoğlu ve Yarımbıyıkoğlu Evleri, Sekiz Düzenli Hamam, Tophane Hamamı, Hacı Arif Hamamı, İskender Paşa Çeşmeleri gibi tarihi eserler yer almıştır Trabzon Kalesinin bu bölümü İmparator Aleksios II zamanında (1287–1330) yapılmıştır Ancak Aşağı Hisar’daki Moloz Tabyası’nın kapısı üzerinde Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığını belirten bir tuğra ile kitabe bulunmaktadır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #5 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonAtatürk Müzesi (Merkez) Cumhuriyetin ilanından sonra, Atatürk 26–29 Kasım 1930 tarihinde Trabzon’a ikinci kez geldiğinde bu köşkte ağırlanmıştır Atatürk’üm çok beğendiği bu köşk daha sonra Trabzon İl Özel İdaresi tarafından hazineden satın alınmış ve İl Daimi Encümeni’nin 18 Mayıs 1931 tarihli kararı ile Atatürk’e armağan edilmiştir Atatürk 10–11 Haziran 1937’de Trabzon’a üçüncü kez geldiğinde yine bu köşkte kalmış ve vasiyetinin bir bölümünü burada yazmıştır Atatürk’ün ölümünden sonra kız kardeşi Makbule Atadan’a (Boysan) kalan bu köşk Trabzon Belediyesi tarafından 1943 yılında kamulaştırılmıştır Ardından da Trabzon Belediyesi’nce 1964 yılında Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır Günümüzde bu müze Trabzon Belediyesi’nin yönetimindedir Cephe özellikleri ve mekân düzeni, XIX yüzyıl Avrupa mimarisi özelliklerini taşıyan köşk, dört katlı kâgir bir yapıdır Birkaç mermer basamakla çıkılan birinci katın ortasında bir salon ve bunun çevresinde sıralanmış odalar vardır Salonun ortasında bir bilardo masası ile duvarda 15 Eylül 1924 Pazartesi günü Trabzon Belediyesi’nde Atatürk’e verilen ziyafette Belediye Başkanı Kazazoğlu Hüseyin Efendi’nin nutkuna karşılık Atatürk’ün söyledikleri yazılıdır Ayrıca burada Atatürk’ün Trabzon’a gelişi ile ilgili resimler sergilenmiştir Misafir odasında ampir üslupta oturma takımları, çini vazo ve bir vitrin içerisinde figürlü biblolar sergilenmiştir Diğer odalarda yemek takımları, eski bir radyo, orijinal etajerler; mutfakta kristal ve antika yemek takımları porselenler görülmektedir Ahşap bir merdivenle çıkılan ikinci katta muhafızlara ait odalar, banyo dairesi ve yatak odası bulunmaktadır Yatak odasında Atatürk’ün yattığı yatak, çalışma masası ve çizmiş olduğu bir harita ile tarihteki Türk devletlerini simgeleyen bayraklar görülmektedir Üçüncü katta ise, depo olarak kullanılan odalar dikkati çekmektedir Yapının alt katında, kalorifer dairesi ile kurnalı küçük bir hamam vardır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #6 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonTrabzon Müzesi (Kostaki Konağı) (Merkez) Konak, bodrum üzerine üç katlı olarak inşa edilmiştir Ana yapı malzemesi taş olan binanın dış duvarlarına, pembemsi dikdörtgen taşların eklenmesi ile zengin bir görünüm kazandırılmıştır Mimari dış cephe uygulamasında simetriden kaçınılmış, bu nedenle de farklı çatı yükseltileri ortaya çıkmıştır Yapının dış cephesi çini panolar, sütunlar, sütunçeler; pencere silmelerindeki sitilize bitkisel kabartmalarla bezenmiştir iç kısımlarda da ahşap kabartma bezeme ile kalem işi desenlere yer verilmiştir Konağın bazı odalarında alçı kabartma çerçeveler içerisine manzara resimleri yapılmıştır Müzenin bodrum katı arkeolojik eserlere ayrılmıştır Zemin katta ise XX yüzyılın başında yapılan bu konağın mimari yapısı, burada geçen tarihi olaylar ziyaretçilere kronolojik olarak tanıtılmıştır Birinci katta Trabzon’un yöresel etnografyasını tanıtan objeler