Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dağılımı, nüfus, türkiye

Türkiye Nüfus Dağılımı

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye Nüfus Dağılımı




Türkiye Nüfus Dağılımı

Türkiye'de, 1997 nüfus sayımına göre, km2 ye düşen ortalama nüfus yoğunluğu 81 kişidir Ancak, ülkemizdeki coğrafi bölgeler, bölümler ve yöreler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır



Türkiye'de nüfusun farklı dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:
1 Fiziki Faktörler
a İklim özellikleri: Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin büyük etkisi vardır Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen yerlerde nüfus fazla yoğun değildir
b Yerşekilleri: Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde nüfus azdır Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli platosu, Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir
c Toprak özellikleri: Verimli toprakların bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B Menderes) nüfusça kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır
2 Beşeri Faktörler
a Sanayileşme: Bütün Dünya'da olduğu gibi Türkiye'de de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu artmıştır İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir buna örnektir
b Tarım: Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi
c Yeraltı kaynakları: Madenlerin veya enerji kaynaklarının işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu alanlarda da nüfus fazladır Zonguldak, Soma, Elbistan buna örnektir
d Turizm: Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır
e Ulaşım: Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin nüfusu artmıştır Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili olmuştur
Bir ülkenin nüfus dağılımında fiziki faktörler daha etkiliyse, o ülke sanayileşmemiştir ve daha çok ta-nm ve hayvancılıkla geçimini temin etmektedir
Nüfus dağılımında beşeri ve ekonomik faktörler daha çok etkiliyse, o ülke sanayileşmiş ve gelişmiş ülke demektir



Türkiye Nüfus Dağılım Haritası da;
En kalabalık yerlerin; Trabzon, Samsun, Zonguldak, istanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, İzmir, Aydın, Adana, İçel, Hatay, Ankara ve Gaziantep olduğu görülür
En seyrek nüfuslu yerlerin; Sinop, Kastamonu, Artvin, Gümüşhane, Kırklareli, Çanakkale, Muğla, Kütahya, Burdur, Sivas, ve Doğu Anadolu'da Elazığ, Malatya dışındaki iller olduğu görülür

Türkiye'de İç Göçler

İnsanların, doğdukları yerden başka yerlere geçici ya da sürekli olmak üzere taşınmasına göç denir
Göçler ikiye ayrılır
A İÇGÖÇLER
Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir
İç göçler, sürekli ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır
1 Sürekli İç Göçler
Ülke içerisinde yer değiştiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleşmesiyle gerçekleşir
Türkiye'de, Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar, özellikle kırsal alanlardan kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir
1927'de kent nüfusu % 24, kır nüfusu % 76 iken 1997'de bu oran kentte % 65, kırda % 35 olarak gerçekleşmiştir Yani, 70 yılda kent nüfusu % 40 oranında artarken, kır nüfusu aynı oranda azalmıştır Kır nüfusunun doğurganlık oranı kent nüfusundan daha fazla olduğu halde, oran olarak azalması kırdan kentlere doğru göç olgusunun varlığını gösterir
Türkiye'de iç göçler 1950 yılma kadar fazla etkili olmamış ve kır - kent nüfus oranlarında önemli bir değişiklik olmamıştır İç göçler 1950'den itibaren, ulaşım ağının gelişmesi ve kırsal alanlara kadar ulaşmasına, sanayileşmenin artmasına bağlı olarak artış göstermiştir Bunun sonucunda, kırsal nüfus oran olarak devamlı azalma, kent nüfusu da devamlı artma göstermiştir
İç göçün nedenleri
• Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı
• Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması
• Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi
• Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücünün azalması
• Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması
• Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler
• Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği
• iklim ve yerşekıllerının olumsuz etkileri
• Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının fazlalığı
• Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı
Türkiye'de iç göç, kırsal kesimde nüfusun artması ve kentlerde sanayileşmeye bağlı olarak, iş bulma imkanlarının gelişmesiyle artış göstermistir Dolayısıyla iç göçteki en büyük etken ekonomik sıkıntılardır
Ülkemizde yüksek oranda göç veren filerin baş-lıcaları şunlardır:
• D Anadolu'da, Kars, Tunceli, Bitlis, Ağrı, Muş, Bingöl, Sımak
• G D Anadolu'da, Adıyaman, Mardin
• Karadeniz'de, Zonguldak, Ereğli, Samsun çevresi dışındaki iller
• İç Anadolu'da, Sivas, Yozgat, Çankırı, Kırşehir, Niğde, Nevşehir
• Ege'de, Afyon, Uşak, Kütahya
• Akdeniz'de, Burdur, İsparta, K Maraş
• Marmara'da, Çanakkale, Kırklareli, Edime, Bilecik
İç göç, özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde daha fazla olmaktadır
Yüksek oranda göç alan şehirlerin başlıcaları şunlardır:
İstanbul, Ankara, izmir, Adana, Bursa, Ş Urfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır gibi illerdir İç göç, ülkemizde özellikle sanayileşmiş merkezlere daha fazla olmaktadır
İç göçlerin sonuçları
• Ülke genelinde nüfusun dağılışında dengesizlik görülür
• Yatırımlar dengesiz dağılır
• Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir
• Düzensiz kentleşme görülür '
• Sanayi tesisleri kent içinde kalır Kentlerde konut sıkıntısı çekilir Kent nüfusunda aşırı artış meydana gelir
• Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür
• Kentlerde işsiz insanların oranı artar
İç göçü önlemek için,
• Tarımda sulama imkânlarını arttırmak,
• Intansif tarım metodunu geliştirmek,
• Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek ve yaygınlaştırmak,
• Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak,
• Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek,
• Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliştirmek, vb gereklidir
2 Mevsimlik İç Göçler
Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir
Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır
• Kırsal kesimden göç edenlerin özellikleri
• Genellikle genç nüfus göç etmektedir
• Erkek nüfus, kadından daha fazla göç etmektedir
• | Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalışmaktadır• Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artışı meydana gelmiştir
• Sanayileşme göçü arttırmaktadır
• Kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir
• Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunluğu göçlerle hızla değişmektedir



