Tarih Bilinci ve Millî Kahramanlar

Tarih bilinci, topluma millet olma şuurunu veren, vazgeçilmez kaynaklardan belki de en önemlisidir

Tarih bilmeyen toplumların sonu etnografi müzelerine malzeme olmaktır Bu cihetle tarihi ve tarih bilincini tahrif etmek, toplumun genleriyle oynamakla eşdeğer bir hainliktir Milletin hafızasındaki yani milli tarihindeki kişi, olay ve düşüncelerin yeni nesillere aktarılması gibi önemli bir vazife milli olmayan tüm unsurlarca tehditlerden korunmalıdır

Bu çerçevede Türk tarihinin gerçekliğini sakat bir mantıkla yeniden yorumlamak ve yazma çalışmalarına kısaca göz atalım:

1- Tarih öğretiminde “demokratikleşmeyi” sağlamak gayesiyle ünlü para spekülatörü Soros’un vakıflarının ya da bu vakıfların fonladığı diğer kuruluşların AB ile koordineli olarak yürüttüğü projeler ve hazırlanacak yayınlar milli tarihe ihanetin en büyük delilidir

Bunlardan bazıları:

• AÇEV ve Boğaziçi Üniversitesi’yle iki aşamalı olarak düzenlenen ve çocukların okul öncesi eğitimini amaçlayan, “Güneydoğu Okul Öncesi Eğitim Projesi” için 142000 dolar hibe
• Tarih Vakfı’nın, Türkiye Bilimler Akademisiyle birlikte, farklılıkları, çeşitli inanç, kültür ve kimliklere saygılı gençlik yetiştirilmesi amacıyla başlatılan “Ders Kitaplarında İnsan Hakları Tarama Projesi” için 88000 dolar hibe

Kendi tarihini başkalarından aldığı fon ve fikirlerle öğrenip öğretenleri tarih asla affetmeyecektir Bu çalışmalar yavaş yavaş meyvelerini vermektedir Zira Milli Mücadelenin Milli kahramanlarını aşağılayıp kenara iten akıl körleri ve tarih özürlüleri memleketin ehl-i salibin çizmesi altında çiğnenmesinden medet umar hale gelmiştir

2- Tarih bilincinin çarpıtılmasında iktidar partisi, milli eğitimi baltalayacak AB programlarını kabul etmiş ve yeni tarih yayınlarında tarihi gerçeklerin sulandırılmasına katkıda bulunmuştur

Bu konuda Milliyet Gazetesi’nin 26 Ocak 2005 tarihli haberine bakalım:

MEB, içeriğini yenilediği ortaöğretim müfredatına ilk kez (sözde) “Ermeni Soykırımı” konusunu aldı Bundan sonra Türk iddialarıyla Ermeni iddiaları birlikte bulunacak Ermeni soykırımının olup olmadığına öğrenci kendisi karar verecek

Ayrıca kendisini tarihçi zanneden ve Türklüğe söve söve Nobel ödülü almaya hak kazanan Orhan Pamuk’un kitaplarının, bakanlıkça tavsiyeli kitaplar haline getirilmesi bir başka garabettir

3- “06082003” tarih ve “4968” sayılı yasayla Türk Milli Eğitiminin, AB Eğitim ve Gençlik Programları Yönlendirme ve İzleme Komitesine endekslenmiştir

4- Milli olan her şeye saldırmayı vazife bilen kimi his yoksulları Balkanlardan Kafkaslara, Orta Doğudan Kuzey Afrika topraklarına kadar Müslüman ve Türk aleminin menfaatleri uğruna hayatlarını bir kenara itip elli beş devletin temeline harç atan Türk’ün yüksek seciye ve karakterini temsil eden Şehit Enver Paşa ve Türk’ün ebed müddet devlet felsefesiyle teşekkül eden Teşkilat-ı Mahsusa’ya dil uzatmayı kendilerine vazife biliyor ve hayasızca saldırıyorlar

Sultan Abdülhamid Han ile Enver Paşa, Enver Paşa ile M Kemal Paşa, M Kemal Paşa ile Sultan Vahüdeddin Han arasındaki görev şuurunu, kompozisyonunu ve onların da üstündeki Devlet-i Ebed Müddet işleyişini idrak edemeyen, amaçları belli borazani bozuntuları, asil ve şerefli milli kahramanlarımızın aziz hatıralarına hakaret etmekle ne kadar basit ve ne kadar ucuz kalemşörler olduklarını ortaya koymuş olurlar

Bize mankafalı değil fen kafalı tarihçiler lazım Milli tarih kitabı içinde, milli kahramanları anlatılmayan başka talihsiz milletler de var mıdır acaba?