Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adiyat, fizilalil, kuran, kutub, seyyid, suresi, tefsiri

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Adiyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Adiyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )



Fizilal-il Kuran Tefsiri - Adiyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )

1- Andolsun Allah yolunda koştukça koşanlara,
2- Andolsun kıvılcımlar saçanlara,
3- Sabah akşam akına çıkanlara,
4- Ve tozu dumana katanlara,
5- Düşman topluluğu içine dalanlara ki,
6- İnsan Rabbine karşı çok nankördür
7- Ve kendisi de buna şahittir
8- Doğrusu o, malı çok sever
9- Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,
10- Kalplerde olanlar ortaya konulduğu zaman
11- Doğrusu Rabbleri o gün herşeyinden haberdardır
Yüce Allah savaş atları üstüne yemin ediyor Atların savaştaki hareketlerini, koşmaya başladıkları ve koşarlarken burunlarından bilinen soluk seslerini çıkarmalarından itibaren birer birer çiziyor Sonra atlar koşarlarken nallarını kayalara çarpıp kıvılcım çıkarmakta, sabahın erken vakti düşman neye uğradığını şaşırsın diye ona baskın yapmakta, tozu dumana katmaktadırlar Evet hem de hiç de beklenmedik bir biçimde düşman saflarına düşmanı gafil avlayıp dalarken ve aralarına başıbozukluk ve bozgun yayarken tozu dumana katmaktadırlar
Evet İşte Kur'an'da ilk kez karşılaşan kimselerin Alıştıkları savaş biçimine göre savaşın adım adım gelişmesi buydu Bu çerçevede atın üstüne yemin edilmesi önce savaşın Allah'ın ölçüsündeki değerini ve yüce Allah'ın ona yönelmesini hissettirmekte sonra da bu savaş hareketinin onun katında sevimliliğini ve onun için etkinliklerde bulunmanın önemini ima etmektedir
Bu da üzerine yemin edilen sahnelerle, yemin edilerek açıklananların ve daha önce değindiğimiz gibi bu sahnelerin ardından getirilen olguların sunulduğu tablolarla tam bir uyum arzetmektedir Yüce Allah'ın atların üstüne yemin ederek açıkladığı şeye gelince: insan kalbi iman desteğinden yoksun olduğu zaman bu, onun ruhunda var olan bir gerçektir insan onunla mücadele edebilsin diye Kur'an'ın insanın iradesini güçlendirebilmek için insan dikkatini üzerine çektiği bir gerçektir Çünkü yüce Allah ezelden beri bu gerçeğin insan ruhundaki köklerinin ne kadar derin olduğunu ve benliğindeki ne denli yer kapladığını bilmektedir
"İnsan Rabbine karşı çok nankördür Ve kendisi de buna şahittir Doğrusu o, malı çok sever"
Gerçek şu ki insanoğlu Rabbinin nimetlerini inkar etmekte ve ihsanının bolluğunu yok saymaktadır insanın nankörlüğü ve inkarı birçok biçimde olabilir Bunlar insanın yaptığı hareketlerde ve söylediği sözlerde ortaya çıkmaktadır Ve sonunda bu hareketler ve sözler, bu gerçeği haykıran bir tanık gibi insanın aleyhine ifade vereceklerdir Sanki insan, bunlar aracılığı ile kendi aleyhine tanıklık etmektedir Ya da belki insan kıyamet günü kendi aleyhine tanıklık edecek nankör ve inkarcı olduğunu ifade edecektir "Ve kendisi de buna şahittir" Hiçbir tartışma ve mücadelenin olmadığı o gün, insan kendi aleyhine de olsa gerçek ne ise onu konuşur
"Doğrusu o malı çok sever" İnsan kendi nefsini çok sever Bundan dolayı da "hayrı" çok sever Fakat "hayır" "mal" olabilir, "iktidar" olabilir, dünya hayatındaki faydalı herşeyden "yararlanma" olabilir
