Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
coğrafyası, devletler, macaristan

Devletler Coğrafyası - Macaristan

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Devletler Coğrafyası - Macaristan




Devletler coğrafyası - Macaristan

DEVLETİN ADI: Macaristan Halk Cumhuriyeti

BAŞŞEHRİ: Budapeşte

YÜZÖLÇÜMÜ: 93,030 km2

NÜFUSU: 10600000

RESMİ DİLİ: Macarca

DİNİ: Roma Katolikliği

PARA BİRİMİ: Forint

Orta Avrupa’da Türkiye’nin yedide biri kadar büyüklükte bir halk cumhuriyeti Kuzeyde Çekoslovakya, batıda Avusturya, güneyde ve güneybatıda Yugoslavya, doğuda da Romanya ve Rusya ile çevrilidir

Tarihi

Eski kaynaklarda Macaristan’dan Panonya diye bahsedilmektedir Macaristan’ın bulunduğu Tuna havzası ve Karpatlar bölgesi, coğrafi yer itibariyle kuzeyden ve doğudan devamlı gelen istilaların, akınların mecburi geçiş yolu olmuştur MÖ üçüncü asırda Keltler’in, sonra Daklar’ın istila ettiği Panonya, MÖ 1 asrın sonlarında Romalıların hakimiyetine girmiş ve bu hakimiyet MS 4 asıra kadar sürmüştü Panonya 4 asırda Attila idaresindeki Hunların, 6 asırda da Volga Nehrinin doğusundan Tuna Havzasına kadar gelen Avar Türklerinin istilasına uğradı ve Avarlar burada kuvvetli bir imparatorluk kurdular İki yüz elli yıl Orta Avrupa’ya hakim oldular Önceleri Şamanistken giderek Hıristiyanlığı benimsemeye başladılar ve 769’da Charlemagne tarafından ortadan kaldırılan Avar Türkleri, böylece Hıristiyanların özellikle Slavların arasında eriyip kayboldular

1869 yılında Urallar’ın doğu yamaçları ve Orta Volga arasında yerleşmiş olup, Hazar Türklerinin bir kolu olan Arpatlar batıya göç ederek, Karpatlar ve Tuna havzasını işgal ettiler Macarlar’ın asli unsurunu meydana getiren Arpatların güneye ve batıya yaptıkları akınlar, Germen İmparatoru Birinci Otto tarafından önlenince göçebelikten yerleşik hayata geçtiler Moğol istilasına kadar Macaristan’da istikrarlı bir devre başlamış oldu Orta Asya gelenek ve yaşayış tarzlarını bir süre devam ettiren Arpatlar, Prens Geza zamanında Hunlar ve Avarlar gibi Hıristiyanlığı kabul ettiler Türklüklerini tedricen kaybedip Hıristiyanlaşmalarına rağmen, Macaristan’da bugün bile birçok Türkçe kelime ve yer adları kullanılmaktadır Mesela, tyuk, (tavuk), birska (bıçak), szakall (sakal), tengez (deniz), sarga (sarı) teknö (tekne), borju (buzağı), sator (çadır) gibi daha pekçok kelime, Macarların Türk asıllı olduklarını bariz bir şekilde göstermektedir