sergilenmiştir |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #7 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonTrabzon Ayasofya Müzesi (Merkez) Trabzon’da günümüze en iyi biçimde gelebilen kiliselerden biri olan Trabzon Ayasofyası İmparator IManuel (1238–1263) zamanında yapılmıştır Geç Bizans kiliselerinin en iyi örneklerinden biri olan bu yapıdan Evliya Çelebi (1648), Pitton de Tournefort (1701), Hamilton (1836), CTexier (1864), Trabzonlu Şakir Şevket (1878), Lynch (1893) ve DWinfield (1985) gibi araştırmacılar söz etmişlerdir Timur zamanında Trabzon’dan geçen İspanyol elçisi Clavijo da gezi notlarında bu kiliseye değinmiş ve bazı ilginç noktalar üzerinde durmuştur: “Ayin esnasında bir kitap kullanılmamaktadır Sonra Ayasofya’nın istisnası ile kiliselerin birinde çan yoktur Ayin yapılırken mühim kısımlarına işaret eden bir tahtaya vurulmaktadır Bütün papazlar evlidirler Ama bunlar yalnız bir kere evlenirler ve mutlaka bir bakire alırlar Papazın zevcesi ölünce papaz bir daha evlenmez” Ayasofya Kilisesi merkezi plandan oluşan, yüksek kasnaklı kubbesi, dairevi, çokgen apsidleri, portikleri ve taş süslemeleri, freskleri ile ilginç bir yapıdır Son derece güzel bir işçilik gösteren kilisenin ilk yapıldığı yıllarda manastır olarak kullanıldığı, güney yönündeki bazı duvar kalıntılarından anlaşılmaktadır Ayrıca burada küçük basamaklı merdivenlerle inilen, büyük bir olasılıkla bir gürcü prensine ait olduğu sanılan mezar odası vardır Kuzey, batı ve güneyden üç ayrı girişi olan kilise, ayrı bir atrium ile nartekse sahiptir Narteksin güneyinde, iki yanında bazı mezarlar yer almaktadır Üç nefli plân düzeninde nefler ayrı ayrı apsidlerle sonuçlanmakta olup, bunlardan yandakiler yuvarlak, ortadaki beş köşelidir Orta mekân oldukça büyük ölçüde, dört mermer sütunun taşıdığı pandantifli, onikigen kasnaklı yüksek bir kubbe ile örtülmüştür Kubbenin dışında kalan bölümlerin üzerleri içten tonoz, dıştan kiremit kaplıdır Yapının batısından demir merdivenlerle kadınlar bölümüne çıkılmaktadır Kiliseden ayrı olarak, 1427 yılında yapılan çan kulesini Minas Bızıskyan şöyle anlatmaktadır: “Kule iki katlıdır Taş merdivenlerden çıktığımız birinci kat, ayin masası ile üç adım genişliğinde ve her tarafı resimlerle süslü ufak bir şapeldir Fallmerayer, kulenin doğudaki dış duvarlar üzerinde doğuya has elbiseler giymiş ve taç takmış üç kişinin freskini görmüştür” GMillet bu fresklerin büyük olasılıkla İmparator IAleksios (1417–1429) ve onun oğlu Alexander ve baldızına ait olduğu düşüncesindedir Trabzon kiliseleri arasında Ayasofya, en zengin bezemeye sahip olanıdır Güney girişindeki taş bezemeler Bizans sanatının yanı sıra Selçuklu sanatı izlerini de taşımaktadır Özellikle batı yönündeki mihrapların mukarnaslı bölümleri, sütun başlıkları İslâm üslubunu hatırlatmaktadır Bunun yanı sıra kuzey cephedeki alınlık üzerindeki geometrik kompozisyonlar, madalyonlar XIII yüzyıl Selçuk taş işçiliği ile çok yakın benzerlikler göstermektedir Özellikle güney cephe, yapının en gösterişli kabartmalarının yer aldığı bölümdür Burada kabartma olarak insanın yaratılışı tasvir edilmiştir Cennet ile Havva’nın yaratılışı, Âdem’in meşhur elmayı Havva’dan alışı, cenneti sembolize eden ağaçlar, meleğin cennet kapısındaki tembihleri, cennetten kovulma, pişmanlık ve Habil’in Kabil’i öldürmesi burada görülmektedir Güney cephenin kilit taşı üzerinde de Komnenosların sembolü olan tek başlı kartal motifine yer verilmiştir Ayrıca