![]() |
Hunlardan Kalan Tarihi Eserler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hunlardan Kalan Tarihi EserlerHunlardan kalan tarihi eserler ![]() ![]() Türk tarihini yazanların," asıl konuya "Büyük Hun imparatorluğu" ile girmeleri neredeyse bir gelenek halini almıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihçiler Türklerin ırk özelliğini ve anayurtlarını tanıttıktan sonra Türk tarihini anlatmaya, Türklükleri her bakımdan ispatlanmış olan Büyük Hun imparatorluğu'ndan başlıyorlardı ![]() Bugüne kadar ilk Türk siyasî kuruluşu olarak kabul edilen Büyük Hun imparatorluğu ile ilgili en eski yazılı belge, M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kadar büyük ve uzun ömürlü bir devlet kuran Hunlardan kalma yazılı belgeler de yoktu elimizde ![]() ![]() Yazılı belge olmadığı gibi, medeniyet seviyesinin ve hayat tarzının göstergeleri olan kalıntılara, eserlere de, yakın zamanlara kadar rastlanmamıştı ![]() Yakın zamanlara kadar en eski Türk anıtları olarak "Orhun Anıtları"nı, Türk yazı dilinin en eski örneği olarak da bu anıtlardaki yazıları ve "Yenisey Kitabeleri"ni biliyorduk ![]() ![]() Destanlarımız da tarihini bildiğimiz Türk devletlerinin kuruluş dönemlerinden daha ötelere pek uzanmıyordu ![]() ![]() ![]() 4000 yıllık bir tarihimiz olduğunu söyleyip yazarak gurur duymak, ama somut delillerle 2000 yıldan öteye gidememek geniş kitleyi üzüyor, gençlerimizin ise içi burkuluyordu ![]() Yabancı yazarlar bu durumu kestirme ama tutarsız bir hükümle açıklıyor " ![]() ![]() ![]() ![]() Belgeler bulunuyor: Yazı da var, yapı da var Artık, şüphe bulutlarını dağıtan, Türk tarihinin milâttan önceki dönemlerine ışık tutan belgeler bulunmuştur ![]() ![]() Yirminci yüzyılın ikinci yarısı, özellikle şu son onsekiz yıl, Türklerin uzak geçmişine ait en önemli buluşların yapıldığı bir dönem oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2500 yıl önceki Türk yazısı Türk yazı dilini 2500 yıl öncesine götüren belge Alma-Ata'nın 50 km ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Esik'teki kazı 1970'te başladı ve devam ediyor ![]() ![]() ![]() İmparatorun ordusu bulununca Çinliler, 10 yıl kadar önce yaptıkları bir kazıda yüzlerce heykel buldular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Japon Türkologların gayreti Bilindiği gibi eski Türklerle ilgili en önemli kayıtlar Çin arşivlerinde, Çin yazmalarında bulunuyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nihon Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nün başkanlığını yapan Sayın Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biz buna inanıyor ve o günleri sabırsızlıkla bekliyoruz ![]() Türkler hiçbir zaman putlara, kurtlara, kuşlara tapmadılar Binlerce yıllık Türk tarihini aydınlatan yeni yeni belgelerin bulunmakta olduğunu belirttikten sonra, bunların bulunmasındaki gecikmeyi, büyük yapıların, heykellerin, barkların neden çok bulunmadığını kısaca açıklamayı, eski Türklerin göçebelikleri, inançları, yaşayışları ve karakterleri hakkında bir özet bilgi vermeyi gerekli görüyoruz ![]() Türkler hiçbir zaman puta tapmadılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkler ise, cansız putlara tapmadıkları gibi canlı varlıklara da, meselâ hayvanlara, kurda, kuşa da tapmadılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (1) Bu vesile ile Fransızcadaki tabou (tabu) kelimesinin Türkçe tabgu'dan geldiğini belirtmek istiyoruz ![]() ![]() ![]() Putlara, hayvanlara, insanlaşan hayal varlıklara tapmayan, totemci olmayan Türklerin tabguları (tabuları) yok muydu? Elbette Türklerin de islâmiyeti kucaklamadan önce, inandıkları bir din, bir inanç sistemi vardı ![]() ![]() ![]() ![]() Putlara tapmayan Türkler, tapmak amacıyla bunların resimlerini, heykellerini, bunları korumak için veya bunlara adamak için tapınaklar da yapmamışlardır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Hunlardan Kalan Tarihi Eserler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hunlardan Kalan Tarihi