11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İssik Kurgani Ve Kutsal Hayvanlar
Ön-Türklerin bazı hayvanları kutsal saydıklarından söz ettim Hayal güçlerini kullanarak kutsal hayvanlardan bileşik hayvanlar (çeşitli hayvanların senaaai) oluşturdular Bu düşünce onların çok tanrılı dinlerinden ortaya çıkmakta idi Fakat, asıl tanrılar tanrısı Gök Tengri veya onun görüntüsü olan güneş merkezi bir yer tutmakta devam ediyordu Güneşe doğru uçan kuşlar ve yüksek dağlara tırmanıp güneşe yaklaşan dağ keçileri bu sebepten kutsal sayılıyorlardı Dağların bulunmadığı düzlük bölgelerde dağ keçisinin yerini boğa ve inek alıyordu
Altın elbiseli adam
Resimde Alma Atanın yakınında olan ve kazı bilimcilerin Issık Kurganı olarak adlandırdıkları bu kurganda bulunmuş olan altın elbiseli adam görülüyor Kurganın en üst tepesinde 60 metre çapında taş kaplı bir kapak, altında ise sırasıyla taş, kil ve çakıl tabakaları ortaya çıkmıştır Daha dipte ve kurganın tam orta bölgesinde boş bir tahta oda bulunmuştur Odanın boş olmasından bu odaya eskiden girilmiş olduğu tahmin edilmektedir Kazı bilimciler bu boş odanın altında, daha derinde, ikinci bir tahta oda daha ortaya çıkardılar Bu odadaki çeşitli organik eşyalar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda kurganın yaklaşık M Ö 5inci yüzyıldan kalma olduğu belirlenmiştir Odanın duvar kenarlarına içleri yiyecek dolu vazolar, altın süslü çanaklar ve ayrıca üzerlerinde 26 adet yazı işaretinin kazınmış olduğu iki adet gümüş kap yerleştirilmişti
Altın elbiseli adamın parmağında bulunan altın yüzük resimde görülüyor Bu resimdeki insanın başı aynen kızılderili yöneticilerin başlarına taktıkları tüyleri andırıyor Buradan kızılderili kültürünün Asya kökenli olduğunu bir kere daha saptamış oluyoruz Fakat asıl anlatılmak istenen, yüzüğü taşıyan yöneticinin güneş (gök) tengri ile bütünleşmiş olduğudur Tüyler güneşin ışınlarını simgeliyorlar Yüzük içe doğru oyuktur Yani kil üzerine bastırıldığında kabartma bir tüylü baş ortaya çıkmaktadır Bu da gösteriyor ki Ön-Türkler imza yerine, daha o dönemlerde, mühür kullanıyorlardı Kil üzerine kabartma tekniğini bulmuş olan Ön-Türkler bu tekniği taşlara da uygulamışlardır Zaman içinde kabartma görüntüler 3-boyutlu heykellere dönüşmüştür
Altın plakalarla süslü olan ceketi ve ince uzun başlık üzerindeki simgeler, altın elbiseli adamın önemli bir yönetici olduğuna işaret ediyorlar Başlığında ise iki adet bileşik hayvan figürü bulunuyor
Başlıktaki bileşik hayvan
Resimde görülen bu figürde at, dağ keçisi ve kuş, estetik bir bütünlük içinde, bir araya getirilmiş Daha önce de sözünü ettiğim gibi (Bkz Ön-Türklerde Şamanlık adlı 14 Sayılı yazım) at Ön-Türkler için kutsal hayvanlar arasında en ön sırada yer tutmakta idi Dağ keçisi ve kuş ile atın bir araya getirilmesi Ön-Türklerin şaman inancı ile de örtüşüyor Aynı sentetik hayvan üretimini kadim Mısır kültüründe de görüyoruz
Luxor tapınağı yolu
Resimde Luxor tapınağına giden ana yola dizilmiş olan aslan bedenli ve koç başlı heykeller görülüyor Her bir koç başlı hayvanın koruduğu küçük bir insan figürü var Bu insanlar her dönemin firavununu simgeliyor
Horus, Ptah ve Anubis
Resimde hayvan başlı insan bedenli tanrılar görülüyor Solda Horus, ortada Ptah ve sağda Anubis
Bu resimden anlaşılacağı gibi, önce sadece hayvanlar (Ön-Türk ve erken dönem Mezopotamya), daha sonra insan-hayvan bileşimleri (Sümer ve kadim Mısır) ve en son da sadece insan görüntülü tanrılar (Yunan ve Roma) kutsal olmuş Aynı gelişim Maya ve İnka ile Astek kültürlerinde görülüyor
İtalya yarımadasına kuzeyden gelen Etrüskler de Ön-Türk kökenli bir halktı Onların da erken dönem tanrıları bileşik hayvanlar olmuş, daha sonraları insan görüntülü tanrılar önem kazanmışlardır
Etrüsk bileşik hayvanı
Resimde Şimera adı ile bilinen bileşik bir hayvan görülüyor Bu resimdeki bileşik hayvan tümüyle Ön-Türk ile kadim Mısır simgeleri içeriyor Keçi bir Ön-Türk kutsal hayvanıdır Yılan ve aslan ise kadim Mısır simgeleri
Bu ilişkilere hala tesadüf olarak bakanlara birkaç Latince sözcük örneği sunayım Bilindiği gibi Etrüskler Tur ve OK (Romalıların söyleyişiyle OSK) boylarından oluşmuş idiler OSKlar sadece dil olarak yok edilmekle kalmamışlar bizzat öldürülüp mallarına el konmuştur İşte kanıtları:
-Occisor (OK katili) OK-CİZOR (sizor kesen demek Cisor İngilizce /makas/)
-Occidio (Ok öldürmek, OK kesmek)
-Occidi (Düşen, batan, yok olan OK)
-Occulco (Ezilen OK, Üstüne basılan OK)
-Occulto (Gizlice yapılan iş, örtülü iş)
-Occumbo (Yere ölü olarak düşen OK)
-Occupo (Ele geçırilen, işgal edilen OK, Fransızca couper /kesmek/)
İngilizce /Occult/ gizli yapılan sihir, büyü demektir Halbuki Occult = OK-KÜLTÜ yani, OK dini veya kültürü demek oluyor Görülüyor ki OK kamlarının gece ayinleri gizli ve anlaşılmaz büyü olarak değerlendirilmiştir Etrüsklerin büyüye önem verdikleri söylenir Bunu yanlış değerlendiren Romalılar bu halkı toptan yok etmeyi tercih etmişlerdir Bu duruma şaşmamak gerekir aradan 1,000 küsur sene sonra Engizisyon mahkemeleri aynı vahşeti tekrarlamıştır
|
|
|