Gayet Uzun Ama Okumaya Degen Olaylar.. |
12-11-2006 | #1 |
mustafacavusoglu
|
Gayet Uzun Ama Okumaya Degen Olaylar..Olayı Yaşayan: CELAL YAZAR Tarih: gün, ay tam bilinmiyor -1979 Yer: Erzurum - Pasinler Sayfanıza bu yaşanmış gerçek olayı yazmak için uzun süre direndimYirmi beş yıl önce yaşanan bu deneyimin bölgede çok ses getirdiğini hatırlıyorumAçıkçası etkilenmemek elde değilBu deneyimle ölümün farklı bir yüzüyle karşılaşıyor insan ölümden sonra ki yaşam yada ölümle buluşan yakınlarımızla ölüm anında ve ölümden sonra irtibata geçmek , yardım almak yada babamın yaşadığı gibi yardım istemek bunlar gerçekten şimdiki mantığımızla çözemediğimiz bizi aşan konular Olay gerçekleştiğinde babam Erzurum da emlak memuru olarak çalışıyorduBu nedenle evimiz Erzurum da olmasına rağmen babam işi gereği tüm çevreyi dolaşmak zorundaydı Bir gece çok yorgun ve sıkıntılı bir şekilde eve döndüğünde hepimiz hasta olduğunu sanarak telaşlanmıştıkBabam başından çok enteresan bir olay geçtiğini bunun adını koyamadığından bahsederek anlatmaya başladıSürbahan köyüne yaklaştığımda birden bir çok nal sesi duydum sanki yüzlerce at yaklaşıyorduArabadan inerek etrafımı incelediğimde önümde köprü vardı ve altından da suyu az bir dere geçiyorduO büyük sesin derenin suyundan gelmesi imkansız diye düşünürken birden çevremi sanki gri bir bulut sardı ve ben farklı bir ortamda kendimi buldumYüzlerce at ve üzerindeki binicileri önümden hızla geçiyorlardıArkada ayağı aksayan bir atın üzerindeki adam atını yanıma sürerek pasinlerin hürtev köyünden Mehmet Aliyim karım söyle Köydeki h… Emmiye olan dört altın borcumu ödesin atımın aksayan ayağını kurtarsın dedi ve anında her şey gözümün önünden silindiŞimdi gördüklerim rüyamı hayal mi onu çözemiyorumİnsan ayakta uyur mu bu olay olurken arabamdan inmiş ayakta duruyordum dediO sıralar lise son sınıftaydım bu anlatılanlara gülüp geçtim ve babama aklını kaçırıyorsun dedim İki gün sonra annemin sabahın erken saatlerinde hazırlandığını görünce sordum nereye gidiyorsunBabamla anlatılan köye gidip olayı çözeceklerini söyleyince bende geliyorum dedimKöyde söylenen teyzeyi bulduk olayı anlattığımızda teyze kocam ölmeden önce altın almıştı ama kaç tane bilmiyorum dediH…Emmiyi bulduk olayı anlatarak borç kaç para dedik altın olduğunu söylemediğimiz halde amca ben helal ettim dört altının lafımı olur diyince hepimiz ağlamaya başladıkÖlen birinin borcunu ödemek için babamı seçmesini ve sonra olanları bir türlü anlayamıyordukTeyze büyük ısrarlardan sonra altınları amcaya ödedi ve tekrar gelmek üzere köyden ayrıldıkYaşamış olduğumuz bu olay yüce rabbimizin izni ile bize nasip olmuştu HAYALET Olayı Yaşayan: Sermet Kazmacı Tarih: 19-haziran-1983 Yer: Ankara Sayfanızdaki anlatılan sıra dışı yaşanmış olaylar beni çok seneler öncesine götürdüO yıllarda pozitif bilimin bir parçası olan tıp doktorluğumun zirvesindeydim İşte hayatımdaki bütün değer ve bilgileri kökünden değiştiren ve hayata farklı bir gözle bakmamı sağlayan deneyimim Çok yıllar önce yaşamış olduğum ve açıklaması mümkün