Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
deniz, etkisi, gücünün, tarih, üzerindeki

Deniz Gücünün Tarih Üzerindeki Etkisi

Eski 11-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deniz Gücünün Tarih Üzerindeki Etkisi



Deniz Gücünün Tarih Üzerindeki Etkisi kitap özeti

Amiral Alfred T MAHAN, bu çalışmasında dünya hakimiyeti kurmada bütün tarih boyunca hakim rolü deniz gücünün oynadığını ortaya koyar MAHANa göre ülkede refah ve emniyeti mümkün olan en üst seviyeye çıkarmak ve dünya siyasetinde söz sahibi olmak arzusunda olan her devlet için deniz hakimiyetini elde etmek esastır Sahili bulunmayan devletler, gücü ne olursa olsun, gerilemeye ve yıkılmaya mahkumdurlar Çünkü kara, MAHANa göre, “baştanbaşa engel demektir, deniz ise açıklık ve kolaylık zeminidir” Bu açıklığı deniz kuvvetleriyle kontrolü altına almayı beceren ve güçlü bir deniz ticaret filosunu elinde bulunduran bir ülke dünyanın bütün zenginliklerinden istediği gibi faydalanabilir
MAHANın bu fikirleri çoğunlukla 1886 yılında küçük bir subay grubuna ders verdiği deniz akademisinde olgunlaşmışlar ve dört yıl sonunda “Tarihin Akışı Üzerinde Deniz Gücünün Etkisi” adı altında vücut bulmuşlardır MAHANın şöhretinin asıl kaynağı olan meşhur kitap, özü itibarıyla, onyedinci yüzyıl ortasından Napolyon savaşlarının sonuna kadar İngiliz Deniz gücünün doğuşu ve gelişmesinin bir hikayesidir
MAHAN, geniş çizgilerle büyük deniz güçlerinin yükselişi ve çöküşünü anlatmaya başlıyor, denizde güç kazanmak isteyen bir milletin sahip olması gereken şeyleri bir takım ayrıntılar vererek gözden geçiriyor Bu gerekli şeylerin altı tane olduğunu söylüyor: Coğrafi mevki, fiziki olgunluk, arazi genişliği, nüfus, halkın karakteri ve hükümetin karakteri
MAHANnun yorumuna göre, deniz gücü donanma gücünden çok fazla bir şeydir, deniz gücü içine sadece savaş gemileri değil ticari denizcilik ve kuvvetli bir anavatan girer “Deniz gücünün tarihi bir milletin deniz üstünde veya deniz yoluyla büyüklüğünü mümkün kılan herşeyi içine alan geniş bir konu olmakla birlikte, esas itibariyle bir askeri tarihtir” diyor Yine de donanmaların, seferlerin ve savaşların sadece amaç uğrundaki araçlar olduğunu belirtiyor İhtişamlı bir ticaret bahriyesi ve başarılı bir donanmanın biri olmazsa öbürü olamaz Milletin zenginliği ikisine de bağlıdır
Coğrafi mevkiden bahsederken şu noktaların birinci derecede önemli olduğunu söylüyor: “sınırları karada olan bir ülkeye kıyasla, kendini ne karadan savunma zorunda kalan ne de topraklarını kara yoluyla genişletmek durumunda bulunan bir ülke” coğrafi bakımdan çok büyük avantajlara sahiptir Bunun misallerini bir tarafta İngiltere, bir tarafta Fransa, Hollanda vermektedir Merkezi mevkide bulunmak, yani büyük ticaret yollarına yakın limanlara ve muhtemel düşmanlara karşı girişilecek savaşlar için kuvvetli üslere sahip olmak stratejik bakımdan büyük avantaj sağlar Burada yine İngiltere Manş denizine ve Kuzey Denizi ticaret yollarına hakimiyeti dolayısıyla, üstünlük kazanabilmiştir
MAHAN ikinci unsuru, yani fiziki olgunluğu ele alırken de şunları söylüyor: “Bir ülkenin deniz sahili onun sınırlarından birini teşkil eder; bir sınırın gerideki bölgeye ulaşma hususunda verdiği kolaylık ne kadar çoksa, bir milletin diğer ülkelerle bu yoldan münasebete girme eğilimi o kadar fazla olur
