Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atasözü, demektir

Atasözü Ne Demektir?

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atasözü Ne Demektir?



Atasözü Ne Demektir?


Türk Dil Kurumu'nun Tanımı: Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel

Wikipekdia'nın Tanmı: Geçmişten günümüze gelen, uzun deneyimlerden yararlanarak kısa ve özlü öğütler veren, toplum tarafından benimsenerek ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sözlere Atasözü denir Türkçe'de "sav" ve "darb-ı mesel" olarak da adlanılır

Atasözleri bir toplumun duygu, düşünce inanç ve kültür yapısını yansıtır Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez Yani atasözleri anonimdir Bu sözler topluma mâl olmuş, toplum tarafından benimsenmiş ve yüzyılların düşünce ve mantık isteminden geçerek günümüze ulaşmış kısa ve özlü sözlerdir Atasözleri, bir düşünce açıklanırken ya da savunulurken tanık olarak da gösterilirler

Atasözleri, halkın yalnızca ortak duygu ve düşüncelerini değil ortak dil zevkini de yansıtır

Atasözlerinin Özellikleri

Türkçe'de Atasözü

Türkçede atasözleri biçim ve anlam özelliklerine göre şu şekilde sınıflandırılır:

Biçim Özellikleri

Atasözleri, biçim yönünden diğer yazı türlerine göre farklı özellikler gösterir Öykü, roman, şiir, deneme gibi yazı türleri pek çok cümlenin bir araya gelmesi ve anlam yönünden bütünleşmesiyle oluşur Buna karşın atasözleri genellikle bir, en fazla iki cümleden oluşur Bütün duygu ve düşünceler bu tek cümleye sığdırılır Bu cümleler kişiden kişiye değişmez Halkın ortak malıdır ve halk tarafından aynı biçimde söylenir Atasözlerinde biçim özellikleri şu başlıklar altında toplanabilir:

Atasözlerinde Kalıplaşma

Atasözleri bir toplumun ortak kullandığı kalıplaşmış sözlerdir Bu nedenle herhangi bir kimse, atasözlerindeki sözcükleri ya da sözcüklerin sırasını değiştiremez Örneğin "Dikensiz gül olmaz" atasözü "Gül dikensiz olmaz" şeklinde söylenemez "Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür" atasözündeki "kaz" kelimesi yerine "ördek" veya "horoz" denmez Bunun nedeni, atasözlerinin bir kişinin değil, bütün toplumun ortak malı olması ve o toplumun düşünce ve dil zevkini yansıtmasıdır

Ancak, bazı atasözleri tarihsel süreç içinde değişikliğe uğramıştır
Örnek: "Ayağını yorganına göre köskıl" → "Ayağını yorganına göre uzat" Bu atasözündeki "köskıl" kelimesinin yerine günümüzde "uzat" kelimesi kullanılmaktadır Tarih boyunca dilde ve kültürde oluşan değişmeler atasözlerine de yansımıştır

Kalıplaşmanın bir istisnası da bir atasözünün farklı bölgelerde değişik şekillerde söylenmesidir

Örnek: Mum dibine ışık vermez → "Çıra dibi karanlık olur"
Örnek: Er ekmeği er kursağında kalmaz → Er lokması er kursağında kalmaz

Örneklerdeki gibi bazı atasözlerinde, hem sözcüklerin sırası hem de sözcükler değişebilmektedir Ancak, bu değişiklik kişiden kişiye değil bölgeden bölgeyedir Bu durum, atasözlerinin tarihsel süreç içinde ve farklı bölgelerde değişikliğe uğrayabildiğini gösterir

Cümle Türlerine Göre Atasözleri

Türkçede bulunan bütün cümle türlerine atasözlerinde de rastlanır Atasözleri kısa ve özlü sözler olduğu için genelde bir-iki cümleden oluşur Daha uzun cümlelerden oluşan Türk atasözlerinin sayısı azdır Atasözlerinde kullanılan cümle türleri şu şekilde sıralanabilir:

Yalın Cümle

Atasözlerinin çoğu yalın cümle biçimindedir İçinde sadece bir yargı bulunan atasözleri genellikle yalın cümleler biçiminde anlatılır

