![]() |
Sözcükte Kelimede Anlam |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sözcükte Kelimede AnlamSözcükte Kelimede Anlam SÖZCÜKTE ANLAM A ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() 5 ![]() 6 ![]() 7 ![]() 8 ![]() 9 ![]() B ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() 5 ![]() 6 ![]() 7 ![]() 8 ![]() 9 ![]() 10 ![]() 11 ![]() 12 ![]() 13 ![]() SÖZCÜK (KELİME) Cümlenin anlamlı en küçük birimlerine ya da tek başına anlamı olmadığı hâlde cümle içinde anlam kazanan anlatım birimlerine kelime denir ![]() ![]() ![]() SÖZCÜKTE ANLAM Kelimeler de dil gibi canlı varlıklardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anlam bakımından kelimeler ve kelimeler arasındaki anlam ilişkileri şunlardır: A ![]() Kelimelerin taşıdıkları anlamları maddeler hâlinde sıralayalım ![]() 1 ![]() Kelimelerin taşıdıkları ilk ve genel anlama gerçek anlam denir ![]() ![]() ![]() ![]() Meselâ, ?ağız? dendiğinde akla ilk gelen, organ adıdır ![]() ![]() Soğuktan su boruları patlamış ![]() Ayağında eski bir spor ayakkabı var ![]() Biraz sonra toprak bir yola girdik ![]() Kanadı kırık bir martı gördüm ![]() Soğuk sudan boğazı şişmişti ![]() Yataktan kalkarken başımı duvara çarptım ![]() Dün gece erken yattım ![]() Sıcak çorbayı içince rahatladım ![]() Dolaptan temiz elbiselerini çıkardı ![]() Ahmet?in burnu iyi koku alır ![]() Ağzında yaralar oluşmuştu ![]() Elini hırsla masaya vurdu ![]() İri hantal gövdesini zorlukla sürüklüyor gibiydi ![]() Gölün kıyılarını yapraksız, bodur ağaçlar kuşatmıştı ![]() 2 ![]() Temel anlamıyla bağlantılı olarak zamanla ortaya çıkan değişik anlamlara yan anlam denir ![]() ![]() ![]() Meselâ ?göz? dendiğinde akla ilk gelen, kelimenin temel anlamı olan organ adıdır ![]() ![]() ![]() Meselâ, ?düşmek? kelimesi ?Meyveler tek tek yere düştü? cümlesinde temel anlamda; ?Çocuğun pantolonu düşüyordu?, ?Bu yılın ilk karı düştü? ve ?Kavakların gölgesi yola düştü? cümlelerinde yan anlamdadır ![]() Beşiktaş sırtlarına ağaç dikiyorlar ![]() Gülün tomurcukları sabahleyin patlamış ![]() Uçağın kanadı havada parçalanmış ![]() Başı kırık bir çiviyi sökmeye uğraşıyor ![]() Bu dalda başarılı olabileceğimi sanıyorum ![]() Köprünün ayağına bomba koymuşlar ![]() Şişeyi boğazına kadar doldurdu ![]() Kapının kolunu kırınca babamdan azar işittim ![]() Benim yetiştirdiğim öğrenciler daha başarılı ![]() Yokuşun başına kadar koştuk ![]() Somutlaşma ve soyutlaşma: Dilimizde kelimeler sadece bir anlamda kullanılamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Yakıştırmaca: Kendi adı olmayan ya da adı olduğu hâlde bilinmeyen varlıklar çeşitli özellikleri nedeniyle uygun olan kelimelerle adlandırılır ![]() ![]() 3 ![]() Bir sözcüğün gerçek anlamından bütünüyle uzaklaşarak kazandığı yeni anlama mecaz anlam denir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuyu bir daha açmayacağım ![]() İşsizlik sorunu hükümeti terletecek ![]() Derdim çoktur, hangisine yanayım ![]() Doktora boş gözlerle bakıyordu ![]() Bu şarkıya bayılıyorum ![]() Tatlı sözlerle babasının gönlünü aldı ![]() Yakında savaş patlayacak ![]() Hepimiz onun hafif biri olduğunu biliyorduk ![]() İnce işlere aklım pek ermiyor ![]() Kitapları taşırken kolum koptu ![]() İlk damlalardan sonra yağmur birden coştu ![]() Bu söze gençlerden biri ince bir karşılık verdi ![]() Onun pişkinliğine bir anlam veremedik ![]() Cesaretinin kırılmasına sen sebep oldun ![]() Mecaz anlamlar, benzetme ve ilgi yollarıyla yapılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ?Kurban olam, kurban olam Beşikte yatan kuzuya? (açık istiare) ?Tekerlekler yollara bir şeyle anlatıyor ![]() İlgi yoluyla yapılanlara ad aktarması denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilâl Saçını kestir demedim mi? Bereket yağıyor; çiftçinin yüzü gülecek ![]() Ayağını çıkarmadan girebilirsin ![]() Bu olaylara Ankara sessiz kalıyor ![]() Orhan Veli?yi okur musun? 4 ![]() Deyim, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı sözlerdir ![]() ![]() Bu sözlerle gönlümü almış mı oldun? Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu ![]() Korktuğu başına gelmiş, arabası bozulmuştu ![]() Her gördüğüne dudak büküyordu ![]() Senin yaptığın pire için yorgan yakmak ![]() İki genç adam boğaz boğaza geldi ![]() Olur olmaz konularla baş ağrıtmayı seversin ![]() Bu şekilde anlatırsanız aklı yatar ![]() Sonunda korktuğumuza uğradık, çocuk kayboldu ![]() Matematiği aklım almıyor ![]() Çocuk ağzı açık beni dinliyordu ![]() Öğrenciler, beni can kulağı ile dinliyordu ![]() Hiçbir işte dikiş tutturamamıştı ![]() Bizimkinin iyice çenesi düştü ![]() Göze girmek için her şeyi yapıyor ![]() İşin ağırlığın gözümüzü korkutmuştu ![]() Bu soruya kafa yormanı istemiştim ![]() Çocuk eli uzun biri, cüzdanımı almış ![]() Burası çok ayak altı, şurada duralım ![]() Deyimlerin özellikleri: a) Deyimler kalıplaşmış sözlerdir ![]() ![]() Meselâ "yüzün ak olsun" yerine "yüzün beyaz olsun" denilemez, "ocağına incir ağacı dikmek" yerine "ocağına çam ağacı dikmek" denilemez, "ayıkla pirincin taşını" yerine "ayıkla bulgurun taşını" denilemez, "dilinin altındaki baklayı çıkar" yerine "dilinin altındaki şekeri çıkar" denilemez, "tüyleri diken diken ol-" yerine "kılları diken diken ol-" denemez ![]() Ama istisnalar yok değildir: ?baş başa vermek? ve ?kafa kafaya vermek? gibi ![]() Araya başka kelimeler girebilir: ?Başını derde sokmak? Başını son günlerde hep derde soktu ![]() b) Deyimler kısa ve özlü anlatımlardır ![]() c) Deyimler en az iki sözcükten oluşurlar ![]() ![]() 1 ![]() ağzı açık, kulağı delik, eli uzun, kaşla göz arasında, bulanık suda balık avla-, dikiş tutturama-, can kulağı ile dinle-, köprüleri at-, pire için yorgan yak-, pişmiş aşa su kat-, kafayı ye-, aklı alma-, akıntıya kürek çek-, ağzı kulaklarına var-, bel bağla-, çenesi düş-, göze gir-, dara düş-, 2 ![]() ![]() Yorgan gitti, kavga bitti ![]() Dostlar alışverişte görsün, Çoğu gitti azı kaldı, Allah bana ben de sana, Atı alan Üsküdar'ı geçti, Tut kelin perçeminden, Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı, Kızım sana söylüyorum, gelinim sen alın ![]() Ben diyorum hadımım, o