Gürsel Güveloğlu Şiirleri

-------Güzel Muhammed*

Allah’ın elçisi, yüce nebisi,
Sırlara eren de güzel Muhammed
Aleme rahmettir senin gibisi,
Ümitler veren de güzel Muhammed

Öğüdün mü’mine parlayan güneş,
İmanım içimde sönmeyen ateş,
Hürmette, saygıda bulamam bir eş,
Dostluklar ören de güzel Muhammed

Sabırla hoşgörü, sendedir, sende,
Gül kokuyor bize mübarek tende,
Şefaatin umut o zorlu günde,
Cenneti deren de güzel Muhammed

Sevginle berzahı kuşatıp, sardın,
Mucize mi’raçla huzura vardın,
Ey kutlu Habibim, kimlere yâr’dın?
Hikmeti gören de güzel Muhammed

Hak yolun başında zulümler arttı,
Mübarek nurunu savaşlar tarttı,
Bedir, Uhud, Hendek; ateşten hattı,
Zalimi süren de güzel Muhammed

Örnek ahlakınla amel eyledin,
Her zaman herkese, doğru söyledin
Yetimin, fakirin sözün dinledin,
Haksızı yeren de güzel Muhammed

Bir nokta koyamam, ne yazsam sana,
Müjdenle davetçi, rehbersin bana,
Tevekkül ederim bak yana, yana,
Kulağım sirende güzel Muhammed

Hazret-i Muhammed Mustafa adın,
Düşünen insana cennettir tadın,
Kur’an la sarıyor Gürsel’i yadın,
Noksanlık nerende, güzel Muhammed?

Gürsel Güveloğlu

-------Sultanlarız Biz

Bu fani dünyanın her bir çağında,
Tarihe destanlar katanlarız biz!
Ural’da, Altay’da, Cudi dağında;
Yedi kat cennette yatanlarız biz!

Barışta askerim, savaşta şehit!
Sinemde duruyor kutsal bir ahit!
Hiç geri dönmedim Allah’ım şahit!
Alnında güneşle batanlarız biz!

Enginden süzülüp dağlar aşarak!
Her türlü göreve candan koşarak!
Yaradan aşkıyla dolup taşarak!
İblisi bir lokma yutanlarız biz!

Kıyamet zannıyla sarsılsa yerler!
İmanlı yürekler ‘‘Bismillah’’ derler!
Adımız Mehmet’tir; korkusuz erler!
Ruhunu mahşere atanlarız biz!

Yağmurda, doluda, tipide, karda;
Kartala binerim yokuşta, yarda!
Sakın ha şımarma; pusuda, darda(!)
Yılanı bağrından tutanlarız biz!

Hepimiz; insanız, milletiz, varız!
Toros’da, Ağrı’da, Süphan’da karız
Uyan be kardeşim, dünyaya darız!
Tek gözlü deccala çatanlarız biz!

Gururla doludur; geçmişim, anım!
Ay yıldız bayrağım; şerefim, şanım!
Kudurmuş faniye haramdır kanım!
Terini bin cana satanlarız biz!

Güveloğlu der ki; geri dur, geri!
Havada gezene öptürdüm yeri!
Soyumuz bellidir Türk’ün neferi!
On yedi devlette sultanlarız biz!

17 Eylül 2008-Kadirli

Gürsel Güveloğlu

-----Hemşire-

On iki mayıs ta bir güneş doğar,
Süzülen ışığı tutar hemşire
Hayatın ufkunu neşeye boğar,
Elemi kederi yutar hemşire

Mesaiden önce başlar telaşı,
Görevi olmayan pek çok uğraşı
Doktora hazırlık; pansuman, aşı,
İşi eksilmeden artar hemşire

Sağlık ordususunun beyaz meleği,
Hastaya şifadır onun dileği,
Kızsa da delinmez vicdan eleği,
İşine özveri katar hemşire

İlimdir irfandır ondaki hüner,
Mukaddes elinde acılar diner,
Nöbette semadan yıldızlar iner,
Vazife ufkunda batar hemşire

Hastanın yakını; dostu, yoldaşı,
Kiminin bacısı kimin gardaşı
Yatalak insanın odur sırdaşı,
Acının koynunda yatar hemşire