Alıntı Yaparak Cevapla

Türkiye Nüfus Dağılımı

Eski 10-19-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye Nüfus Dağılımı




Türkiye'de Dış Göçler

Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir

Dış göçlerin başlıca nedenleri:

• Ekonomik nedenlerle çalışmaya gidilmesi

• Tabii afetler

• Savaşlar

• Etnik nedenler

• Sınırların değişmesi

• Uluslararası anlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi

Dış göçlerin sonuçları

• Göç eden ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır

• Ülkeler arasında ekonomik ilişkiler gelişir

• Ülkeler arası kültürel ilişkiler gelişir

Dış göçler ve Türkiye

Ülkemize 1923 - 1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur Bu sayı nüfusumuzun % 5'ini oluşturur

1950'den sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır Yurt dışındaki nüfusumuz 4 milyonu geçmiştir

1992 yılı yurt dışındaki Türk nüfusunun dağılışı

Türkiye'den yurt dışına göç sonucunda;

• Ülkemize giren işçi dövizi artmıştır

• Ülke turizminin gelişmesini sağlamıştır

• Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak oluşturmuştur

• Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur

2000 Yılı Nüfus Sayımı Sonuçları

Ülkemizde Cumhuriyetin ilanından 1950 yılına kadar olan dönemde,ölüm hızının azalması ve doğum hızının artması ile yıllık nüfus artış hızı yükselmiştir 1923 ve 1955 yılları arasında Türkiye’nin nüfusu, yaklaşık iki kat artarak 13 milyondan 24 milyona ulaşmıştır Nüfus artış hızının en yüksek olduğu dönembinde 285 ile 1955-60 dönemidir 1950’li yıllardan sonra doğurganlık azalmaya başlamıştır Ancak, doğurganlıktaki azalma hızı, ölüm hızlarında meydana gelen azalmadan daha az olduğu için nüfus büyümeye devam etmiştir 1955 ile 1985 yılları arasında, nüfus yeniden ikiye katlanarak 24 milyondan 51 milyona ulaşmıştır 1985 yılından sonranüfus artış hızı düşme eğilimine girmiştir Yıllık nüfus artış hızımız; 1980-1985 döneminde binde 249, 1985-1990 döneminde binde 217 iken 1990-2000 döneminde bu hız binde 183’e düşmüştür Nüfusumuz yaklaşık son 75 yılda beş kat artmıştır

22 Ekim 2000 tarihinde 14 Genel Nüfus Sayımı uygulanmıştır Nüfus sayımı, yerleşim yeri bazında nüfus büyüklüğünün ve nüfusun sosyal, demografik ve ekonomik niteliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır

Ulusal ve yerel plan ve programların hazırlanmasında temel veri seti nüfusun büyüklüğü ve nitelikleridir Bu bilgiler, ulusal bilgi sistemimizde sadece nüfus sayımlarından elde edildiğinden, sayımlarda derlenen veri kalitesi, plan ve programların başarısını doğrudan etkilemektedir

2000 Genel Nüfus Sayımında sayımın hazırlık çalışmalarına büyük önem verilmiş ve sayımdan sonra, önceki sayımlara göre çok daha geniş kapsamlı kalite kontrol çalışması yürütülmüştür Ayrıca, verinin değerlendirilmesinde optik veri giriş sistemi kullanılarak geçmiş sayımlara göre daha kısa zamanda hata indeksi daha düşük veri üretilmiştir

2000 Genel Nüfus Sayımının değerlendirme çalışmaları seçim kararının alınması ile hızlandırılmış ve olağanüstü tedbirlerle değerlendirme süresi planlanandan yaklaşık iki ay öne çekilmiştir

2000 Genel Nüfus Sayımının değerlendirilmesi 22 ayda tamamlanmış olup il, ilçe ve köy bazında nüfuslar kesinleşmiştir

2000 Genel Nüfus Sayımından önceki sayımların değerlendirilme süresi yaklaşık 35-4 yıldır 2000 Genel Nüfus Sayımı ise 2 yıldan daha kısa sürede değerlendirilmiştir

2000 Genel Nüfus Sayımının sonuçları, sayımdan sonra gerçekleşen idari bölünüş değişikliklerini de içerecek şekilde güncelleştirilmiş ve 3 Kasım 2002 tarihinde yapılacak erken Genel Seçimlerindeki milletvekili dağılımına esas olmak üzere Yüksek Seçim Kuruluna gönderilmiştir

NÜFUS BÜYÜKLÜĞÜ

• Türkiye'nin toplam nüfusu 67 803 927, şehirlerin (il ve ilçe merkezleri) nüfusu 44 006 274, köylerin nüfusu ise 23 797 653'tür

• 1927 yılında yaklaşık 13 milyon 600 bin olan nüfusumuz 73 yılda beş kat artış göstermiştir

• Nüfusumuz 1927-1935 döneminde yılda ortalama 314 bin kişi artarken

1990-2000 döneminde yılda ortalama 1 milyon 133 bin kişi artış göstermiştir

NÜFUS ARTIŞ HIZI

• Yıllık nüfus artış hızı 1940-1945 döneminde binde 106 ile en düşük seviyede iken 1955-1960 döneminde binde 285 ile en yüksek seviyeye ulaşmıştır

• Nüfusumuzun yıllık artış hızı 1960-1985 döneminde önemli bir değişim göstermemiş ancak 1985 yılından sonra hızla azalma sürecine girmiştir

• Yıllık nüfus artış hızı, 1980-1985 döneminde binde 249, 1985-1990 döneminde binde 217 iken 1990-2000 döneminde binde 183'e düşmüştür

• 1945 yılından sonra ilk kez 1990-2000 döneminde nüfus artış hızı binde 20'nin altına düşmüştür

ŞEHİR (İL VE İLÇE MERKEZLERİ) NÜFUSU

• 1927-1950 döneminde şehirlerde bulunan nüfusun oranı önemli bir değişim göstermemiş, 1950 yılından sonra şehirlerde bulunan nüfusun oranı hızla artmıştır

• Ülkemizde şehirlerde bulunan nüfus, köylerde bulunan nüfusa göre çok büyük bir hızla artmaktadır 1990-2000 döneminde şehirlerde bulunan nüfusun yıllık artış hızı binde 268 iken köylerde bulunan nüfusun yıllık artış hızı binde 42'dir

• 1927-2000 dönemi dikkate alındığında, ülkemizde 1985 yılından sonra şehirlerde bulunan nüfusun köylerde bulunan nüfustan daha fazla olduğu bir dönemin başladığı görülmektedir

• Ülkemizde şehirlerde bulunan nüfusun oranı son on yılda önemli artış göstererek 1990 yılında yüzde 59 iken 2000 yılında yüzde 649'a yükselmiştir

