Cendere Köprüsü Hikayesi

**Prof. Dr. Sinsi** · 10-19-2012

Cendere köprüsü hikayesi

Yazıtında 1200 yıllarında yapıldığı yazılı

Demek ki 3200 yıllık bir eserin üzerinde yürüyoruz

Coşkun sulu Cendere Dere’sinin üzerine inşa edilen bu muazzam köprü, ilk bakışta Selçuklu köprülerini andırıyor

Köprünün bir ayağı sarp ve dik bütün bir kayaya basıyor

Bir çok kemerden oluşan köprünün üzeri ise her türlü motorlu aracın geçeceği genişlikte

Bu kadar yıl önce böyle bir geniş köprüyü düşünen ileri görüşlülük, ayrı bir hayranlık nedeni

Köprünün ayaklarının bastığı kayalık, öyle bütün, öyle kaygan, öyle dik ki üzerinde insan yürüyemez sanılıyor

Otlağa gitmek için bu kayalıkta yürüyen keçileri seyretmek, yüreklerde korkulu bir heyecan yaratıyor

Köprünün her iki başında karşılıklı iki sütun dikilmiş, nöbetçi gibi

Yine köprünün tam ortasına dikilen karşılıklı sütunlara ise Romen yazılarıyla kitabeler oyulmuş

Köprünün bozulan yerleri, daha çok ta korkulukları D S İ tarafından onarılmış

Ancak DSİ yeni taşları nereden bulmuş ise eski taşlar ilk günkü tazeliğini korurken yeni taşlar eskimeye başlamış bile…

Uyduruk çay ocağı

Hediyelik eşya ve manzara resimleri satan birkaç delikanlı

Resmî plakalı kamyonlar, kum taşıyor

Bunların dışında sürüsünü otlağa götüren küçük çoban çocuklar

Bir süre dinlenip çay içiyoruz

Hediyelik eşyalar alınıyor

Bazı bayan arkadaşlarımız, küçük heykelciklerin put olduğunu söylemişler

Ben duymadım

Herhalde şaka yapmış olmalılar

Cendere Köprüsünden geri dönme hazırlığında iken askerî bir araçtan bir gurup silahlı asker iniyor

Koşar adımlarla önceden belirledikleri yerlerini alıyorlar

Peşinden gelen sivil plâkalı araçlardan inen insanlar, köprüyü geziyorlar

Daha sonra Tokat’taki bir yakınıyla telefon görüşmesi yapan bir arkadaşa köprü civarının PKK nın karargâhı gibi bir yer olduğunu söylemişler

O yüzden turistler köprüyü korumalar eşliğinde gezebiliyorlarmış

Tekrar Adıyaman’a dönerken yakın zamanda bu günün teknik imkânlarıyla yapılmış bir köprü görüyoruz ki içler acısı

Tıpkı Delice yakınlarındaki gibi bu köprünün tablasını da sel almış, bir kenara koymuş

Dünün mühendis ve işçileriyle bu günkülerin kötü bir karşılaştırılması

10-19-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Cendere Köprüsü Hikayesi Cendere köprüsü hikayesi Yazıtında 1200 yıllarında yapıldığı yazılı Demek ki 3200 yıllık bir eserin üzerinde yürüyoruz Coşkun sulu Cendere Dere’sinin üzerine inşa edilen bu muazzam köprü, ilk bakışta Selçuklu köprülerini andırıyor Köprünün bir ayağı sarp ve dik bütün bir kayaya basıyor Bir çok kemerden oluşan köprünün üzeri ise her türlü motorlu aracın geçeceği genişlikte Bu kadar yıl önce böyle bir geniş köprüyü düşünen ileri görüşlülük, ayrı bir hayranlık nedeni Köprünün ayaklarının bastığı kayalık, öyle bütün, öyle kaygan, öyle dik ki üzerinde insan yürüyemez sanılıyor Otlağa gitmek için bu kayalıkta yürüyen keçileri seyretmek, yüreklerde korkulu bir heyecan yaratıyor Köprünün her iki başında karşılıklı iki sütun dikilmiş, nöbetçi gibi Yine köprünün tam ortasına dikilen karşılıklı sütunlara ise Romen yazılarıyla kitabeler oyulmuş Köprünün bozulan yerleri, daha çok ta korkulukları D S İ tarafından onarılmış Ancak DSİ yeni taşları nereden bulmuş ise eski taşlar ilk günkü tazeliğini korurken yeni taşlar eskimeye başlamış bile… Uyduruk çay ocağı Hediyelik eşya ve manzara resimleri satan birkaç delikanlı Resmî plakalı kamyonlar, kum taşıyor Bunların dışında sürüsünü otlağa götüren küçük çoban çocuklar Bir süre dinlenip çay içiyoruz Hediyelik eşyalar alınıyor Bazı bayan arkadaşlarımız, küçük heykelciklerin put olduğunu söylemişler Ben duymadım Herhalde şaka yapmış olmalılar Cendere Köprüsünden geri dönme hazırlığında iken askerî bir araçtan bir gurup silahlı asker iniyor Koşar adımlarla önceden belirledikleri yerlerini alıyorlar Peşinden gelen sivil plâkalı araçlardan inen insanlar, köprüyü geziyorlar Daha sonra Tokat’taki bir yakınıyla telefon görüşmesi yapan bir arkadaşa köprü civarının PKK nın karargâhı gibi bir yer olduğunu söylemişler O yüzden turistler köprüyü korumalar eşliğinde gezebiliyorlarmış Tekrar Adıyaman’a dönerken yakın zamanda bu günün teknik imkânlarıyla yapılmış bir köprü görüyoruz ki içler acısı Tıpkı Delice yakınlarındaki gibi bu köprünün tablasını da sel almış, bir kenara koymuş Dünün mühendis ve işçileriyle bu günkülerin kötü bir karşılaştırılması