olmayan acı deneğimin beni ölümün farklı bir yüzüyle karşı,karşıya getirdi Yaşamımın büyük bir bölümü hastalar ölüm ve ameliyatlarla geçti bu nedenle mesleğimin tüm şartlarına göğüs gererek ideallerimi gerçekleştiriyordumBulunduğum hastaneye çok ağır bir trafik kazası geçiren on beş yaşında genç kız getirildiYapılması gereken ameliyatlardan sonra o zamanlar çelik korse dediğimiz bir kafese alındıGenç kızın çok acıya dayanan bir bünyesi vardı ve her konuda doktorlarına yardımcı oluyordu bu nedenle hepimiz büyük bir özveri ile bakımını yapıyordukMavi gözlerine çok yakışan uzun kıvırcık saçları kesilmek zorunda kaldığında ilk defa tepki gözyaşlarını görmüştümYanına giderek uzun,uzun konuşup rahatlattımYanından ayrılırken gülümseyerek şunları söylediBu çirkin kafesten kurtulduğum gün ilk yapacağım şey yanağınıza kocaman bir öpücük koymak olacak dedi gülüşerek vedalaştık Ertesi sabah bölüme geldiğimde acı haber beni bekliyorduGüzel Leyla’mızı beyne giden bir pıhtı sonucu kaybetmiştikÇok üzüldüm bu kadar emek ve çekilen bu kadar acı sonuçsuz kalmıştıBu olayın etkisinden çok zor kurtuldumAradan beş ay geçmiştiMuayenehaneme hasta bir bayan gelmiştiEşi ile karşımda yapılacak tedaviyi konuşurken bayanın sabit gözlerle arkama baktığını görünce koltuğumun arkasına dönerek baktım kimsecikler yoktuSoran gözlerle bayana döndüğümde bayan ağır,ağır konuşmaya başladıDoktor bey benim medyumluk yeteneklerim var şu anda kızıl saçlı mavi gözlü bir genç kız arkanızda duruyor sanırım adı Leyla size verilmiş bir sözü olduğunu söylüyor ve şuanda yanağınıza bir öpücük kondurduGerçek veda bu diyor dediO anda nasıl garip bir duygu ile sarsıldığımı anlatamamHayatımda ilk defa gördüğüm bu bayan bana beş ay önce kimsenin bilmediği bir konuşmanın sonucunu bildiriyordu hem de beş ay önce ölen Leyla’yı aynen tarif ederek BAĞLANTI KURANLAR Olayı Yaşayan: Cumali Gülgen Tarih: Aralık-1990 Yer: Kastamonu Sayfanızı büyük bir ilgiyle takip ediyorumSayfanızda yazılanların hepsine yaşamasam da inanıyorum Zira ben bu fikrin tersini düşündüğüm uzun yıllar sonrasında yüce rabbimizin bana yaşatmış olduğu sizinle paylaşacağım bu deneğimden sonra bilmediğim ne kadar çok şey olabileceğini gördüm Evet Berrin hanım bu deneğimden sonra hayata bakışımda büyük değişikler olduArtık biliyorum ki öte aleme gitmeden önce ben maddenin ve mananın arasındaki o inanılmaz ince çizgiden geçerek sevginin gerçek yüzünü gördüm Uzun yıllardır kardeşim Cuma kalp yetmezliğinde tedavi görüyorduÇocukuğun da anlaşılan hastalığı annemin uykusuz geçen gecelerine babamın ise dört tarlasına mal olmuştuSonuçta bir arpa kadar yol almıştıkO yıl üniversiteyi kazanıp İstanbul da okumaya başladığımda onları ne kadar sevdiğimi daha iyi anladımZaman ,zaman kıskandığım yada hastalığından bunaldığım kardeşimi ise her şeyden daha çok sevdiğimi anladımuzun aylar boyunca onları göremeyişim Benim tüm duygularımı açığa çıkarmıştıTıp fakültesinde okumamın yegane sebebi kardeşime katkıda bulunmak onun gibi genç hastalara çare olmaktıO yıllarda telefon imkanımızda