Bir Gün Sen De Öleceksin |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Gün Sen De ÖleceksinHiç aklımıza geliyor mu! Bir gün gelecek, güneş o gün de doğacak, fakat biz o gün artık güneşi göremeyeceğiz O gün sağ olanların yine elleri tutacak ve ayakları yürüyecek ama, bizim ellerimiz tutmayacak, ayaklarımız yürümeyecek Cansız at kapıya gelecek, yani bizi tabuta bindirecekler, varislerimiz, mallarımızı taksime koşacaklar O gün yine ezanlar okunacak, namazlar kılınacak ama biz artık o ezanlara icabet edemeyecek, o namazları kılamayacağız Başkaları, bizim namazımızı kılacaklar Ariflerden bir zata sormuşlar: Her ezanın bir namazı vardır Doğduğumuz zaman kulağımıza okunan ezanın namazı yok mudur? O zat hafifçe gülümseyerek cevap vermiş: “Olmaz olur mu? demiş O ezanın namazı da, musalla taşına konulduğumuz zaman kılınır Yani bizim için de akıbet ölüm! Tabutların üzerine serilen örtülere, çoğu yerlere de levha olarak yazılıp asılan Kur’an-ı Kerim ayetini de hatırlayalım: “Şüphesiz her canlı, ölümü tadacaktır” Her gün aramızdan ayrılanlar üzerinde de bu durumu müşahede ediyoruz İnsanoğlu her gün gördüğü bu hakikat karşısında nedense bir türlü uyanamıyor Dünyaya dalan, dünyaya aldanan, şehvetlerine köle olan bir kimsenin kalbi, şüphesiz ki ölümün zikrinden gaflet gösterir Ölümü hatırlamaz Kendisine ölüm hatırlatıldığında bunu hoş karşılamadığı gibi ölümden nefret eder Tasavvufta ısrarla, ‘Tefekkürü Mevf’ ve ‘Tezekkürü Mevf’ yani ölümü düşünmek ve ölümü anmak konuları üzerinde demek ki boşuna durulmuyormuş Asıl amaç, insanı terbiyeye, ıslaha, İslâm’a davet etmektir, ahiret için hazırlanmaya çağırmaktır Yani nefislerimiz için kabir hazırlamak değil, nefislerimizi kabre hazırlamaktır asıl olan… Peygamber Efendimiz (sav) “Bütün lezzet ve zevkleri tarumar edip kesen şeyi yani ölümü çok hatırlayınız” buyuruyor En akıllı insanlar, ölümü çok anan ve ölümden sonrası için güzel hazırlıklar yapanlardır Oğuz Metiner |
|