bu cephenin alınlıktaki sütun başlıklarına yakın yerler kentavroslar, grifonlar, sırt sırta güvercinler, içerisi dairelerle doldurulmuş kare panolar, ay, yıldız ve bitkisel bezemelerle süslenmiştir Trabzon Ayasofya’sının fresklerinin 1260 yılında yapıldığı sanılmaktadır Günümüze son derece iyi korunarak gelebilen bu resimlerin Bizans Paleologos döneminin en erken örnekleri olarak tanımlanmışlardır Özellikle burada İncil’den alınma konulara yer verilmiştir Kubbe’de Pantokrator İsa, onun altında melekler korosu ve yazıt kuşağı dikkati çekmektedir Bu kuşağın altında dizi halinde meleklerin yer aldığı bir friz, pencere aralarında oniki aziz tasvirleri yer almaktadır Pandantiflerde ise değişik görünümlere yer verilmiştir Kilise ana koridorun batısında, son akşam yemeği, Hz İsa’nın ayaklarının yıkanma sahnesi, bahçedeki can çekişme sahneleri resmedilmiştir Kuzey koridorun doğusunda, Zacharius’un öldürülmesi, dört aziz tasviri, ana mekânın (Naos) doğu kemerinde ortada Hzİsa, madalyon içerisinde iki aziz, güneyde Aziz Anna’nın yalvarışı, bir çocukla birlikte Meryem görülmektedir Kemerlerde göğe yükseliş, Meryem, pandantiflerde StLuke ve İsa’nın doğuşu, StMark, Baptism, StMatthev, İsa’nın çarmıha gerilişi, StIohannes ve Anastasis sahneleri resmedilmiştir Kilisenin batı duvarında, kıyametten önceki hesap günü, Peter’in inkârı; kuzey duvarında çarmıha geriliş, Anastasis, StSimon, StSabas, StAnthony, StEuthemios, StTheodosis ile ilgili freskler vardır Ana mekânın (Naos) kuzeyinde de Thomas’ın şüphesi, İsa’nın Tiber gölü kıyısında görünüşü, Naos’un güneyinde Havariler, kuzeyinde balık ve ekmek mucizesi, su yüzünde yürüyen İsa’nın rüzgârı durduruşu, Peter’in kaynanasının şifa buluşu resmedilmiştir Güneyde Baptism, Hzİsa Siloum havuzunda körün gözlerini açılışı, İsa’nın mabetteki doktorla konuşması, Cana’nın düğün şenliği ve kötünün iyileşmesi sahneleri duvarları süslemiştir Narteks’in güney duvarında Cananite kadının kızından şeytanın kovulması, batı duvarında suyun şaraba çevrilmesi gibi mucizeler tasvir edilmiştir Narteks’in batısında Jacobs’un rüyası, Jacobs’un meleklerle verdiği uğraş, Moses ve yanan çalılar, acılar içerisinde Job, peygamber Gideon Jesse’nin ağacı, sahnenin inkârı, muharip azizler, Abraham’ın misafirperverliği sahneleri bulunmaktadır Kilisenin batısında bulunan çan kulesi 1427 yılında yaptırılmıştır Ayrıca kuzeyinde de daha erken döneme ait üç apsisli bir şapelin kalıntısı bulunmaktadır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #8 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonÇakırağa Konağı (Of) Konağa batı, güney ve kuzeydeki kapılardan girilir Zemin katı tamamen kesme taş olup, kış odası, kiler ve ambar burada yer almaktadır Ahşap bağdadi kaplamalı ikinci kattaki oda sayısı tam belirlenememiştir Odaların ara bölmeleri ahşap olduğundan içerisinde değişiklikler yapılmış ve orijinalliğinden uzaklaştırılmıştır Yörede yaşayanlar bu konağın ilk yapılışında 40–50 odası olduğunu ve ağaç işi yönünden de güzel örnekler ortaya koyduğunu söylemektedirler Çakırağa Konağı 1979 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce kamulaştırılarak onarılmıştır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #9 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonMemiş Ağa Konağı (Sürmene) Yörede hüküm süren ve etkili olan bir ağa evinin tüm özelliklerine sahiptir İki katlı kargir evin birinci katı muntazam yontma taştan duvarları işlenmiş, dışa çok fazla sarkan