Aşk Mı..? |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Mı..?Aşk Mı? Hangi mezardan çıktı bu GİT Hangi çıyana sürdün dilini de zehir olup aktın dudaklarıma Soğuk bir mevsimde ufaladın ömrümü Acemi bir cinayet gibi sıktın gecelerime kelimeleri Kapı eşiklerinde ihanete sırnaşan kedilere sordum seni Kıblesini şaşıran sahtekâr bir imansız gibi, deli dolu Allah’ın yanına koymuştum seni Belki! Avuçlarımdaki bu kuşlar Uçmayı öğretir gözlerimdeki bulutlara Belki! Bir yağmur damlası doğurur sensizliğim Kirpiklerimde sana benzemeyen aşklar ıslatırım Bıkarım ! Bıkarım kendimden de Gözlerinin avlusunda alnıma bir kurşun sıkarım İstanbul gibi gitmek kokuyor nefesim Güftesi çalınmış sözler suskun Ardımda bir sen, köpekler gibi hırlayan bir nehir Eylül’e yanağını dayamış bir yüz yatıyor Onca ihtimalde közlenmiş bu türküler Sokaklarıma asılı özgürlük afişleri Kimsesizliğimi peşkeş çektiğim kaldırımlar Eğri yağmurlarda günahını yıkayan kadın gibi Destursuz, acemi, çırılçıplak ve mor memesiyle Çatlak dudaklarıma kan damlatıyor Aşk mı? Bu kapımdaki dilenci Sahtekâr yüzüne sıçramış bir ben Gülüşünün yakamozundan sırıtıyor Işığı karanlığa hapis kırmızı bir bakış Güneşin doğuşuna işaret değil Siyah bu ! bütün üstü kapalı mezarlar gibi Sessiz, sedasız cesedimin üzerinde yatıyor Kim getirir seni bana ! kim Hangi rüzgâra karışır nefesin de Bir eylül sabahı salınırsın ensemde Ne zaman rezilce ve utanmadan Hiçbir mevsime sırnaşmadan Adımlarım sırtımda koşarım sana Aşk mı? Bu eteği rüzgâra emanet iffetsiz Dilimden adını çalan hırsız Titreyen, ter döken, ağır sancıların üçgeninde duldasız Dudağımda mahremi etiket densiz Aşk mı? Ölüme erken giden yazgülü Saçları Cezayir menekşesiyle örgülü Eteklerine yüzü dökülmüş günahkâr dürtülü Bu beter, bu işkencede altını ıslatma korkusu Aşk mı? Levent Saral |
|