soruyor kaç çocuğun var? Ne şiş yansın ne kebap, Fol yok yumurta yok ![]() d) Deyimler özel anlamlı sözlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() e) Deyimlerin çoğunda kelimeler gerçek anlamından çıkarak mecaz anlam kazanmışlardır ![]() Bazı deyimler ise anlamlarından çıkmamışlardır: Çoğu gitti azı kaldı, ismi var cismi yok, adet yerini bulsun, Allah bana ben de sana, yükte hafif pahada ağır, özrü kabahatinden büyük, dosta düşmana karşı, iyi gün dostu, canı sağ olsun ![]() f) Deyimler cümlenin öğesi olabilir, cümlede başka görevler de alabilir: Üzüntüsünden ağzını bıçak açmıyordu ![]() Damarıma basmadan konuşamaz mısın? (Zarf tümleci) Aslan payı ona düştü ![]() O, dik kafalı biridir ![]() g) Kafiyeli deyimler de vardır: Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı 5 ![]() Bir bilim, sanat ya da meslek dalıyla ilgili bir kavramı karşılayan kelimelere terim denir ![]() ![]() Örnek: "Ekvator" kelimesi tek bir anlama gelir ve tek bir nesneyi karşılar ![]() Örnek: kök, mısra, muson ![]() ?yüklem, özne, kök, zarf?, dil bilgisi terimleri; ?üçgen, daire, çap?, kelimeleri de geometri terimleridir ![]() Terimler halkın söz varlığında yer almaz, ama halk ağzında kullanılıp da sonradan terim özelliği kazanmış kelimeler vardır ![]() Örnek: "Budala" kelimesi halkın söz varlığında aptal, anlayışsız, sersem anlamlarıyla kullanılır, fakat bu kelime psikolojide belli bir zeka seviyesine sahip anlamında kullanıldığında terimdir ![]() Terimler, genellikle gerçek anlamıyla kullanılan sözlerdir ![]() ![]() Boğaz?ı geçip Karadeniz?e ulaştık ![]() Ayağı olmayan göllerde tuz oranı yüksek olur ![]() Ağacın kökleri çok derinde ![]() Üçgenin iç açıları toplamı 180?dir ![]() 6 ![]() Sadece belli bir topluluk ya da meslek tarafından kullanılan özel sözcüklerden oluşan dile argo denir ![]() Argo, dil içinde bir dil gibidir ![]() Külhanbeylerinin anlaşma vasıtası da denebilir ![]() ![]() Argonun varlık sebebi kolay ve çekici anlatımı yakalama isteğidir ![]() Şekil ev anlamda ölçüsüzlük ve mübalâğa esastır ![]() Bağımsız ve sorumsuz yaşayışın dilidir de denebilir ![]() Dışa dönüklük, boşalma, rahatlama argoda sınırsızdır ![]() ![]() ?Canına yandığımın dünyası? gibi ![]() abdestini vermek: azarlamak aklına tükürmek: birinin düşüncesini beğenmemek röntgenci: kadınları gizlice gözetleme alışkanlığı olan erkek piliç gibi: güzel ve sevimli kız mektep çocuğu: acemi, toy zokayı yutmak: aldatılıp zarara sokulmak yutmak: iyice eksiksiz olarak öğrenmek arakçı: hırsız bal kabağı: aptal, beyinsiz torpil, moruk, çakmak (sınıfta kalmak), asılmak ![]() ![]() ![]() 7 ![]() Beş duyu organından biriyle algılanamayan, maddesi olmayan, varlıkları inançla ve his ile bilinen kavram ve varlıkları karşılayan kelimelere soyut kelimeler denir; bu kelimelerin gösterdiği anlam özelliklerine de soyut anlam denir ![]() Hayal, rüya, düşünce, menfaat, sevgi, korku, güzellik ![]() ![]() ![]() 8 ![]() Beş duyu organında biriyle algılanabilen, maddesi olan kavram ve varlıkları karşılayan kelimelere somut kelimeler denir; bu