Sabırla hoşgörü ondadır onda,
Serviste dolanır elinde sonda,
Bir kapı arkası ya da balkonda,
Derdini birazcık atar hemşire

Ayırmaz kimseyi bakmaz rengine,
Hizmeti götürür fakir zengine
Azrail acilin gelmiş dengine,
Hızlan da elinden kurtar hemşire

(12 Mayıs 2008-Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

--Batmadan Gel- (şiir ile halk konserim- fotoğraflar)

Çomağını öksüz kula,
Atanlarla atmadan gel
İmanına üç beş zula,
Katanlarla katmadan gel

Eğri yolda gider ise,
Aciz insan girer sise,
Ruhunu da şer İblise,
Satanlarla satmadan gel

Hak yoluna ser özünü,
Tövbe ile ver sözünü,
Taşa vurup kör gözünü,
Tutanlarla tutmadan gel

Bir gün düşer başın dara,
Yürek başlar ahu zara
Kefen denen beyaz kara
Yatanlarla yatmadan gel

Islah etmeden huyunu,
Mevla’m bitirir oyunu,
Zakkum ezmesi suyunu,
Yutanlarla yutmadan gel

Gürsel kalbin atsın kiri,
Salih amel olsun iri,
Cehalete diri diri
Batanlarla batmadan gel

(23 Nisan 2008-Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

---Benden Başka*

Gönül bahçesine bahar gelmiyor,
Akıl benden başka, baş benden başka
Pembe hayallerim ufku delmiyor,
Kirpik benden başka, kaş benden başka

Yanan yüreğimde sevda hamuru,
Kuru dallarımda vefa çamuru,
Çare akıtıyor umut yağmuru,
Islak benden başka, yaş benden başka

Son bir derman ile bulsam kendimi,
Leyla, Leyla diye yıksam bendimi!
Hasret denizine güneş indi mi,
Hayal benden başka, düş benden başka

Ulu anıt yaptım aşka gülmeyi,
Ona mühürledim kıymet bilmeyi
Bazen istesem de düşüp ölmeyi,
Mezar benden başka, taş benden başka!

(15 Haziran 2008-Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

HOŞGELDİNİZ

Yarınımın ışıkları,
İlim, irfan kaşıkları,
Şanlı eğitim aşıkları,

Hoş geldiniz, hoş geldiniz,
Bu meydana hoş geldiniz
Bu şenliğe hoş geldiniz

*********
Okulun şirin gülleri,
Alnımın beyaz tülleri,
Dost bağının bülbülleri,

Hoş geldiniz, hoş geldiniz,
Bu meydana hoş geldiniz
Bu şenliğe hoş geldiniz

*********
Hakka doğru giden güneş,
Dostluk için yanan ateş,
Dayı, emmi, bacı, kardeş,

Hoş geldiniz, hoş geldiniz,
Bu meydana hoş geldiniz
Bu şenliğe hoş geldiniz

(3 Nisan 2008-Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

--*Erdin Anne

Acı tatlı günümüzde,
Hak korusun derdin anne
Sen de bizim gönlümüzde,
En nadide yerdin anne

Güneş indi nur yüzüne,
Çiçek açtı her sözüne,
Konu komşu dost gözüne,
Sevgi, saygı serdin anne

Hayat suyun durulmadan,
Baş köşeye kurulmadan,
Melek gibi yorulmadan,
Kanadını gerdin anne

Kendin mutlu sana sana,
İçin için yana yana,
Hep bizleri ana ana
Ömürleri verdin anne

Kumru gibi sohbetin var,
Hey gözünü sevdiğim yar!
Sana hizmet Gürsel’e ar,
Hak yoluna erdin anne

11 Mayıs 2008

Gürsel Güveloğlu

-Dağlar Geri Verin->

Nasıl dayanayım, nasıl güleyim,
Dağlar geri verin bana gülümü
Issız yollarına düşüp öleyim,
Dağlar geri verin bana gülümü

Bahçe küle döndü; bülbül gidince,
Hoyrat ortalığı talan edince
Bahar aylarında çiçek bitince,
Dağlar geri verin bana gülümü