Moğol istilasından sonra Arpat Hanedanının yerine, yabancı soydan gelen Anju Hanedanı geçti 1787’den itibaren Macaristan’da idareyi ele alan Sigismund ile beraber bazı fasılalar olmasına rağmen Macar Halkı, Alman asıllı krallarca idare edildi Macarlar, Osmanlıların Balkanlardaki ilerleyişini durdurmak için 1396’da 130000 kişilik bir orduyla harekete geçtiler Niğbolu önlerinde Yıldırım Bayezid Han (1389-1402) karşısında ağır bir yenilgiye uğradılar Ancak bundan sonra, devamlı surette, bizzat veya yardımcı olarak Osmanlı fütuhatını engellemeye çalıştılar 1526’da Mohaç’ta tekrar Macar ordusu Osmanlılara yenildi ve Orta Macaristan fethedildi Macaristan Osmanlı hakimiyeti altına girmişse de bu hakimiyet tam olarak kurulmayıp, Transilvanya ve Karpatlar bölgesi Osmanlı tabiiyetinde kalmak üzere Prens Zapolya’ya verildi Kuzey ve kuzeybatı Macaristan Avusturya’da kaldı Zapolya’nın ölümüyle halefi ve varisi Janos isimli bir çocuğa taç giydirilince, Osmanlılar Avusturya’ya fırsat vermeden buraya yerleşmek için, Macaristan’ın tamamı Osmanlı eyaleti haline getirildi ve Budin Beylerbeyliğine bağlandı

Macaristan 1699’daki Karlofça Antlaşmasına kadar yüz altmış beş sene Osmanlı hakimiyetinde kaldı Osmanlıların Macaristan’daki hakimiyet devirleri, bugün bile hasreti çekilip çeşitli vesileler ile bunun ifade edildiği tam bir huzur, sükun, adalet ve imar devri oldu Burada görev yapan Osmanlı paşa ve devlet adamlarının da yaptırdıkları başta hamamlar olmak üzere pekçok eserler büyük bir yekun teşkil etmekte olup, Macaristan’ın Avusturya idaresine düştüğü zaman yapılan tahribata rağmen bazıları günümüze kadar gelebilmiştir O devirlerde mezhep savaşları ile çalkalanan Avrupa’da, Macaristan başta olmak üzere, Osmanlı toprakları Protestanların sığınak yeri oldu Osmanlı-Macar münasebetleri sosyal ve iktisadi, her alanda gelişti ve Macaristan’da Osmanlı kıyafetleri giymek moda oldu 1604’teki Osmanlı-Avusturya savaşında Macarlar Osmanlıların yanında yer aldılar ve kurulan Erdel Beyliği içişlerinde bağımsız ancak, Osmanlı Devletine tabi olmak üzereMacarlara verildi

Macaristan 1689’da Avusturya’nın eline geçtikten sonra da bağımsızlık hareketleriOsmanlılarca desteklendi 1682-1684’te İmre Thököly’nin, 1703-1711’de Ferenc Rakoczi’nin bağımsızlık hareketleri başarısızlıkla sonuçlanınca diğer isyancılar ile beraber Osmanlı Devletine sığındılar Thököly İzmit’te, Rakoczi Tekirdağ’da ölene kadar misafir muamelesi gördüler 150 yıl sonra Osmanlı Devletine gelen Macar heyeti, Tekirdağ’a yerleştirilen mültecilere verilen araziyi satın almak için kendilerine müracaat eden Türk köylülerine hayran kaldılar Rakoczi’nin arkadaşı Kelemen Mikos’un yazdığı ve mültecilerin hayatını anlatan Türkiye Mektupları isimli eseri bugün Macar tarihi ve edebiyatının kaynak kitapları arasında sayılmaktadır

Ferenc Rakoczi’nin başarısız teşebbüsünden sonra Macaristan Avusturya’nın yarı kolonisi haline geldi ve bugüne kadar, Osmanlı hakimiyetindeki hürriyetini, iki dünya savaşı arasındaki devir hariç bir daha göremedi 1785’te Almanca resmi dil olarak kabul edilip, Avusturya ile Macaristan arasında gümrük birliği ilan edildi 1848’de Lajos Kossuth’un bağımsızlık hareketi (Bkz Kossuth, Lajos) Rusya’nın yardımıyla bastırıldıktan sonra büyük bir baskı rejimi başladı, ancak 1876’da Macaristan,Avusturya sınırları içinde federatif bir devlet haline gelebildi Böylece Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ismiyle ikili bir monarşi kuruldu Avusturya, 1914’te Birinci Dünya Harbine girince Macaristan da katılmak mecburiyetinde kaldı Ancak Avusturya’nın teslim olması üzerine Macaristan ayrılarak cumhuriyet ilan olundu 1919’da bastırılan Bela-Kun idaresindeki komünist ayaklanmasından sonra Amiral Horty 1 Mart 1920’de kral naipliğine getirildi Macaristan, 1920’de yapılan Trianon Antlaşması ile topraklarının üçte ikisini, nüfusunun beşte birini kaybetti

