Eşinizi Asla Aldatmayın...

**Prof. Dr. Sinsi** · 10-11-2012

Eşinizi Asla Aldatmayın
Hakkında Eşinizi Asla Aldatmayın

Eşinizi asla aldatmayın

Biliyorum, bu başlığı okuyunca belki şaşırdınız, belki iliklerinize kadar titrediniz

"Allah korusun, nasıl aldatırım", "Mümkün değil, hayalimden bile geçirmem" diye düşündünüz

İffet ve namusunu gözü gibi koruyan ve gayri meşru daireye girmeyi ateşe girmekten beter görenleri tenzih ederim

Ancak bir günde işlenen günahların, geçmişin bir asrını bile kirletecek kadar kötü ve tehlikeli bir zamanda yaşıyoruz

Bu yüzden, "eşinizi aldatmayın" uyarısını, başta nefsim olmak üzere hemen herkese yapmam için önemli gerekçelerim var

Birincisi: Dinimizin bütün emir ve yasaklarının ilk muhatabı Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’dir

İffeti korumaya ve meşru çizgileri aşmamaya dair bütün emir ve yasaklar önce ona gelmektedir

O hem günahsız, hem de insanların en iffetlisi olduğu halde, "Ben zaten biliyorum ve iffetimi koruyorum

Bu emirler niye bana geliyor ki" dememiştir

Aksine, her emir ve yasağı büyük bir şuur ve kabulle dinlemiş, o hususta daha fazla duyarlılık göstermiştir

O kadar ki, gözünü namahreme bakmaktan korumuş, haram fiilleri hayalinden bile geçirmekten kaçınmıştır

İkincisi: Meşhur fıkradır

Nasreddin Hoca oğlunun eline testi vererek, çeşmeye su doldurmaya göndermiş

–Sakın testiyi kırma, diye tembihledikten sonra sırtına hafifçe vurmuş

–Hocam, çocuk testiyi kırmadı, niye vuruyorsun ki, diye soranlara şu karşılığı vermiş:
–Testi kırıldıktan sonra vurmamın ne manası olur ki

Önemli olan, hasta olduktan sonra tedavi etmek değil, önceden tedbir almaktır

En güzel temizlik, mümkün mertebe kirletmemek olduğu gibi, en güzel tedavi de hasta olmamak için tedbir almaktır

Bütün dünyada "koruyucu hekimlik" denilen bu tedbirler büyük bir önem kazanmıştır

TUZAĞI ERKEN
FARK ETMEK
İşte aldatmak konusunda da önemli olan, iffet ve namus lekelenmeden tedbir almaktır

Bunun için de, kültürel bir alt yapı ve şuurlanma gerekir

Nefsin iffet ve namusu lekeleyecek istekleri, tıpkı kanser gibidir

Baştan tedbir almak, korunmak lâzımdır

Erken teşhis kanseri önlediği gibi, nefsin hile ve tuzaklarını erken fark ederseniz, ayağınız kaymadan, manevî hayatınız yok olmadan kurtulursunuz

Bunun için de dinimizin bu konudaki uyarılarını çok iyi bilmeniz gerekir

Üçüncüsü: Nefis ve hissiyata hiçbir zaman güvenilmez

Hazreti Yusuf aleyhisselam bile, Züleyha'nın iftirasına uğradığı zaman, "Ben nefsimi temize çıkarmıyorum

Şüphesiz ki nefis daima kötülüğü emreder

Ancak Rabbim merhamet edip beni korursa, o başka" demiştir

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, "Allah'ım, gözümü açıp kapayıncaya kadar beni nefsimin eline bırakma" diye dua etmiştir

Peygamberler bile nefis ve şeytanın şerrinden Allah'a sığınır tedbir alırken, biz kim oluyoruz ki, kendimizi garantide hissedelim? Bu yüzden her konuda olduğu gibi, iffet ve namusa aykırı hususlarda da dikkatli olmak zorundayız