Bir milletin bir “deniz gücü” olarak gelişmesini sağlayan üçüncü ve son tabii şart ise arazinin genişliğidir MAHAN burada “bir ülkenin sahip olduğu kilometre kare toprağı değil, deniz sahilinin uzunluğu ve tabii limanlarının özelliklerini” kastediyor Bir ülkenin nüfusunun onun deniz sahili genişliğine oranı da çok önemlidir Bu noktaya bir örnek Amerikan iç savaşından verilebilir MAHAN deniz gücünü etkileyen üç tabii şartı, yani coğrafi mevki, fiziki olgunluk ve arazi genişliğini gözden geçirdikten sonra, ülke halkı ve hükümeti üzerinde duruyor
MAHANın deniz gücü konusunda önemli saydığı beşinci unsur bir halkın milli karakteri ve kabiliyetidir “Hemen hemen istisnasız bir şekilde tarih bize gösteriyor ki,” şu veya bu şekilde büyük deniz gücü olmuş bir milletin ayırdedici özelliklerinden biri de onun ticarete karşı kabiliyetidir MAHANın kanaatine göre bir milletin dehası da sağlam sömürgeler kabiliyetinden anlaşılır Bu bakımdan İngilizler Fransızlara üstündürler, çünkü “İngiltere sömürgecileri yeni girdikleri ülkelerde tabii olarak ve kolayca yerleşmişler, kendi menfaatlerini oranın menfaatleriyle bir tutmuşlar ve geldikleri vatan ile duygusal bağlarını devam ettirmekle birlikte, oraya dönmek için hiç de acele etmemişlerdir
Nihayet, MAHAN bir ülkenin hükümetinin ve müesseselerinın karakterini deniz gücünün gelişmesiyle ilgisi açısından ele alıyor Onun kanaatine göre hükümet şekli ve idarecilerin karakteri “deniz gücünün gelişmesi üzerinde çok belirgin bir tesir meydana getirmemiştir” MAHAN demokratik idare şeklini tercih etmekle birlikte şunu da belirtmekten geri durmuyor: “Akıllıca ve istikrarlı bir şekilde yürütülen despotik idareler bazı devirlerde hür bir ülkenin yavaş işleyen idare mekanizmasıyla yapılabilecek olandan daha büyük bir verimlilikle büyük bir deniz ticareti ve parlak bir donanma kurmuşlardır Bütün zorluk belirli bir diktatörün ölümünden sonra devamlılığı sağlama noktasında ortaya çıkmaktadır” Çeşitli hükümetlerin icraatlarının deniz gücü olmakla ilgisi bakımından geniş bir tarihi incelemesini verdikten sonra, hükümet etkisinin iki yolda kendini gösterdiğini söylüyor Birincisi barış zamanında ikincisi ise savaş zamanındadır
Deniz gücünü etkileyen altı temel noktayı böylece gözden geçirdikten ve üzerinde fikir yürüttükten sonra MAHAN kitabın geri kalan kısmını 1660-1783 arasında Avrupadaki deniz savaşlarını ayrıntılı bir şekilde incelemeye ayırmıştır
MAHANın bütün kitap boyunca rastlanan temel tezi şudur: Deniz gücü ile kara gücü arasındaki mücadele bir memleketin denizden kuşatılması ona karşı yenilmez bir kara ordusu çıkarmaktan daima daha etkili olmuştur
Sonuç olarak; kitapta, XX yüzyılın başlarında Amerikalı Amiral Alfred T MAHAN tarafından ortaya atılan jeopolitik egemenlik teorisi ele alınmaktadır Bu teoriye göre denizlere egemen olan devlet, bütün dünyanın egemenliğine sahip olacaktır Nitekim Avrupalı devletlerin denizaşırı sömürgeciliğinin en ileri noktaya ulaştığı dönemde yazdığı “Deniz Gücünün Tarih Üzerindeki Etkisi” adlı kitabında MAHAN esas olarak dönemin en büyük deniz gücü ve “üzerinde güneşin batmadığı” bir sömürge imparatorluğuna sahip İngiliz İmparatorluğunu incelemiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.