Ölümün Kovaladığı Adam-Adnan Menderes |
04-16-2009 | #1 |
VANDETTA
|
Ölümün Kovaladığı Adam-Adnan MenderesMenderes'in gençlik yıllarında ölüm,elini sık sık onun omuzuna koyarYalnız 1918-1922 arasında,hepsi de ölümle bitebilecek olan dört ağır hastalık geçirirÇocukluğundan beri onun yakasını bırakmayan verem korkusu ve yalnızlık kompleksi ise,hele bu hastalık devrelerinde onu,buhranlar içinde kıvrandırır Ölümün Kovaladığı Adam Adnan'ın kendini bildiği günden beri onun ruhunu saran ve hayatının daha ilk adımlarında bütün yakınlarını alan veremin korkusu,daima üstündeydiFakat iş bu kadarla da kalmadıBütün gençlik yıllarında onun yakasını bırakmayan ağır ve öldürücü hastalıklar,gene onun üzerine saldırdılarHemde bu defa,bütün kurtuluş ümitleri de kesilerek İlk hastalık gene tropika olduYani zehirli sıtmaDaha bir buçuk sene evvel geçirdiği tropikadan ve sonra bir kara hummadan sonra bu yeni hastalık herşeyden evvel,hakikaten maneviyat bozucuyduAma o günlerde ortalık,zaten tropikadan kırılıyorduOrtada ise ne doktor,nede ilaç vardıBu vaka,1920 yazı sonuna doğru,yani onun Söke'de kurulan askeri idareden,muzaharet bölüğü subaylığı vazifesini aldığı günlerden önceye rastlarO günlerde Adnan,henüz kendi çiftliğinde ve adını kendilerinin buldukları üç kişilik Ay-Yıldız çetesindedirTropika,Adnan'ı yakaladığı zman,Etem de aynı hastalığa tutulurVe köy,hemen baştan başa hastadırTabutlar köyden,hergün yeni ölüler taşırlar Fakat ne var ki,çaresizliklerle de olsa,mücadele edilecektiTabii iş Etem'e düştüÇünkü Adnan göz göre göre ölüme gitmektedirEtem,adeta sürüklenircesine İtalyan kumandanına tanışırBersaglieri Çekista birliğinin kumandanı Kapiten Aldo Moro'nun yeri,Çakırbeyli'nin doğusunda,Bataköy köprüsü başındadırAdnan'ın ve Etem'in yabancı dil bilmeleri,o bölgenin okumuş gençleri olmaları,bu gençler için bir avantajdırKapitenin emrinde doktor yokturAma çiftliğe bir eczacı kalfası gönderir Gelen,hastayı daha ilk bakışta ağır bulurAncak biraz kinin verebilirVe ne pahasına olursa olsun,onun Çine'ye götürülmesini tavsiye ederÇünkü orada İtalyan karagahı ve teşkilat vardırZaten Etem'in de buna ihtiyacı var Hastalar için bir katır arabası bulunup içine bir yatak serilirAdnan'ı kucakta taşıyıp arabaya yatırdılarHasta daha o sırada kendinde değildirEtem de arabada bir yana büzülürKatırlar huysuzdur,sıcak dayanılmaz derecede yakıcıdırAzılı karasinek,sivrisinek sürüleri,yolcuların başını bir an bırakmazlarVe hastaların,ellerini kaldırıp bunları kovalayacak halleri yokturŞimdi bir nefeslik yol olan Çine'ye tam altı saatte varırlarİtalyan Enfermeriya birliği oradadırAma Adnan komaya girmiştir Bu Genç Ölecektir! İtalyanlar Menderes için ellerinden geleni yaparlarEvvela her iki hastayı sedyelere alarak iki ayrı portatif çadıra yerleştirirlerAdnan'ı daha ilk gören ''doktor,başını iki tarafa sallarVe sanki:Sana uğurlar olsun arkadaş'' der gibi,ağzına sert bir konyak dayarZorla içirirAdnan ne duyar,ne işitirO derin ve belki de son dalgınlıktır Fakat İtalyanlar nazik davranırlarBu iki hastaya Kamaço adında hoş bir hizmetçi eri tahsis ederlerKamaço güler yüzlüdür,şendir ve umutludurÇadırlara süt,kahve ve şişeleri taşırEğer içen olursa! Ondan sonra da İtalyan doktorlar işe girişirlerAma sonunda kendilerini aciz görürlerAntalya'dan mütehassıs doktor