Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dünyada, kadın, olmak

Bu Dünyada Kadın Olmak

Eski 08-13-2008   #1
Gözyaşı
Icon46

Bu Dünyada Kadın Olmak



Bu dünyada kadın olmak
Sevil ATASOY satasoy@hurriyet<img src="images/smi...nlineimg" />tr


Münih’te, Alte Pinakothek Müzesi’nin 2 katının tam orta yerindeki 7 numaralı salonda, ünlü Flaman ressam Peter Paul Rubens’in, 400 yıl kadar önce yaptığı tablolar sergilenir

Bunların arasında 2x2 metre boyutlarındaki, 2 kadın, 2 erkek, 2 melek, 2 de atın resmedildiği paha biçilmez eser, ilk bakışta at üzerindeki iki yakışıklı erkeğin, iki sarışın çıplak kadına binicilik dersi verme gayreti gibi algılanıyor Aslında anlatılan, Argoslu Kral Leukippos’un kızları Hilaeira ve Phoibe’nin, tam evlenecekleri günde, Kastor ve Pollux adlı ikizler tarafından, tecavüz edilmek üzere kaçırılışı Erkeklerin dünyasında, bir erkek ressam, kadına yönelik şiddetin asırlardır süregelen en acımasız biçimlerinden birini, küçük melekler yardımıyla gerçekleştirilen hoş bir olay gibi sunuyor 400 yılda fazla bir şey değiştiğine inanmıyorum

8 Mart’ta neler oldu?

8 Mart 2006, Alaska’dan Zambiya’ya kadar her yerde, ancak değişik biçimlerde yaşanan, bir başka Dünya Kadınlar Günü’ydü

Uzakdoğu’nun kadınları, genellikle özgürlük ve eşitlik için sokaklardaydılar Muhafazakar Japonya’da, neredeyse hiçbir toplantı yapılmadı 10 binler yorgundu Bir gün önce, imparatorluğa bir kadının getirilmesine olanak veren yeni yasa tasarısını protesto etmişlerdi Sekreterine "Seni biraz yorgun görüyorum, dün gece geç yattın herhalde" diyen işadamını, cinsel tacizden yargılatabilen Amerikan kadınları ise (yeni TCK Madde 105’e göre, artık ülkemizde de mümkün), kürtaj hakkı için yürüdüler

Son yıllarda çok önemli, ancak hálá yeterli olmayan yasal düzenlemelerin gerçekleşmesini sağlayan ülkemiz kadın örgütlerinin gündeminde, töre cinayetleri ve bir de -Birleşmiş Milletler’in bu yılki teması olması nedeniyle- kadınların karar verme sürecine katılımı, dolayısıyla kota meselesi vardı Siyaset, iş hayatı ve evlerinde sorunlarını çözmüş olduklarını sanan Avrupalı kadınlar ise, 8 Mart’ı pek önemsemedi

Afrikalı kadınlar, bu yıl "Hakuna Matata" (Swahili dilinde "sorun yok") yerine, "Maisha Yetu" (bizim hayatımız) diye seslendiler Milyonlarca kadının ve doğan bebeklerin hayatını söndüren ve cinsel saldırılarla yayılan AIDS’in tedavisi için ilaç istediler

Erkek egemen Asya’nın kent ve köylerinden binlerce kadın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, özgürlük, eşit haklar ve ayırımcı yasalara son verilmesi için meydanlara indiler

Pakistan’ın Multan kentinde 5 bin kadın, kardeşinin daha yüksek kast mensubu bir kadınla ilişkisi nedeniyle, köy meclisince çok sayıda erkek tarafından tecavüz cezasına çarptırılmış Mukhtar Mai önderliğinde, kadın hakları için yürüdüler İslamabad’da ve Karaçi’de binlerce kadın, cinsel saldırıların kanıtlanması için, 4 erkeğin (ya da 3 erkek ve 2 kadının) tanıklığını şart koşan yasanın kaldırılmasını ve her yıl binlerce kadının ölümüne neden olan namus cinayetleri ile mücadeleyi talep ettiler

