Sözlükte Anlam |
12-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sözlükte AnlamSÖZCÜKTE ANLAM SÖZCÜKTE ANLAM ÖZELLİKLERİ 1) GERÇEK (TEMEL) ANLAM: Bir sözcüğün ilk ve asıl anlamına denirYani bir sözcüğün söylendiği anda zihnimizde uyandırdığı ilk çağrışım gerçek anlamdır 2) YAN ANLAM: Bir sözcüğün gerçek anlamı yanında kullanımına bağlı olarak yeni anlamdır 3) MECAZ ANLAM: Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında yepyeni bir anlamda kullanılmasıdır * Adamın tarladaki bütün ekinleri yandı ( gerçek) * Partide çektiğimiz bütün resimler yanmış ( yan) * Bu sınavı kazanamazsan yandın (mecaz) * Balkona astığım çamaşırlar kurumamış(gerçek) * Hazan mevsiminde kurumuş yapraklar gibi(yan) * Senin aşkın da beni kuruttu be güzelim (mecaz) * Caminin minaresi çok inceydi (Gerçek) * Duvarın sıvası için ince bir kum getirmişlerdi (yan) * Bana hediye alman çok ince bir davranıştı (mecaz) * Sarayın aydınlık bir odasından karanlık bir odasına geçmiştik (gerçek anlam) * Yaşadığımız bunca karanlık günlerden sonra aydınlık günler bizi bekliyor (mecaz) * Arkadaş, bu kız seninle oynuyor (mecaz) * Bu masanın ayağı oynuyor (yan) * Çocuk kumsalda oynuyor (gerçek) 4) TERİMSEL ANLAM (TERİM): Bilim sanat, spor, ya da çeşitli meslek dallarıyla ilgili özel kavramları karşılayan sözcüklerdir * Nota müziğin anahtarı gibidir * Rakip takım birazdan penaltı atışı yapacak * Marmara fay hattı tehlikeli sinyaller veriyor * Güreşçimiz, finalde rakibini tuşla yendi * Matematik öğretmenimiz tahtaya bir doğru çizmemizi istedi * Şiirde aynı eklerin ya da sözcüklerin tekrarlanmasına redif denir NOT 1: Bazen bir sözcük gerçekte terim değilken terim olarak kullanılabileceği gibi, gerçekte terim olan bir sözcük de terimlikten çıkabilir * Polis bir hücre daha ortaya çıkardı ( terimlikten çıkma) * Sinop burnu Türkiye?nin en kuzey noktasıdır (terimleşme) NOT 2: Bir sözcük birçok dalda terim olabilir * Bitkiyi toprağa bağlayan kökleridir * Dört, kök dışına iki olarak çıkar * Hiçbir ek almamış sözcüğe kök denir 5) YANSIMA SÖZCÜKLER: Doğadaki seslerin insanlar tarafından taklit edilmesine denir * Bu köpek neden havlıyor? * Bir patlama sesiyle irkilmiştik * Bu aylarda kediler çokça miyavlar * Bu sözlerim üzerine sınıfta homurtular başladı * Köyde sabahleyin koyunların meleyişleriyle uyandık 6) EŞ ANLAMLI ( ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER: Yazılışları farklı ancak anlamları aynı olan sözcüklere denir * siyah ---- kara , * beyaz----- ak, * zengin----varlıklı, * zengin--- varlıklı, * fakir----yoksul , * rüzgar---- yel, * üzüntü-----keder, * öykü---hikaye, * eser--- yapıt, * edebiyat--- yazın, * cümle---- tümce * kelime--- sözcük 7 ZIT (KARŞIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER: Anlam bakımından birbirinin tersi olan sözcüklerdir * Sana çirkin dediler düşmanı oldum güzelin * Ağlarım harta geldikçe gülüştüklerimiz * Kışın soğuğunu yaşadıkça yazın sıcağını arar oldum * Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık * Yaşlı insanları görünce gençliğimin kıymetini anlıyorum NOT: Zıt anlamlılık ile olumsuzluk birbiriyle karıştırılmamalıdır * Tanzimat romanında iyiler hep iyi kötülerse hep kötüdür ( zıt) * Bugünlerde hiç iyi değilim ( olumsuz) 8) SESTEŞ ( EŞSESLİ) SÖZCÜKLER: Yazılışları ve okunuşları aynı ancak anlamları farklı olan sözcüklere denir * Yılanı gören at birden şaha kalktı * Mutfaktaki pislikleri çöpe at * Al bayrağıma sarılı cansız bedenimi al * Gül: ?Gül? dedi, bülbüle * Kalem böyle çalınmıştır yazıma Yazım kışıma uymaz, kışım yazıma * Kırda yaptığımız piknikte yanımıza kır saçlı bir ihtiyar geldi UYARI: Bir sözcüğün mecaz ya da yan anlamıyla sesteş anlamlılık