EserlerSon keşiflerden önce eski Türklerin de totemi bulunduğunu söyleyenler, bu görüşlerini, Türklerin kurt, at ve bazı kuşlara büyük sevgi ve saygı göstermelerine dayandırıyorlardı ![]() • Ömrü at üstünde, atla beraber geçen, her isini onunla yapan bir milletin, atı sevmemesi, ona saygı duymaması, hatta onu kutlu saymaması düşünülemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Eski Türkler kartal gibi, sülün gibi kuşlara da sevgi, saygı göstermiş, bunların resim ve kabartma heykellerini yapmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kurt'a gelince, o da bir simge idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türklerin kurdu takdir ettiklerini, savaşta ona benzemekle övündüklerini, ama asıl gücü Tanrı'dan aldıklarını da anlatıyor bu cümle ![]() Eski Türklerin totemci olmadıkları artık kesin olarak ispatlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihî şartlar bazı Türk boylarının şamaniz-mi benimsemelerine sebep olmuştur, ama samanlığın eski Türklerde geniş kitlenin asıl inancı ile bir ilgisi olmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkçede din adamına verilen "kam" ismi ile, Hint-iran kökenli bir kelime olan "şaman"ın aynı kökten sanılması, uzun süre samanlığın Türk inanç sistemi arasında sayılması gibi bir yanılgıya sebep olmuştur ![]() ![]() Eski Türkler nelere taparlardı Peki, şaman olmayan, totemci olmayan eski Türklerin inancı ne idi? Konu üzerinde derin araştırma yapan tarihçiler, Türk inanç sistemini üç noktada topluyorlar ![]() • Tabiat kuvvetlerine inanma Eski Türkler bazı coğrafya engebelerinin, meselâ dağların, yüksek kayaların, su kaynaklarının, ırmakların, denizin, ormanın, demir kılıcın vb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yer-Su"lar inanılan kutlu varlıklar, ruhlar idi ama, maddî değil manevî güç idiler ![]() ![]() • Atalar kültü Eski Türklerin ikinci inanç sistemi Atalar kültü idi ![]() ![]() ![]() Fakat eski Türkler ölen büyüklerini bütün değerli eşyaları, altınları, mücevherleri, bindiği atların altın süslemeli koşumları ve hatta atları ile gömerler, bunları kutsal sayar, korurlardı ![]() ![]() ![]() ![]() • Gök-Tanrı Türklerin asıl dini, gerçekten taptıkları, "Gök-Tanrı" idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gök-Tanrı evrenseldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gökyüzü bir bütün ve tam olduğu, tek ve mükemmel olduğu için, inandıkları Tanrı'ya da "Gök Tanrı" diyen eski Türkler, elbette onu belli boyutlar içinde tecessüm ettiremez, put gibi küçültemez, bütün gökyüzünü sığdıracakları tapınağı düşünemezlerdi ![]() ![]() ![]() Tabuların yanılgıları Eski Türklerin medeniyetlerini yansıtan kurgan, atalar anıtı, şehir kalıntısı, demir ve altın işlemeler ve yazı örnekleri gibi en önemli belgelerin, bol olarak ancak son zamanlarda, son yirmi yıldan beri bulunduğunu, devam eden kazılarda her gün yeni bir eserin meydana çıkarıldığını söyledik ![]() ![]() Son zamanlardaki keşiflerden önce bazı yabancı müelliflerin "Eski Türklerden kalan büyük eserler yok, çünkü Türkler göçebe idiler, göçebe toplumlar medeniyet kuramazlar" şeklinde kestirme ve yanlış bir hükme saplandıklarını da söylemiştik ![]() Bu saplantı nerden ileri geliyor? Hemen söyleyelim ki bunun bir saplantı olduğunu nice zamandan beri tarihçilerimiz ispat etmiş, yabancı Türkologlar da Türk tarihçilerinin bu görüşüne katılmış bulunuyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() İlim dünyasında, ilmin her dalında, her zaman otoriteler bulunur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • |
![]() |
![]() |
![]() |