BÖLGESEL DAĞILIM

• 1990-2000 döneminde yedi coğrafi bölgenin tamamının nüfusu artmaktadır Bölgeler arasında en yüksek artış hızı Marmara Bölgesinde, en düşük artış hızı ise Karadeniz Bölgesinde gerçekleşmiştir 1990-2000 döneminde Marmara Bölgesinin yıllık nüfus artış hızı binde 267, Karadeniz Bölgesinin yıllık nüfus artış hızı binde 36'dır

• Ülke genelindeki nüfusun yüzde 26'sının bulunduğu Marmara Bölgesi en fazla nüfusa sahip iken, nüfusun yüzde 9'unun bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi en az nüfusa sahiptir

• Bölgeler arasında şehir nüfus oranı en fazla olan bölge Marmara Bölgesi iken en az olan bölge Karadeniz Bölgesidir Marmara Bölgesindeki nüfusun yüzde 79'u, Karadeniz Bölgesindeki nüfusun ise yüzde 49'u şehirlerde bulunmaktadır

İLLERİN NÜFUS BÜYÜKLÜĞÜ

• 81 ilden toplam nüfusu en fazla olan ilk üç il sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir'dir Bu illerden İstanbul ilinin toplam nüfusu 10 018 735, Ankara ilinin toplam nüfusu 4 007 860 ve İzmir ilinin toplam nüfusu 3 370 866'dır Bu illerin il merkezlerinin nüfusu, İstanbul'un 8 803 468, Ankara'nın 3 203 362 ve İzmir'in 2 232 265'dir

• İstanbul ilindeki nüfus, ülke toplamındaki nüfusun yüzde 15'ini kapsamaktadır Bir başka ifadeyle, ülkemizdeki her yüz kişiden 15'i İstanbul ilinde bulunmaktadır

• İstanbul, Ankara ve İzmir illerindeki nüfusun çoğunluğu il merkezinde bulunmaktadır İstanbul ilindeki nüfusun yüzde 88'i il merkezinde bulunmakta iken bu oran Ankara ilinde yüzde 80, İzmir ilinde ise yüzde 66'dır

• Nüfus büyüklüğü en az olan ilk üç il Tunceli, Bayburt ve Kilis illeridir Tunceli ilinin toplam nüfusu 93 584, Bayburt ilinin toplam nüfusu 97 358 ve Kilis ilinin toplam nüfusu 114 724'tür Bu illerin il merkezlerinin nüfusu sırasıyla Tunceli'nin 25 041, Bayburt'un 32 285 ve Kilis'in 70 670'dir Tunceli, Bayburt ve Kilis illeri toplam nüfus açısından son on yıl içinde nüfusları azalan iller arasında yer almaktadır

İLLERİN NÜFUS ARTIŞI

• Son on yılda 81 ilden 66'sının nüfusu artarken 15'inin nüfusu azalmıştır Nüfusu azalan iller Artvin, Çorum, Edirne, Kars, Kastamonu, Kırşehir, Sinop, Sivas, Tunceli, Zonguldak, Bayburt, Bartın, Ardahan, Karabük ve Kilis'tir

• 81 il içinde nüfus artış hızı en yüksek olan ilk üç il sırasıyla Antalya, Şanlıurfa ve İstanbul'dur 1990-2000 döneminde Antalya'nın yıllık nüfus artış hızı binde 418, Şanlıurfa'nın yıllık nüfus artış hızı binde 366 ve İstanbul'un yıllık nüfus artış hızı ise binde 331 olarak gerçekleşmiştir

• 81 il içinde nüfus artış hızı en düşük olan ilk üç il sırasıyla Tunceli, Ardahan ve Sinop'dur 1990-2000 döneminde Tunceli'nin yıllık nüfus artış hızı binde -356, Ardahan'ın yıllık nüfus artış hızı binde -202 ve Sinop'un yıllık nüfus artış hızı binde -162 olarak gerçekleşmiştir


Alıntı Yaparak Cevapla

Türkiye Nüfus Dağılımı

Eski 10-19-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye Nüfus Dağılımı




İLLERİN ŞEHİR NÜFUS ORANI

• İllerin şehir nüfus oranları arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır 81 ilin 55'inde nüfusun çoğunluğu şehirlerde bulunurken, 26 ilde nüfusun çoğunluğu köylerde bulunmaktadır

• Şehir nüfusu en yüksek olan ilk üç il sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir'dir Bu illerin şehirlerinde bulunan nüfusun oranı, İstanbul ilinde yüzde 91, Ankara ilinde yüzde 88, İzmir ilinde ise yüzde 81'dir

• İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde şehirde bulunan nüfusun oranı diğer illerden daha yüksek olmasına rağmen bu illerin köylerindeki nüfusun artış hızları ülke ortalamasından daha yüksektir 1990-2000 döneminde köylerde bulunan nüfusun yıllık artış hızı İstanbul ilinde binde 81, Ankara ilinde binde 16 iken İzmir ilinde binde 14'tür

• Köy nüfus oranı en yüksek olan ilk üç il Bartın, Ardahan ve Muş illeridir Bu illerin köylerinde bulunan nüfus oranı, Bartın ilinde yüzde 74, Ardahan ilinde yüzde 70 ve Muş ilinde yüzde 65'tir

• Nüfusunun büyük bir kısmı köylerde bulunan Bartın ve Ardahan illerinin köylerdeki nüfusu son on yıl içinde azalmaktadır Bu illerin köylerindeki nüfusunun yıllık artış hızı Bartın ilinde binde -17, Ardahan ilinde ise binde -32'dir

• Veri kalitesine yönelik olarak yapılan istatistiksel çalışmalar 2000 Genel Nüfus Sayımında, önceki sayımlara göre daha güvenilir bilgi derlendiğini göstermiştir Bugüne kadar yapılan nüfus sayımlarında sonu sıfır ve beş ile biten yaşlarda beyan hatası olduğu bilinmektedir Yanlış yaş bildiriminin ölçülmesi amacıyla Whipple İndeksi uygulanmaktadır Bu indeks 100 ile 500 arasında değişim göstermekte ve 100'e yaklaştığı ölçüde veri güvenilir bulunmaktadır İl bazında ve cinsiyet ayrımında uygulanan bu indeks sonuçlarına göre 2000 Genel Nüfus Sayımında derlenen bilgi önceki sayım sonuçlarından daha güvenilirdir

• Bugüne kadar il yayınları tamamlanan 72 il için yapılan analizlere göre Erkek Kadın

1980 Sayımı 1350 1784

1985 Sayımı 1337 1653

1990 Sayımı 1289 1508

2000 Sayımı 1239 129

• Birleşmiş Milletler tarafından veri kalitesinin ölçülmesi amacıyla önerilen bir diğer indeks de "Yaş ve Cinsiyet Tutarlılık İndeksi"dir Bu indeks yaş ve cinsiyet yapısındaki tutarlılığı ölçmekte ve sıfıra yaklaşması beklenmektedir İl yayınları tamamlanan 72 il üzerinden yapılan analizlere göre;

Yaş ve Cinsiyet

Tutarlılık İndeksi

1980 Sayımı 314

1985 Sayımı 208

1990 Sayımı 215

2000 Sayımı 182

SAYIM SONUÇLARININ YAYINLANMASI

2000 Genel Nüfus Sayımının sonuçları her il için ayrı bir yayın halinde hazırlanarak kullanıcıya sunulmaktadır Bu yayınlar, farklı kullanıcı kesimlerine hitap edebilecek şekilde hazırlanmıştır Yayında, 2000 Genel Nüfus Sayımında derlenen tüm değişkenlerin bilgileri ayrıntılı olarak verilmektedir

Bununla birlikte, nüfus sayımında derlenen bilgilere dayalı olarak nüfus artış hızı, şehir nüfus oranı, yaş ve cinsiyet yapısı, özürlülük, eğitim, doğurganlık, bebek ölümleri, işgücü, işsizlik, istihdamdaki nüfusun faaliyet kolu ve işteki durumu ile hanehalkı büyüklüğü ve konutun niteliklerine ilişkin göstergelere de yer verilmiştir Nüfus sayımı yayınlarında ilk kez her ilin tarihsel gelişimini yansıtacak şekilde tüm göstergeler yorumlanmış ve ilde zaman içinde oluşan önemli gelişimler kullanıcıya sunulmuştur Böylece kullanıcı kitlesinin büyük bir kısmı nüfus sayımının bulgularına ek bir çalışma yapmadan ulaşabilmektedir

Yayında yer alan bilgilerin dışında daha ayrıntılı bilgilere ihtiyaç duyulduğu takdirde Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından bu bilgiler hazırlanarak kullanıcıya verilmektedir

