Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağlama, aşk

Ağlama Ey Aşk !

Eski 02-27-2009   #1
GöKKuŞaĞı
icon110

Ağlama Ey Aşk !




Ey Aşk!

Ferhat’ın yoluna çıkan dağın adı unutuldu
Şirin’i hapseden zindanların duvarları çoktan toz oldu
Ferhat’ın Şirin’e aşkı dillerin ucunda sımsıcak konuşuyor,
kalplerin taraçalarında terütaze nefes alıp veriyor
Dağ yıkıldı, duvarlar unutuldu,
araya girip ayıranların isimleri anılmadı;
ancak Ferhat’ın kalbinde olan,
Şirin’in ruhunda gezinen aşk dağ gibi dimdik ayakta duruyor,
yamaçlarını süsleyen pınarlardan nice dudak hâlâ
daha ab-ı hayat içiyor

Ağlama ey aşk, ağlama ki,
Leylâ’yı Mecnûn’a uzak eyleyen çöl kaç kere kurudu,
kumlarını kaç rüzgârın hoyrat eteklerinde savurdu ama
Leylâ’nın gözyaşları hâlâ daha aşıkların yanağını yıkıyor,
Mecnûn’un deliliği her gece aşıkların aklını başına getiriyor
Çöl kaybetti ey Leylâm; senin adın kaldı
Aşkı hor görenlerin adı çöllerin kumları gibi kimliksiz kaldı
ama Mecnûn’un hatırı hep kaldı

Yûsuf ile Züleyhâ’dan geriye ne kaldı ey aşk?
Mısır sultanının adı hiçbir şiire sızmadı
Yûsuf’u satanların esâmesi okunmuyor,
Yûsuf’a canını veren Züleyhâ, bak nasıl da hayretle anılıyor
Üzülme ey aşk, üzülme, yüzünü yıkayan gözyaşların nice
Yâkub’un gözlerini açmaya ayarlı
Sultan kaybetti, kuyu kaybetti, zindan kaybetti,
Yûsuf kazandı, Züleyhâ kâr eyledi

Zavallı ZüleyhâSenin için ne müşkiller yaşadı ey aşk
Yûsuf’a sarmaşıklanan yüreğine söz geçiremedi senin yüzünden
Bir Mısırlı Züleyhâ varmış desinler diye yapmadı bunu elbet
Senin için yaptı, aşk için yaptı Arada haram vardı ey aşk
Sen ona helali götüremedin Ona nasip olmadı Yûsuf
Onun sevdası mahşere kaldı

Sen eskisin ey aşk Çok eskisin
Eskicilerin alıp satamadığı kadar yeni,
insanlık tarihi kadar eskisin
Her yerde, her yürekte farklı bir elbiseyle çıkıyorsun karşımıza
Ama hep aynısın Senin adını kim koymuş bilmiyorum
Ama her yerde hazır bekliyorsun Ve aslında yenisin, yepyenisin
Bu kadar yeni olmasan,
bu kadar dolaşık olur muydu ayaklarımız senin yolunda
Kimse aşkın ustası olamadı, kimse seni kuşatamadı
Kimse tedirginliğini bırakamadı senin yanında,
kimse kalbini sakin kılamadı kucağında
Hep acemi hep acemi olduk yolunda

Sen aşksınSen hem hayal, hem gerçeksin
Hem ırak, hem yakınsın
Bazan güneş kadar yakıcı, bazan sularca serinsin
Bizi yücelten büyütensin Sen ateşsin
Sen her şeyi arıtır, temizlersin
Sen suların bile susadığı susun; hiç bitmez serinliksin,
hiç bilinmez derinliksin

Çünkü sen bize ta ötelerden armağansın
Sen güzelsin, sen Tanrı misafirisin kalbimizin kapılarında
Seninle yıkanmayan gönüller paslı, seninle tanışan yürekler yaslı ey aşk Tüm cefana rağmen seni gönüllerin efendisi bildik
Bin türlü yüzünü bin türlü sevdik

En güzel şarkılar senin için söylüyor ey aşk
Senin için geldi bahar
Nisan yağmurları senin için yağıyor şemsiye şemsiye
Nevruz çiçeği senin için el verdi çiğdeme
Aşıklar senin için baharı bekliyor
Yaseminler, ıtırlar, yaban gülleri senin için desteleniyor

Sen aşksın

Anlamını bilemeyip önümüze kattığımız
Ama çok ucuzladın artık
Kurşuni binaların kasveti altında görünmez oldun
Ne Mecnûn’u kaldı dünyanın ne de Leylâ’sı Öksüz kaldın
Yetim kaldın Saltanatın bitti

Sen aşksın ya; tüm dünya sana kurulu sanırdım
Oysa ayarlar bozulmuş İbre yalan yanlış işliyor
Yalancıktan açılan kapılarda kalıyorsun
Görünmez bir cadı, olmadık büyüsüyle seni kolluyor

Sil gözünün yaşlarını ey aşk, sil ki,
onların isimleri ayrık otlarına konulacak;
seninki de benimki de aşığınki de güllerin kokusunda
her daim koklanacak!

Demek artık gidiyorsun
İnsanlara veda etmeden sessizce
Sana kör olmuş, sana sağır olmuş, sana lâl olmuş gönüllerden çekiliyorsun, seni unutmuş zihinlerden kaçıyorsun Haklısın
Seni haraç mezat pazarlarda ucuza sattık ey aşk
Yûsuf’u kuyuya atar gibi Meze yaptık seni düşkünlüklerimize
Ferhat’ı dağın ardında unutur gibi
Aşk haritaları çizemedik kalbimize
Mecnûn ile Leylâ arasında çöller yayar gibi
Sınırlarımızı oluşturamadık
Seni kalbimizin en mutena yerine koyamadık
Kerem’i Aslı’ndan koparır gibi

Aşksızların dünyasında yalnız kaldın ey aşk
Seni kaldıracak, sana kanacak bir dünya var mı dersin?
Giderken bize bir esinti bırak da öyle git
Kanayan ruhumuza belki merhem olursun
Mecnûn’un çölünden, Ferhat’ın dağından,
Kerem’in külünden ne varsa al götür ey aşk
Ta ki bu hasret biz aşksızların,
aşkı unutmuşların yüreğini tutuştursun

Biz insanları, hayatın kalbine çeken güç sensin
Dağları deldiren sen, çölleri geçiren sen,
dağları ovaları aşıran yine sen
Rabb’imizin ruhumuza üfürdüğü musikisin
Ruhumuz seninle buldu ahengini
Bilemedik Anlayamadık Bizi affet ey aşk
Öyle kaybettik seni ki kaybettiğimizi bile bilemedik
Affet bizi ey aşk

Senai Demirci

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.