Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ediyor, küresel isınma, sağlığımızı, tehdit

&Quot;Küresel İsınma&Quot; Sağlığımızı Tehdit Ediyor

Eski 10-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

&Quot;Küresel İsınma&Quot; Sağlığımızı Tehdit Ediyor




Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Oftalmoloji (Göz Hastalıkları) Bölüm Şefi Dr Osman Oram, Alerji ve İmmünoloji Bölüm Şefi Prof Dr Jale Göktan ve Dermatoloji Bölümü’nden Dr Halil Bayazıt küresel ısınmanın etkilerini açıklıyor…

Küresel ısınma nedeni ile güneş ışınlarının, gözler üzerinde olumsuz etkiler yarattığına dikkat çeken, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Oftalmoloji (Göz Hastalıkları) Bölüm Şefi Dr Osman Oram “Küresel ısınma sonucu güneşli günlerin artmasıyla birlikte; ozon tabakasındaki incelmenin de etkisiyle, güneşin ultraviyole ya da diğer ismi ile morötesi ışınlarının gözler üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiler, giderek artmaktadır” bilgisini veriyor

Dr Osman Oram, güneş ışınları ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulunuyor: “Ultraviyole ışınları, güneş ışınlarının gözle görülmeyen dalga boyunda yer alır ve ultraviyole A (UVA), ultraviyole B (UVB) ve ultraviyole C (UVC) olarak 3 gruba ayrılır Bu ışınlardan ultraviyole C ışınları, atmosfer tabakaları tarafından emildikleri ve yeryüzüne önemli derecede ulaşamadıkları için göz için herhangi bir problem oluşturmazlar Buna karşın ultraviyole A ve özellikle de ultraviyole B ışınları, göze verebilecekleri zararlar açısından önemlidir Ultraviyole ışınlarının göz üzerindeki olumsuz etkileri, kısa dönemde ve uzun dönemde oluşmalarına göre iki gruba ayrılabilir Güneşli bir günde, gün boyunca uzun süre ultraviyole ışınlarının etkisinde kalınması nedeni ile kısa dönemde görülen olumsuz etkilere örnek olarak; gözlerde görülen, derideki güneş yanığı benzeri zedelenmeler gösterilebilir Genellikle birkaç gün içerisinde iyileşebilen bu zedelenmeler, ağrılı olmakla birlikte; gözde bazı ciddi enfeksiyonların oluşmasına ortam hazırlayabilir Ultraviyolenin göz üzerindeki esas ciddi olumsuz etkileri ise uzun dönemde sürekli ultraviyoleye maruz kalma sonucu ortaya çıkan maküla (sarı nokta) dejenerasyonu ve katarakt gibi dünyadaki en önemli ve en çok görülen iki görme kaybı nedenidir

Ultraviyole ışınların göze verebileceği hasarları artıran faktörler:

• Çevre: Ultraviyole etkisi karda, kumda ve suda daha fazladır
• Yükseklik: Deniz seviyesine göre yükseklik arttıkça, ultraviyole seviyesi artar
• Enlem: Ultraviyole, ekvatora yaklaştıkça yani enlem derecesi düştükçe artar
• Dış ortamda kalma süresi: Güneşte kalma süresi arttıkça, alınan ultraviyole miktarı artar
• Göz ve deri rengi: Açık renkli gözlere ve deriye sahip kişiler, ultraviyole açısından daha fazla risk taşır
• Günün saati: Ultraviyole seviyesinin yüksek olduğu saatler, 10:00-16:00 arasıdır
• Mevsim: Ultraviyole seviyesinin en güçlü geldiği dönem, ilkbahar ve yaz aylarıdır
• İlaçlar: Bazı ilaçlar, ışık hassasiyetini ve ultraviyolenin olumsuz etkisini artırır

Güneş gözlükleri günümüzde genellikle güneş ışınlarının göz kamaştırıcı etkisinden korunmak için ya da şık bir aksesuar olarak kullanılmaktadır Ancak güneş gözlüklerinin çok daha önemli olan asıl görevi, gözleri güneşin yaydığı ultraviyole ışınların göze verebileceği hasarlardan ve neden olabileceği ciddi göz hastalıklarından korumaktır

Güneşin göz üzerinde oluşturduğu sözü edilen zararlarından dolayı, bugün artık küçük yaşlardan itibaren tüm bireylere güneşli ve özellikle de yukarıda belirtilen ultraviyole açısından riskli ortamlarda, sürekli olarak güneş gözlüğü kullanmalarını öneriyoruz Gözleri, ultraviyole ışınlardan korunmanın bir diğer yolu da kontakt lenslerdir Güneşli günlerde mutlaka yüksek ultraviyole blokaj özelliği bulunan güneş gözlüğü ya da kontakt lens kullanılmalıdır Güneş gözlüğü ya da kontakt lens kullanılmayan durumlarda; en azından siperlikli şapka kullanılması da güneş ışınlarının gözdeki olumsuz etkilerini azaltacaktır

Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr Halil Bayazıt ise küresel ısınmanın, cilt üzerindeki etkileri hakkında açıklamalar sunuyor: “Küresel ısınma, diğer bir deyiş ile global iklim değişikliğinin birey sağlığı üzerine etkileri, son yıllarda tıp dünyasında sıkça tartışılmakta ve araştırılmaktadır Bazı deri hastalıkları ile özellikle deri kanserlerinin bu değişimden ne derecede etkilendiği, halen araştırılmakta olup; global iklim değişikliğinin asıl etki ve sonuçları önümüzdeki yıllarda (10 yıl ve sonrasında) görülecektir