Batılı işçi kadınların, bundan bir asır önce, daha fazla ücret, daha iyi çalışma koşulları ve oy verme hakkını elde etmek üzere seslerini yükselttikleri gün olan 8 Mart, Rusya ve Sovyet rejiminde yaşamış pek çok ülkede, bu yıl da, Anneler ve Sevgililer Günleri’nin bir karışımı şeklinde kutlandı Erkekler, annelerine, eşlerine, sevgililerine çiçekler vererek, onları ne kadar sevip saydıklarını ifade ettiler Halbuki kadına yönelik şiddet, her yerde Sadece "şiddet"in biçimi ve algılanışı değişik

KADINLAR GÜNÜNDE PAŞAKAPISI KADIN CEZAEVİ’NDEYDİM

Her ne kadar, ara ara "suç patlaması" şeklindeki haberlere rastlansa da, İnterpol’e göre Türkiye, nüfusa oranlandığında, suç sayısının düşük olduğu ülkelerden biridir Bunlar arasında kadınlarımızın payı yüzde 7’dir ve pek çok ülkenin gerisindedir Örneğin İsrail, Fransa, Yunanistan ve Macaristan’da tüm suçların yüzde 14’ünü, Portekiz, İsveç, Avusturya, ABD ve Almanya’da yüzde 20’sini kadınlar işlemekteler Ancak ne yazık ki, son 30 yılda, kadın nüfusumuz içerisindeki suçlu sayısı -kadın nüfusundan çok daha hızlı biçimde- arttığı gibi, suça itilen 18 yaşından küçük kızlarımızın sayısı, erkek çocuklarımızdan çok daha hızlı biçimde yükseldi

8 Mart’ta Paşakapısı’ndaydım Tutuklu ve hükümlü kadınlar, Üsküdar Kaymakamı, savcısı, belediye reisi, bazı sivil toplum örgütlerinin üyeleri, siyasiler, cezaevinin müdürü, savcısı, psikologları, koruma memurları, hep birlikte türküler, şarkılar söyledik, anılar ve umutlar paylaştık Birkaç saat boyunca, aynı havayı soluyan yüzlerce kadından, çok sayıda "içerdekilerle", az sayıda "dışardakileri" birbirinden ayıran, bana göre incecik bir çizgiydi Dışarıdaki kadınlar, "şiddet döngüsü"nden kendimizi kurtarabilmiş, bir başka deyişle, karşılaştığımız fiziksel, duygusal ya da ekonomik şiddetle başa çıkabilecek koruyucu faktörleri yakalayabilmiştik Bir kez suç işleyenin, yeniden suç işleme olasılığının yüksekliğinden hareketle, içerideki kadınlarımızı, koruyucu faktörlerle donatarak topluma kazandırmak zorundayız

Yrd Doç Dr Neylan Ziyalar ile birlikte Türkiye’de mahkum kadınlarla gerçekleştirdiğimiz araştırmalar, dünyadaki benzeri çalışmaları destekler şekilde, çocuklukta karşılaşılan fiziksel ve duygusal şiddetin, kadınları, erkeklerden daha fazla suça ittiğini gösteriyor Cezaevlerinde uygulananan, topluma yeniden kazandırma çabalarında, kadın ve erkekler arasındaki bu fark, gözönünde tutulmalıdır

CİNSEL SALDIRILARDA EN ÖNEMLİ KONU EYLEMİN DELİLLENDİRİLMESİ

Uluslararası sözleşmeler, ulusal yasalar, eğitimler ve kampanyalara rağmen, kadına yönelik şiddet, bir salgın gibi yayılıyor Hastalanan, sakat kalan, ölen kadınların ekonomiye verdiği zarar tırmanıyor Dayaktan ırza geçmeye, çocuk yaşta evlendirmekten, sünnete kadar değişik şekillere bürünen şiddetin resmi sayıları, buzdağının sadece görünen kısmı, çünkü Türkiye de dahil olmak üzere, dünyanın dört bir yanında, özellikle aile içi şiddetin ve cinsel saldırıların mağduru kadınlar, gelenek, korku ya da utanç nedeniyle polise başvurmuyorlar Kimi zaman başvursalar bile, bir işe yaramadığı gibi, bazı ülkelerde, gereken kanıtları sunamadıklarından, kendileri suçlu durumuna düşüyor