2000 Genel Nüfus Sayımının ayrıntılı sonuçlarını içeren "2000 Genel Nüfus Sayımı Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri" yayını 72 il için tamamlanmıştır Diğer illerin yayın çalışması Eylül ayının sonuna kadar tamamlanacaktır

Türkiye'de Yerleşme

İnsanların, çok farklı türdeki konutlarda, yaşamlarını toplu ya da dağınık şekilde sürdürmelerine yerleşme denir

Yerleşmeyi etkileyen faktörler

1 iklim

Yerleşmeyi etkileyen en önemli faktördür Dünya'da Orta kuşak karalarında iklim şartları uygun olduğundan, nüfus fazla iken çöllerde, kutup bölgelerinde bataklıklarda ve yüksek dağlık alanlarda, iklim şartları uygun olmadığından, nüfus çok azdır Yine, Ekvatoral bölgede O -1000 m yükseltiler arasında, aşırı nemli ve bunaltıcı bir iklim etkili olduğundan, Amazon ile Kongo havzalarında da nüfus azdır

2 Yeryüzü şekilleri

Dağlık, çok engebeli ve yüksek sahalar, yerleşmelerin kurulmasını ve gelişmesini önemli ölçüde engellemektedir Buna karşılık düz ovalık alanlarda tarım, ulaşım, sanayi faaliyetleri daha çok geliştiğinden nüfus fazladır Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde nüfus yoğunluğunun az, Marmara ve Ege bölgelerinde fazla olması buna örnektir

3 Toprak

Verimsiz toprakların bulunduğu yerler, nüfusça tenha iken (Tuz Gölü çevresi), verimli toprakların bulunduğu yerler nüfusça zengindir (Çukurova ve Ege ovaları gibi)

4 Ekonomik Kaynaklar

Ekonomik kaynakların fazla olduğu, sanayi, ticaret faaliyetlerinin yoğun olduğu, maden ve enerji kaynaklarının çok bulunduğu yerlerde nüfus yoğunluğu artmaktadır Ülkemizde Marmara Bölgesi ile Zonguldak, Karabük, Ereğli, Batman gibi merkezlerin nüfusça yoğun olmaları ekonomik kaynakların çok olmasındandır Ekonomik kaynakların yetersiz olduğu bölgelerde, halk geçimini temin etmek için göç etmekte ve nüfusları azalmaktadır

Türkiye'de Kırsal Yerleşme

Ülkemizde, nüfusu 10000'in altında olan yerleşmelere denmektedir

Kır yerleşmeleri, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin birlikte yapıldığı ya da ön plana çıktığı yerleşmelerdir

Kırsal yerleşmelerin bazılarında yerleşik hayat tarzı (köy gibi), bazılarında konar - göçerlik veya yaylacılık gibi yarı yerleşik tarz görülür

Ülkemizde 1980 nüfus sayımına göre, 35 bin civarında köy yerleşmesi vardır

Kırsal kesimde yerleşmeler toplu ve dağınık olmak üzere ikiye ayrılır

Toplu Yerleşme: Evlerin birbirine yakın olduğu yerleşme biçimidir Suyun az olduğu yerlerde ve arazinin düz olduğu ovalık alanlarda insanlar toplu olarak yerleşmişlerdir

Türkiye'de İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde su kaynakları az olduğu için toplu yerleşmeler fazladır

Dağınık Yerleşme: Suyun (yağışların) bol olduğu yerlerde, arızalı ve eğimli bölgelerde, evlerin birbirinden uzak olduğu bahçeler içerisinde insanlar dağınık olarak yerleşmişlerdir

Türkiye'de Karadeniz Bölgesi, dağınık yerleşmenin en yaygın olarak görüldüğü yerdir Dağınık yerleşmede su fazlalığı ve yerşekillerinin engebeliliği etkilidir

Kırsal yerleşme çeşitleri

a Köy altı yerleşmeleri: Çiftlik, mezra, kom, divan, oba, yayla gibi yerleşmelere denir Bunlar köylerden küçüktür Daha çok, hayvancılık amaçlı veya yazları serinlemek amacıyla kurulmuştur Doğu Anadolu, G Doğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde yaygındır

b Köyler

Bucak ve nahiyeler

Kırsal meskenlerin yapımında kullanılan malzemeler doğal çevre ile yakından ilişkilidir Çevrede taş malzemeler yaygınsa konutlarda taş kullanılır Ormanlık yörelerde meskenlerde daha çok ahşap kullanılır Taş ve ahşap malzemenin bulunmadığı yarı kurak bölgelerde, meskenlerde kerpiç malzeme kullanılır

