Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
deleuze, gilles, kimdir

Gilles Deleuze Kimdir?

Eski 04-24-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Gilles Deleuze Kimdir?



Gilles Deleuze Kimdir?

Gilles Deleuze, 18 Ocak 1925'te Paris'te doğdu, 4 Ekim 1995'te doğduğu şehirde intihar ederek hayatına son verdi Fransız filozof ve Michel Foucault, Jacques Derrida, Jean Baudrillard gibi önemli isimlerin yanı sıra Yapısalcılık Sonrası Teori'nin yani post-yapısalcı felsefenin öncü isimlerindendir Dolayısıyla post-modern düşüncenin ya da felsefenin yetkin bir temsilcisi olarak anılır Hem kişisel eserleri hem de Felix Guattari ile ortak çalışmaları post-modern düşüncenin teorik temelleri bakımından yetkin örnekler olarak ortaya çıkmıştır

Deleuze Paris'de doğmuş ve hayatının büyük bir kısmını bu şehirde geçirmiştir 1944'de Sorbonne Üniversitesi'ne kaydolmuştur

Deleuze çeşitli liselerde 1957 yılında Sorbonne'da öğretim üyeliği pozisyonuna kadar öğretmenlik yapmıştır 1956 yılında Denise Paul "Fanny" Grandjoun ile evlenmiştir

1969 yılında Paris Üniversitesine atanmış ve 1987'de emekliye ayrılıncaya kadar da burada eğitim vermeye devam etmiştir

Deleuze ömrünün son 25 yılında kalp rahatsızlığı çekmiş, son yıllarında buna dolaşım problemleri de eklenince yazma gibi en basit işlemleri bile yapamaz duruma gelmiş ve 1995 yılında kaldığı apartmanın penceresinden kendisini atarak intihar etmiştir

Felsefesi

Deleuze'de öteki post-yapısalcı düşünürler gibi, genel felsefe tarihinin eleştirisiyle çalışır, ve onu yeniden kurgular Bu girişim, bilinen anlamda Felsefe tarihi anlayışının yerle bir edilmesi anlamına gelir Sabit bir varlık fikrini sorgular Deleuze ve özne-nesne ilişkileri üzerine kurulu kuramları devirmeyi amaçlar Bir tür Ayrım Felsefesi'dir Deleuz'un istediği diyebiliriz Başka bir değişle ise olay ya da oluş felsefesi söz konusdur burada Bu yepyeni bir düşünmenin temellendirilmeye çalışılmasıdır

Fellix Guatari ile birlikte yaptıkları çalışmalarda kök-sap (rizom) kavramının ortaya çıktığı ve belirleyici bir rol oynamaya başladığı görülür Kök-saplar birlik ve bütünlüğü olmayan çokluklardır, ki Deleuze'un felsefesinde çokluk önemli bir kavramdır Sabit bir düzenleri söz konusu değildir bu kök-sapların, ancak kök-sapın belli bir noktası başka bir nokta ile ilişkili olabilir Şu ya da bu noktada kopmalar olabilir, kesintiler olabilir Kök-saplar belli bir yapıya ya da köke bağlanmazlar Deleuze'un düşüncesinde Dolayısıyla kök-sap, gerçekliğin temellük edilmesi anlamında bir model değildir, yalnızca belirli karşılaşmaların (olayların ya da oluşların) bilgisine dayalı bir düşünme girişimidir

Felsefe tarihi içinde Deleuze'un ilgisini çeken düşünürler ilginç bir seyir gösterirÖrneğin başlıca olarak şunlar: Stoacılar, David Hume, Henri Bergson, Friedrich Nietzsche, Leibniz ve belirgin olarak da Spinoza Bunların aralarında çok az düşünsel bağlantı noktaları vardır, buna rağmen Deleuze'un üzerinde değişik yönlerden etkileri söz konusudur Her biri belirli şekillerde felsefe yapmayı sorun etmiş kişilerdir bunlar ve felsefe dışına doğru çaba göstermişlerdir Felsefe yapmanın eleştirisi Deleuze'un ilgisini çeken noktadır, çünkü o soyut kuramlardan daha çok oluşun yaratıcılığının düşünülmesinden yanadır Dolayısıyla Immanuel Kant gibi filozoflar yoğun bir eleştirellikle değerlendirilir

Deleuze, özgül terimler ve kavramlar üretirBunların her biri yine bağlamları itibariyle de özgül konumlara sahiptirler; bu bakımdan öteki post-yapısalcılar gibi ve belki de çok daha fazla onun yazılarını anlamanın zorlukları vardır Bir yanda Kant türü bir ussalcılığın eleştirisi bir yanda kuramsal bir donukluk anlamına gelen Hegelciliğin reddedilmesi Deleuzecu düşüncenin özelliklerini gösterir "Bergsonculuk" kitabında Hegel karşıtlığının çerçevesi görülür

Deleuze'e göre bedenler ve olaylar her zaman şimdide (şimdiki-an'da) varolurlar ve bu nedenle Deleuze bir tür oluş felsefesi geliştirmeye çalışır Her eylem sonsuz bir oluşun parcasıdır, asla dil yoluyla belli bir özneyle bağlantılandırılabilecek bir nitelik arz etmezler Özne değil ama beden kavramı Deleuzecu felsefede temel öneme sahiptir Spinoza da gerçek anlamda bedenin ne olduğunu kavramış bir düşünür olarak kabul edildiği için Deleuze tarafından hayli önemsenir

Deleuze 1969 yılında psikanalizci ve siyasal eylemci Fellix Guattari ile tanışırBu tanışma onun düşüncesinde önemli bir uğrak olarak kabul edilmektedir İkili bu andan itibaren birlikte derinlikli ve etkili ortak çalışmalara imza atmışlardır

Felsefe Nedir? başlıklı kitap ikilinin Felsefe hakkındaki fikirlerini vermektedir açık olarakBuna göre felsefe bilimden ayrı olarak, kavramlar yaratmaktır, ama öyle ki ancak dışsal bir gönderme düzlemine ya da aşkın bir doğruluk mantığına dayanmaksızın

Deleuze, felsefenin ötesinde sanat alanlarının pek çoğu üzerine de çalışmalar yapmıştır Margures de Sade, Franz Kafka ve Marcel Proust üzerine bilinen çalışmalarının ve Michel Tornuer'a yönelik göstedigi ilginin ötesinde müzik, resim, roman ve öykülere dair birçok makalesi söz kosudur Deleuze'un geleneksel felsefeye karşı köksüz ve merkezsiz düşüncelerini en iyi ve açık olarak anlatacak kavramlar, yine kendi eseri olan "yersiz-yurtsuzluk" ve "göçebe düşünceler" kavramlarıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.