Kaside Nedir ? Kaside Örnekleri |
10-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kaside Nedir ? Kaside ÖrnekleriKaside Nedir Kasideler, genellikle birini övmek veya yermek amacıyla yazılan şiirlerdir daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan divan edebiyatı şiirlerdir Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen), kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir Çok katı bir kalıpla yazılan kasideler, 6 bölümden oluşur Türk edebiyatında 13 yüzyılda kullanılmaya başlanır Nazım birimi beyittir Beyit sayısı 33-99 arasında değişir Kasidenin ilk beyitine matla denir Şair kasidesi içinde matlayı tekrar ederse tecdid-i matla denir Matlayı birden çok tekrar ederse bu zat-ül met@i veya zül met@idir Kasidenin son beyitine makta , şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit denir Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir Kaside Örnekleri; Kaside Bu şehr-i Sitanbûl ki bî-misl ü behâdır Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır Bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında Hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır Altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ Elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır İnsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek Gülzâr[ı]ların cennete teşbîh hatâdır İstanbul'un evsâfını mümkün mü beyân hiç Maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır Ez-cümle Nedîmâ kulun ey Âsaf-ı devrân Müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır NEDİM Fuzûlî'nin Su Kasidesi; Nesîb 15 beyit, Giriz 1 beyit, Medhiyye 13 beyit, Fahriyye ve Tâc 1 beyit, Duâ 2 beyit olarak kaleme alınmıştır Tegazzül yoktur Fuzûlî nesib bölümüne itina etmiş, gerçekten güzel beyitlerle kendi aşkını ve âşığın hallerini anlatarak usta olduğu bir vâdîde şairlik gücünü göstermeye çalışmıştır Girizgâhı başarılıdır, bir bölümden diğerine ustaca geçmiştir Medhiyyede mübalağacı şairler gibi değil, olanı anlatmış; Hz Peygamber'i gerçek vasıfları ile övmüştür Bu bölümde onun Peygamber sevgisi, aşkı, coşkun bir ifade ile nakledilmiştir Tâc beyte fahriyyeyi de yüklemiş , bir yandan mahlasını tevriyeli kullanılışı ile, sözleri ile tevazua sığınırken, diğer yandan da edep ölçülerini aşmadan kendisini övmüştür Şiirin dua bölümünde de çarpıcılık, farklılık vardır Dikkat edilirse şair Hz Peygamber için duâ etmemiş, duâya ihtiyacı olmayan Resûl-i Ekrem'in şefâatine sığınmıştır Kasidenin nesib bölümünde âşığın hallerinden ve aşktan bahsedilmiştir Na't içinde âşıkâne sözler söyleme aslında Fuzûlî'nin tabiî tavrıdır Su Kasidesi aruzun remel bahrinden fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün kalıbı ile yazılmıştır Fuzûlî'yi bu şiirde aruza hâkimiyet bakımından fazla başarılı bulmuyoruz Az bir kısmı özel vurgu sağlayarak şiire ses güzelliği sağlasa da, kırk beş kelimede yaptığı birer imâle, yedi kelimede yaptığı ikişer imâle, bir kelimede yaptığı üç imâle ve bir kelimede (seng-i hârâ'da) yaptığı zihâf onun teknik yönden başarısını gölgelemektedir |
Kaside Nedir ? Kaside Örnekleri |
10-28-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kaside Nedir ? Kaside ÖrnekleriKaside ve Tarihsel Önemi Kasideler, sosyal ve kültür tarihi araştırmacısı için önemli bir belge ve bilgi kaynağı olarak değerlendirilebilirler Resmî tarihi vesikalar kadar, edebî metinlerin de tarih araştırmacısı için önemli bir belge olduğunu ispatlayacak mühim kaynaklar arasındadır Kasideler, ideal devlet adamı profili çizme, sosyal ve ekonomik konularda devrin özelliklerini yansıtma, sosyal hayatın değişik sahnelerini anlatma, tarihî şahsiyetlerin biyografik bilgilerine katkıda bulunma, siyasal ve kültürel tarihin pek çok değişik safhası için yazılmış edebi eserlerdir |