• Taş meskenler: Köylerimizde çok rastlananmesken tiplerinden biri olup, daha çok Akdeniz, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde rastlanır

• Ahşap meskenler: Ahşap köy meskenlerinin en yoğun olduğu yerler ormanlık yörelerimizdir Daha çok, Karadeniz, Akdeniz, Ege ve Güney Marmara'da yaygındır

• Kerpiç meskenler: Ülkemizde İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür

Dünya genelinde de, kırsal kesimde kullanılan malzemeler, doğal çevre ve iklim ile çok yakından ilişkilidir Kuzey Afrika, Orta Asya gibi bölgelerde yarı kurak iklimden dolayı kerpiç Ekvatoral ve Muson iklimlerinde ahşap evler yaygındır






Alıntı Yaparak Cevapla

Türkiye Nüfus Dağılımı

Eski 10-19-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye Nüfus Dağılımı




Türkiye'de Kentsel Yerleşme

Türkiye'de, nüfusu 10000 den fazla olan yerleşmelere kentsel yerleşme denmektedir

1935'e kadar nüfusun % 80'i köylerde otururken, kent nüfusu % 20'sini oluşturuyordu

1997 yılında yapılan sayım sonuçlarına göre, ise nüfusun % 65'i kentlerde % 35'i kırsal kesimde toplanmıştır Ülkemizde özellikle sanayinin gelişmesine paralel olarak göç olayı artmış ve yeni kentler ortaya çıkmış ya da kentlerde aşırı büyümeler meydana gelmiştir

Türkiye'de kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir Bu durum gecekondulaşma gibi bir çok problemi beraberinde getirmiştir

1997 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre, kentleşme oranının en yüksek olduğu bölge Marmara'dır Bu durum, bölgenin çok göç aldığını ve sanayileşmede ileri gittiğini gösterir Marmara'yı, Ege, iç Anadolu, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri takip eder Kentleşme oranı en az Karadeniz Bölgesi'nde görülür

Şehirler fonksiyonlarına göre şu gruplara ayrılır:

1 Tarım Şehirleri

Şehrin kurulması, gelişmesi ve halen devam etmesinde tarım faaliyetleri etkilidir

Karadeniz Bölgesi'nde; Giresun, Rize, Düzce,

Bafra, Erbaa, Niksar

Marmara Bölgesi'nde; Kırklareli, İnegöl, Lüleburgaz

Ege Bölgesi'nde; Akhisar, Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Ödemiş, Söke, Tire

Akdeniz Bölgesi'nde; Kadirli, Ceyhan, Kilis, Kırıkhan, Burdur

İç Anadolu Bölgesi'nde; Karaman, Aksaray, Kırşehir, Nevşehir ve Niğde tarım şehirlerine en iyi örneklerdir

2 Ticaret Şehirleri

Genellikle ulaşım yolları üzerinde bulunan bu şehirlerde iç ve dış ticaret canlıdır İstanbul ve İzmir en önemli ticari şehirleridir Denizli, Manisa, Aydın, Kayseri, Konya, Eskişehir, Erzurum, Malatya, Elazığ, Van, Şanlıurfa, Gaziantep ve Diyarbakır önemli ticaret şehirleridir

istanbul, İzmir, Mersin ve Trabzon gibi şehirlerde, serbest ticaret bölgeleri kurulmuştur Bu bölgelerin işlerlik kazanması ile, ticarete dayalı faaliyetler gelişecek ve şehirlerin ticari fonksiyonları artacaktır

3 Liman Şehirleri

İthal ve ihraç ürünlerimizin deniz yoluyla geldiği limanlara sahip şehirlerdir

İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Ereğli ve iskenderun örnek olarak verilebilir istanbul aynı zamanda en büyük liman şehrimizdir

4 Sanayi Şehirleri

Kentlerin hızlı büyümesinde en etkili olan faktördür Fabrikaların ve atölyelerin yoğun olduğu şehirlerdir

İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa izmir, Adana, Batman, Karabük, Ereğli, iskenderun, Seydişehir gibi merkezler örnektir

