Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efsanesi, gelin, halk, hikayesi, yöresel

Ağ Gelin Efsânesi - Yöresel Halk Hikayesi

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağ Gelin Efsânesi - Yöresel Halk Hikayesi




Ağ Gelin Efsânesi

"Ağ gelin de indim ola yayladan Ağ gelin sürmelim oy

Kaşı değil gözü beni ağlatan Ağ gelin sürmelim oy

Bu güzellik sana kadir Mevlâ'dan Ağ gelin sürmelim oy

Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim

Sarı yazma pek yakışır güzele Ağ gelin sürmelim oy

Sarardı gül benzim döndü gazele Ağ gelin sürmelim oy

Ben gidiyom da sen yârini tazele Ağ gelin sürmelim oy

Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim

Bir taş attım karlı dağın ardına Ağ gelin sürmelim oy

Düştü mola Ağ gelinin yurduna Ağ gelin sürmelim oy

Senin ile şu beylerin derdine Ağ gelin sürmelim oy

Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim

Ağ gelin de oturmuş çorap örüyor Ağ gelin sürmelim oy

Çorabın üstüne güller deriyor Ağ gelin sürmelim oy

Zalim anan uzaklara veriyor Ağ gelin sürmelim oy

Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim

Irmak kenarında biter yosunlar Ağ gelin sürmelim oy

Yosunun üstünde bizi yusunlar Ağ gelin sürmelim oy

İkimizi de bir mezara kosunlar Ağ gelin sürmelim oy

Ağ gelin de biri yari desinler Ağ gelin sürmeli sevdiğim

Ağ gelin oturmuş taşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy

Taramış zülfünü kaşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy

Bir selamın gelmiş başım üstüne Ağ gelin sürmelim oy

Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim"

Bir ağıt olan “Ağ Gelin”, Kayserinin bir çok yerinde bilinmekle beraber, özellikle Avşarlar arasında çok sevilerek söylenip dinlenmektedir Kızlar gelin giderken kınalarında bu ağıt söylene gelmiş; bir çok genç kız, annesinin sıcak bağrından ayrılırken bu ağıt ile ağlatılmış, bu ağıt ile erinin evine yollanmış Bu ağıt, gönüllerde sevgi olmuştur Öyle ki bu sevgi, Ağ gelini halaya bile yakıştırmıştır Çoğu köyde halay tutanlar, halaya başlamadan önce davul ve zurnacıdan mutlaka ağ gelini çalmalarını ister Bir ağırlamaya veyâ hareketli halaya geçmeden önce, zurna eşliğinde çalınan bu havanın ezgisine; dizili olan oyuncular Ağ gelinin türküsünü söyleyerek, aynı zamanda sağa-sola doğru çok yavaş bir şekilde sallanarak halaya hazırlanırlar Dadaloğlu’na da dayandırılan bozlak şeklindeki bu türkünün bitiminden hemen sonra ise hızlı bir halaya geçerler

Ağ Gelin’in Develi’de yaygın bir efsane şeklinde anlatıldığını belirten Kadir Özdamarlar, taş kesilme motifine uygun olan bu ağıtın öyküsünü şu şekilde anlatmaktadır

“Koçgun devri" adı verilen 1603-1607 yıllarındaki isyan ve soygun hareketlerinde Develi’de etkilenmiştir 1603 yılında ünlü eşkıya Tavil Mehmet’in yine Han Mehmet adındaki eşkıyanın yaptığı kötülükler ile aşiretler arasındaki kanlı çatışmalar meşhurdur

Ağ gelin efsanesi de bu kötü günlerin izlerini taşımaktadır Efsanenin halk tefekküründeki gelişimi şöyledir:

Develi’den bir Türkmen obası, Erciyes’in güney eteklerinde bir yaylaya çıkarlar Bu obada, ahlaki ve fiziki güzelliğinden dolayı Ağ (Ak) Gelin adı verilen bir gelin vardır Kocası ve iki çocuğu ile beraber mutlu yaşarlarken, kocası gurbete çalışmaya gitmiştir Develi çevresinde yaşayan bir eşkıya, güzelliği ile şöhret bulan Ak Gelin’e göz koymuştur Sahipsizliğini de anlayınca, bir gece obayı basarak kaçırmak ister

Nâmus timsali Ak Gelin, olayı anlar; gece karanlığında iki çocuğunu ve küçük sandığını yanına alarak, karışıklıktan da faydalanarak gizlice Erciyes’e doğru kaçar Erciyes’in ortalarında öyle bir yere gelir ki, ilerisi uçurum gidilmez Geriye dönse eşkıya Gözyaşları ve çaresizlik içerisinde ellerini açar ve Allah’a yalvarır: "Allah'ım! Beni ve çocuklarımı ya taş et, ya da kuş"

Duası, kabul edilir İlk defa taş et dediği için, onlar taş kesilir Güneş doğunca oba sakinleri ve eşkıya; Ak Gelin, iki çocuğu ve çeyiz sandığının hayretle ve şaşkınlıkla taş kesildiğini görürler

Günler sonra obaya dönen kocası olayı annesinden öğrenir Koşarak ailesinin taş kesildiğini görür Uzaklardan bir ses duyar: "Yiğidim namusunu bir eşkıyaya çiğnetmedim O eşkıyadan ahtımı koma"

Bu ses Ak Gelin’in sesidir Delikanlı taş kesilen ailesine bakarak: "Alırım ahtını, koymam Ak Gelin!" diye haykırır

Türk milletinin gönlünün sesi olan Dadaloğlu, Ağ Gelin türküsünde de kendini göstermiştir Dadaloğlu tarafından söylendiği belirtilen Ağ Gelin’in, Kaman’da söylenen bir hikayesi de şu şekildedir Ağ Gelin’in gerçekte Hamitli Cerit kızı olduğu, aynı zamanda da Dadaloğlu’nun karısı olduğu belirtilmektedir Dadaloğlu eve gelmemiş, karısına bakmamış O da aşiretine dönmüş Hamit’e yerleşmiş Dadaloğlu, uzun yıllar karısını arayıp sormayınca, o da evlenmiş İş işten geçtikten sonra Dadaloğlu, çıkıp gelmiş Yanmış, yıkılmış Oba oba gezip çalıp söylemiş Kaman’da Mamalı Değirmeni’nde bir bağ evinde öldüğü söylenen Dadaloğlu’nun Tomarza İlçesi Dadaloğlu Kasabasında da mezarı bulunmaktadır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.