çok kısıtlı olduğu için babamla mektuplaşıyordukO gün ilk defa bir telgraf aldım kardeşim çok ağırlaşmış hemen gelmem isteniyordu Gece elime ulaşan bu haberle sabaha kadar nasıl vakit geçireceğimi düşünerek hazırlığımı yaparak sabaha karşı yatağıma uzandımbirden ışıklar içinde kardeşimi karşımda gördüm Sanki çok acelesi varmış gibi kalkmamı ve bahçeye çıkmamı istiyordu çok halsizdim yerimden kalkamıyordum inanılmaz bir baş dönmesi ve bulantı içinde idimKardeşimin sağlıklı ve ışıklar içinde olmasını yadırgayarak yattığım yerden yere düştümGörünmeyen bir kuvvet tarafından bahçeye sürükleniyordumO anda gece ısınmak için yaktığım mangalı dışarı çıkarmadığımı hatırladımÇok açıkça zehirlenmiş ve ölmek üzere idimSon gayretle ardına kadar açılan kapıdan bahçeye çıktım ve kusmaya başladımBir saat sonra kısmen kendime gelerek mangalı çıkardım ve kapıları pencereleri sonuna kadar açarak iyice kendime geldim Saatte baktığımda beş civarı olduğunu gördüm ve hareme garajlara gitmek üzere yola çıktımKöye gittiğimde acı son beni bekliyorduKardeşim dün gece o4,30 da ölmüştüBir yıl kendime gelemedim ve ailemi yalnız bırakamadımBir yıl sonra yeniden girdiğim imtihanda inşaat mühendisliğini kazandımOn beş yıldır inşaat işindeyim yaptığım inşaatlarda beni en çok mutlu eden hastane inşatları oluyor kim bilir belki de yarıda kalan doktorluk sevdam sıcak hastane odalarında yeniden can buluyor Anlatan: Rıza Harman Tarih: 11 Mart 2005 Yer: Mardin Yaşamış olduğum bu olayın üzerinden çok seneler geçmesine rağmen aklıma geldikçe hala çıldıracak gibi oluyorumAskerliğim nedeniyle Mardin Kızıltepe arasında ki bölgeden sorumluydumMayın arama çalışmalarında yaşanan acı olayları sık ,sık yaşamama rağmen hala yaşanan acı olaylar beni çok etkiliyorduSabahın erken saatlerinde Şırnak kalemli geçidinde ki çatışmayı duymuş yaralanan asker arkadaşlarımıza yardım çatışmadaki arkadaşlarımıza da destek olmak için gelen emirle hemen yola çıkmıştık Üç araba halinde gidiyor ve birbirimizi koruyorduk Şartlarımız oldukça güçtü ,gidişimiz boyunca çok dikkatli olmaya çalışıyordukŞırnak’ı geçtikten kısa bir süre sonra pusuya düşürüldük yardım gelinceye kadar çatıştıkAramızda ağır yaralanan arkadaşlarımız vardıOnları korumak amacıyla öndeki arabaya doğru sürünerek giderken boğazımdan vuruldumO anda kendimi yükselirken buldum Olayları yukarıdan seyrediyordum Birden çevremde göremediğim ama seslerini algıladığım bir çok kişinin konuşmalarını algılamaya başladımBunlar benim gibi çatışmada vurulan askerlerdi kendilerine ne olduğunu soruyorlardıBiraz daha yükselmiş çatışmayı ve arkadaşlarımı oldukça yüksekten seyretmeye başlamıştım Bulunduğum ortamda ki kişiler benden daha hızlı yükseliyorlardıAralarından biri ölmek bu mu diye sordu ve hemen arkasından hamile karım Zübeyde’nin ikizi olacak dediBirden bedenime doğru akmaya başladım yerdeki bedenimin üzerine eğilmiş iğne yapan sağlıkçıyı ensesinden görebiliyordumKendime geldiğimde ameliyattan yeni çıkmıştımHastanenin penceresi’nden bana bakan havada asılı yaralı bir asker görüntüsü