5 İdari, Askeri ve Kültürel Şehirler

Ankara ve Diyarbakır gibi iller idari şehirler hüviyetindedir Sarıkamış, Erzurum, Erzincan, Konya, Malatya gibi şehirlerde de askeri fonksiyonlar ağır basmaktadır İstanbul, Ankara ve izmir gibi şehirler aynı zamanda kültür şehirleridir

6 Turizm Şehirleri

Gelirlerinin önemli bir bölümünü turizmden karşılayan şehirlerdir, istanbul, İzmir, Antalya, Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Nevşehir, Göreme, Fethiye, Bursa turizm şehirlerine en iyi örnektir

Turizm şehirlerinde, nüfus yıl boyunca sabit olmayıp, mevsimler arasında büyük değişmeler görülebilir

7 Maden ve Enerji Kaynaklarının Bulunduğu Şehirler

Zonguldak, Soma, Tavşanlı, Elbistan, Batman, Seydişehir gibi merkezler örnek verilebilir Bu şehırlenn nüfusları maden zenginliğinin bitmesine göre azalabilir

Türkiye'de Kentsel Yerleşmenin Sorunları

Türkiye'de özellikle 1950'li yıllardan sonra hızla şehirleşme başlamış, bu şehirleşme beraberinde birçok sorun getirmiştir Şehirlerin sorunları başlıca şöyle sıralanabilir

1 Gecekondulaşma

Şehirlerin en büyük sorunlarındandır Şehirleşme sonunda, gecekondular hızla artmış ve şehir içinde ayrı bir semt meydana gelmiştir Gecekondulardan oluşan semtlerde yol, kanalizasyon gibi alt yapı hizmetleri yetersiz kalmıştır istanbul, Ankara, izmir, Adana, Mersin, Gaziantep gibi şehirler, gecekondu semtlerinin en yaygın olduğu şehirlerdir Özellikle istanbul nüfusunun yaklaşık % 25'i gecekondularda yaşamaktadır

2 Düzensiz yapılaşma

Hızlı şehirleşme, düzensiz yapılaşmayı da beraberinde getirmiştir Sanayi tesisleri, yerleşim alanlarına ve tarım arazileri üzerine kurulmuştur Bunun sonucunda çevre kirlenmiştir Şehirleşme hızı fazla olduğundan, önceden bulunan ana caddeler trafik yükünü kaldıramaz hale gelmiş, trafik düzensizliği başlamıştır

3 Yeşil ve açık alanların yetersizliği

Bugün, şehirlerimizin hepsinde insanların dinlenebileceği, çocukların oynayabileceği yeşil ve açık alanlar yetersizdir Bu durum hızlı kentleşmenin bir sonucudur

4 Hava kirliliği

Özellikle kış aylarında, hava kirliliği bütün şehirlerimizde artmaktadır Ankara'da görülen hava kirliliği doğal gaz ve ithal kömür sayesinde önemli oranda giderilmiştir Ancak İstanbul, İzmir ve Bursa'da hava kirliliği önemli ölçüde devam etmektedir

5 Çöplerin toplanması ve depolanmasındaki zorluklar

Yoğun nüfuslu şehirlerde, sanayi tesislerinde ve meskenlerden çıkan katı atıkların toplanması ve depolanmasında önemli zorluklarla karşılaşılmaktadır Bu durum çevre kirliliğine yol açmaktadır Özellikle sanayi tesislerinden çıkan kirli ve zehirli maddeler çevre kirliliğini en üst düzeye çıkarmaktadır, izmit ve İzmir körfezleri ile İstabul'da Haliç kirlilik konusunda ün yapmışlardır

6 Sosyal ve kültürel gelişimin sağlanamaması

Normal şartlar altında, şehirler, ülkeye sosyal ve kültürel alanda öncülük etmelidirler Ancak, şehirlerdeki hızlı nüfus artışı sosyo-kültürel yapılaşmayı alt-üst etmiştir Bu nedenle, özellikle gecekondu semtlerinin yaygın olduğu kentlerde kırsal kültür devam etmektedir

7 Şehirlerde rahat ve modern bir şekilde yaşama durumunun ortadan kalkması

Şehirlerdeki sanayi tesisleri ve diğer sektörler, hızla artan nüfusun hepsini istihdam edememektedir Bunun sonucunda da işsiz sayısı azalmaktadır Ekonomik zorluklar arttığı için insanlar geçimini temin etmekte güçlüler çekmektedir






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.