saçakların yardımıyla cepheler yağmurdan korunmuştur Zemin katta aşhane bölümü diye isimlendirilen mutfak, kiler ve kemerli ocakları yer almıştır Konaktaki asıl yaşam birinci katta olup, buraya üzeri kapaklı düz bir merdivenle çıkılmaktadır Kuzeydeki sofanın sağ ve solundaki odalar selamlığa, güneydeki iki oda ise hareme aittir Zengin bir ağaç işi bezemesine sahip olan konağın kapı kanatları, pencere parmaklıkları görülmeye değer güzelliktedir Özellikle sofanın tavanı, oda kapıları, selamlığı, döner tavanı Trabzon yöresindeki en gelişmiş ve ince oyulmuş ağaç işçiliğini göstermektedir Buradaki geometrik ve bitkisel kompozisyonlar karışarak oldukça ilginç bir görüntü vermiştir |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #10 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonAtatürk Köşkü (Merkez) Cumhuriyetin ilanından sonra, Atatürk 26–29 Kasım 1930 tarihinde Trabzon’a ikinci kez geldiğinde bu köşkte ağırlanmıştır Atatürk’üm çok beğendiği bu köşk daha sonra Trabzon İl Özel İdaresi tarafından hazineden satın alınmış ve İl Daimi Encümeni’nin 18 Mayıs 1931 tarihli kararı ile Atatürk’e armağan edilmiştir Atatürk 10–11 Haziran 1937’de Trabzon’a üçüncü kez geldiğinde yine bu köşkte kalmış ve vasiyetinin bir bölümünü burada yazmıştır Atatürk’ün ölümünden sonra kız kardeşi Makbule Atadan’a (Boysan) kalan bu köşk Trabzon Belediyesi tarafından 1943 yılında kamulaştırılmıştır Ardından da Trabzon Belediyesi’nce 1964 yılında Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır Cephe özellikleri ve mekân düzeni, XIX yüzyıl Avrupa mimarisi özelliklerini taşıyan köşk, dört katlı kâgir bir yapıdır Kesme taştan yapılmış olup, yanında çıkıntılı olarak bir bölüm kuleyi andırmaktadır Üzeri kiremitle kaplanmıştır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #11 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonNemlizade Konağı (Merkez) Zemin katta XIX yüzyıla tarihlendirilen Kütahya işi çini panolar bulunmaktadır Üst katlarda geniş ocaklı odalar ve ağaç işi bezemeler yaygın olarak kullanılmıştır Güneyde yer alan hareme selamlıktan çok daha fazla özen gösterilmiştir Özellikle üç ve dördüncü katlar çocuklara ayrılmıştır Nemlizade Konağı 1945–1963 yıllarında tütün deposu, 1963–1973 yıllarında Fatih Eğitim Enstitüsü olmuştur 1975’ten bu yana da Trabzon İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’dir |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #12 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonTrabzon Trabzon Sivil Mimari Örnekleri Trabzon evleri kuruldukları bölgelerde değişik özellikler gösterirler Yapı malzemelerinin aynı olmasına karşın, evlerin yapım teknikleri ve biçimlenişleri Trabzon’daki bölgeler arasındaki farkı ortaya koyarlar Her bölge için de kendi yapı geleneğini hissettirirler Trabzon evleri bölge olarak bakıldığında üç ana plan düzeni gösterirler Batı Trabzon’daki evler salonlu ve aşhaneli, merkezdekiler aşhaneli, doğu Trabzon’dakiler aşhaneli ve hayatlıdırlar Ayrıca duvarlar arasında da üç türlü duvar sisteminin uygulandığı görülmüştür Bunlar ahşap taşıyıcılar arasında taş dolgulu duvarlar (dolma duvarlar), taş duvarlar, ahşap duvarlardır XIX yüzyıldan günümüze kadar ulaşan evlerde açık sofa plan düzeni ön plandadır Ancak zaman zaman da bu sofalar içeriye alınmış, çevresine odalar yerleştirilmiştir Odaların içlerine birer ocak yerleştirilmiştir Genellikle alt katlar taş duvarla örülmüş, üzerlerine ahşap gergili dolma taş ve moloz dolgulu