ile karşılaştım bana yine aynı cümleyi söylüyorduBedenime ve yatağıma bakarak yaşadığımı kontrol ettimYaşıyordum öyleyse penceredeki kimdiBayılmışımİki ay sonra eve gelmiş ve iznimin geri kalan kısmını bitirerek göreve dönmüştümBenim girdiğim çatışmadaki ölenlerin listesine baktığımda pencereden bana bakan askerin ölülerin arasındaki resmini tanıdım Gördüklerim gerçektiHayal görmemiştim Kısa bir araştırmadan sonra şehit olan askerin eşinin hamile olduğunu ve adının da Zübeyde olduğunu öğrendimDaha fazlasını düşünmek bile istemedimYaşadıklarım oldukça ağır şeylerdiÖlüm hakkında bildiğim her şeyin yetersiz olduğunu biliyorumKısa bir süre olsa da ölümü yaşamış ve ölen kişi ile bağlantı kurarak doğru bilgiler almıştım İnsanoğlunun fizik boyutta yaşıyor olması,fizik ötesine ait bazı olayların yaşanmayacağı anlamına gelmiyormuşBunları yaşadığımı sıra dışı olaylarla kendime ispat ettimBana inanmanızı beklemiyorumÇünkü anlattıklarım fizik kanunlarına uymuyor olsa da bu benim gerçeğim Henüz bilimin çözemediği bir çok ruhsal olayların ve deneyimlerin varlığını ret etsek de yaşanmasına engel olamıyoruz ve bu olaylar yaşamın içindeki yerini almaya farklı ,farklı mekanlarda yaşanarak devam ediyor Anlatan: Zuhal Kaygı Tarih: 13 Mart 2005 Yer: Ankara Yaşamış olduğum olay benim şimdiye kadar öğrendiğim ya da tecrübe ettiğim hiçbir bilgiye uymuyordu Olayı yaşadığım sabah neden ve nasıl olduğunu anlamadan birden sanki birisi tarafından uyandırılmışım gibi aniden uyandım Sabahın çok erken saati olmasına rağmen böylesi bir heyecanla yataktan kalmamın bir anlamı yoktuiçimden bir ses sanki bir şeylere hazır olmam için beni uyarıyorduNeden yaptığımı bilmeden gidip pencereyi açtım soğuk Ankara havası iliklerime kadar işlemiş beni bu huzursuzluktan biraz da olsa uzaklaştırmıştı Saatler geçmek bilmiyor,saatin dokuz olmasını bekliyordumAilemi arayacaktım ne söyleyeceğimi de bilmiyordumİçimdeki sıkıntı gittikçe artıyor sanki demir bir el gibi yüreğimi sıkıyorduPencerenin önündeki koltuğa oturarak başımı ellerimin arasına aldımÖylece yere bakıyordum birden yerde bir sis gibi buharlaşan bir görüntü gelişmeye başladı ve kafamı kaldırdığımda sislerin arasından ablamın havada kanlar içindeki görüntüsü yükselerek pencereye doğru ilerledi Etrafım gri bir bulutla sarılmıştı ne hareket edebiliyor nede bağırabiliyordum Adeta donmuştumKendime geldiğimde olanları anlamak için mantığımı zorluyordumBirkaç saniye uyumuş böyle bir kabus mu görmüştümOturduğum yerden kalkamıyordumAyaklarım felç geçirmiş gibi tutmuyor hareket edemiyordumSaate baktığımda sabahın 7,30 ‘a yaklaştığını gördüm Bu kadar erken ailemi arayamayacağımı düşünerek beklemeye başladımYarım saat sonra telefonum çaldı eşim uyanarak telefona baktı konuşulanları duymak istemiyordumEşimin yüzündeki ifade gittikçe geriliyor nasıl konuşacağını bilemiyorduBir şeyler daha doğrusu kötü şeyler olduğunu anlamıştımEşim yanıma gelerek sarıldı ve ağlamaya başladıAblam yarım saat önce polis olan eşinin tabancasıyla kendisini vurmuştu Hazırlanarak Maraş’a gitmek