Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
harem”, ile, ilgili, romanlar

Harem” İle İlgili Romanlar

Eski 10-07-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Harem” İle İlgili Romanlar



Harem” ile ilgili romanlarLise son sınıfa kadar “Topkapı Sarayı”, “Harem” denilince hemen, çırılçıplak cariyelerin içinde yüzdükleri bembeyaz süt havuzları aklıma gelirdi Çünkü ilkokuldayken toplu olarak Topkapı Sarayı’na ziyarete gittiğimizde, Harem kısmındaki bayan rehber bize böyle anlatmıştı Üst kattan aşağıdaki boşluğu göstererek, “Burada süt havuzları vardı Padişah, bizim şu an olduğumuz yerden onları takip eder, beğendiğini yanına çağırırdı” demişti

Lise son sınıfta tarih öğretmenimiz ise (Allah ondan razı olsun) “Harem”in ne olduğunu geniş ve doğru olarak anlatınca, bu yanlış düşüncem ancak o zaman değişti

Ülkemizin en büyük çıkmazlarından biri, uzmanlık isteyen konularda uzmanlara sorulmaması, ilgili ilgisiz herkesin konuşması, yazması

Bu yapılmadığı için “Harem” ile ilgili romanlar, Osmanlıyı kötülemek, gözden düşürmek için yazıldığı kanaatini uyandırıyor Bugün, son zamanlarda çok tartışılan bu konuları, konunun uzmanı tarihçilerin görüşlerine müracaat ederek, tarihi gerçekleri bir nebze de olsa ortaya koymak istiyorum;

Harem nedir, ne değildir?

“Osmanlı’da ‘harem’, herkesin giremediği bir ortamdı Sözcük olarak harem ‘dokunulmaz, kutsal’ anlamına gelir Bilinenin aksine Osmanlı’da ‘Harem-i Humayun’, devlet adamları yetiştiren ‘Enderun’ mekteplerine paralel bir kurumdu Kesinlikle, cinselliğin ayyuka çıktığı, padişahın canı çektiğinde içinden kadın seçip beraber olduğu bir yer değildi Buradaki kadınlar, Osmanlı’nın en üst kültür grubunu temsil ederdi Bazı çevrelerde ‘harem’ kavramına cinsel ve egzotik benzetmelerin yapılmasının nedeni 17 ve 18’inci yüzyıllarda Batı’nın bu kuruma cinsel içerikli yakıştırmalar yapmış olmasıdır İşin acı yanı insanlar ‘harem’i olumsuz düşünüyor, ama bunu öğreten biz olduk(Prof Dr Bahaeddin Yediyıldız -Osmanlı Tarihçisi)

“Harem’deki yaş ortalaması, oryantalist hayallerde olduğu gibi 15-16 değil, 60’ın üzerindeydi Harem, Osmanlı’da padişahın ailesi anlamına gelirdi Yani, padişahın mahrem kısmıdır Padişah öldükten sonra da ailesi haremde yaşamaya devam ederdi Harem’de bulunan bütün kadınlar padişahın cinselliği için tutulmadıkları gibi, buradaki kızlara her konuda uzun soluklu eğitim verilirdi Din hocaları da öğretmenler de gelir haremde ders verirlerdi Padişah da güzel ve bilgili bu kızlardan bazılarını devlet adamları ile evlendirirdi” (Prof Dr Mete Tuncay-Tarihçi)

“Özellikle yabancı kadın yazarların kaleme aldığı bu romanlar, “ikinci sınıf yazarların yazdığı kötü romanlar”dır Bu kitaplar tarihi gerçekleri yansıtmamaktadır Yazarlar Topkapı Sarayını bile görmeden bu kitapları kaleme almaktadırlar Bu tür kitapların hislerle değil, ilimle yazılması gerekir, herkes bu konuda uyanık olmalıdır(Prof Dr İlber Ortaylı)

“Tarihi konu alan romanların önsözünde eserin “hayali” olup olmadığının belirtilmesi gerekir Romansı tarih kitaplarının tarih kitaplarından ayırt edilmesi gerekir Bu tür edebidir, belli bir kesime hitap eder Bunlar edebi bir tür olarak sosyal ve sanat fonksiyonunu yerine getiriyor Bu açıdan faydalıdır Fakat bunu yazanlar, tarih yazdıkları iddiasına girerlerse o zaman yanlış yapmış olurlar ve okuyuculara yanlış bilgi vermiş olurlar Osmanlı Devleti’nin tartışılmaya başlamasından sonra Osmanlı’ya karşı toplumda bir merak uyandı Bu, bu tür kitapların okuyuculardan büyük ilgi görmesinin nedenlerinden biridir Osmanlıyı idealize etmek ve bilhassa bugünkü Türkiye ile kıyaslamak doğru değildir(Prof Dr Halil İnalcık-Tarihçi)