Deri kanserleri ile güneş (ultraviyole) ışınları arasındaki ilişki, 20 yüzyılın özellikle ikinci yarısında yoğun olarak araştırılması sonucunda; günümüzde artık bilimsel olarak kabul edilmiştir Küresel ısınmanın, bireylerin güneş ışınlarına maruz kalma şekli ile şiddetini değiştirdiğine dair ilk bilimsel veriler, yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşan kısmının dalga boyu ve şiddeti, ozon tabakasının kalınlığı ile çok yakından ilişkili olup; son 20-30 yıldır güneş yanığı, güneş alerjisi ve cilt kanserlerindeki artışın, ozon tabakasındaki incelmelere bağlı olarak görüldüğü bilinmektedir

Küresel iklim değişikliği (sera gazı etkisi), hem ozon tabakasında dolaylı yollardan incelmeye sebep olmakta, hem de bireylerin yaşam tarzları ile davranış şekilleri üzerinde değişikliklere yol açarak, bireylerin daha fazla ve şiddetli dozlarda güneş ışınlarına maruz kalmalarına sebep olmaktadır

Son yıllarda deri kanserlerinde ve güneşe bağlı olarak gelişen alerjik deri hastalıklarında ortaya çıkan artış, gelecekte karşılaşabileceğimiz daha büyük sağlık problemlerinin küçük habercileri olarak ele alınmaktadır Bu nedenle özellikle açık tenli kişilerin, güneşli havalar ile plaj-havuz gibi alanlarda geçmiş zamanlara göre daha dikkatli davranmaları gerekmektedir

Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Alerji ve İmmünoloji Bölüm Şefi Prof Dr Jale Göktan ise küresel ısınma nedeni ile artan alerjik bulgular hakkında bilgi veriyor: “Alerji, genetik yapı ile bir sonraki nesile aktarılmakta; ancak belirtiler, çevresel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkmaktadır Çevresel faktörlerden biri olan küresel ısınma da alerjinin açığa çıkmasına neden olmaktadır Alerjiyi tetikleyen unsurlar, küresel ısınma ile daha kolay yaygınlaşmaktadır

Küresel ısınma nedeni ile tabiatta çok büyük değişiklikler olmakta; birtakım bitkilerin polen miktarı azalmakta veya çoğalmaktadır Bir araştırma sonucuna göre; son 20 yıl içerisinde Alaska’daki bazı ağaçlar, sıcaklığın 5 derece artması nedeni ile böceklenerek ölmüştür Dolayısı ile o bölgede polenlere bağlı alerji vakaları azalırken; böceklenmenin neden olduğu bazı virüsler, bireylerin bağışıklık sistemini bozarak, yeni alerji vakalarının doğmasına sebep olmuştur Amerika’nın kuzeydoğu eyaletlerinde yapılan bir diğer araştırmaya göre de ragweed adında bir bitki, 10 sene öncesine nazaran daha büyük bir boyuta ulaştığı ve polenlerinin sayısı arttığı için ragweed alerjisinde de artış görülmüştür Güneş ışınları bu bölgede ragweed bitkisinin daha çabuk büyüme, gelişme ve polenlerinin artmasına; kuzeyde ise ağaçların ölmesine neden olmuştur

Küresel ısınmanın, astım oranlarını da etkilediği düşünülmektedir Yerkürenin orta bölgelerinde büyük bir artış olmamakla beraber; batı toplumları ile Amerika’da astım oranları, yüksek seviyelere ulaşmıştır Bazı bilim adamları, bu artışın nedenini ozon tabakasına bağlarken, bazıları polenlerin artışına, bazıları da şehirleşme oranının yükselmesine bağlamaktadır İsveç’te 1980’li yıllarda yapılan çalışmalarda toplumun %20’sinde alerji olduğu saptanmıştır Aşağı yukarı bütün batı Avrupa ülkeleri ile Amerika’nın %20’sinde alerji olasılığı bulunmaktadır Ancak geçtiğimiz yıl mayıs ayında yapılan bir araştırma aynı bölgelerdeki alerji olasılığının %38’e çıktığını -yani 20 sene içerisinde alerji oranının neredeyse 2 katına ulaştığını- göstermiştir

Ozon tabakasının incelmesi sonucu ultraviyole ışınlarının çok fazla gelmesi de güneş alerjilerinin artmasına sebep olmuştur Son 20 sene içerisinde Texas ve Florida’da yapılan araştırmalar; güneş alerjisi ile birlikte; güneş yanıkları ve güneşe bağlı bir takım deri hastalıkları ile deri kanserlerinin de arttığını ortaya koymaktadır

Küresel ısınmayı ortadan kaldırmak; alerjinin yaygınlaşması ile belirtilerin azalmasını önlemede birinci derecede önemli olup; bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına hizmet edecek besin tüketimi de büyük öneme sahiptir İçerisinde bir takım enzim veya mayalar taşıması nedeni ile yoğurt tüketimi özellikle de evde yapılan yoğurtlar, bağışıklık sisteminin güçlenmesine hizmet etmektedir Ayrıca çiftlik ortamında yaşamak da bağışıklık sistemi için çok faydalıdır Çiftlik hayvanlarından etrafa saçılan bazı moleküller, bağışıklık sistemini güçlendirdiği için çiftliklerde daha az sayıda alerji vakalarına rastlanmaktadır

* Yeni olarak elde edilen bulgular, küresel ısınmanın alerjik rahatsızlıklara neden olduğunu düşündürmekle beraber; henüz, ispatlanmış bir teori yoktur



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.