duvarlar örülmüştür Sıva kaplı olan duvarlar tuğlalarla dekore edilmiş, dikine ve çapraz şekillerle birbirlerinden değişik görünümler elde edilmiştir XIX yüzyılın barok ve rokoko etkileri Trabzon evlerinde kendisini açıkça göstermiştir Kemerli revaklar, ince uzun pencereler, kalem işleri ve duvar resimleri ile ilginç bir iç mimari ortaya çıkmıştır Trabzon evlerinde dışa açılan kapılar, iç kapılara göre daha büyük olup, evin içerisinde hayvanların girmesini önlemek amacı ile zeminden 120-150 cm yüksekliğinde perde denilen ve kapalı tutulan bir kapı daha bulunmaktadır Evlerin orta mekânı çevresinde odalar sıralanmıştır Bunlar hayat, çamaşırlık ve diğer odalardan meydana gelmiştir Hayattan geçilen bu odalar çoğunlukla bir koridor çevresinde sıralanmıştır Hayatın yanındaki en büyük odaya başoda ismi verilmiştir Başoda içerisinde ocak ve sedirler bulunmakta olup, daha çok konukların ağırlanmasında kullanılmaktadır Başodanın karşısında bulunan bir veya iki oda ise, köşk oda olarak isimlendirilmiş ve manzaraya yönelik olduğundan ötürü de ev halkından genç evlilere ayrılmıştır Trabzon evlerinde merkez yemek pişirilen mekânlardır Burada yalnızca yemek pişirilmez, yemek yenir, oturulur, dinlenilir ve yıkanılır Evlerin plan şemasında ana bölümü oluşturan bu mekânlar aşhane olarak isimlendirilmiştir Bazı evlerde bu mekânlar son derece gelişmiş olup, evin yarısını kaplayacak büyüklüktedir Evlerin girişi ile aşhaneler birbirleri ile bağlantılıdır Döşemesi sıkıştırılmış topraktan olup, girişten sonra aşhane buradan da merdivenle üst kata çıkılmaktadır Aşhanede sürekli ateşi yanan bir ocak bulunmakta olup, bu ocağın üzerinde ucunda çengel bulunan bir zincir sarkıtılmıştır Bununla da yemeğin türüne göre kazanlar asılarak pişmesi sağlanmaktadır Aşhanede ocağın çevresinde dolaplar sıralanmış ve bu dolaplara mutfakta kullanılan araç ve gereçler konulmuştur Yöredeki ağaçların bolluğundan ötürü, yapıların dışa açık sofaları çıkmaları, merdivenleri geniş saçakları, kepenkleri, kapıları ve eliböğründeleri ağaçtan yapılmıştır Ayrıca eliböğründe yerine kullanılan destekler üst üste oturtulmuş kirişler ve çatılarda da fazlaca yontulmadan tomruklar kullanılmıştır Evlerin üzeri kemer çatı, üç omuz çatı ve dört omuz çatı diye isimlendirilen yöreye özgü çatılar ile örtülmüştür Trabzon yöresinin kırsal kesimindeki köy evleri çoğunlukla belirli bir eğimde ve yamaçlarda yapılmıştır Doğanın yeşilliği ile kaynaşan bu evlerde önünde uzanan ovalara açık, büyük bir sofaya yer verilmiştir Bu sofadan evin diğer odalarına geçilmektedir Üst kattaki odalarda ocak ve yıkanma yerlerine rastlanmaktadır Arazinin eğiminden yararlanılarak da ahırlar alt katta bulunmaktadır Bu tür evlerin duvarları taş ve araları da moloz taşla doldurulmuştur Çatılarda örtü malzemesi olarak genellikle hartama veya kiremit kullanılmıştır Hartamalar 3-5 mm Kalınlığında, 8-10 cm boyunda dilinmiş çıralı ağaçlardır Kiremit örtüler daha çok sahil kesimlerinde, kiremit ocaklarına yakın köylerde kullanılmıştır 1940’lardan sonra hartama yerini önce tenekeye, 1960’tan sonra da oluklu saça terk etmiştir Trabzon’un sahil kesimindeki evlerde döşemeler sıkıştırılmış topraktır Geri kalan bölümleri ise ahşaptır Trabzon evleri her zaman kendi özelliklerini korumuş ve her yeni gelişme bir öncekinin devamı şeklinde olmuştur Köy evleri doğanın bir parçası olarak düşünülmüş, şehir evleri ise pencere ölçüleri, cephe yükseklikleri, cumbaları ve çatı alınlıkları ile