CEMİL TOKPINAR

10-11-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Eşinizi Asla Aldatmayın... *Eşinizi Asla Aldatmayın* Hakkında *Eşinizi Asla Aldatmayın* Eşinizi asla aldatmayın Biliyorum, bu başlığı okuyunca belki şaşırdınız, belki iliklerinize kadar titrediniz "Allah korusun, nasıl aldatırım", "Mümkün değil, hayalimden bile geçirmem" diye düşündünüz İffet ve namusunu gözü gibi koruyan ve gayri meşru daireye girmeyi ateşe girmekten beter görenleri tenzih ederim Ancak bir günde işlenen günahların, geçmişin bir asrını bile kirletecek kadar kötü ve tehlikeli bir zamanda yaşıyoruz Bu yüzden, "eşinizi aldatmayın" uyarısını, başta nefsim olmak üzere hemen herkese yapmam için önemli gerekçelerim var Birincisi: Dinimizin bütün emir ve yasaklarının ilk muhatabı Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’dir İffeti korumaya ve meşru çizgileri aşmamaya dair bütün emir ve yasaklar önce ona gelmektedir O hem günahsız, hem de insanların en iffetlisi olduğu halde, "Ben zaten biliyorum ve iffetimi koruyorum Bu emirler niye bana geliyor ki" dememiştir Aksine, her emir ve yasağı büyük bir şuur ve kabulle dinlemiş, o hususta daha fazla duyarlılık göstermiştir O kadar ki, gözünü namahreme bakmaktan korumuş, haram fiilleri hayalinden bile geçirmekten kaçınmıştır İkincisi: Meşhur fıkradır Nasreddin Hoca oğlunun eline testi vererek, çeşmeye su doldurmaya göndermiş –Sakın testiyi kırma, diye tembihledikten sonra sırtına hafifçe vurmuş –Hocam, çocuk testiyi kırmadı, niye vuruyorsun ki, diye soranlara şu karşılığı vermiş: –Testi kırıldıktan sonra vurmamın ne manası olur ki Önemli olan, hasta olduktan sonra tedavi etmek değil, önceden tedbir almaktır En güzel temizlik, mümkün mertebe kirletmemek olduğu gibi, en güzel tedavi de hasta olmamak için tedbir almaktır Bütün dünyada "koruyucu hekimlik" denilen bu tedbirler büyük bir önem kazanmıştır TUZAĞI ERKEN FARK ETMEK İşte aldatmak konusunda da önemli olan, iffet ve namus lekelenmeden tedbir almaktır Bunun için de, kültürel bir alt yapı ve şuurlanma gerekir Nefsin iffet ve namusu lekeleyecek istekleri, tıpkı kanser gibidir Baştan tedbir almak, korunmak lâzımdır Erken teşhis kanseri önlediği gibi, nefsin hile ve tuzaklarını erken fark ederseniz, ayağınız kaymadan, manevî hayatınız yok olmadan kurtulursunuz Bunun için de dinimizin bu konudaki uyarılarını çok iyi bilmeniz gerekir Üçüncüsü: Nefis ve hissiyata hiçbir zaman güvenilmez Hazreti Yusuf aleyhisselam bile, Züleyha'nın iftirasına uğradığı zaman, "Ben nefsimi temize çıkarmıyorum Şüphesiz ki nefis daima kötülüğü emreder Ancak Rabbim merhamet edip beni korursa, o başka" demiştir Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, "Allah'ım, gözümü açıp kapayıncaya kadar beni nefsimin eline bırakma" diye dua etmiştir Peygamberler bile nefis ve şeytanın şerrinden Allah'a sığınır tedbir alırken, biz kim oluyoruz ki, kendimizi garantide hissedelim? Bu yüzden her konuda olduğu gibi, iffet ve namusa aykırı hususlarda da dikkatli olmak zorundayız CEMİL TOKPINAR