İki dünya savaşı arasında Macaristan ideolojik ve ekonomik yönden Hitler Almanyası’na yaklaştı ve Antikomintem pakta katıldı 1941’de Almanya ile beraber Rusya’ya karşı İkinci Dünya Savaşına girdi Ancak 1944’te Almanya ile arası açılınca Hitler Macaristan’ı işgal ettirdi Amiral Horty’nin Macaristan’da yirmi dört yıllık idaresi sona erip, yerine Szalas getirildi

Szalas’ın kurduğu terör rejimine karşı başlayan muhalefet, komünistlerin güçlenmesine ve Rusların Macaristan’ı işgaline yol açtı 4 Şubat’ta cumhuriyet ilan edildi ve aynı sene madenler, ağır sanayi tesisleri, bankalar devletleştirildi Üç milyon hektar arazi, sahiplerinden zorla alındı Macaristan İşçi Partisi öncülüğünde kilisenin mallarına el konuldu ve kilise aleyhtarlığı kampanyası başlatıldı Ancak başgösteren tepkiler sonucu 1953’te ülkede mevcut bulunan Sovyet askerleri İmre Nagy’ı başa getirerek yumuşama politikası takip etmeye başladılar İmre Nagy’ın reformlarına tahammül edemeyip, 1955’te görevden alınınca Macaristan’da muhalefet çok büyük oldu 1956’da tekrar hükumetin başına getirilen İmre Nagy, Macarların Sovyet işgal güçleri aleyhine “artık yoldaş değiliz” diye başlattıkları ihtilal hareketi sırasında Macaristan’ın Varşova Paktından çekilip, tarafsız kaldığını, 2 Kasım 1956’da Birleşmiş Milletlere, 3 Kasımda da Sovyet Büyükelçisi Yuri Andropov’a bildirdi “Eskunzuk, eskunzuk hogy tovabb nem leszunk!” (Yemin ediyoruz, artık köle olmayacağız!) diyen Macar halkının hürriyet mücadelesi, 4 Kasım’da Budapeşte’ye giren yüzlerce Sovyet tankı tarafından kanla bastırıldı Binlerce Macar, komünizmden kurtulmak için seyirci durumda kalan Batı’ya iltica ettiler İmre Nagy de yakalanarak 1958’de idam edildi 1989’da komünist parti feshedildi 1990 seçimleri çok partili oldu ve merkez sağ partiler iktidara geçtiler



Alıntı Yaparak Cevapla

Devletler Coğrafyası - Macaristan

Eski 10-19-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Devletler Coğrafyası - Macaristan




Devletler coğrafyası - Macaristan

Fiziki Yapı

Ülkenin tamamı oldukça alçak olup, en yüksek tepeler 900 ila 1000 metreyi aşmamaktadır Macaristan, dört tabii bölgeye ayrılır Büyük faylar, volkanik akıntılar ve sıcak su kaynaklarıyla bölünen batıdan kuzeydoğuya doğru 400 km boyunca uzanan Macar Sırtı denilen bölge, bunlardan birincisini teşkil eder Bu dağlık bölge, üçe ayrılabilen ova bölgeleri karşısında duvar gibi durmaktadır Bu ova bölgeleri; Tuna ötesi (Transtuna) bölgesi, Tuna Tisza nehirleri arasındaki bölge ve Tisza ötesi bölgesi (Trantisza)dir Tuna’nın batısındaki bölgelerden meydana gelen Transtuna, Avusturya sınırındaki Alplerin son yamaçlarını, Mecsek tepelerini, Kisalföld ve Mezaföld ovalarını ihtiva eder Tuna ve Tizsa nehirleri arasındaki bölgenin kuzeyindeki topraklar kumlu, güneyindekiler ise kaygandır Tisza Nehrinin doğusunda yani Trantisza bölgesinde Büyük Ova bulunur