Neyse ki, ülkemizde artık cinsel saldırılarla karşılaşan kadınlar, başlarına gelen bu durumun kendi kabahatleri olmadığının bilincindeler 7 aylık bebeden 70 yaşındakine, kadın-erkek ayırımı gözetilmeksizin uygulanabilen cinsel saldırılar hakkında, polislerin, savcıların, hakimlerin, hekimlerin önyargıları ve yanlış inanışları da, ülkenin dört bir yanında gerçekleştirilen eğitimler sayesinde yavaş yavaş azalıyor

Yıllar önce, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nden Prof Dr Fatih Yavuz ve Dr Belma Gölge, profesyonellerin, cinsel saldırıya uğramış kadınlara bakış açısını gözler önüne serdiklerinde, ne kadar büyük bir tepki ile karşılaştıklarını hatırlıyorum Aslında, Türkiye’de ilk kez o enstitü çatısı altında gerçekleştirilen pek çok tez çalışmasına (ensest gibi, genetik işaretler gibi) önce karşı çıkılmış, daha sonra kabullenilmiş ve diğer üniversitelerde de araştırma konusu edilmiştir

Cinsel saldırılarda, hele yabancı biri tarafından gerçekleştirilmişse, yaşanan en önemli sorun, eylemin delillendirilmesidir Bu suçun mağduru olanların, üzerlerindeki hiçbir eşyayı çıkartmadan, ellerini, vücudunu yıkamadan, ağzını çalkalamadan, idrar yapmadan, yaparsa bir kapta toplayarak (uyutucu - uyuşturucu madde verilmiş olabilir), hatta saçını bile taramadan muayene edilebilmesi ve usulüne uygun biçimde delil toplanması şarttır Saldırıya uğrayanlara verilecek tıbbi desteğin, gebeliği ve başta HIV/AIDS olmak üzere, cinsel yolla bulaşan hastalıkları önleyecek biçimde genişletilmesi ihmal edilmemelidir Tecavüze uğramış kadının, gebe kaldığının anlaşılması üzerine güvenlik birimlerine başvurulduğu ve failin kim olduğunun bulunabilmesi için çocuğu doğurmasının beklendiği günlerin tarihe gömülmüş olmasını diliyorum Günümüzde, kürtaj materyalinden bile DNA analizi yapılabiliyor ve gebeliğe neden olanın profili elde edilebiliyor

HER ÜLKENİN ŞİDDET TÜRÜ FARKLI

Bangladeş’in asidi

Asit, tabancadan ya da bıçaktan ucuz Bulması kolay, üstelik uzaktan fırlatılabiliyor Bıraktığı iz de kalıcı Böylelikle aynaya her baktığında, yaptığı hatayı hatırlayacak "Hata", örneğin evlenme teklifini reddetmektir, cinsel ilişkiyi istememektir Burası Bangladeş Kadınların yüzüne asit fırlatmanın önüne geçebilmek için, 2002’de özel bir yasa çıkartmışlar Her türlü asit ve yakıcı maddenin alım satımını denetim altına almaya çalışmışlar Asit fırlatanlara ağır cezalar koymuşlar Faydası yok Erkekler, kadınların yüzüne asit fırlatıyor Dünya Kadınlar Günü’nde, binlerce erkek ve kadın, omuz omuza asit şiddetine son vermek için yürüdü