isterlerİstenen doktor gelirBu,bir İtalyan doktor binbaşıdırHastaları dikkatle muayene ederVe Adnan'ın başı ucunda son teşhisini koyar; Bu genç ölecektir!Ama eğer yaşayabilirse ve dayanabilirse,hastanın Rodos adasına nakledilmesini de tavsiye ederO zaman da bir ilçe olan Çine'de ve civarında ise bir Türk doktor yokturFakat beklenmeyen birşey olurBir yerlerden,Binbaşı Adil veya Akif bey isminde bir Türk doktoru peyda olur,işe el koyar Bu hasta o yollara dayanamaz,zaten Allah ne yazmışsa o olacaktırHele birde biz işimize bakalımEvet,Allah ne yazmışsa o olacaktırBirkaç gün beklenirSonra İtalyanlara uzun uzun teşekkürler edilirHastaları da Çine'nin içinde Nuri Efendinin hanına naklederlerO devirde ve Anadolu'nun ücra bir kasabasında,bir han odasının ne olduğunu,bilmem düşünebilirmisiniz?Ama hastalara bir nevi ferahlık gelir,İtalyan portatif çadırlarından Türkler arasına ve bir Türkün damı altına geçiş,onlarda sanki,evlerine dönmüş gibi hisler uyandırırDoktor da kendi bildiği tedbirleri almaktadırNeticede şu olur k,Adnan artık,zaman zaman kaydığı dalgınlıkdan kurtulmuşturGözlerini açarNerede olduğunu anlamaya çalışırEtem de canlanırHEr gün iğne ve besleyici gıdalar,hastalar nihayet iyileşir Ama Ölüm Menderes'in Peşini Bırakmaz Hastalar güçlenirler,kuvvetlenirlerÇiftliğe bile dönülürÇiftlik ve köy bu tropka salgının da biraz daha boşalmıştırFakat bizim gençler kendilerini toplayınca ve işte o günlerdir ki,Söke'ye topçu Yarbay Osman Beyin yedek subayları davetine koşarlarEvvela Dalaman muzaheret bölüğünde,sonra Koçarlı İnzibat kumandanlığı emrine geçerAma işte orada Adnan'ın uğursuz perisi,gene onun üzerine saldırırBu sefer de hastalık karaciğer iltihabıdır Hasta hızla ağırlaşır,zaten narin çelimsiz,gelişememiş,güçlenememiş olan vücut,art arda denilecek hastalıklarla da zedelenmiştirMukavemetini kaybetmiştirTropika,kara humma,gene tropika,şimdi de karaciğer iltihabıAma iyi bir tesadüf olurBu sefer Söke'de Drİsmail Hakkı Bey vardırİlk ve tehlikeli günler Koçarlı'da geçirilirAma o zaman Koçarlı'nın içi,karmakarışık bir yerdirAdnan'ı bir bağ kulesine naklederleBurada da temizlik,nazik,güler yüzlü insanlar vardırKızlar burada da etrafında pervane olurlarDoktorun her dediği yapılırAdnan biraz toparlar,O zaman Söke'den araba getirilirAdnan'ı arabayla Söke'ye naklederlerMenderes;büyük bir ilgi gördüğü bu evin sahibini de daima hatırlamıştırKuva-yı Milliye reisi Ömer Ağanın oğlu Mehmet Ağa Orada kendi evindekinden daha iyi bakılırDrİsmail Hakkı bey,hastasını sonuna kadar nezareti altında bulundururMenderes ayağa kalktığı zaman gene her hastalık sonunda görüldüğü haldedir,nice kiloları kaybetmiş,zaten narin olan çelimsiz bir yapısı olan bu genç,gene ancak 40-45 kilolarda görünürAyakta hayalet gibidirYürürken tüy gibi sallanırYedek subay ceketinin yakasından görünen boynu,neredeyse kopacak kadar incedirAcındırıcıdır
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir |
Cevap : Ölümün Kovaladığı Adam-Adnan Menderes |
04-16-2009 | #2 |
med_cezir5454
|
Cevap : Ölümün Kovaladığı Adam-Adnan Menderestskler kardeşim |
Cevap : Ölümün Kovaladığı Adam-Adnan Menderes |
04-16-2009 | #3 |
med_cezir5454
|
Cevap : Ölümün Kovaladığı Adam-Adnan Menderesbu sitede daha yeniyim arkadas tavsiyesi olarak geldim umarım bekledigim gibi dir |
|