Ülkeden geçen iki büyük nehir vardır Bunlardan birincisi olan Tuna Nehri, 2850 m uzunluğunda olup, uzunluğu itibariyle Volga’dan sonra Avrupa’nın en uzun nehridir Macaristan’ı baştanbaşa ikiye bölen Tuna Nehri, Karadeniz’e dökülmeden önce sekiz ülkeden geçer Macaristan büyük bir nehir olan Tuna sayesinde zümrüt gibi güzel tabii zenginliklere sahiptir Budapeşte,Tuna’nın iki yakasında kuruludur İkinci büyük nehir Tisza ise, 968 km uzunluğunda olup, Ukrayna’da Karpatlardan doğar, Yugoslavya’daki Karlofça yakınlarında Tuna ile birleşir Macaristan’ın güneyinde, kuzeydoğudan güneybatıya 90 km boyunda genişliği 10 ila 15 km olan ve Macar Denizi denilen Orta Avrupa’nın en büyük gölü Balaton bulunur Avusturya-Macaristan sınırında ise derinliği az, buna karşılık 200 km2lik bir yüzölçüme sahip olan Neusiedle Gölü yer alır Bu gölün büyük kısmı Avusturya’ya aittir

İklim

Avrupa’daki merkezi durumu sebebiyle denizden uzak olan Macaristan’da kara iklimi hüküm sürer Yıllık yağış ortalaması 700 mm civarındadır Yağış farkları batıdan doğuya gidildikçe azalır Özellikle Büyük Ovanın bazı kısımları, kuraklık sebebiyle sıkıntı çeker Bu toprakların değerlendirilmesi sulamaya bağlıdır Sıcaklık en soğuk ay olan ocakta -1°C ile 3°C arasında, en sıcak olan temmuzda ise 19°C ile 23°C arasında değişir

Tabii Kaynaklar

Macaristan hammade ve enerji kaynakları bakımından fakirdir Madenlerinin en önemlisi Vertes Dağlarından çıkarılan boksittir Boksit üretiminde Avrupa’da ikincidir Pek az maden kömürü Pécs yakınlarında, linyit Dorag’da ve Tatabanya’da, Tuna ötesinde ve Slavokya sınırında işletilmektedir Romanya sınırında önemli ölçüde tabii gaz, Balaton Gölünün batısında petrol çıkarılmaktadır Nisbeten az miktarda manganez ve uranyum yatakları da vardır

Macaristan sıcak su kaynakları bakımından oldukça zengin olup, bunlardan bir kısmı tıbbi değer taşımaktadır Özellikle Budapeşte veBudin, dünyanın en güzel kaplıcalarına sahiptir Böyle 100’ü aşkın sıcak su kaynağı Budin içinde ve civarında mevcuttur

Tuna ötesi topraklarının ve dağlarının bitki örtüsü yaprakları dökülen ormanlardan (meşe, kayın, ıhlamur, kestane) meydana gelmiştir Fakat bunlar bozkır şartlarının hüküm sürdüğü Büyük Ova yakınlarındaki arazide aniden kaybolur Önceleri Macaristan’da başka yerde bulunmayan bazı balıklar, büyük av hayvanları ve çok sayıda göçmen kuşlar bulunuyordu Günümüzde bunların çoğunun nesli tükenmektedir Fakat hala bazı enteresan kuşlara (mesela siyah leylek) ve memeli hayvanlara (vaşak, kurt gibi) dağlarda ve Büyük Ovanın uzak köşelerinde rastlanmaktadır