üzere yola çıktıkYaşam savaşı veren ablamın yanına ulaştığımızda doktorların işimiz çok zor ameliyattan çıktı ama bekleyeceğiz netice ne olacak görelim dediklerinde ona yardımcı olabilmek, onun ellerini tutup geri dönmesine yardımcı olabilmek için yoğun bakıma girmek istedimOn beş dakika için izin aldığımda dünyalar benim olmuştu Yanında ona sessizce pes etmemesini her şeyin düzeleceğini fısıldadım ve ellerini tuttumSessizce ağlıyor ve içimden bildiğim bütün duaları okuyordumBir iki dakika sonra ablamın sağ yanağından inen iki damla göz yaşını gördüğümde beni duyduğunu anlayarak sevindim O anda her tarafına bağlı olan makinelerin ötmeye başlamasıyla doktorlar tarafından dışarı çıkarıldım Birkaç dakika sonra ablamı kaybettikYaşamımızın en büyük ıstırabını yaşatan ablam neden ve nasıl bana ulaşmış bu acı olayı önceden görmemi sağlamıştıBunların cevabını ebetteki hiç bir zaman alamayacağımİstediğimiz kadar bilimsellikten bahsedelim madde ve mana dünyaları iç içe yaşamın içinde yerini almaya devam ediyor ZAMAN KAYMASI Anlatan: Burak Kaygı Tarih: 11 Mart 2005 Yer: İzmir Dünya üzerinde zaman ölçüsü tartışmasızdırZaman tarihe ve saate göre ilerlerİnsan kendini hem şimdiki zamanda hem de geçmişte yaşarken bulabilir miBu soruya elbette ki hayır diyeceksinizBu garip durumu ben yaşadım ama neden ve nasıl cevabını yıllardır arıyorum Oldukça şaşırtıcı,can sıkıcı ve oldukçada ürkütücü bu olayı yaşadığımda aylarca kendime gelemedim Bundan sekiz yıl önce bir tura katılarak İtalya’ya gittimİlk beş gün her şey yolunda gitmişti kaldığım otel çok iyi korunmuş eski bir yapıydıO gün gezi turlarımız aşırı derecede beni yormuş ve şiddetli bir baş ağrısı ile otele dönmüştüm Hemen odama çıkarak perdeleri sıkıca kapattım ve uyumak için yatağa uzandımBir kaç dakika sonra koyu bir sessizlik dikkatimi çekti sanki dünya ile olan iletişimim kesilmiştiGözlerimi açmadan elektriklerin kesildiğini düşündüm zira odadaki klimanın sesini duyamıyordum Hava oldukça sıcaktı kalkıp pencereyi açmak istedim Gözlerimi açtığımda kendimi başka odada buldum mobilyalar perdeler çok farklıydı etrafın değişikliğini incelerken pencerenin önünde çok garip giyimli genç bir bayanın kucağındaki çocukla atlamak üzere olduğunu gördüm Yetişmek istedim hareket kabiliyetimi kaybetmiştim Dışarıdan pencereye doğru alevlerin yükseldiğini gördümGenç kadın panik içinde geri dönerek balkona doğru hamle yaptı ve benim yanımdan hızla geçerek balkona çıktıBeni görmemesi imkansız olduğu halde ben orada yokmuşum gibi davrandı İnanılmaz derecede korkmuştum adeta nefes alamıyordum güçlükle gözlerimi kapattım Kısa bir süre sonra kalbim yerinden fırlayacakmış gibi çarpmaya başladı ve yavaş,yavaş sesler yükseldiAdeta bir uğultu şeklinde algıladığım klimanın sesi beni o şoktan kurtardı ve sevinç içinde gözlerimi açtımHer şey eski halini almıştıDünyanın sesini duymaya başlamıştım o korkunç ve garip sessizlik yok olmuştu Hemen odadan çıkarak en hareketli müziklerin olduğu barlar caddesine gittimKendime sanki hayatın içinde olduğumu kanıtlamaya