Örnek: Ağaç kökünden yıkılır / Aç köpek fırın duvarını deler / Vakit nakittir

Birleşik Cümle

İçinde iki yargı bulunan atasözleri genelde birleşik cümle biçiminde kurulur

Örnek: Dağ ne kadar yüce olsa, yol üstünden aşar / Erkek aslan aslan da, dişi aslan aslan değil mi? / Elin ağzı torba değil ki büzesin

Devrik Cümle

Atasözlerinde şiirsel bir anlatıma özen gösterildiğinden pek çok atasözü devrik cümlelerle kurulmuştur

Örnek: Gülme komşuna, gelir başına / Besle kargayı, oysun gözünü / Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne

Ad Cümleleriyle Kurulan Atasözleri

* Ad cümleleriyle kurulan atasözlerimde yüklem ad ya da ad soylu sözcüklerden oluşur

Örnek: Almak kolay, ödemek güçtür / Akıl için yol birdir / İki el bir baş içindir

* Ad cümleleriyle kurulan atasözlerinde var, yok sözcükleri ek eylem alarak yüklem olur

Örnek: Kalpten kalbe yol vardır / Ölümen öte köye köy yoktur

* Ad cümleleriyle kurulan atasözlerinin çoğunda ek eylem -dır söylenmez Bu durumda genellikle herhangi bir anlam kaybı söz konusu olmaz

Örnek: Can cümleden aziz / Hizmetçi kırarsa şuç, hanım kırarsa kaza

Eylem Cümleleriyle Kurulan Atasözleri

* Eylem cümleleriyle kurulan atasözlerinde yüklem eylem olur Eylem cümlesiyle kurulan atasözlerinin sayısı ad cümlesiyle kurulanlara nazaran daha çoktur

Örnek: Can boğazdan gelir / Zorla güzellik olmaz / İki at bir kazığa bağlanmaz

* Bazı atasözlerinde eylem söylenmez Anlam kendiliğinden ortaya çıkar

Örnek: Ata arpa, yiğide pilav / Bakarsan bağ, bakmazsan dağ

Ek Eylemle Kurulan Atasözleri

Bazı atasözleri ek eylemle kurulurlar

Örnek: Akıl için yol birdir / Yiğidin malı

Atasözlerinde Kipler

Atasözleri, uzun tarihî bir süreçte oluştuğu ve çağlar boyu geçerli olduğu için genellikle geniş zaman kipiyle kurulmuştur Doğrudan öğüt veren atasözlerinde emir kipinin kullanıldığı görülmektedir yküleme ya da rivayet biçiminde söylenen atasözlerinde belirsiz geçmiş zaman kipinin kullanıldığı görülür Belirli geçmiş zaman ve şimdiki zaman kipleriyle kurulmuş atasözü sayısı oldukça azdır

* Geniş Zaman Kipiyle Kurulmuş Atasözleri: Ağır kazan geç kaynar / Bir başa bir göz yeter / Boş çuval ayakta durmaz

* Belirsiz Geçmiş Zaman Fiiliyle Kurulmuş Atasözleri: İnsanoğlu çiğ süt emmiş / Yaş yetmiş, iş bitmiş / Yılan sokan uyumuş, aç kalan uyumamış

* Soru Kipiyle Kurulmuş Atasözleri: Akıl olmayınca ne yapsın sakal? / Tok ne bilir aç hâlinden? / Her sakallıyı baban mı sanırsın?

* İstek Kipiyle Kurulmuş Atasözleri: Ağır git ki yol alasın / Sabah ola, hayır ola / Baba malı tez tükenir, evlât gerek kazana

* Emir Kipiyle Kurulmuş Atasözleri: Baş kes, yaş kesme / Önce düşün, sonra söyle / Bin bilsen de bir bilene danış

Atasözlerinin Anlam Özellikleri

Atasözleri belli bir toplumun ve/veya bütüm insanlığın yaşam felsefesidir İnsanlarda bulunan sevgi, kıskançlık, bencillik, dostluk, düşmanlık gibi duyguşar evrenseldir Bu nedenle bu duyguları yansıtan atasözleri de evrensel olarak kabul edilmektedir Dünyada pek çok ulusun kullandığı atasözleri karşılaştırıldığında, bu atasözlerinin pek çoğunun aynı ya da benzer olduğu görülmüştür Atasözleri evrensel değerler yanında bir ulusa özgü kültürel değerleri de yansıtır Örneğin "Gözden ırak olan, gönülden ırak olur", "Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur", "Vakit nakittir" gibi atasözleri evrenseldir Bunlara benzer atasözlerini bütün dilerde bulmak mümkündür "Osmanlı, tavşanı araba ile avlar", "Türk'ün aklı aldadır" gibi atasözleri ise ulusaldır Bunlara benzeyen atasözleri bir ulusun kültürünü yansıtır

