1.Dünya Savaşı Ve Osmanlı |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
1.Dünya Savaşı Ve OsmanlıDünyanın büyük devletlerinin Avrupada, Ortadoğuda, Afrikada ve Uzakdoğuda geniş bir alanda ve açık denizlerde, o zamana kadar görülmemiş büyüklükte ve uzun süreli savaşına I Dünya Savaşı denilmektedir I Dünya Savaşına yol açan sebepler şunlardır: 1-Ekonomik Rekabet ve Sömürgecilik: Sömürge edinme ve dış yatırımlarla gelişen ekonomik rekabet, savaşın en önemli sebeplerinden biridir Sömürgecilik anlayışı, Rönesanstan sonra Sanayi İnkılabı ile önem kazanmış, ham madde ve Pazar arayışı gelişmemiş, ham madde kaynakları zengin ülkelerin sömürge olarak kullanılması arzusunu kamçılamıştır Öncülüğünü İngilterenin yaptığı sömürgecilikte İngiltereyi Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Rusya gibi ülkeler izlemiştir Sömürgecilik kervanına ABDnin de katılmasıyla sömürgecilik anlayışı Pasifik Okyanusuna da egemen olmuştur Bunun yanı sıra büyük devletlerin çeşitli ülkelerde maden, demiryolu, deniz işletmeleri vb dış yatırımları da vardır 2-Avrupada Alman-Fransız; Balkanlarda Rus-Avusturya Rekabeti: Avrupadaki Alman-Fransız anlaşmazlığı savaşın diğer bir nedenini oluşturmaktadır Alman milli birliğinin kurulması aşamasında Almanlar Fransızları yenmişler ve yer altı kaynakları açısından zengin Alsace-Lorrainei Fransadan almışlardır Bu tarihten itibaren Fransızlar bunu milli bir mesele haline getirmişlerdir Diğer yandan Balkanlarda da Rusya ile Avusturya arasında çekişme vardır Akdenize açılmak isteyen Rusya, Panislavizm politikasıyla Balkanları nüfuzu altına almak istemektedir Aynı şekilde Avusturyada Balkanlarda hakimiyet kurmak istemektedir Çıkar çatışması bu iki devlet arasında şiddetli rekabete yol açmaktadır 3-Milliyetçilik: 1789 Fr İnkılabı ile ortaya çıkan milliyetçilik fikri, milli devletler kurma düşüncesini geliştirmiş, bu anlayış daha sonra da Avrupa milletlerinin benimsediği kendi milletini üstün görme politikasının kaynağı olmuştur Panislavizm, Pan-Germenizm gibi milliyetçi akımların ortaya çıkması bu anlayışın ürünüdür 1-Osmanlı Topraklarının Paylaşılması İsteği: Osmanlı toprakları üzerindeki nüfuz mücadelesi ve ileride “Hasta Adam” ın mirasının ne şekilde paylaşılacağı meselesi, I Dünya Savaşına yol açan bir diğer önemli nedendir XIX Yüzyıl başlarındaki Rus, İngiliz, Fransız rekabetine, yüzyılın sonlarında Almanyanın da katılması bu rekabeti hızlandırmıştır 2-Hızlı Silahlanma-Militarizm: Milli birliğini oluşturan Almanya kısa sürede sanayileşmiş ve sanayisinin bir kısmını savaş sanayiine yöneltmiştir Alman Krupp fabrikalarında büyük toplar, diğer ülkelerini yaptıklarından farklı silahlar yapılırken, tersanelerinde denizaltılar ve savaş gemileri yapılmakta idi Almanyanın bu davranışı, diğer Avrupa devletlerini de silahlanma yarışına yöneltmiştir Bu da militarizmin güçlenmesine ve yönetenlerin yönettikleri halkı savaşa özendirmelerinde etkili olmuştur 3-Bloklaşma: Almanya milli birliğini kurduktan sonra, dış politikada farklı bir yol izlemiştir Alman milli birliğinin kurucusu Bismarc, Almanyayı Avrupanın karada en güçlü devleti haline getirmek arzusundadır Bismarcin bu arzusunu gerçekleştirmesini engelleyecek tek güç Fransadır Çünkü Alman milli