çalışıyordumNasıl bir şey yaşadığımı kavrayamıyordumRüya desem rüya değil,gerçek desem gerçek değil bir türlü işin içinden çıkamamıştım Hava aydınlandıktan sonra ötele dönebilmiştimOdanın kapısını açarken yine paniklediysem de odanın değişmediğini görerek hemen uyudum Ertesi gün rehberimizin yanına giderek günlük planı almak istedimRehberimiz yanındaki diğer rehbere dönerek alışveriş isteyenleri sen al tarihi yerleri görmek isteyenler benimle gelecek dedi Elindeki broşürleri incelerken kaldığımız otelin isminin eski bir binanın da üzerinde yazıldığını gördümBu şubesi mi diye sorduğumda aldığım cevap beni olduğum yere çiviledi Aynı bina ama kırk yıl önce çıkan yangından sonra yeniden restore edilmiş ve şimdiki bina yapılmış dediYüzümde ki korkunun ve şaşkınlığın sebebini sorunca olanları anlatımÇok ilgisini çekti ve birlikte resepsiyona giderek eski otelin resimlerinin olup olmadığını sordukToplantı salonunun duvarlarında birkaç eski resim olabileceği söyleyince hemen oraya koştuk Duvardaki resimlerden biri odaların dizaynını gösteriyorduBu benim gördüğüm odanın birebir benzeriydiBirden kendimi geçmişin içinde bulmuş, nasıl olduğunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğim bir şekilde geçmişe yolculuk yapmıştım Geçmiş zaman kısa sürede olsa şimdiki zamana egemen mi olmuştu Anlatan: Perihan Saygı Tarih :3 Mart 2005 Yer: Antakya Sayfanızı okurken içimi inanılmaz bir huzur kaplıyorArtık biliyorum ki mistik tecrübe yaşayanlar yaşadıkları deneyimleri yalnız olmadıklarını bilerek paylaşıyorlarAylardır bu cesareti bende göstermek istiyordum Korkacak,utanacak bir şey olmadığını anladımBu nedenle sayfanız yazarına ve gazetemiz POSTA’YA teşekkür ederim İlk bebeğime beş aylık hamile idimBir gece rüyamda genç bir bayan gördüm kucağında bir erkek çocuk taşıyordu ve hızlı bir şekilde tren raylarına doğru koştuO sırada gelen tren ikisini de ezerek geçtiYanlarına gittiğimde genç bayan bana kopan bacaklarını göstererek senin yanında tekrar dünya ya geliyorum dedi Korku içinde uyandımböylesine korkunç bir rüya görmek beni çok etkilemiştiÇevremizde yeniden doğuşa çok inanılırBu nedenle rüyamı kimse ile paylaşmayarak gerçekleşmemesi için dualar okudum Aradan geçen dört ay bana rüyamı unutturmuştuDoğum yapmak için hastaneye gitmiştikSezaryenle yaptığım doğumumun sonrası kendime geldiğimde kızım olduğunu öğrendimTulumun içindeki kızımı gördüm çok güzel bir bebektiBir kaç saat sonra doktorum yanıma gelerek kızınız çok sağlıklı bir bebek yalnız bacaklarında garip bir iz var doğum izi olarak değerlendiriyoruz zaman içinde geçer diyince aklıma rüyam geldi ve ağlamaya başladım Yakınlarımın ve doktorumun telkinleriyle sakinleşerek üç gün sonra eve çıktım Kızımın dizlerinin hemen altından geçen garip iz ise bir yıl içinde rengi açılarak zamanla kaybolduHer şeyi unutmuştum aradan’da dört yıl geçmiştiİkinci bebeğimi bekliyordum bir sabah kızıma yemeğini yedirirken kızım elini karnıma götürerek benimde oğlum vardı onunla trenin altına yattık ve öldük diyince bayılmamak için yumruklarımı sıkarak