karıştırılmamalıdır * Bu sözler bazılarına çok dokunacak ( mecaz anlam ) * Omzuma bir el dokundu ( gerçek anlam ) * Bu yaz, bir mektup yaz ( sesteş ) NOT: Sesteş sözcükler genellikle halk edebiyatında cinaslı manilerde kullanılır 9 SOMUT VE SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER: Varlığını beş duyu beş duyu organıyla algılayabildiğimiz kavramlar somut; beş duyu organımızdan hiçbiriyle algılayamadığımız, varlığını sadece akıl ve mantık yürütme yoluyla kabul ettiğimiz kavramlar soyuttur * çiçek, ağaç, ses, koku, hava, göl, ev, rüzgar, ışık(somut) * ruh, akıl, vicdan, akıl, acıma, üzüntü, aşk, inanç( soyut ) ÖZELLİK 1: Somut anlamlı bir sözcük, ek alarak soyut anlam kazanabilir * anne - lik , insan - lık somut soyu yaptı somut soyut yaptı ÖZELLİK 2 :Somut anlamlı bir sözcük kullanıldığı cümleye göre soyut anlam kazanabilir Buna soyutlaştırma denir Soyutlaştırma kelimeye mecaz anlam kazandırma suretiyle olur * Ne kadar sıcak bakıyor değil mi? ( soyutlaştırma) * Kara haber tez duyulur ( soyutlaştırma) * Titreyen yapraklar, cilvedir, nazdır ( soyutlaştırma) * Bu adam kafasızın biridir ( soyutlaştırma) * Kızın gittiği bu yolu hiç iyi görmüyorum (soyutlaştırma) * Sanatta özgün olmak biraz da yürek ister (soyutlaştırma) * Nedense bugün hiç havamda değilim ( soyutlaştırma) ÖZELLİK 3 : Soyut anlamlı bir sözcük çoğunlukla benzetme yoluyla somut hale getirilebilirBuna somutlaştırma denir * Hüzün, sonbaharda dökülen yapraktır * Yalnızlık , bir çiçektir * Sevgi, gökyüzünde kanat çırpan bir güvercindir * Arkadaşlık, kişiler arasında kurulan bir köprüdür * Bu düşünceler, zamanla çürüyecektir * Vişne dallarında arzularımız, alnımıza konan bir öpücüktür ÖZELLİK 4 : Gözlemleyebildiğimiz eylemler somut, gözlemleyemediğimiz eylemler ise soyuttur * Annesi, bebeğini kucağına almış seviyordu ( somut ) * Ferhat, Şirin?i dağları delecek kadar seviyordu( soyut ) * Çocuk, masadaki vazoyu kırmıştı ( somut ) * Bu sözlerinle arkadaşını çok kırdın ( soyut ) 10) NİTELİK VE NİCELİK ANLAMLI SÖZCÜKLER: Bir şeyin nasıl olduğunu , ne gibi özellikler taşıdığını anlatan sözcüklere nitelik anlamlı sözcükler denir Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen ya da azalıp çoğalabilen durumunu bildiren sözcüklere nicelik anlamlı sözcükler denir * Az ileride birkaç kişi seni bekliyor ( nicel ) * Bugün oldukça kötü bir zaman geçirdim ( nitel ) * Çok konuştuğu için arkadaşları pek sevmedi ( nicel ) * İki damla yaş olur düşersin yüreğime gizlice ( nitel, nicel) * Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi (nitelik ) UYARI: Bazı sözcükler cümlede kazandığı anlama göre nicel de olabilir nitel de * Yaptığı işte iyi para kazanıyordu ( nicel ) * O iyi bir insandı ( nitel ) * Bu soğuk havada bir de senin soğuk esprilerini çekemem ( nicel, nitel ) * Bu şehrin havası sıcak olduğu gibi insanları da sıcaktır ( nicel, nitel) Görüldüğü gibi nitelik anlamlı sözcükler, genellikle niteleme sıfatı ve durum zarfı görevindedir Nicelik anlamlı sözcükler ise ölçü - miktar zarfı , belgisiz sıfat veya sayı sıfatı görevindedir 10 GENEL VE ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER: Karşıladıkları varlığın tamamını belirten sözcüklere genel anlamlı sözcükler denir Tek bir varlığı karşılayan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir Varlıkların genelden özele doğru sıralanışı : Varlık- canlı- hayvan- keçi- Ankara keçisi * Çocuk, geleceğin teminatı olduğundan ben çocuğumun iyi yetişmesini istiyorum ( 2 si 1 sine göre daha özel) * Kitap, insanın en iyi dostudur ( genel) * Bu kitabı arkadaşıma ödünç verdim (özel ) * Eğitim- öğretim sadece okulda yapılmaz ( genel) * Okulumuz, şehrin en eski binasıdır (özel ) |
|