Turnam erken uçtu, mevsim neylesin,
Derdim çaresini bilen söylesin
Mevla’m kavuşmayı nasip eylesin,
Dağlar geri verin bana gülümü

Ömrüme dolandı; feryadım, ahım,
Acıya bulandı, gönül dergahım
Sevene merhamet ederse Şahım,
Dağlar geri verin bana gülümü

Gürsel; ataştayım, içim yanıyor,
Ecel başucumda, yaram kanıyor
Herkes sevdiğimi öldü sanıyor,
Dağlar geri verin bana gülümü

(2 Şubat 2008-Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

--Desinler

Ortada bırak da, yuvasız,damsız,
Halimi görenler bitti desinler
Adını koysunlar, vefasız, gamsız,
Elveda demeden gitti desinler

Hasreti ümidin yerine koyup,
Gururu takındın vicdanı soyup,
Sonunda şaşırdı Leyla’ya uyup,
Kendini mecnun’a kattı desinler

Günahı yükledin bu masum kula,
Sebepsiz yürüdün dönülmez yola,
Yıldırım dokundu bastığı dala,
Ayrılık perişan etti desinler

İsyanlar oynadım talihi yakıp,
Yerlere döküldün gözümden akıp,
Her gece barlarda resmine bakıp,
Yumulup kadehe battı desinler

Gün olur düşünde sararsan beni,
Belki de şaşırıp ararsan beni,
Meraktan feleğe sorarsan beni,
Kazdığın mezara yattı desinler

(8 Mart 2006-Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

--Gidin Turnalar-(Bestelendi!)

Şimdi sevdiğimin gözü yoldadır,
Alın selamımı gidin turnalar
Aramızda yüce dağlar duldadır,
Alın selamımı gidin turnalar

Kader ayrılığı kılavuz seçti,
Gönül türlü, türlü zehirler içti,
Sonu hasret biten ne günler geçti,
Alın selamımı gidin turnalar

Ağlarım gurbette yarimden ayrı,
Alsam haberini gam çekmem gayrı,
İnsafsız olmayın edin bu hayrı,
Alın selamımı gidin turnalar

Viran olan bağda bülbül ne gezer,
Tomurcuk çiçekler dalından bezer,
O yarin vebali bağrımı ezer,
Alın selamımı gidin turnalar

Derdini anlatır Gürsel’in sazı,
Sonunda unuttum baharı yazı,
Sen de haber getir arada bazı,
Alın selamımı gidin turnalar

(15 Ekim 1977- Kadirli)

NOT: Türk sanat musikisinde duayen bestekarı sayın Suphi İdrisoğlu beyefendiye sonsuz şükranlarımı sunarımsağol var olun efendimilk beste şiirimi siz kazandırdınız lise yıllarımda yazdığım bu şiirimle

Gürsel Güveloğlu

-Değmezsin-

İster sitem eyle, ister gül bana,
Sen bu umutlara değmezsin değmez
Artık pişman isen, oh olsun sana!
Sen bu hayallere değmezsin değmez

Dağlayıp gönlüme yazdım ismini,
Falımda yıldızlar yaptım resmini,
Bembeyaz tüllerle sundum kalbimi,
Sen bu umutlara değmezsin değmez

Dünyamı ikiye bölmek istedim,
Seninle ağlayıp gülmek istedim,
Bazen de yerine ölmek istedim,
Sen bu hayallere değmezsin değmez

Selam vermez oldu duman düşlerim,
Erken havalandı talih kuşlarım,
Zamansız döküldü beyaz saçlarım,
Sen bu umutlara değmezsin değmez

Şimdi kaderimde ölüm yazılı,
Her bir satırına zulüm kazılı,
Kaldım yangınlarda, külüm asılı,
Sen bu hayallere değmezsin değmez

(12 Nisan 2006-Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

-Erenler Var-

Ey! Habibim geldim aşka,
Burda sahte erenler var
Dili başka, kalbi başka,
Dini ipe serenler var

Bomboş durur hak kapısı,
Her gün dolar kul yapısı,
Cennetinin var tapusu,
Eşe dosta verenler var

Defterini sol almağa,
Cehenneme yol almağa,
Yana yana nar olmağa,
Adım adım gelenler var