kızıma belli etmeden nerden öğrendin böyle şeyleri diye kızdım O ise sanki birden her şeyi hatırlamış gibi kocam çok kötüydü bizi hep döverdi bende oğlumu aldım kaçtım ve trenin altında kaldık dediBütün bu anlattıkları çok önemli değilmiş gibi davranarak başka konuları açmak istememe rağmen garip bir ifade ile sözlerine devam ederek kocasının adını,oğlunun adını ve kendi adını söyledi Panik içinde onu orada bırakarak bahçeye çıktımNe yapmam gerektiğini düşünürken yanıma gelen kızım Eskişehir de yaşadığını oraya gidip ailesini aramak istediğini söyleyince bayılmışımKızım şu anda on sekiz yaşında Sekiz yaşına kadar geçmiş yaşamı ile ilgili çok açık bilgiler vermesine rağmen olaydan uzak tuttuk Artık her şey çok normal ailesini arama düşüncesinden tamamen vaz geçtiVaz geçemediği tek şey ise hiç binemediği tren ve tren korkusu…… HAYALET Anlatan: Belma Uğur Tarih: 13 Mart 2005 Yer: Samsun Hayatımın gerçeğiyle karşılaştığımda 18 yaşında idimÇok mutlu bir ana babanın tek çocuğu olarak yaşadığım o güzel yıllar babamın ani ölümü ile geçmişin anılarına sonsuza kadar gömülmüştü Babam yaşamın ışığını da beraberinde götürmüş annemle beni karanlığın kalbine terk etmiştiAltı ay boyunca her gece annemle geçmişi yaşayıp mutlu yuvamızı anıyorduk Yine öyle gecelerden birinde artık bu evde yaşayamayacağımıza dair ani bir karar verdikHemen ertesi gün emlakçiye giderek evi satmak istediğimizi söyledikEmlakçi evin üzerine satılık levhasını yapıştırdığı günün gecesi birden evin içinden garip sesler gelmeye başladı Sanki bir kişi hızlı adımlarla bulunduğumuz odada geziniyordu Annemle göz,göze geldiğimizde ikimizin de aynı sesleri duyduğunu anladıkAnnem yavaşça yerinden kalkarak yanıma geldi ve Belma sanırım köpek bahçede huzursuz landı istersen onu içeri alalım,hem bize de arkadaş olur diyince annemin benim korkmamam için duyulan seslerin köpeğimiz cano ‘dan geldiğini anlatmak istediğini anladım ve üstelemeyerek kabul ettim Cano’yu içeri aldıktan on dakika sonra aynı seslerin daha belirgin ve koltukla duvar arasındaki bölgeden geldiğini çözdüğüm an cano yattığı yerden fırlayarak ve başını yukarı kaldırarak duvarla koltuk arasında koşarak havlamaya başladı Artık bu durumun önemini anlamış birbirimize sarılarak dua okumaya başlamıştık ki ayak seslerinin çok belirgin bir şekilde salonun yanındaki merdivenlere doğru ilerleyerek üst katlara çıktığını gördük cano’da kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırmış şekilde havlamadan ama ipnotize olmuş gibi ayak sesleriyle birlikte üst kata çıkmaya başladı Annem beni hemen kapıya doğru çekti ve üzerimize elimize ilk gelen şeyleri alarak bahçeye doğru kaçtık Bahçe kapısından çıkarken nedensiz biçimde kafamı eve doğru çevirdim ve pencerede babamın bize çok kızgın bir şekilde bakan yüzüyle karşılaştım Kendime geldiğimde komşuların evinde yatıyordumAnnem perişan bir şekilde ağlıyorduYaşadıklarımızın ne olduğunu anlatamıyorduk Ertesi gün eve geldiğimizde olayı dehşet içinde çözdük Annemin çantasında olduğundan çok emin olduğumuz evin tapusu babamın