Kaside Nedir ? Kaside Örnekleri |
10-28-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kaside Nedir ? Kaside ÖrnekleriKaside Çeşitleri Kasideler şu ölçülere göre sınıflandırılırlar * Nesip (teşbip) bölümlerinde işlenen konulara göre Bahariye (Bahar), Iydiye (Bayram), Şitaiye (Kış) Ramazaniye (Ramazan), Sayfiye (yaz) * Rediflerine göre: Su Kasidesi, Sühân kasidesi, Gül kasidesi, Sünbül Kasidesi Not: Şehirleri konu edinen kasideler de vardır İstanbul Kasidesi * Konularına göre: Tevhid: Allah’ın varlığını ve birliğini anlatan kasidedir Münacaat: Allah’a yalvarmak için yazılan kaside Naat: Hz Muhammed(SAS)’i ve din büyüklerini anlatmak için yazılan kasidedir Medhiye: Devrin ileri gelen kişilerini övmek için yazılan kaside çeşididir Mersiye: Sevilen insanların ölümünden duyulan acıları anlatan kasidedir Türk Edebiyatında bu kasidenin en güzel örneklerinden biri Baki’nin Kanuni Sultan Süleymân için yazdığı Kanuni Mersiyesi’dir Hicviye: Herhangi bir kişiyi yermek amacıyla yazılan kasidelerdir Acımasız ve abartılı bir dil kullanılır Edebiyatımızda hicviyenin en güzel örneklerini Nef’i vermiştir Onun Siham-ı Kaza’sı bu türün en güzel örneklerinden biridir Not: Divan şiirindeki tevhid, münacat, naat, mehdiye, mersiye, hicviye gibi türler, nazım türü kavramıyla karşılanır ve başta kaside olmak üzere çeşitli nazım şekilleriyle yazılabilirler Mesela, mersiyeler terkib-i bend; tevhid ve münacaatlar terkib-i bent ve terci-i bend; medhiyeler gazel, hicviyeler terkib-i bend nazım şekilleriyle de yazılabilir |
Kaside Nedir ? Kaside Örnekleri |
10-28-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kaside Nedir ? Kaside ÖrnekleriKaside Nedir ? Bölümleri Nelerdir? Kasideler, sıklıkla birini övmek ya da yermek amacıyla yazılan şiirlerdir Daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan divan edebiyatı şiirlerdir Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen), kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir Çok katı bir kalıpla yazılan kasideler, 6 bölümden oluşur Türk edebiyatında 13 Yüzyıl itibariyle kullanılmaya başlanmıştır Nazım birimi beyittir Beyit sayısı 33-99 arasında değişir Kasidenin ilk beyitine matla denir Şair kasidesi içinde matlayı tekrar ederse tecdid-i matla denir Matlayı birden çok tekrar ederse bu zat-ül metali veya zül metalidir Kasidenin son beyitine makta, şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit denir Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir Kasidenin Bölümleri 1 Nesip (Teşbib) * Kasidenin ilk bölümüdür, şiir yönünden en ağır bölümdür * Genelde 15-20 beyit olur * Şair bu bölümde betimleme yapar; kadın, kış, at, bahar vs Baharın tasviri yapılıyorsa: Bahariye, kışın tasviri yapılıyorsa: Şitaiye, temmuzun tasviri yapılıyorsa: Temmuziye, ramazanın tasviri yapılıyorsa: Ramazaniye, atın tasviri yapılıyorsa: Rahşiye, hamamın tasviri yapılıyorsa: Hamamiye Değişik tasvirler yapılır Yani kasidenin tasvir bölümüdür 2 Girizgah * Nesip bölümünden methiye bölümüne geçerken söylenen ve basamak görevinde olan beyitlerdir * Şair bu bölümde övgüye başlayacağını haber verir * 1-2 beyitten oluşur 3 Methiye * Kasidenin sunulduğu kişinin övüldüğü bölümdür * Şiir yönü çok zayıf, dil yönü diğer bölümlere göre çok ağırdır 4 Tegazzül * Gazel söyleme anlamına gelir, bütün kasidelerde olması zorunlu değildir * Methiyeden sonra şair bir fırsatını düşürüp aynı ölçü ve uyakta bir gazel söyler, buna tegazzül denir 5 Fahriye * Şairin kendini övdüğü bölümdür * Fahriyeyi en seven şair Nefi’dir 6 Tac * Şairin kendisi hakkındaki yeni düşüncelerini söylediği bölümdür * 2-3 