Atasözlerinin konulara çoğu zaman kullanıldıkları bölgeye ve ülkeye göre değişiklikler gösterir Türk toplumunda tarih boyunca askerlik ve çiftçilik önemli olduğu için at, it, kurt, koyun, silah ve yiğitlik konusunda Türkçe'de pek çok atasözü vardır Buna karşın Alman atasözlerinde daha çok ayı, kartal gibi Almanya'nın sembolü haline gelmiş konulara yer verilir Bu nedenlerle, atasözlerinde evrensel ve toplumsal düzen ile bu düzendeki iyi, kötü bütün özellikler görülür

Atasözlerinde Anlam Aktarması ve Somutlaştırma

Atasözlerinin çoğunda sözcükler kendi anlamlarında kullanılmaz Cümleler kurulurken genelde konular somutlaştırılır Kısa ve özlü bir anlatımla konu daha güzel, etkili ve çarpıcı biçimde sunulur Genellikle sözcükler benzetme, örnekleme yoluyla başka anlamlarda kullanılarak anlatıma şiirsel bir güzellik katılır Bazı atasözlerinin dizeler ve beyitler biçiminde oluşu, halkın atasözlerinde şiirsel anlatıma verdiği önemi gösterir

Örnekler:

"Sakla samanı, gelir zamanı" atasözünde saman sözcüğü gerçek anlamında kullanılmamıştır Bu atasözünde, en değersiz şeylerin bile saklandığı zaman günün birinde işe yarayabileceği belirtilmektedir

"Yuvayı dişi kuş yapar" atasözünde ev düzeni ile ilgilenen kadın, yuvayı yapan dişi kuşa benzetilmiştir Dolayısıyla dişi kuş sözcük öbeği kadın sözcüğünün yerine kullanılmıştır

"Koyun can derdinde, kasap et derdinde" atasözünde koyun sözcüğü büyük sıkıntılar içinde çırpınan insanı, kasap sözcüğü bu insanın düştüğü kötü durumdan yararlanmak isteyen ya da yalnızca kendi çıkarını düşünen kimseleri temsil etmektedir

"Aç köpek fırın duvarını deler" atasözünde aç bir insanın neler yapabileceği etkili biçimde anlatılmaktadır

Konularına Göre Atasözleri

Atasözlerini birkaç konuyla sınırlandırmak mümkün değildir İnsan yaşamında yer alan doğum, ölüm, evlilik, arkadaşlık, dostluk, düşmanlık, hırsızlık, gelin, kaynana, ana-baba vb dahil her şey atasözlerinin konularını oluşturur

Atasözlerinin genel konusu yaşamın temel kuralları ve toplumda uyulması gereken temel ilkelerdir Bu kural ve ilkelere uymayan kimselerin zarar görürdüklerine inanılır Atasözleri başarılı, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için insanlara genel uyarılarda bulunur; verdikleri öğütlerle yaşamın temel kural ve ilkelerinin bilinmesine yardımcı olurlar

Birbirleriyle Çelişkili Atasözleri

Evrendeki her şeyin zıddıyla varolduğu olgusu atasözlerine de yansımıştır Olumlu öğütlerin yanısıra, yalnızca çıkara yönelik olumsuz öğütler veren atasözleri de vardır "Devletin malı deniz, yemeyen keriz" atasözü bunun örneklerinden birisidir

Çelişkili atasözleri, ayrıca, toplumda ayrı düşünen grupları ve bu gruplar arasındaki ayrılıkları/çelşkileri ortaya koymaktadır

Örnekler:

* "Biri yer biri bakar; kıyamet ondan kopar" atasözü kişileri yoksul kimselere yardım etmeye teşvik ederken "Aç yanından kaç" atasözü bunun tersini öğütlemektedir