Nüfus ve Sosyal Hayat

10600000 nüfusa sahip Macaristan, nüfus dağılımı bakımından üç büyük tarihi ve ekonomik bölgeye ayrılır Tuna ötesi(Transtuna), Büyük Ova ve Kuzey yüksek arazisi nüfusun yaklaşık % 48’i Büyük Ovada, % 38’i Tuna ötesinde, % 14’ü de kuzey yüksek arazisinde yaşamaktadır Macar halkının % 45’i şehirlerde, % 55’i köylerde yaşar Kilometrekare başına nüfus yoğunluğu 93 kişidir En büyük şehri, sanayi ve kültür merkezi Budapeşte olup, nüfusu 2115000’dir Macaristan etnik yapısı itibariyle Orta Avrupa’nın en homojen devletidir Nüfusun % 97’si Macar’dır Macarca, Fin-Uygur dil ailesine dahil olup, ülkenin resmi dilidir Macaristan’da az miktarda Almanlar, Slovaklar mevcuttur Nüfusun % 67’si Katolik, % 28’i Protestan, % 3’ü Ortodoks, % 2’si Yahudidir Mecburi eğitim 6 yaşında başlar ve en az 8 yıl devam eder Ülkede 16 civarında üniversite, 75’i aşkın yüksek teknik okul mevcuttur Macar halkı ancak çok küçük bir oranda özel mülkiyet edinme hakkına sahiptir Üretim mallarının hemen hemen hepsi devlet kontrolündedir

Siyasi Hayat

Macaristan’da ilk yazılı anayasa, 18 Ağustos 1949’da kabul edildi Anayasaya göre devlet bir halk cumhuriyetidir

Devlet gücünün en yüksek organları, parlamento (milli meclis) ve başkanlık konseyidir (hükumet yönetim kurulu) Tek meclisli parlamentonun 349 üyesi, başkanlık konseyinin 21 üyesi vardır Başkanlık konseyi üyeleri, parlamentodan seçilir ve parlamentoya karşı sorumludur En üst idari merci, bakanlar kurulu olup, üyeleri hükumet yönetim kurulunun tavsiyesi üzerine parlamento tarafından seçilir ve azledilir Başkanlık konseyinin başkanı Macaristan’ın devlet başkanıdır, bakanlar kurulu başkanı ise başbakan gibi görev yapar

Mahalli, ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetler, bir üst seviyedeki bölge otoritesine karşı sorumlu olan konseyler hiyerarşisiyle yönetilir Macaristan, 19’u komita ve beşi komita statüsünde olmak üzere 24 idari üniteye bölünmüştür Bunların konseyleri doğrudan doğruya bakanlar kuruluna karşı sorumludur

Adalet işleri anayasa mahkemesi, yüksek mahkeme ve komitaya, belediyeye ve mıntıkaya ait mahkemelerce yürütülür Anayasa mahkemesi ve yüksek mahkemenin hakimleri, beş yıllık süreyle parlamento tarafından, diğer hakimler ise üç yıllık süreyle mahalli konseyler tarafından seçilir Savcı başkanı, altı yıllık süreyle parlamento tarafından seçilir ve buna karşı sorumludur

Komünistlerin iktidarı ele geçirdiğinden 1990’daki seçime kadar, bütün genel seçimlerde, sadece komünistlerin hakim olduğu bir partinin seçim listesi oy kullanma hakkı olanlar tarafından tek liste olarak kullanılmakta idi 1989’da Komünist Parti feshedildi 1990’da yapılan seçimi Merkez Sağ Parti kazandı

Parlamento, yasama yetkisini sadece hükumetin kanun tasarılarını tasdik etmekte kullanır Bakanlar kurulu ekseriya, parlamentonun tasdikine sunmadan resmi emirler yayınlar