Trabzon’a özgü bir karakter taşımaktadır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #13 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonArdıçyayla Köprüsü (Maçka) Köprü moloz taştan, tek gözlü olarak yapılmıştır Üzerindeki yoldan ötürü kavislidir Hasar gören köprü değişik dönemlerde onarılmıştır |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #14 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonAyşe-Gülbahar Hatun Türbesi (Merkez) Trabzon il merkezi, Orta Hisar’ın batısında, Hatuniye (Büyük İmaret) Camisi’nin doğusunda, Sultan II Beyazıt’ın eşi, Yavuz Sultan Selim’in annesi Ayşe Gülbahar Hatun’un Türbesi bulunmaktadır Bu türbe, kitabesinden öğrenildiğine göre h911 (1505) yılında yaptırılmıştır Prof Dr Haşim Karpuz’dan öğrenildiğine göre, kitabenin mealen anlamı şöyledir: “Rum hanımı dünyadan ahiret semtine yüz döndürünce Sonsuzluk tahtını ve devamlılık diyarını göze almak icab etti Onun himmetinin yanağı dünyanın fani devletinden yanınca Yüksek tensibe uyarak yüzünü devamlılık devletine koydu Allah’ın feyzinden onun yüzüne devamlılık rahmeti inince Vefat tarihi devamlılık rahmeti onun yüzündedir Oldu h911 (1505–1506)” Ayşe Gülbahar Hatun Türbesi çeşitli onarımlar görmüş, ancak bu onarımlar yapının mimari özelliğini bozmamıştır Türbe, sarımsı kesme taştan yapılmıştır Köşeleri 380 m genişliğinde sekizgen plânlı olup, üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Türbe içerisine sivri kemerli bir nişin içerisinde bulunan kapıdan girilmektedir İçeride mihrap nişine yer verilmemiştir Köşelerde sivri kemerli birer penceresi vardır Pencerelerin kemerlerinde gri taşlar dekoratif olarak kullanılmıştır Bezeme olarak içeride kalem işleri ile süslenmiştir Türbe içerisinde iki mermer sanduka daha bulunmaktadır Bunlardan biri 1499 yılında ölen şehzade Salih’e, diğeri de Yavuz Sultan Selim’in 1503 yılında ölen kızı Kamer Sultan’a aittir Türbe dışına XIX yüzyılda Yusuf ve Asım Paşalar gömülmüşlerdir |
Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon |
04-29-2009 | #15 |
KRDNZ
|
Cevap : Tarihi Eserler, TrabzonÇarşı Cami (Merkez) Kesme taştan, barok-ampir üsluplarının karışımı olan cami, kalın taş duvarlı, dikdörtgen plânlıdır İbadet mekânı altı kalın sütunun taşıdığı büyük bir kubbe ile örtülmüştür Kuzey ve güney yönlerinde üçerden altı kubbe, yanlarında bunun dışında kalan bölümler tonozlarla örtülmüştür Kuzey yönü meyilli bir araziye rastladığından son cemaat yeri oldukça yüksek tutulmuş ve bunun sonucu olarak aşağıda meydana gelen boşluklara dükkânlar yerleştirilmiştir Kare kaideli, kare başlıklı sütunlar ve kemerlerle son cemaat yeri üç bölüme ayrılmıştır Yapının kuzey, batı ve doğu yönündeki girişlerinden bugün yalnızca kuzey ve batı kapıları kullanılmaktadır Bunlardan kuzey kapısı üzerinde, yazıtın iki yanında alçıdan cami maketleri ile Sultan Abdülhamit’in tuğraları yerleştirilmişti Güzel bir mermer işçiliği olan mihrap, İskender Paşa, Konak ve Yeni Cuma camileri ile yakın benzerlikleri olduğundan aynı yıllarda yapılmış olabileceğini işaret etmektedir Mermer minberin iki yanındaki çiçek motifleri Barok, Ampir üsluplarının özelliklerini yansıtmaktadır Siyah-beyaz taştan çokgen gövdeli minaresi tek şerefeli olup, son cemaat yerinin sağında yer almaktadır Caminin doğusunda bulunan medrese ile bugünkü şadırvanın olduğu yerde, 1847 yılında yaptırılmış olan muvakkithane yıkılmış ve günümüze gelememiştir Bu muvakkithanenin kitabesi Trabzon Müzesi’ndedir |
|