Hindistan’ın ateşi

Erkek evlenmeden önce, kızın babasıyla uzun bir pazarlığa oturuyor Hayır, bizdeki gibi ödeyeceği başlık parası için değil, alacağı drahoma için Evlendikten sonra, aldığı parayı az buluyor, daha fazlasını istemeye başlıyor Ödenmezse, anası, babası, kardeşleri ile birlikte gelini önce dövüyor, sonra yakıyor Her gün bu şekilde yakılanların sayısı resmi istatistiklere göre 5 kadın Bir o kadarı, kayıtlara "Mutfakta elbisesi tutuştu, kaza oldu, yandı" diye geçiyor Burası Hindistan

Asyalılar erkek ister

Asya ülkeleri başta, dünyanın pek çok yerinde erkek çocukların tercih edilmesi, kadınları çok etkiliyor Bunun sonucunda, özellikle Hindistan ve Çin’de, daha ana karnındayken kız çocuklarının öldürülmesi yaygın Genel olarak, doğan kızlar, beslenme, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılıyorlar Hindistan’da doğum öncesi cinsiyet tespiti yapan laboratuvarlara her yerde rastlanıyor "Şimdi 38 dolar ödemek, daha sonra evlendirmek için 3 bin 800 dolar ödemekten iyidir" şeklinde kampanya yapan bu kliniklerin kapısında, kadınlar toplanıp protesto eylemleri yapsa da, her gün yeni bir klinik açılıyor Bombay’daki büyük hastanelerin birinde yapılan bir araştırmada, düşük nedeniyle başvuran hamilelerin yüzde 955’inin kız bebek taşıması, bu durumun somut bir kanıtı

Kadınların sünneti

Sayıları tam olarak bilinmiyor Ancak sünnet olmuş kadınların sayısı 100 milyonu aşıyor Her yıl buna, annelerin tüm karşı koymalarına rağmen, 2 milyon kız bebek ekleniyor Bazıları uygulama sırasında kaptığı mikroptan ölüyor Kalanı ömür boyu bu travmayla yaşıyor Burası Afrika, burası Asya, hatta Avrupa ya da Amerika Gelenekler, göç edilen uygar ülkelerde, yasak olsa bile, insanların yakasını bırakmıyor Kanada, kız çocuklarını sünnet ettirmemek için ülkelerinden kaçan annelere sığınma hakkı veriyor

DÜNYADAN SAYILAR

Avrupa Konseyi ve Dünya Bankası raporları, 16-44 yaş arası kadınların başlıca sakatlanma ve ölüm nedeninin şiddet olduğunu öne sürüyor

Hindistan’da her gün 14, ABD’de 3 kadın, eşi ya da erkek arkadaşı tarafından öldürülüyor

Dünya Sağlık Örgütü; İngiltere, Avustralya, Kanada, İsrail, Güney Afrika ve ABD’de öldürülen kadınların katillerinin yarısının, birlikte yaşadıkları erkekler olduğunu açıklıyor

İsveç’te her 10 kadından 7’si, Botswana’da 6’sı şiddete uğruyor

Yeryüzünde her 3 kadından 1’i, tanıdığı bir erkek tarafından dövüldüğünü, cinsel ilişkiye zorlandığını ya da bir başka biçimde istismara uğradığını bildiriyor

Hollanda’da her yıl 200 bin kadın, eşinin şiddeti ile karşılaşıyor

Moldova’da 16-19 yaşları arasındaki her 3 genç kızdan 1’i, cinsel şiddet mağduru

Dominik Cumhuriyeti’nde, şiddet uygulayanların yarısı, eşler ya da eski eşler

Gürcistan’da her 2 aileden 1’inde şiddet yaşanıyor

Ortadoğu ve Körfez ülkelerinde, çoğu Asyalı 12 milyon kadın evlerde hizmetçi olarak çalışıyor Kuveyt’te kaçmasınlar diye pasaport ve kimlikleri ellerinden alınan kadınlar, dayak yemekten ve cinsel tacizden şikayetçiler

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.