* "Derdini söylemeyen derman bulamaz" atasözü kişileri derterini dostlarıyla paylaşmaya teşvik ederken "Sırrını verme dostuna o da söyler dostuna" atasözü bunun aksini savunmaktadır

* Her koyun kendi bacağından asılır / Kurunun yanında yaş da yanar

* İyi insan lafının üstüne gelirmiş / İti an çomağı hazırla

* Taşıma suyla değirmen dönmez / Damlaya damlaya göl olur

* Zorla güzellik olmaz / Zora dağ dayanmaz

Atasözleri ve Deyimler

Atasözleri ve deyimlerin birbirleriyle ortak ve birbirinden ayrılan bazı özellikleri vardır Birbirleriyle ortak olan en önemli özellikleri, her ikisinin de toplum tarafından ortak olarak benimsenen ve kullanılan kalıplaşmış sözler olmalarıdır Genellikle bu ortak özelliklerinden dolayı atasözleri ve deyimler birbirine karıştırılır Oysa her ikisini birbirinden ayıran bazı önemli özellikler vardır:

Öğüt ve Yargı

Deyimler bir anlatım biçimidir Bir kavramı en güzel, en etkili biçimde anlatmayı amaçlar Bu nedenle de deyimlerde, atasözlerinde olduğu gibi bir öğüt verme ya da bilgece sözler söyleme çabası yoktur Attan inip eşeğe binmek, etekleri zil çalmak, ok yaydan çıkmak, bin dereden su getirmek gibi deyimlerde herhangi bir öğüt veya yargı yoktur Ancak, "Ağaç yaşken eğilir", "Ne ekersen onu biçersin" gibi atasözlerinde hem öğüt hem de yargı vardır Deyimlerde ise genelde öğüt ve yargı bulunmaz Atasözleri ile deyimleri birbirinden ayıran en önemli özellik budur

Cümle Biçimindeki Atasözleri ve Deyimler

Bazı deyimler cümle biçimindedir Cümle biçiminde olan bu deyimlerde yargı vardır Bu nedenle atasözleri ile karıştırılabilir Dağ fare doğurdu / Delik büyük, yama küçük/ Yorgan gitti, kavga bitti / Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş gibi deyimlerde de yargı vardır, ama öğüt yoktur Atasözleri ve deyimler arasındaki bir fark da değimlerin "öğüt" vermemesidir

Atasözlerini Deyim Olarak Kullanma

Birçok atasözü deyim olarak da kullanılır Ancak deyimler genelde atasözü olarak kullanılmazlar "Ne ekersen onu biçersin" atasözü bir konuşma ya da yazıda "Hamdi ektiğini biçti" şeklinde kullanıldığında deyim haline dönüşür

Örnek:

Ayağını yorganına göre uzat (atasözü) → Ayağını yorganına göre uzatmak (deyim)

Doğmadık çocuğa don biçilmez (atasözü) → Doğmadık çocuğa don biçmek (deyim)

İtle yatan, bitle kalkar (atasözü) → İtle yatıp bitle kalkmak (deyim)

Aman diyene kılıç kalkmaz (atasözü) → Aman diyene kılıç kaldırmak (deyim)

Atasözlerinin çoğu bir anlatım biçimine dönüştüğü zaman deyim olur

Örnek:

Recep, ayağını yorganına göre uzatmadığı için iflas etti

Otu çekip, köküne bakmadan, yani adamın ailesini iyice araştırmadan evlenirsen pişman olabilirsin

Hem Atasözü Hem Deyim Olarak Kullanılan Sözler

Bazı sözler hem atasözü hem de deyim özelliği taşır Ancak bunların sayıları oldukça azdır Aşağıda örnek olarak verilen sözler öğüt olarak kullanıldıklarında atasözü, konuşma biçimi olarak kullanıldıklarında deyim olur:

Üzümünü ye, bağını sorma

Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa?

Çamsakızı çoban armağanı

Atın ölümü arpadan olsun

Atasözü ve Deyimlerde Eylem Çekimi

Deyimler genellikle büyük eylem çekimlerine girer Bu bakımdan atasözlerine nazaran çok daha fazla esneklik gösterirler Oysa atasözlerinde bu esneklik yoktur Atasözleri genellikle şimdiki zaman, belirli geçmiş zaman ve gelecek zaman kipiyle kurulurlar


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.