kelimelerin gösterdiği anlam özelliklerine de somut anlam denir ![]() Ağaç, taş, ev, mavi, soğuk, su, masa, yol, yürümek, koşmak ![]() ![]() ![]() Soyut anlamlı kelimeler mecazlı kullanılarak somuta aktarılabilir ![]() ?Yazınızda kuru bir anlatım görüyorum ![]() ?Adam yıldızlara basa basa yürüyordu ![]() 9 ![]() Genel anlamlı kelimeler birden fazla kelimeyi bünyesinde bulunduran, birden çok türü kapsayan kelimelerdir ![]() ![]() ![]() Varlık-canlı-insan-Ahmet Metin-paragraf-cümle-kelime-hece-harf B ![]() 1 ![]() Yazılış ve okunuş bakımından farklı fakat anlamca aynı olan kelimelerdir ![]() ![]() ![]() kıymet-değer, cevap-yanıt, sene-yıl, medeniyet-uygarlık, imkân-olanak, acele-ivedi, zelzele-deprem, yoksul-fakir, misafir-konuk, sınav-imtihan, yöntem-metot, mesele-sorun, fiil-eylem, kelime-sözcük, vasıta-araç ![]() ![]() ![]() Fakat bazı durumlarda anlamdaş kelimeler birbirinin yerini tutamaz: ?kara bahtlı? kelime grubunda ?kara? kelimesinin yerine ?siyah? kelimesini kullanamazsınız ![]() ![]() Türkçe kelimeler arasında da eş anlamlılık olabilir: deprem-yer sarsıntısı-zelzele, kimi zaman-ara sıra-zaman zaman-arada bir-bazen 2 ![]() Yazılışı ve okunuşu farklı olan, anlamdaş gibi göründüğü hâlde birbirinin yerini tamamen tutamayan, yani aralarında anlam ayrıntısı bulunan kelimelerdir ![]() ![]() göndermek-yollamak, bezmek-bıkmak-usanmak, dilemek-istemek, çevirmek-döndürmek, söylemek-demek-konuşmak, eş-dost, hısım-akraba, bakmak-seyretmek, Kardeşim sana küsmüş ![]() Kardeşim sana kırılmış ![]() Kardeşim sana gücenmiş ![]() Kardeşim sana darılmış ![]() Birinci cümlede bir "kesinlik ve aşırılık" anlamı, ikinci cümlede bir "esneklik, hatta hoşgörü" anlamı, üçüncü cümlede "üzülmek" anlamı, dördüncü cümlede "gücenip görüşmez olmak" anlamı vardır ![]() Ben her sorunla başa çıkarım ![]() Bu kadar yürekten çağırma beni ![]() Davranışları hiçbir zaman içtenlikli değildi ![]() Yaptığı işi önemsemiyordu ![]() 3 ![]() Anlamca birbirinin karşıtı olan kelimelerdir ![]() Siyah-beyaz, uzun-kısa, aşağı-yukarı, ileri-geri, var-yok, gelmek-gitmek, Tüm kelimelerin zıt anlamlısı yoktur ![]() ![]() ![]() ?sevinmek? karşıtı sevinmemek değil ?üzülmek?tir ![]() Kelimeler arasındaki karşıtlık cümledeki kullanıma göre değişir ![]() ?doğru? kelimesinin zıt anlamlısı bir cümlede ?eğri? olurken, diğerinde ?yanlış? olabilir ![]() İki kelimenin (kökeni ne olursa olsun) anlamdaş, yakın anlamlı veya zıt anlamlı olabilmesi için aynı anlam özelliğini taşımaları gerekir ![]() ![]() ![]() 4 ![]() Yazılışı ve okunuşu aynı olduğu hâlde anlamları farklı olan kelimelerdir ![]() ![]() ![]() Gül: 1 ![]() ![]() Kır: 1 ![]() ![]() ![]() Yazma: 1 ![]() ![]() ![]() Ek almış kelimelerle, ek almış ve almamış kelimeler arasında da eş seslilik söz konusudur ![]() Siyah anlamındaki ?kara? ile ?kar-a? (-a: yönelme hâl eki) gibi ?Oyuncakları olmuş çocukların kurşunlar? ?Zalimler her saat taze fidanları kurşunlar? Neden kondun a bülbül kapımdaki asmaya Ben yarimden vazgeçmem götürseler asmaya ?hala? ve ?hâlâ?, ?kar? ve ?kâr?, ?adet? ve ?