İi. Makedonya Krallığı Ve Flip İi , 1. Makedonya Krallığı Ve 2. Flip Hakkında Bilgi |
09-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İi. Makedonya Krallığı Ve Flip İi , 1. Makedonya Krallığı Ve 2. Flip Hakkında BilgiII Makedonya Krallığı ve Flip II , 1 Makedonya Krallığı Ve 2 Flip Hakkında Bilgi II Makedonya Krallığı ve Flip II , 1 Makedonya Krallığı Ve 2 Flip Hakkında Bilgi II Makedonya Krallığı ve Flip II 1 Makedonya Krallığı Makedonya Yunanistan’ın kuzeyinde bulunmaktadır ve uzun yıllar boyunca Yunanistan’ın etkisi altında kalmıştır Makedonya’nın tarihi gelişiminde bu ülkenin coğrafyası önemli, rol oynamıştır Makedonya ülkesinde denize kadar inen vadirler, nehirler sayesinde birbirine bağlı bulunmakta bu sayede bu ülke coğrafi ve ekonomik bakımdan bir bütün meydana getirmekte idi Bu ülkede zengin madenler, büyük ormanlar, hayvan yetiştirmeye uygun elverişli meralar ve her türlü ziraatı mümkün kılan geniş topraklar vardı Ülke iki büyük körfeze ve bu körfezlerde geniş limanlara sahipti Makedonyalıların ırk bakımından İllirryalı’lar, Yunanlı’lar veya Trak’larla akraba oldukları meselesi ilk çağdan beri tarihçileri meşgul eden bir konudur Herodotos onları bir Dor kabilesi olarak saymakta, Atina’lı Demostenes Makedonyalıların barbar olduklarını söylemekte, tarihçi Polibyos ise Makedonyalıların Yunanlılarla aynı ırktan olduklarını yazmaktadır Bugün Makedonya diline ait elimizde bulunan noksan malzemeden izyade Makedonyalıların din ve devlet teşkilatına dayanarak bunların bir Yunan kabilesi olduğunu söyleyebiliriz Makedonyalıların devlet teşkilatına bakılacak olursa hükümetin başında bir kral bulunduğunu görürüz Bu kral hem en yüksek mülki amir, hem başkomutan, hem başrahip, hem de başyargıçtı Krallık babadan oğula geçerdi Kralın yanında büyük toprak sahibi asiller önemli bir yer alırdı Makedonya’nın Yunanistan’a göre en büyük avantajı, bir krallık olması, şehir devletlerinden oluşmamasıydı Böylece Makedonya yıllarca varlığını korumuştur 2 Filip II Amintas oğlu II Filip 359’da tahta çıkmıştı, bu süre boyunca Makedonya güçlü bir krallık haline gelmişti Filip o sıralar henüz çocuk denebilecek bir yaştaydı Tahta geçer geçmez ilk beliren telike babasının üç nikahsız karısından olan oğullarının taht üzerinde hak iddia etmeleriydi Ülkedi genel idarenin yardımı ile Filip bu tehlikeleri atlatmayı başardı İkinci beliren tehlike ise kuzeydeki barbar kavimlerinin krallığa karşı yaptıkları ittifaktı ancak Filip erken davranarak bu tehlikeyi de atlarmış ve 356 tarihlerinde Makedonya sınırlarını güvenlik altına almış oldu Filip’in tahta geçer geçmez yaptığı en önemli işlerden biri yeni bir ordu kurmak oldu Bu orkdu zamanın teknolojik açıdan en gelişmiş ordusu idi Filip’in ordu üzerinde yaptığı yenilikler şöyle sıralanabilir: Faydasız bir yük olan piyadenin eşya arabalarını ordudan kaldırdı Süvarilerin yanlarında sadece tek bir seyis bulundurmaya müsaade etti Askeri disiplini en üst eviyeye getirdi Filip ilk olarak yunan koloni çemberini deldi Atina’nnın karşı koymasına rağmen Amfipolis, Pidna ve Potideia gibi şehirleri zaptederken Makedonya sınırlarını denize kadar genişletti(357) Ayrıca bu sayede Pengayon dağındaki altın madenlerini de ele geçirmiş oldu Daha sonra Phokis’lilerin ciddi tehdidine uğrayan Theselialılar Makedonya Kralını yardıma çağırdılar Filip onları geri püskürtmeyi başardı ve Thermopylai kapısına kadar ilerledi Bir Makedonya garizonunu işgal kuvveti olarak Pagasai’a yerleştirdi ve böylece Euboia’ya giden yola sahip