Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dinlerde, farz, oluşu, oruç, orucun

Orucun Farz Oluşu, Diğer Dinlerde Oruç

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Orucun Farz Oluşu, Diğer Dinlerde Oruç




Oruç Neye Denir?

İslâm'ın beş temelinden biri de Ramazan ayında oruç tutmaktırOruç; niyet ederek tan yerinin ağarmaya başlamasından (imsak vaktinden) itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsel ilişkiden uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir

Orucun Farz Oluşu
Oruç, hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır

Orucun müslümanlara farz olduğu Bakara sûresindeki:

"Ey İman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizlere de farz kılındı Ta ki, korunasınız" âyetiyle bildirilmiş, ayrıca aynı sûrenin 185 âyetinde de "sizden kim bu aya (Ramazan'a) erişirse oruç tutsun" buyurularak oruç ibadetinin yerine getirilmesi emredilmiştir Peygamber Efendimiz de, İslâm'ın beş temelinden birinin Ramazan ayında oruç tutmak olduğunu bildirmiştir

Birinci ayetten açıkça anlaşılıyor ki oruç, ilk peygamber Âdem (as)'den itibaren bütün peygamberlere ve onlara inananlara farz kılınmıştır Oruç, insanlığın ilk zamanlarından beri yerine getirilmesi emredilen bir ibadettir Çünkü, ruhen arınıp ahlâken olgunlaşmak bakımından insanın oruca ihtiyacı olduğu gibi maddî ve manevî pek çok faydaları da vardır

Anlamlarını sunduğumuz ayetlerde orucun, müslümanlara farz olduğu bildirilmiş; hasta, yolcu ve oruç tutmaya gücü yetmeyenler için getirilen kolaylıklar hakkında da şöyle buyurulmuştur:

"(Oruç) sayılı günlerdir Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler kadar diğer günlerde oruç tutar (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir yoksulu doyuracak fidye gerekir"

Bu ayette, geçerli mazereti olanların, orucu Ramazan'dan sonraya erteleyebilecekleri bildirildikten sonra sürekli mazereti olup da ömürboyu oruç tutmaya gücü yetmeyenlere bunun karşılığında fidye vermeleri emredilerek gerekli kolaylık sağlanmıştır Ciddî ve geçerli bir mazeret olmadıkça belirli şartları taşıyan müslümanların ise bizzat oruç tutarak Allah'ın emrini yerine getirmesi gerekir

Diğer Semavî Dinlerde Oruç

Orucun farz kılındığını bildiren Bakara sûresinin 183 ayetindeki; "Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de oruç farz kılındı" ifadesi; orucun sadece biz müslümanlara değil, önceki ümmetlere de farz kılındığını göstermektedir

Ancak onlara farz kılınan orucun-bazı rivayetler hariç-kaç gün olduğu, ne zaman ve nasıl tutulduğu hakkında bugün kesin bir bilgiye sahip değiliz Çünkü, önceki ilâhî kitapların büyük ölçüde tahrif edildiği ve dinî hükümlerin ve dolayısıyle orucun da değişikliğe uğradığı bilinmektedir Bu sebeple, oruç ibadetinin onlara farz kılınan aslı bozulmamış şekli hakkında sağlıklı bilgi vermemiz mümkün değildir

Ancak, Hristiyan ve Yahudilerin bugün değişik şekillerdeki oruç uygulamaları bilinmektedir
İslâm Dinindeki oruca gelince;

Kur'an-ı Kerim Allah'tan gönderildiği gibi elimizde, Peygamberimizin hayatı en ince ayrıntılarına kadar ortadadır Bu sebeple Kur'an, orucu nasıl emretmiş, Peygamberimiz nasıl tutmuş ise o tarihten itibaren müslümanlar bu ibadeti aynı şekilde yerine getirmektedir

İslâm'ın en büyük özelliklerinden birisi de, onun hiç bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiş olmasıdır Bundan sonra da öyle devam edecektir

Yüce Allah, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in ilâhî teminat altında olduğunu bildirmiş ve onu koruyacağını vadederek şöyle buyurmuştur:

"Şüphesiz ki, Kur'an'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız"

Orucun Karşılığı

Oruç tutmak suretiyle Allah'ın emrini seve seve yerine getiren mü'minlerin bağışlanacağını, günahlarının affedileceğini müjdeleyen peygamberimiz şöyle buyuruyor:

"Bir kimse inanarak ve mükâfatını umarak Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır"

Lütuf ve rahmeti sonsuz olan Yüce Allah, ibadetlerimize ve yaptığımız iyiliklere en az bire on kat mükafat vereceğini bildirmiştir Bu mükâfatın bazı ibadetlerde bire yediyüz katına kadar artırılacağını peygamberimiz haber vermiştir Ancak oruç bununla da sınırlı değildir, onun mükâfatı çok daha fazla olacaktır

Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

"Âdemoğlunun her amelinin karşılığı kat kat verilir Bir iyilik on katından yediyüz katına kadar mükâfatlandırılır"
Allah Tealâ buyuruyor ki:

-"Ancak oruç müstesna, zira oruç, doğrudan doğruya bana edilen (riya karışmayan) bir ibadettir Onun mükâfatını ben veririm Oruçlu yemesini, içmesini ve cinsel arzularını benim için bırakmıştır"

Görülüyor ki, Yüce Allah, oruca ayrı bir değer vermiş, mükâfatının çok fazla olacağına işaret etmiştir Çünkü oruç, büyük bir sabır ve fedakârlıkla yerine getirilen bir ibadettir İnsanın yılda bir ay süre ile imsak vaktinden güneş batıncaya kadar en tabiî hakkı ve zorunlu ihtiyacı olan yemesini, içmesini bırakması, cinsel arzularından uzak durması sağlam bir inancın ve Allah'ın emirlerine tam bir teslimiyetin göstergesidir

Bu sabır ve fedakârlık; Ancak Allah için yapılır İnsanların görmediği ve vicdanı ile başbaşa kaldığı yerlerde de orucunu tutan bir mü'min, inancında samimî olduğunu ispat etmiş, büyük bir sınav kazanmıştır Mükâfatı da ona göre büyük olacak, kat kat verilecektir

Dünya işlerinde de görevinde üstün başarı gösteren kimseye ödülünü bizzat devlet başkanının verdiğini görürüz Devlet başkanının verdiği bu ödül, maddî ve manevî büyük bir değer taşır Oruç ibadetinin mükâfatı da böyledir

Oruç ibadetini yerine getirenler, Cennete kendileri için özel olarak ayrılan bir kapıdan gireceklerdir

Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

"Cennette "Reyyan" denilen bir kapı vardır Bu kapıdan kıyamet gününde Cennete yalnız oruçlular girerler; o kapıdan onlardan başka hiç bir kimse giremez"

Oruç ibadetini yerine getiren ve gerçek anlamda büyük bir sınav kazanan mü'min; ahirette Allah'a kavuşup mutluluğun zirvesine çıktığı gün en büyük sevinci tadacaktır

Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

" oruçlu için iki sevinç vardır Biri iftar vaktindeki sevinci, diğeri de (orucunun mükâfatını almak üzere) Ahirette Rabbine kavuştuğu andaki sevincidir"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.