Hunlardan Kalan Tarihi Eserler |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hunlardan Kalan Tarihi EserlerBatlamyus'un yanılgısı Bu tabular başka ilimlerin uzmanları arasında olduğu gibi tarihçiler arasında da vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Astronominin eski çağlar için özel bir konu olduğu söylenebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Romalı'nın kompleksi Konuyu dağıtmamak, girişi uzatmamak için, tarihçi tabuların yanılgılarını gösteren örneklere geçelim: Batılı müellifler yaklaşık 1500 yıldan beri Hun imparatoru Attila ile Romalı kumandan Aetius'ün Catalaunum Ovası'nda 451 yılında yaptıkları savaşın galip ve mağlup belli olmadan sona erdiğini yazıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son araştırmalardan sonra Hunların ve Attila'nın Türklüğünden şüphe eden yabancı müellif kalmadı ![]() ![]() ![]() 1406 yılında ölen ünlü İslâm tarihçisi İbni Haldun da şüphesiz büyük bir otoritedir ve yüzlerce yıl tarih yazanları etkilemiştir ![]() ![]() • İbni Haldun'un yanılgısı İbni Haldun'un toplumları "bedevî" ve "medenî" olarak iki ana gruba ayırmasını, bedevilerin medeniyet kuramadıklarını, tarihsiz olduklarını, Türklerin de bedevî oldukları için medeniyet kuramadıklarını ve tarihsiz olduklarını söylemiş olması, birçok tarihçiyi yanılttı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bozkırda yaşayan Türkler ise, besicilik yapmış, demiri, çeliği, altını işlemiş, toprağı ekmiş, bark yapmış, kurgan yapmış, anıt dikmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() • Radloff'un yanılgısı Ünlü Türkologlardan biri olan Radloff da Türklerin göçebeliği meselesinde yanılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Artık, tarih ilminin yalnız gerçek belgelere dayandırılacağını, tahmin ve duygularla hüküm verilemeyeceğini kabul etmeyen var mıdır? Konumuz "Andronovo" kültürü hakkında kısa bir bilgi vermemizi gerektiriyor ![]() Andronovo, Güney Sibirya'da, Altaylardan doğan Yenisey ırmağının kıyısında küçük bir köyün adıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Hunlardan Kalan Tarihi Eserler |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hunlardan Kalan Tarihi EserlerMeşhur Yenisey kitabeleri ve başka arkeolojik eserler bu köyde bulunmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abakan Türkleri örf ve âdet bakımından Al-taylı Türklerden farksızdırlar ![]() ![]() ![]() Andronovo'da, Yenisey ırmağının kaynak bölgelerinde, yani eski Türklerin yerleşim bölgesinde kalan bu köyde elde edilen arkeolojik bulgular, Türklerin atı evcilleştirdikten başka, demir ürettiklerini ve onu işleyerek silâh ve başka araçlar yaptıklarını ispatlıyor ![]() At gibi hızlı bir vasıtaya, demir gibi güçlü bir silâha sahip olan savaşçı kavimlerin, daha geniş topraklar elde etmek için harekete geçmeleri, bulundukları yere yapışıp kalmamaları tabiidir ![]() ![]() • Bereket ambarları yoktu Nehir boyları, nehir araları gibi verimli topraklar üzerinde yaşayan Türkler buralarda uzun süre yerleşik kalmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() • Tabiat âşığı,coşkun ruhlu idiler Türkler ise tabiat âşığı idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu karakterde, bu duyguda olan bir milletin, nüfusuna göre çok geniş alanlarda egemenlik kurmuş olması, milyonlarca hayvandan oluşan sürülerini otlatmak için, mevsimlere göre bir bölgeden bir bölgeye göç etmeleri tabiidir ![]() ![]() ![]() ![]() Türkler, yerleşik olarak yaşadıkları şehirlerde, köylerde taş evler, saraylar, anıtlar, ama en çok ahşap evler yapmışlardır ![]() ![]() ![]() Araştırmaları takip, etmedikleri için, bazı bulgular çok büyük yankılar uyandırmış olmasına rağmen bunlardan habersiz oldukları için, eski saplantılarından kurtulamayanlar da az değildir ![]() Görgü tanıkları ne diyor? Türklerin medenî mi yoksa bedevî mi oldukları sorusuna cevap teşkil edecek çok ünlü görgü tanıklarının bir iki cümlesini vermek de faydalı olacaktır: • Abbasî Halifesi Muktedir-billah, 920 yılında (h ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn-i Fadlan'ın bu tespitlerini Turkler'in İslâmiyetten önceki inançlarına, âdetlerine çok kısa bir örnek vermek, İslâmiyeti niçin baskısız, zorlamasız, istekle benimsemelerinin bir sebebini ve putculukla ilgileri bulunmadığını göstermek için aktarıyoruz ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|