beyit bulunur * ‘Nefi’ çok kullanır(Tac bir bölüm değil sadece şairin isminin geçtiği beyittir) 7 Dua * Kasidenin son bölümüdür * Birkaç beyit olur * Şair burada övdüğü kişinin başarılı, uzun ömürlü, talihinin iyi olması yönünde dua eder Kaside ve Tarihsel Önemi Kasideler, sosyal ve kültür tarihi araştırmacısı için önemli bir belge ve bilgi kaynağı olarak değerlendirilebilirler Resmî tarihi vesikalar kadar, edebî metinlerin de tarih araştırmacısı için önemli bir belge olduğunu ispatlayacak mühim kaynaklar arasındadır Kasideler, ideal devlet adamı profili çizme, sosyal ve ekonomik konularda devrin özelliklerini yansıtma, sosyal hayatın değişik sahnelerini anlatma, tarihî şahsiyetlerin biyografik bilgilerine katkıda bulunma, siyasal ve kültürel tarihin pek çok değişik safhası için yazılmış edebi eserlerdir Örnek Kasideler Kaside Bu şehr-i Sitanbûl ki bî-misl ü behâdır Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır Bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında Hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır Altında mı üstünde midir cennet-i a’lâ Elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır İnsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek Gülzâr[ı]ların cennete teşbîh[i] hatâdır İstanbul’un evsâfını mümkün mü beyân hiç Maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır Ez-cümle Nedîmâ kulun ey Âsaf-ı devrân Müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır NEDİM KASİDE-Yİ HÜLYA ‘ Sevgili eşime ithaftır ‘ Ey divane bülbül gel bahara er Açılmış goncaya sen de gönül ver Ruhuna hoş gelen bir türkü gibi Seni saracak aşk rüzgarı eser Kırmızı renkleri bir kadeh gibi Açılmış goncalar beni okşa der Dayanılmaz arzu varsa içinde Kanatlarında güç, eksik olmaz fer Nereye koyarım diye düşünme Sinenin üstüdür güzel olan yer Tüm diğer mücevher ve takı fırsatları için tıklayın ! Tatlı nağmelerle bezenmiş sözler Kalbin derinine sevdayı eker Sevda öyle bir şey ki anlamazsın İnceden inceye bir derdi döşer Unutmak istersin güzelliğini Sen istedikçe o derine iner Bir bedeli vardır güzel sevmenin Aşık olan çile çekerek öder Meyhanelerini mesken tutarsın Sarhoşu olan ten kendinden geçer Sarılır kadehin ince beline Yudum yudum içer, arzuyla öper Her damla düştükçe alevlenir kor Baktığın yerlere hayali düşer Divanedir artık taşıdığın can Harı söndürmeye çöllere gider Leyla’yı arayan gözlerin artık Kumların üstünde Mecnun’a döner Her adım attığın yerde o vardır Serabına doğru seni sevkeder Hülya’yı öveyim tatlı sözlerle Ne güneş doğacak artık ne kamer Güneş doğmayınca sabah olmaz Günün ilk ışığı olmaz da seher Çalkalanan deniz dalgalarında Yol göstermeyecek artık bir fener Azgın dalgalarda yol gösterecek Tam gönlüme göre istenen rehber Ne kadar derinde olsa da yine Aranıp çıkartmak istenir cevher İnciler dizilmiş olur sineye Bulununca onun gibi mücevher Ziyasından yoksun kalmış yıldızlar Gece karanlıkta Hülya’yı bekler Aşk yarama merhem olacak ilaç Dünyada Hülya’dır, ahrette kevser Ey divane bülbül onu övmeye Sözler yetmez gayri, o tek şaheser Ey Dermani sende maarifet var Çile sardıranı sevmektir hüner Kulunu seversin Yaradan için Her sevgi içinde Allah’ı gizler Çektiğin çilenin sevabı varsa Hem ahirete, hem dünyaya yeter Günahtan arınmış olanlardan ol Kurulunca Hak’kın önünde mahşer Günahı çok olan sana bakınır Aşık olan canı gıbtayla izler Ey Allah’ım gonca gülün dalında Sonsuza dek eksik olmasın amber Hidayet eyle sen güzel kuluna Kalbime karşı hep olsun münevver Şahadeti eksik etme dilinden Hak’kın üzerine olsun mukadder Yanlışa düşüp de bocalamasın Tek kılavuz olsun ona Peygamber Onun sevgisi var benim kalbimde Benim sevgim onda olsun muteber |
|