İman insanın kalbine girip de onun düşüncelerini, önem verdiği şeyleri ve değer ölçülerini değiştirmediği sürece Nankörlüğüne, inkarcılığına, Allah'ın ihsanım itiraf etmek ve onlara şükretmek üzere engel olmadığı müddetçe Bencilliğini, cimriliğini fedakarlıkla ve acıma duygusu ile değiştirmediği, hırsa, rekabete, çalışıp didinmeye layık gerçek değerleri -ki bu değerler maldan, iktidardan ve dünya hayatındaki yararlı herşeyden yararlanmaktan çok daha yücedir- evet iman insana o değerleri göstermediği sürece, insanın yapısı ve fıtratı bu olacaktır
Gerçek şu ki imansız insan, önemsiz ve küçüktür Arzu ettiği şeyler önemsiz, basit, değer ve önem verdiği şeyler küçüktür imansız insanın arzuları ne kadar büyük olursa olsun, hırsı ne kadar şiddetli olursa olsun, hedefleri ne kadar üstün olursa olsun, yine de yeryüzünün kokuşmuş çamuruna tepesi üstü gömülmüş, ömür sınırı ile bağlı ve içindeki karanlık hapiste tutuklu kalmaya mahkumdur insanı bu tutsaklıktan ancak yeryüzünden çok daha büyük dünya hayatından çok daha uzak, insanın kişiliğinden çok daha büyük bir alemle, ezeli olan (başlangıcı olmayan) Allah'tan çıkan ve ebedi (ölümsüz) olan Allah'a dönen ve kendisi ile dünyanın sonsuza kadar birleştiği bir aleme bağlanması kurtarır ve O'nu yüceltir
Bundan dolayı surede, nankörlüğü, inkarcılığı, bencilliği ve cimriliği tedavi etmek, ruhun bağlı olduğu esaret zincirini kırıp parçalamak için, "hayır" sevgisini unutturan, azgınlığın ve şımarıklığın gafletinden uyandıran yeniden dirilme ve mahşere gelme sahnesini sunarak dikkatleri son bir kez daha çekmektedir
"Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı, kalplerde olanlar ortaya konulduğu zaman"
Bu tablo heyecanlı ve dehşetli bir tablodur Kabirde olanların ortaya çıkmaları, bunun şiddetli ve heyecan verici sözcüklerle ifade edilmesi, sırların saklandığı ve gözlerden gizlendiği göğüslerden Alınıp ortaya çıkarılması ve bunun bu sert ve katı sözcükle ifade edilmesi Kısacası olaylar bütünü ile sert, şiddetli ve tozlu dumanlı bir atmosferde verilmektedir
Bu gelişmeler olacağı zaman insan bilmeyecek mi? Ancak yüce Allah insanın o zaman neyi bileceğine değinmiyor Çünkü insanın sadece bunu bilmesi bile duygularını sarsmak için yeterlidir Yüce Allah'ın bu soruyu sorması sonra da insanın vereceği cevabı hazırlasın, bunun için herşeye başvursun, bu sert hareketlere ve gelişmelere eşlik etmesi mümkün olan sonuçların ve acı akıbetlerin neler olabileceğini düşünsün diye onu kendi başına bırakması, insanın duygularını sarsmak için yeterlidir
Bütün bu heyecan verici hareketler herşeyin her işin ve her akıbetin kendisine ulaştığı bir istikrar, bir duruşla bitiyor, son buluyor
"Doğrusu Rabbleri o gün onların her şeyinden haberdardır"
O halde dönüş Rablerinedir "O gün" Rabbleri onların kendilerini durumlarını ve sırlarını bilir Allah her an ve her durumda onlardan haberdardır Ancak bu haberdar oluşun, bilişin birtakım sonuçları olacaktır İşte onların burada dikkatlerini kendi üzerine çeken bu sonuçlardır Buöyle bir biliştir ki arkasında ödenecek bedel vardır, arkasında hesaba çekilme ve ceza vardır İşte burada ortaya çıkan da bu üstü kapalı anlamdır
Böylece surenin Kur'an'ın metoduna uygun olarak, gerek anlam, gerek sözcük, gerek etki bakımından bu son noktaya ulaşana dek soluk soluğa, çığlık çığlığa ve heyecanlarla dolu olarak izlediği tek bir yolu, tek bir hedefi vardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.