âdet? kelimeleri eş sesli değildir ![]() ![]() 5 ![]() Anlamı pekiştirip güçlendirmek ve çekici kılmak için aynı kelimenin, yakın anlamlı kelimelerin veya zıt anlamlı kelimelerin tekrarıyla oluşan kelime grubudur ![]() ev bark, çoluk çocuk, ufak tefek, doya doya ![]() ![]() ![]() Yapı Yönüyle İkilemeler: a) Yakın Anlamlı: doğru dürüst, delik deşik, eş dost b) Aynı Anlamlı: kılık kıyafet, ses seda, köşe bucak ![]() ![]() ![]() c) Karşıt Anlamlı: Aşağı yukarı, ileri geri, az çok, er geç ![]() ![]() ![]() ![]() d) Aynı Kelimenin Tekrarı: duya duya, ağır ağır, yavaş yavaş ![]() ![]() ![]() e) Yansımaların Tekrarı: çat pat, kıs kıs, fısıl fısıl ![]() ![]() ![]() f) Sadece Biri Anlamlı: eğri buğrü, eski püskü g) Yarı Anlamlı: eciş bücüş, ıvır zıvır, abur cubur ![]() ![]() ![]() İkilemelerin arasına hiçbir noktalama işareti konulamaz ![]() 6 ![]() Tabiata, insana, insan dışındaki canlılara ve eşyaya ait seslerin taklit edilmesi sonucu ortaya çıkan kelime veya kelime gruplarıdır ![]() tık, tak, pat, çat, hışır hışır, miyav, hırr, hav, me, mee, mışıl mışıl, fıkır fıkır, şıkır şıkır ![]() ![]() ![]() Yansımalardan isim ve fiil türetilebilir ![]() ?miyavlamak, çatırdamak, şıkırtı, meleşmek, şırıltı? 7 ![]() Atalarımızdan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir ![]() Kalıplaşmış sözlerdir, eşanlamlılarıyla dahi değiştirilemez ![]() Kısa ve özlü sözlerdir ![]() Tecrübelere ve gözlemlere dayanırlar, bazen âdet ve gelenekleri ifade ederler Çoğu mecazlıdır ![]() Anonimdir ve edebî tür özelliği gösterir ![]() Genel bir yargı bildirir ![]() Öğüt verme amacı taşır ![]() At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır ![]() Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur ![]() Böyle gelmiş, böyle gider Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider ![]() Damlaya damlaya göl olur ![]() Dost kazan dost; düşman anadan da doğar ![]() Eden bulur ![]() Geniş gününde dar gezen, dar gününde geniş gezer ![]() Göz görmeyince gönül katlanır ![]() Herkes kaşık yapar ama sapını yapamaz ![]() Her şey incelikten insan kabalıktan kırılır ![]() Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır ![]() Üzerine laf düşmedikçe konuşma ![]() Vakitsiz açılan gül çabuk solar ![]() 8 ![]() Bir kelimeyle anlatılabilecek bir durumu birden fazla kelimeyle anlatmaya denir ![]() ?yavru vatan?: Kıbrıs, ?büyük kurtarıcı?: Atatürk, "ulu önder":Atatürk ?derya kuzuları?: balık, "file bekçisi":kaleci ?Türkiye?nin kalbi?: Ankara 9 ![]() (yan anlam) 10 ![]() ?oğul? kelimesinin önceleri kız ve erkek çocukları için kullanılırken şimdi artık sadece erkek çocukları için kullanılması gibi ![]() 11 ![]() ?kötü? anlamındaki yavuz kelimesinin artık ?yiğit? anlamında kullanılması gibi ![]() 12 ![]() ?canlı? anlamındaki canavar kelimesinin artık yırtıcı yaratık anlamında kullanılması gibi ![]() 13 ![]() ?verem? kelimesinin dildeki korkunçluğunu azaltmak için ?ince hastalık? ile karşılanması gibi ![]() Yabanî hayvan adı olan ?börü?nün atılıp yerine ?kurt? kelimesinin kullanılması gibi ![]() |
![]() |
![]() |
|