birliği kurulurken Fransızlar, Almanlara yenilmişlerdir Bismarc, Fransanın en kısa sürede kendisini toparlayacağı ve Almanyadan bu yenilginin intikamını almaya çalışacağı inancındadır İşte bu inanç Almanyayı güçlü devletle Fransaya karşı Almanyanın yanına çekme arayışına yöneltmiştir Böylece dünya devletleri arasında ilk kez gruplaşma hareketi başlatılmıştır 1860-1890 yılları arasında yapılan antlaşmalarla Almanya, ÇRusyası, Avusturya-Macaristanı yanına almıştır Bu birliğe “Üçlü İttifak” adı verilmiştir İtalya da daha sonrada Üçlü İttifaka katılmıştır 1890a kadar Üçlü İttifak da her hangi bir çözülme yaşanmamıştır 1890da Almanyada bir taht değişikliği yaşanmış yeni imparatorla Başbakan Bismarc arasında dış politikada ciddi görüş ayrılıkları yaşanmaya başlamış, bu yüzden de Bismarc başbakanlıktan istifa etmiştir II Wilhelm döneminde Almanya, ÇRusyasının kendi yanında yer almasını gereksiz görmüş ve 1890da ÇRusyası ile süresi dolan ve yenilenmesi gereken antlaşma yapılmayarak, Rusya devletlerarası alanda Almanyanın karşısına itilmiştir Bu durum Rusyayı 1894de Fransa ile anlaşmaya yöneltmiştir Bu birlikteliğe İngilterenin de katılmasıyla Üçlü İttifaka karşı “Üçlü İtilaf” bloğu oluşturulmuştur Zamanla bloklar arasındaki ekonomik rekabet, silahlanma yarışı gerginlik yaratmış, bu gerginlik de I Dünya Savaşının çıkışında etkin rol oynamıştır I Dünya Savaşının Başlaması-Gelişmesi Osmanlı Devletinin Savaşa Girmesi Osmanlı Devleti birkaç asır süren Gerileme Döneminde, özellikle de son yıllarda devletler arası alanda yalnızlığa itilmiştir Büyük devletler açısından bir güç olarak görülmemektedir Buda Osmanlı Devletini, dünyada gruplaşmalar hızla sürerken, ittifak yapabileceği bir ülke bulabilme sıkıntısına sokmuştur Üçlü İtilaf grubu, Osmanlı Devleti ile ittifak yapmaya sıcak bakmamakta, Osmanlı Devletinin ittifak yapmak zorunda bırakıldığı Üçlü İttifak grubuna dahil olmak ise Osmanlı Devletine sıcak gelmemektedir Osmanlı Devletinin Üçlü İtilaf devletlerine ayrı ayrı yaptığı ittifak tekliflerini reddedilmesi, Osmanlı Devletini yalnız kalmamak için Almanyanın dahil olduğu Üçlü İttifak ile anlaşmaya mecbur etmiştir Artık Avrupada bu gerginliği savaşa dönüştürecek bir kıvılcım beklenmektedir Avusturya-Macaristan veliahdının Saraybosnayı ziyareti sırasında bir Sırplı tarafından öldürülmesi ile beklenen bu kıvılcım çıkmıştır Bu olayın intikamını almak için Sırbistana savaş açmaya karar veren Avusturya-Macaristan, müttefiki Almanya tarafından cesaretlendirilmiştir Böylece I Dünya Savaşı Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasında başlamıştır Rusyanın Sırbistanı yalnız bırakmamak amacıyla savaşa katılması, Almanyanın da Avusturya-Macaristanın yanında savaşa girmesini kaçınılmaz kılmıştır Almanya savaşa katıldığını dünyaya ilan etmeden önce, 2 Ağustos 1914 gecesi İstanbulda üst düzey İttihat ve Terakki yöneticileriyle gizli bir ittifak görüşmesi yapmış ve bu görüşme sonunda Osmanlı Devleti ile Almanya arasında gizli bir ittifak anlaşması yapılmıştır Bu ittifaka göre; Almanyanın savaşta Avusturya-Macaristanın yanında yer alması halinde Osmanlı Devleti de Almanyanın yanında yer alacaktır Osmanlı topraklarına yönelik bir saldırı halinde, Almanya Osmanlı Devletini