çalışma odasındaki masasının üzerinde duruyordu Babam çok emek vererek ve çok severek yaptırdığı evi satmamızı açıkça istemiyorduBunu bize daha net nasıl anlatabilirdi ki Aradan yıllar geçti; Evlenip Samsuna yerleştimAnnemin ölümünden sonra ise her yaz çocuklarımla İstanbul’a gidiyoruz bahçeli evimizde çocuklarım oynarken bende geçmişteki güzel anılara dönerek geçmişi yudum,yudum bir daha yaşıyorum * * * HABERCİ RÜYA DENEYİM Anlatan: Aysun Seki Tarih: 19 Mart 2005 Yer: Adana Sayfanız için söylenen çok yapıcı sözler olduBütün bu yazıların üzerine bende elleriniz dert görmesin diyor ve uygun bulursanız gerçek yaşanmış mucizevi olayımı sizlerle paylaşmak istiyorum Babam ani olarak öldüğünde geri de rahatça yaşayacağımız bir servet bırakmıştıAylar boyunca babamın ani ölümünü içimize yediremiyor ve isyan ediyorduk Neden bizÜç kişilik küçük ama çok mutlu bir aile idikBabam bütün gereksiz huylarını annemle evlenmeden yaşamış ben doğduktan sonra ise ne gece hayatı nede içki her şey mazide kalmışAnnem babamın sanki erken öleceğini hissetmiş gibi çok çalıştığını söylerdi Çok küçük yaşta kimsesiz kalan babam aile bağlarına çok önem verirdiAnnemin ve benim üzerime titrerdiOnsuz hayat çok zor olsa da yaşam devam ediyor elimizden geldiği kadar işlerinin devamına çalışıyorduk Hesapları incelerken Her ay muntazam olarak bir adrese para yollandığını gördümÇalışanlara sorduğumda bilmediklerini söyledilerİşler çok olduğu için araştırmayı ertesi güne bırakarak eve gittim Günüm yine çok yoğun geçmişti bu nedenle erkenden uyudum Rüyamda babamı gördüm çok utangaç bir ifade ile adeta bana yalvarıyorduKonuşmadığı için ne demek istediğini anlayamadığımı söyleyince eliyle bir sokağın girişini gösteriyordu sanki sokağın adını ezberletiyorduDaha sonra oldukça mütevazi bir binanın önünde durarak acı içinde binaya baktı Sanki önemli bir sır verir gibiydiSabah uyandığımda bu rüyayı annemle paylaştım hiçbir anlam verememiştikDaha sonra ne olduğunu çözemeden fabrikaya gittikÖğlene doğru hesapları incelerken bir gün önce ne olduğunu anlayamadığım ve para ödenen adresi gördüm gözlerime inanamıyordum sokağın adı rüyamda ezberlemeye çalıştığım addıAnnemle hemen o adrese gittikBinada babamın gösterdiği binaydıGarip olaylar yaşayacağımızı hissederek kapıyı çaldık Genç bir bayan açtı kapıyı kendimizi tanıttığımızda çok şaşırarak biraz da çekinerek içeri girmemizi söylediSalonda çok yaşlı ve çok hasta bir bayan yatıyorduBayan babamın evlenmeden çok önce beraber olduğu kişiymiş bazı nedenlerden dolayı (siyasi) birbirlerini kaybetmişler tekrar karşılaştıklarında ise babam beş yıllık evliymiş Bayan ise on beş yaşındaki kızıyla hiç evlenmeden babamı aramış ve bulduğunda ise her şeyin daha da imkânsız olduğunu görmüş Kısa bir süre daha yaşayan bayanın ölümünden sonra ablamı da yanımıza alarak yaşamımıza devam ediyoruz Bu durumun sıkıntısını başka boyuta yaşayan babam belki de en önemli görevini bana rüyasıyla ileterek geçte olsa yerine getirdi Babama sayfanızdan bir kere daha sevgi ve dualarımı yolluyorum 4091 |
|