Ekonomi

Tabiat şartları tarım için elverişli bir durum arz eder Toprakların % 67’si işlenmeye elverişli, % 15,3’ü çayır ve otlaklardır Toprağın % 97,6’lık bir kısmı devlet çiftliklerine ve kooperatiflere ait olup, devlet sektörünün elindedir Esas tarım ürünleri buğday (2742000 ton) ve mısırdır (3800000 ton) Bunlar Kisalföld, Tuna ve Tisza arasındaki bölge ve Alföld’de yetiştirilir Bununla beraber ekili tarlaların % 40’ını meydana getiren tahıllar, sanayi bitkilerine göre önemini kaybetmektedir Doğudaki kurak bölgelerde ve Tisza Vadisinde sulanan topraklar artırılarak, pirinç üretimine ve meyve ağaçları yetiştirilmesine ve hatta pamuk üretimine imkan sağlanmıştır Tokaj, Bakony Tepesi ve Eger’de bağcılıkla ilgili ürünler, Mecsek Tepelerinde meyve ağaçları özellik kazanır Hayvancılık her zaman önemli bir rol oynar 2000000’dan fazla sığır, 3277000 civarında koyun yetiştirilir

Macaristan, hammaddeleri ve enerji kaynaklarının azlığı sebebiyle, sanayileşmede zorluk çekmektedir Miskole yakınlarındaki Kazineborcika’da, Budapeşte’nin güneyindeki Dunajvaras’ta, başkentin banliyösündeki Çsepel kombinalarında çelik ve dökme demir üretilir Bununla beraber, hammaddelerin büyük kısmı ithal edildiğinden, taşkömürü zor ve pahalı şartlarda işletildiğinden demir sanayii az kar getirir Boksitin bolluğu, bunu işletmek için enerji ithal etmesine rağmen, Macaristan’ı Doğu Avrupa ülkelerinin en fazla alüminyum üreten ülkesi yapmıştır Bütün sanayi merkezlerinde bilhassa Budapeşte’de bulunan makina aletleri, ulaşım malzemeleri imalatı (traktör, motosiklet, otobüs, demiryolu malzemesi) sanayiinin temel sektörünü teşkil eder Kimya sanayi Macaristan’ın sülfürik asit, kauçuk ihtiyaçlarını ve çok sayıda petrol cinslerini karşılar Miskole, Tatabanya ve Budapeşte bölgesinde büyük kimya kombinaları kurulmuştur Tekstil ve gıda sanayii önceden beri önemini devam ettirmektedir (un sanayii, şeker sanayii gibi) En önemli endüstri merkezi, fabrikaların üçte birinin bulunduğu Budapeşte’dir

Dış ticaretin üçte ikisi Doğu Avrupa ülkeleriyle, özellikle Rusya ile (% 30’dan % 35’e kadar ithalat ve ihracat) sonra Çekoslovakya iledir Ticaretin geri kalanı Batı Avrupa, Arjantin ve Birleşik Arap Cumhuriyeti ile yapılır Hammaddeleri ve yarı mamul maddeleri (ithalatın üçte ikisi) ithal eder Makina endüstrisi (% 30 ila % 35), tüketim endüstrisi ve gıda endüstrisi ürünlerini ihraç eder İthalat ve ihracat dengelidir

Turizm gelişmektedir Beşte dördü Rusya ve diğer sosyalist ülkelerden olmak üzere her yıl 2500000 turist Macaristan’ı ziyaret etmektedir Turizmi geliştirmek için, kış sporları ve sıcak su tesisleri modernleştirilmiştir

Macaristan iyi bir ulaştırma şebekesine sahiptir Karayolu ağı ve demiryolu ağı Budapeşte’de düğümlenir 30000 km’ye ulaşan karayollarının % 99’u asfaltlanmıştır Demiryolu ağı ise 13200 kilometredir Tuna ve Tisza nehirleri üzerinde ulaşım önemli bir rol oynar Budapeşte, Terihegy’de milletlerarası bir havaalanına sahiptir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.