koruyacaktır Bu ittifakla bir anlamda Osmanlı Devletinin kendi ihtiyaç duyduğu anda yanında yer alması imkanını elde eden Almanyanın; 2/3 Ağustos 1914 gecesi I Dünya Savaşına katılmasıyla savaşın alanı genişlemiştir Almanya savaşa girmesi ile birlikte Alman Genel Kurmayının 1900lerde hazırladığı savaş planını uygulamaya koymuştur Bu plana göre Almanya savaşa girdiği andan itibaren bütün gücüyle Fransa üzerine yüklenecek ve 6 haftalık süre zarfında Avusturya-Macaristan Rus kuvvetlerini oyalayacaktır 6 haftalık sürenin tamamlanması ile birlikte Fransızların işini bitirmiş olan Almanlar, Avrupa topraklarından geçerek Rusya üzerine yürüyecekler ve Avusturya kuvvetleri ile birlikte Rusyaya kesin darbeyi indireceklerdir Almanyanın savaşa katılmasından sonra uygulamaya konan bu plan başarılı olamamış, Almanlar Fransızları yenemedikleri gibi, Fransız topraklarında ağır kayba uğramışlardır Öte yandan Avusturya da, Rus kuvvetlerini oyalamada yetersiz kalmıştır Fransızları yenemeyen Almanların, Avrupa topraklarını çiğnemeleri ve Belçikaya saldırmaları, Belçikanın yanı sıra, İngilterenin de Almanyaya karşı savaşa katılmasına yol açmıştır Kafkasya topraklarında Avusturya ile birlikte, Ruslara yok edici darbeyi indiremeyen Almanların Avrupada uyguladıkları savaş planları tümüyle başarısız olmuştur Bu başarısızlık Almanları zinde yeni kuvvetler bulmaya ve yeni cepheler açmaya yöneltmiştir Almanların bu amaçlan kullanabilecekleri hazırdaki kuvvet Türk kuvvetleri idi Osmanlı Devletini savaşın içine çekmek için bir mizansen gerekmekte idi Akdeniz de İngiliz gemileri ile çarpışan ve Türk Boğazlarına giren iki Alman savaş gemisi Türkiyeyi savaşa sokacak bahane oldu Osmanlı devleti önce bu gemilerin Almanyadan satın alındığını duyurdu Yavuz ve Midilli adı verilen Alman mürettebatlı, Türk bayraklı bu gemiler, Enver Paşanın bilgisi dahilinde Karadenize çıkarılmışlardır Amiral Şusan komutasındaki bu gemilerden Rus kalelerine ateş açılması, Rusyanın bu olayı Osmanlı Devletinin kendisine savaş ilanı olarak değerlendirip karşılık vermesi, Osmanlı Devletinin bir anda kendisini savaşın içinde yer almaya mecbur etmiştir Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Almanyanın Avrupada savaşması, Uzakdoğu da yayılmacı bir politika izleyen Japonyanın işine yaramıştır Almanyaya 23 Ağustos 1914de savaş ilan eden Japonya, Almanyanın Uzakdoğudaki sömürgelerini ele geçirmiş ve Kasım 1914de savaşı kendi açısından sonuçlandırmıştır I Dünya Savaşında Türk Cepheleri Osmanlı Devletinin savaşa katılmasıyla savaş alanı genişlemiştir Bir çok cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devletinin hareket planının esasını, İttifak Devletlerinin Avrupa da ki yükünü hafifletmek oluşturmaktadır Bu amaçla 3 aşamalı şu plan uygulanacaktır: Ruslara karşı; Orta Asyadaki ve Kafkasyadaki Müslümanların, halifenin ilan edeceği cihat çağrısı ile harekete geçirilmesi İngilizlere karşı; Habeşistan, Sudan, Trablusgarpdaki Müslümanların yine halifenin cihat çağrısı ile harekete geçirilmesi Boğazların Türk ve Alman kuvvetlerince ortak savunulması Bu planla; Kafkasyada Ruslar, Suveyşde İngilizler meşgul edilerek, Almanya ve Avusturyanın yükü hafifletilecek, İngilterenin Hindistan ile olan deniz yolu bağlantısına