Görüldüğü gibi, tarihçiler, birbiri ardına yayımlanan ve özellikle Osmanlı “Haremi”ni konu alan “Safiye Sultan’’ gibi çeviri kitapların, gerçekleri yansıtmadığını, bunların tarihi gerçekler olarak görülmemesi gerektiğini ifade ediyorlar Yanlış kanaatlerin oluşmaması için uyarılarda bulunuyorlar (Mehmet Oruç, Türkiye, 19052001)

Bazı Valide Sultanlar ve hayır hasenatları hakkında özet bilgi verelim:

Hürrem Sultan
Kanuni Sultan Süleyman Hanın zevcesidir Haseki ve Hürrem Sultan ismiyle meşhur oldu 1558 tarihinde İstanbul’da vefat etti Süleymaniye Camii avlusuna defnedildi Kanuni sonradan bu saliha zevcesinin kabri üzerine bir türbe yaptırdı Türbe, Mimar Sinan’ın eseri olup, içi muhteşem çinilerle süslüdür Kubbeye yakın yerlerinde âyet-i kerimeler yazılıdır

İlk çocuğu Şehzade Mehmed olup, Kanuni’nin tahta çıkmasından bir yıl sonra dünyaya gelmiştir Mihr-i Mah Sultan, şehzade Selim ve Bayezid diğer çocuklarıdır Bunlar kendisinden sonra vefat etmişlerdir Mihr-i Mah Sultan, Rüstem Paşa ile evlendirildi

Hürrem Sultan, hayır hasenat yapmayı çok severdi Aksaray’da o zaman Avratpazarı, bugün Haseki denilen semtte kubbeli bir cami ile şadırvan, yanında imaret, medrese, darüşşifa ve mektep yaptırdı Medrese, 1539 da yapıldı Şimdi belediyenin polikliniği olarak kullanılan darüşşifa da 1550 de inşa edildi Bundan başka Mekke ve Medine-i münevverede birer imaret yaptırdı Edirne’ye su getirtti ve bunları muhtelif çeşmelerden akıttı Cisr-i Mustafa Paşada Kervansaray, cami ve imaret yaptırdı Bunlara kocası Kanuni Sultan Süleyman’ın kendisine verdiği emlakını vakfederek adını hayırla tarihe yazdırdı Kanuni de bu saliha zevcesi için, hayatının sonuna kadar hayırlar ve vakıflar yaptırmıştır

İstanbul’da Aksaray Fındıkzade yolu üzerinde, sol taraftaki ağaçlık içinde İstanbul’un en eski hastanesi Haseki hastanesi, Hürrem Haseki Sultan tarafından 1539 da Mimar Sinan’a yaptırılmıştır Civardaki Haseki Camii, büyük bir medrese, imarethane ve sebil de Sinan’ın eseridir

Hastanenin yönetimi 1878 yılına kadar Hürrem Haseki Sultanın tesis ettiği vakfa ait iken o yıldan sonra şehremanetine (belediyeye) geçmiştir

Hürrem Sultanın yaptırdığı bina halen hastane polikliniği olarak hizmet vermektedir Diğer binalar sonraki yıllarda yapılmıştır Bugün Haseki Hastanesi 15 faal servisi ve 645 yatağı ile hizmet veren Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı, tam teşekküllü bir kuruluştur

Mihr-i Mah Sultan
Kanuni Sultan Süleyman hanın kızıdır Zevci Rüstem paşa, Eminönü ile Unkapanı arasındaki meşhur camii yapmıştır Mihr-i Mah sultan da, Edirnekapı yanında büyük camii ve 1546 senesinde Üsküdar iskelesindeki Eski valide camiini yaptırmıştır 1556 senesinde vefat etmiştir Süleymaniyyede babasının türbesindedir Rüstem paşanın kardeşi kaptan-ı derya Sinan paşa, Beşiktaş iskelesi yanında meşhur camii yaptırdı 1553 senesinde vefat edip, Üsküdarda Mihr-i Mah sultan camii mihrabı önüne defnedildi Camii Rüstem paşa 1555 de tamamladı Rüstem paşa 1560 da vefat etti Şehzade camii bahçesindeki türbesindedir