Göğe doğru kapı açan,
Yıldızlara riya saçan,
Berzahları delip geçen,
Geleceği bilenler var

Helal, haram ayırmayıp,
Öksüzleri kayırmayıp,
Düşkünleri doyurmayıp,
Cennetini soranlar var

Vaazında diller eğri,
Uzatılan eller eğri,
Koku vermez güller eğri,
Kafaları yoranlar var

Muskaları yaza yaza,
Cinci olup aza aza,
Tevekkülü boza boza,
Defterini dürenler var

Maddiyata saf durulmuş,
Zincir, halka, yol kurulmuş,
Millet sırtından vurulmuş,
Okunmamış Kur’anlar var

Gürsel, gerçek yalan oldu,
Kutsallıklar talan oldu,
İmanları alan oldu,
Hakka karşı duranlar var

(29 Aralık 2006 Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

-Gülüşün Yeter-

Bilirsin, koşulsuz severim seni,
Sebepli sebepsiz gülüşün yeter
Verdiğin destekle hayat yolunda,
Yanımda fedakar kalışın yeter

Parlayan yüzünde bulunmaz gamın,
Ruhuma hükmeder nazlı endamın,
İncelik nezaket hayat ilhamın,
Her zaman coşkuyla gelişin yeter

Kalp ağrım aşkımsın,söküp atamam,
Sararım taş olsan,ayrı yatamam,
Sen yokken ömrüme ömür katamam,
Yaşama sebebim oluşun yeter

Karşımda dolunay, elinde elim,
Dilerim tanrıdan, ayırmaz ölüm,
Gönülden sevdiğim, gerçek be gülüm! ,
Kolumda uykuya dalışın yeter

Sevgili eşime ithaf

(29 Mart 2005- İskenderun)

Gürsel Güveloğlu

-İnsandır Aklımız Asker Yaşarız-

Savaş meydanında,çölde,bir vaha,
Milleti koruyan dulda taş olduk
Gönülden toprağa girdik bir daha,
Çiçeğe can veren dalda yaş olduk

Vatandı tasamız hayat yolunda,
Zaferde çözümü bulduk sonunda,
Gülüştük her nefes ölüm anında,
Zalimin zoruna kalkan baş olduk

Halkımın gururu,aydınlık yüzüm,
Ülkemin onuru,kutsaldır sözüm,
Kendini bilene dokunmaz gözüm,
Huzurlu ocakta pişen aş olduk

Uygarlık yolunda yürürüz yolu,
Bak şanlı tarihim eserle dolu,
Şimdi de fitneye kaldırdık kolu,
Şehidin mabedi mermer taş olduk

Dağlarda yağmura,sele karıştık,
Her deli poyrazda,yele karıştık,
Bazen de gurbette ele karıştık,
Yârine uzaktan bakan kaş olduk

İnsandır aklımız asker yaşarız,
Yurduma göz diken olsa şaşarız,
Atamın izinde kükrer coşarız,
Milletin umudu,hayal düş olduk

Mehmetçik,Memed’i yorarım size,
Güvenli ortamlar kurarım size,
Vicdanlı yürekler sorarım size,
Ne zaman,yan gelip yatan boş olduk?

(16 Aralık 2006-Kadirli)

Gürsel Güveloğlu

-Nazlı Yarim-

Benim nazlı yarim, tenimde ateş,
Isıtıp kalbimi yakması güzel
Sevdiğim, Kadınım, kusursuz bir eş,
Yüzünün menekşe kokması güzel

Her zaman yakışır, içten gülmesi,
Saygımı cezp eder kıymet bilmesi,
Yanında çok kolay deli olması,
Aşkını gönlüme takması güzel

Giyinir, kuşanır gelir yazları,
Açılır gerdanı,dizer hazları,
Götürür hayale cilve nazları,
Ceylan gibi ürkek bakması güzel

Onunla hatıra, hülyalar kaldı,
Çilenin yerini mutluluk aldı,
İyide,kötüde yanımda oldu,
Aht’ına vefalı çıkması güzel

Sevgili eşime ithaf

(19 Nisan 2005- İskenderun)

Gürsel Güveloğlu