engel olunacak ve güneyde ki zengin petrollerden ittifak devletlerinin yararlanması sağlanacaktır I Dünya Savaşında bu amaçla Türk Ordusu şu cephelerde savaşmıştır 1-Çanakkale Cephesi: İngiliz ve Fransız ortak saldırılarına karşı savaşılan bu cephede gerçekleşen muharebeler, Türkler açısından savaşın en önemli olayıdır Çanakkalede bir cephe açılmasının sebebi, İtilaf devletleri açısından şöyledir: Çanakkale boğazını geçmek, İstanbulu ele geçirmek, Osmanlı devletini savaş içinde çökertmek, sonrada müttefikleri Rusyaya yardımda bulunmaktır İtilaf devletleri yetkililerinin düşüncesine göre; Osmanlı Devletinin savaş dışı bırakılmasıyla Süveyş kanalı ve Hint Yolu üzerindeki Osmanlı baskısı kalkacak, Balkan Devletlerinin İttifak Devletleri saffında yer almaları önlenecektir Çanakkale Savaşlarında Tümen Komutanı M Kemal Düşmana ilerleme imkanı tanımamış, düşmanın Çanakkaleden geçerek İstanbulu işgal etmesine izin vermemiştir Emsalsiz bir zafer olarak tarihe geçen Çanakkale Savaşının sonuçları şöyle sıralanabilir: A-) İnsan kaybı açısından dünya tarihinde en yüksek kaybın savaşlardan biridir Yaklaşık olarak 254000 Türk, 250000 yabancı olmak üzere toplam 504000 insanın hayatına malolmuştur B-) Türk Ordusunun hesaba katılmayan savaş gücü, direnme azmi ve başarısı I Dünya Savaşının uzamasına neden olmuştur C-) İstanbul ve Boğazlar mutlak bir istiladan kurtulmuşlardır D-) İngiltere ve Fransa boğazları geçip, Rusyaya yardım ulaştıramadıkları için Rusyada sıkıntı artmış, bu da Bolşevik İhtilalinin başarıya ulaşmasına ve Rusyanın savaştan çekilmesi Kars, Ardahan, Batumun geri alınması imkanını sağlamıştır E-) Türk Milletine moral kazandırmıştır F-) Çanakkalede yeni Türk Devletinin ilk temelleri atılmış, Milli Mücadele hareketinin lideri M Kemalin büyük kabiliyeti ortaya çıkmıştır 2-Kafkas Cephesi: Bu cephede Ruslara karşı savaşılmıştır Enver Paşa komutasında ki 150000 kişilik Türk ordusu, Sarıkamış Taarruzunu başlatmış ancak taarruz ağır kış şartları yüzünden 100000 kayıp verilerek, başarısızlıkla sonuçlandırılmıştır Bu başarısızlıktan yararlanan Rus birlikleri Erzurum, Muş, Bitlis, Trabzon ve Erzincanı ele geçirmişlerdir 1916 yazında Diyarbakırda ki 16 Kolorduya komutan olarak atanan M Kemal, Rus birliklerinin Diyarbakır yönündeki ilerleyişlerini durdurmuş, karşı taarruzla Muş ve Bitlisi geri almıştır 1917 Bolşevik İhtilali ile Kafkas Cephesinde harekat durmuştur 3-Kanal Cephesi Mısırda Osmanlı hakimiyetini yeniden sağlamak ve Süveyş Kanalını ele geçirerek, İngilterenin Hindistan yolunu kesmek amacıyla girişilen Kanal Harekatı, 1915 yılı başından itibaren iki kol halinde ilerlemişlerdir Gerekli ulaşım imkanlarının sağlanamaması yüzünden harekat başarısızlıkla sonuçlanmış, karşı taarruza geçen İngilizler, Türk ordusunu geri çekilmeye mecbur etmişlerdir 4-Filistin Cephesi: Kanal Harekatının başarısızlıkla sonuçlanması yüzünden, bu bölgedeki savaşın ağırlık noktası Filistin ve Suriyeye kaymıştır Bu arada Mekke Emiri Şerif Hüseyin ile anlaşan ve onlara Suriye, Irak ve Hicazı içine alan, müstakil bir Arap Devleti kurmaları vaadinde bulunan İngilizler, aynı zamanda Siyonistlere de Filistin de bir devlet kurmaları sözünü vermiştir Böylece İsrail Devletinin kurulması için gerekli