Fatıma Sultan
Yavuz sultan Selim hanın kerimesidir Topkapı’da, zevci kara Ahmed paşanın camiine yakın (Fatıma sultan mescidi)ni yaptırmıştır Kara Ahmed paşanın yaptırdığı (Topkapı camii), (Pazartekke mescidi)nin yanındadır Ahmed paşa 1554 senesinde şehid edilince, inşâsı yarım kalmıştı 1564 de, kardeşi Rüstem paşa tamamlamaya başladı Yedi senede tamam oldu Ahmed paşa camii yanındaki türbededir Zevcesi Fatıma sultan, bu türbenin yanındadır

Mahpeyker Sultan
Sultan Ahmed hanın zevcesi ve sultan dördüncü Murad ile Sultan İbrahim’in validesidir (Kösem sultan) da denir 1592 de doğup, 1651 de şehid edildi Hüsni cemali, aklı ve zekası ve hayrat ve hasenatı ile meşhur saliha ve afife bir sultan idi Yeni camiin temelini attı Çarşambadaki (Valide medresesi mescidi) ve 1640 da Üsküdar’da Çinili camiini yaptırdı Çakmakcılar yokuşunda büyük valide hanı ile içindeki mescid de, bunun eseridir Rumelinde milyonlar değerinde vakıfları ve hayratı vardır Otuz sene, devletin idaresinde hizmetleri oldu Asiler ve şakiler tarafından sarayda şehid edildi Sultan Ahmed türbesindedir Sultan dördüncü Muradın kızı Safiyye sultan da bu türbededir Hayrat ve hasenatı ile millete hizmetleri Naima tarihinde uzun yazılıdır 1623 de, Anadolu kavağı camiini yaptırmıştır Bu mescid şimdi gazinodur İki kavağın kaleleri de 1623 de yapılmıştır

Turhan Sultan
Sultan İbrahim’in zevcesi ve dördüncü sultan Mehmed’in validesidir Hatice Turhan sultan, saliha ve hayrı sever bir hanım idi Eminönü’nde büyük Yeni camiin temelini Mahpeyker Kösem sultan atmıştı Turhan sultan tamamlatıp, 1664 de ibadete açıldı Mektep, medrese, imarethane, kütüphaneler, çeşmeler yaptırdı 1682 de vefat etti Yeni cami yanındaki, Turhan sultan türbesindedir Oğlu sultan dördüncü Mehmed ile torunları sultan ikinci Mustafa ve üçüncü sultan Ahmed ve birinci sultan Mahmud ve sultan üçüncü Osman han ve sultan beşinci Murad ve sultan Mahmudun validesi Saliha sultan ve diğer şehzadeler de buradadırlar Üçüncü Mustafa hanın validesi Mihr-i şah Emine sultan ile birinci Abdülhamid hanın validesi Rabia sultan da buradadır

Fatıma Sultan
Üçüncü Ahmed hanın kızıdır 1725 de Bab-ı âlide bir cami yaptırmıştır İbrahim paşanın zevcesi idi 1732 de vefat edip, Turhan sultan türbesinin haricine defnedildi

Hatice Sultan
Dördüncü Mehmed hanın kerimesidir 1738 de Defterdar ile Ayvansaray arasında (Sultan camii)ni yaptırdı Buna (Ya-Vedud camii) de denir Çünkü, önceden şeyh Abdül-Vedud yaptırmıştı Kendisi, Buhara’dan, İstanbul’u almak için gelenlerdendir 1456 senesinde vefat edip, orada defnolundu Sonra, halifelerinden Tokmak dede, vakfını tayin etti Bu da orada medfundur Bunun için oradaki kabristana (Tokmaktepe) denir Hatice sultan, buradaki sahil sarayları yerine çeşme, sebil ve mektep ve mektebin altında Muhammed Ensarinin türbesini yaptırırken, bu mescidi yeniden yaptırmıştır Rumeli-kavağı camiini de Hatice Turhan sultan yaptırmıştır 1743 de vefat etti Turhan sultan türbesindedir Zevci Hasan paşa, Üsküdar’da (Nesuhi tekkesi mescidi)ni yaptırmıştır

Mihr-i Şah Sultan
Üçüncü Selim hanın validesidir Halıcıoğlu kışlası ile yeni köprü arasındaki camii yaptırmıştır Eyyub camii ile Bostan iskelesi arasında 1796 da yaptırdığı türbesindedir Kızı Hatice sultan da yanındadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.