Mimar Sinan ın Muhteşem Eserleri |
07-28-2008 | #1 |
lidif
|
Mimar Sinan ın Muhteşem Eserleri29 Mayıs 1489 yılında Kayseri’de doğmuş ve Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a getirilmiştir Bir çok kez seferlere katılmış, Yeniçeri Ocağında itibarı yüksek olan Hasekilik rütbesi almıştır 1538 yılında Hassa başmimarı oldu Mimarbaşı olmadan yaptığı üç dikkat çekici eseri Halep’te Husreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesidir Mimar Sinan’ın Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının gelişmesini gösteren basamaklardır Bunların ilki İstanbul daki Şehzade Camii ve külliyesidir Dört yarım kubbenin ortasında merkezi bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzade Camii Süleymaniye Camii Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir Kendi tabiriyle kalfalık döneminde 7 yılda tamamlamıştır En büyük eseri ise ustalık eserim diye tabir ettiği Süleymaniye Camii’dir Mimar Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 darül-kurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 365 eser vermiştir 1588 yılında vefat eden Mimar Sinan Süleymaniye Camii yanında kendi yaptığı sade türbeye gömülmüştür Kuşkonmaz Camii onun dehası hakkında anlatılanların en güzellerindendirbu cami aslında Mimar Sinan ın ihtişam dolu eserleri arasında sönük kalır caminin hiçbir yerinde kuş pisliğine rastlanmaz, Sinan yaptığı hesaplar sonucu Üsküdar sahilindeki bir bölgede hava akımının kuşların havada asılı kalmasını ve konmasını engellediğini anlar ve o bölgeye basit görünümlü bu camiyi inşa eder Yeni mimarilerin yanı sıra bir çok yapıtın restorasyonu ile de ilgilenmiştir Rastgele çizilen bir dairenin merkezini göz kararıyla saptayabilmek yetenekleri arasındadır Camilerinde akustigi saglamak icin duvarlara bos kupler yerlestirmek gibi dahiyane bir fikri uygulamistır Sözkonusu akustik ancak gunumuz teknolojisi ile sağlanabilmistir Selimiye Camii’nin kubbesinin çapını 31,22 m olarak inşa ederek en büyük hayali olan Ayasofya’ Camii’nin kubbesinin çapından daha büyük kubbe yapma fikrini gerçekleştirmiş oldu “Türk değildi “iddialardan dolayı kafatası incelenmek üzere 1940’lı yıllarda mezarı açılarak kafatası incelemesi yapılır Çıkan sonuçta Koca Sinan’ın Türk olduğu kanıtlanmıştır Kafatası yakın zamanda kurulacak olan antropoloji müzesinde sergilenmesi için mezara tekrar konmaz, maalesef müze açılamaz ve kafatası da kaybolur |
|