zemin hazırlanarak, Filistin Meselesi olarak bilinen olayların tohumları saçılmıştır 1917de İngilizlerle Kudüsü ele geçirmişler, 1918de M Kemal in komuta ettiği 7Ordu mevzilerini başarıyla savunmuştur 8 Orduya bozan İngilizler, M Kemal Paşa nın ordusunu da yok etmek istediler Bunu anlayan M Kemal İngilizlere karşı başarılı savaşlar vererek, ordusunu imhadan kurtarmıştır 5 Irak Cephesi: 1914te Basraya asker çıkaran İngilizler, Abadan petrollerini korumak ve kuzeye doğru ilerleyerek, Ruslarla birleşip Anadoluyu çember içine almak düşüncesindedirler Ayrıca; Türk kuvvetlerinin İrana girmesini ve Hindistanı tehdit etmesini önlemeyi de düşünmüşlerdir Kütulamaraya ve oradan da kuzeye ilerleyen İngilizler, 1915 sonlarında kuvvetlerin büyük bölümünü kaybederek, geri çekilmişlerdir İngilizler karşısında elde edilen bu başarılar uzun sürmemiş,yeniden Basraya kuvvet çıkaran İngilizler, 1917de Bağdata girmişlerdir 1918de Kerkükü ele geçiren İngilizler, Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada Musul yakınlarına kadar gelmiş bulunmaktadırlar 6Galiçya ve Makedonya Cephesi: Türk kuvvetleri ve müttefiklere yardım amacıyla Osmanlı sınırları dışındaki Galiçya ve Makedonyada savaşmışlardır Galiçya cephesinde Alman-Avusturya kuvvetlerine yardım eden Türk kuvvetleri Romanya kuvvetlerini yenmişlerdir Makedonyada da Türk askerleri Bulgar kuvvetlerine yardımcı olmuşlardır I Dünya Savaşı Yıllarında Yapılan Gizli Antlaşmalar Türklerin IDünya Savaşında İtilaf Devletlerine karşı cephe alması, öteden beri İtilaf Devletleri tarafından düşünülen, Osmanlı topraklarının paylaşılması projesini hem kolaylaştırmış, hem de hızlandırmıştır 1915-1917 yılları arasında yapılan gizli antlaşmalar zinciri ile Osmanlı toprakları, İtilaf Devletleri arasında şu şekilde paylaşmışlardır 1İstanbul Antlaşması: Ruslar, İngiliz ve Fransız donanmalarının Çanakkale Savaşına giriştikleri sırada bu devletleri sıkıştırarak, Boğazlar ve İstanbul ile ilgili bazı isteklerde bulunmuşlardır 1915 baharında yapılan görüşmeler sonunda İngiliz ve Fransızlar, İstanbul ve boğazları Ruslara vermeyi kabul etmişlerdir Ayrıca Trakyada Midyeden Eneze çekilen bir hattın doğusunda kalan arazi ile Sakarya ağzından başlayarak Gemlik körfezine inen bir hattın batısında kalan bir toprak parçası da Ruslara veriliyordu Rusyaya verilecek topraklar arasında Gökçeada ve Bozcaada da vardı Buna karşılık Ruslarda İngiltere ve Fransanın Anadolu ve orta doğudaki Osmanlı toprakları ile İskenderun körfezi ve Toroslara kadar Çukurova üzerindeki haklarını tanımayı kabulleniyorlardı 2Londra Antlaşması: 1915 de Londra da İngiliz ve Fransız ve İtalyanlarla arasında yapılmıştır Bu antlaşma ile zaten İtalyanın elinde bulunan 12 adada İtalya tam hakimiyet kazanıyordu İngiltere,Fransa ve Rusyanın Osmanlı Devletinin Asyadaki topraklarını paylaşmasına karşılık İtalyaya da Antalya bölgesinde buna eşdeğer bir pay verilmesini kabul ediyordu 3Sykes-Picot Antlaşması: Bu antlaşma ile ilgili görüşmeler İtalyanın savaşa katılmasından önce başlamış, ancak; İtalya savaşa katıldıktan sonra sonuçlanmıştır Bu antlaşma ile Aladağ, Kayseri, Akdağ, Yıldızdağ, Zara,Eğin ,Harput ile sınırlanan arazi ile Kilikya, Suriye, ve Musul Fransaya bırakılıyordu Hayfa, Akka limanları ile Irak ve Fransızlara verilen arazinin güneyi de İngiltereye kalıyordu 4StJean de Maurienne Antlaşması: Rusyanın 1917 Bolşevik İhtilali sonucu savaştan çekilmesi üzerine İngiltere ve Fransa İtalya ya daha fazla önem vermeye başlamışlardır İtalya ile yapılan StJean de Maurienne Antlaşması ile İtalya ya Sykes-Picot Antlaşmasını tanıması kaydıyla İzmir ve Konya ya kadar olan bölge veriliyordu Ancak uygulama da bu antlaşmaya bağlı kalınmamış, İzmire İtalyanlar yerine Yunanlıların çıkarılması kararı verilmiştir ABD nin I Dünya Savaşına Katılması 1917 Nisanından itibaren Rusyanın savaşı terk etmesi ile İtilaf kanadında ortaya çıkan boşluğu, savaşa katılan ABD doldurmuştur ABDnin savaşa katılması, Almanyanın 1915den itibaren başlatmış olduğu denizaltı savaşlarının bir sonucudur İngiltere savaşın başından itibaren donanması ile Almanyayı abluka altına alarak Almanyanın ticari gücünü kırmaya çalışmıştır Almanya da, İngilterenin bu ablukasını kırmak için geniş çaplı bir denizaltı savaşı başlatmıştır 1915 Mayısında iki İngiliz yolcu gemisi (Lusitania ve Arabic) Alman denizaltları tarafından batırılmış ve birçok Amerikalı yolcuda bu olaylarda hayatını kaybetmiştir Bu olaylar Amerikan-Alman ilişkilerini gerginleştirmiş ise de, Almanyanın geri adım atması, bir daha bu tür olaylar olmayacağına dahi teminat vermesi üzerine ABD daha ileri gitmemiştir Buna rağmen 1916da bu kez de bir Fransız yolcu gemisinin Alman denizaltlılarınca batırılması ve bu olayda da bazı Amerikan vatandaşlarının ölmesi üzerine, iki devlet arasındaki ilişkilere yeniden gerginlik kazandırmıştır Almanya denizaltı savaşlarını sürdürürken, diğer taraftan da İtilaf güçlerine yardım eden Amerikaya karşı, özellikle Lâtin Amerika ülkelerinde Amerikan aleyhtarı faaliyetlere girişmişlerdir 1917 de Almanya, Amerika ile arası bozuk olan Meksikadan faydalanma yoluna gitmiştir Amerika, Almanya ya karşı savaşı başlattığı taktirde Meksika Almanyanı yanında yer alacak, Almanya Meksikaya ekonomik yardım yapacak ve ayrıca Amerikan topraklarından olan Teksas, Yeni Meksika ve Arizona eyaletlerini Meksikaya verecektir Buna karşılık Meksika, Japonya ile Almanya arsında aracılık yaparak Amerika ya karşı bir Japon Alman Meksika ittifakını kurulmasını sağlayacaktır Bu olayı Amerikanın dış politikasının esaslarını çizen Monröe Doktrinine aykırı bulan Amerikanın artık sessizce kalabilmesi imkansızdır1917 de iki amerikan ticaret gemisinin alman denizatlılarınca batırılması bardağı taşıran son damla olmuş ve 2 nisan 1917 de ABD Almanya ya karşı olarak 1 Dünya savaşına katılmıştır ABD nin üstün teknolojisi ile ve zinde kuvvetleri ile yorgun İtilaf Devletlerinin yer alması İtilaf Devletlerinin savaşı kazanma şansını artırmıştır Savaşın taraflara çok ağır gelmeye başladığı sırada, herkesin barışa özlem duyduğu bir atmosferi oluşturmayı ABD başkanı Wilson düşünmüş ve 14 maddelik Wilson Prensiplerini açıklamıştır Wilson İlkelerine göre; Avrupada milliyetler arası tutularak, siyasi harita bu esasa göre düzenlenecektir İşgal edilen yerler hemen boşlatılacak, küçük devletlerin bağımsızlıkları büyük devletlerin teminatı ile sağlanacaktır Osmanlı Devletinin Türklerle mesken kısımlarında Türk hakimiyeti sağlanacaktır Ancak; Türk olmayan milletlere muhtar gelişme imkanı sağlanacaktır Çanakkale Boğazı devamlı olarak bütün milletlerin gemilerine açık tutulacak ve bu durum uluslar arası garanti altına alınacaktır Dünya Savaşını Sona Erdiren Antlaşmalar Rusyanın Bolşevik İhtilâli üzerine savaştan çekilmesiyle Rusya, Brest-Litovsk Antlaşması ile savaşı sona erdirmiştir Rusya bu antlaşma ile tüm Doğu Anadoludan çekiliyor; Kars, Ardahan ve Batumu Osmanlı devletine geri veriyordu Romanya, Bükreş Antlaşması ile savaşa son vermiştir Bulgaristan ile Neuilly Antlaşması yapılmıştır Avusturya Saint-German Antlaşmasını, Macaristan ise Trianon Antlaşmasını imzalayarak, I Dünya Savaşına son vermiştir Almanya ile Versailles Antlaşması yapılmıştır Osmanlı Devleti ile Mondros Mütarekesi imzalanmıştır Mondros Mütarekesinin imzalanmasında Wilson Prensiplerinin Osmanlı Devletini ilgilendiren 12 Maddesi etkili olmuştur Antlaşması önemli bazı maddeleri şunlardır 1) Boğazlar açılacak, bu bölgelerdeki istihkamlar müttefikler tarafından işgal edilecek 2) Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum halinde, herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdir (7Madde) 3) Ermenilere bırakılması düşünülen Doğu Anadoludaki altı ilde (Erzurum, Van, Diyarbakır, Bitlis, Sivas, Harput) karışıklık çıktığı taktirde, Antlaşma Devletleri bu bölgeleri de işgal edebileceklerdir 4) Tüm haberleşme istasyonları Anlaşma Devletlerince denetim altında tutulacaktır 5) Sınırların denetlenmesi ve iç düzenin korunması için gerekli olacak birlikler dışında, Osmanlı ordusu terhis edilecek, bütün savaş gemileri ordunun araç, gereç ve cephanesine el konacaktır 6) Tüm liman ve tersanelerden Anlaşma Devletleri yararlanabileceklerdir Bu maddelerden de anlaşılacağı üzere Mondros Mütarekesi tam bir teslimiyet belgesidir Bu müzakere ile İtilaf Devletlerinin Osmanlı topraklarını istila etmesi kolaylaşmıştır 1Dünya Savaşının Sonuçları a) Siyasi Sonuçları: Dünya haritası değişmiştir Avusturya-Macaristan imparatorluğu parçalanmış, Çarlık Rusyası ve Osmanlı Devleti yıkılmıştır Osmanlı toprakları üzerinde yeni devletler ortaya çıkmıştırYeni rejimler doğmuştur Çarlığın yıkılması üzerine Rusyada ilk kez sosyalist sistem uygulanmıştır Anadoluda M Kemalin önderliğinde Milli Mücadele hareketi başlatılarak, Yeni Türk Devletinin temelleri atılmış ve Cumhuriyet idaresine geçiş süreci başlatılmıştır b) Ekonomik Sonuçları: Avrupa, savaş öncesindeki ekonomik gücünü yitirmiş, bu güç ABD ve Japonyaya geçmiştir Avrupada ekonomi de devlet müdahalesi dönemi başlamıştır Avrupa Devletleri savaş sonrasında planlı kalkınma dönemi başlamıştır Avrupada savaş sonrasında yüksek enflasyon yaşanmıştır Osmanlı devleti ise savaş sonrasında ekonomik açıdan tam olarak çökmüştür Bu da Osmanlı Devletinin sonunu getirmiştir c) Toplumsal Sonuçları 10 milyon insanın ölümüne 20 milyon insanın yaralanmasına ve sakat kalmasına yol açmıştır Özellikle Avrupada üretici genç nüfusun azalmasına, tüketici nüfusun çoğalmasına, dolayısıyla da ekonominin alt üst olmasına neden olmuştur Pek çok Batılı ülke savaş sırasında cepheye giden askerlerinin üretimde ortaya çıkardığı boşluğu dolduran ve ekonomik özgürlüklerini kazanan kadınlarına siyasi haklarını tanımak zorunda kalmıştır |
|