oldu Bunun üzerine Atinalı’lar Hellenler üzerinde egemenlik kurmak isteyen ve bu yolda ilerlemeye başlayan krala karşı mücadele etmeye başladılar Filip 352 yılında Thessalia’ya ayak bastı Ancak hızla toplanan Atina ordusu Termopül geçidini işgal ederek Makedonya kuvvetlerinin Yunanistan’ın iç bölgelerine girmesine engel oldu Atina’da Demostenes muhafazakar partinin başına geçmiş ve bu parti Makedonya’ya karşı savaş için propoganda yaparak Atina’yı tekrar Yunanistan’ın başına geçirmeye çalışıyordu Filip 351 yılında Halkidide yarımadası üzerine yürüyüp Olynthos’a hücum edince, Atina Filip’e karşı harp ilan etti ve Olynthos’a yardım için bir kuvvet gönderdi Buna rağmen Filip 348 yılında şehri zapetti 346 Fokis’i fethetti, 344 yılında Thessalia Birliğinin reisi oldu ve 343’de Epyros’u hakimiyeti altına aldı 341 yılında Filip Trakya üzerinden karadeniz’e doğru ilerlemekte iken Demostenes Filip’e karşı Atina’nın idaresinde Yunan devletlerinnden kurulu bir ittifak meydana getirdi Bu kuvvetler 340’da Filip tarafından kuşatılan Byzantion ve Perintos şehirlerini başarılı bir biçimde korudular Bunun sonucunda Filip geri çekilmek zorunda kaldı Fakat 338 senesinde çok ani bir hareketle Beotya’ya kadar ilerledi ve bu senenin austos ayında Haironeia muharebe sahasıında müttefik Yunanlılarla karşılaştı Bu savaşta da çarpık muharebe düzenini kullanarak Atina ve müttefiklerini bozguna uğratmayı başardı O sıralar 18 yaşında olan oğlu III İskender’de bu savaşta soldaki taaruz kanadına komuta ederek kendini göstermeyi başardı Haeronia muharebesi Yunanistan’ın kaderini belli etmişti Bu muharbeden sonra tüm Yunanistan Filip’in eline geçmiş oluyordu Makedonya kralı Thebai’ye karşı oldukça sert davrandı Atina ise Filip’le gayet elverişli barış şartlarıyla anlaşmaya vardı Buna göre bu şehir istiklal ve otonomisini koruyacak, Haironeia’da Makedonyalılara esir düşen askerleri tazminatsız geri alacak fakat Trakya Hersınnesos’undaki topraklardan, Oropos’a karşılık vazgeçecekti Bütün bu olaylar zarfında Yunanistan’da Panhellenizm akımı tam olarak sönmemişti Perslere karşı milli bir savaş açmak düşüncesi Hellas’ta hiçbir zaman unutulmamıştı Aristotales bu konuda şöyle demiştir: Eğer Hellenler bir devlet halinde birleşmiş olsalardı, dünyaya hakim olabilirlerdi Gerek Perslere karşı bir savaş açmak gerekse de tüm hellenlerin bir bütün altında birleşme düşünceleri birbirine o kadar yakındıki ikisi tek bir birlik bir bütün olarak kabul edilebilirdi İşte Makedonya kralı Filip bu büyük işe girmiştir Haironeia Muharebesinden sonra Filip Yunanistan’ın durumunu görüşmek üzere Yunan devletlerini Korinth’e davet etti Isparta dışında tüm davet edilen devletler bu görüşmeye katıldılar Kongrede bir “Hellenler Birliği” meydana getirldi ve ilerde çıkabilecek anlaşmazlıkları önlemek için genel barış ilan edildi Bu birliğe giren şehirler istiklal, otonomi, ana teşkilat ve mülki bütünlüklerini koruyorlardı Birliğin işlerini ise “Hellen’lerin müşterek sinhedrion’u” adını taşıyan bir meclis yürütecekti Birlik ancak bu meclis kararı ile harb ilan edebilecekti Denizlerin serbestliği birliğe giren şehirler için sağlanacaktı Birliğin kararlarını saymayan şehirler üzerine birliğin ordusu yürüyecekti Filip ise birliğin başkanı ve birlik ordusunun “hegamon”u yani başkomutanı seçilmişti 337 yılında birlik meclisinin Korinth’de yaptığı ilk toplantıda Filip bütün Yunanlı’ları Pers’lere karşı savaşa davet etti Bu seferin amacı Anadolu Yunanlı’larını Pers boyunduruğundan kurtarmak aynı zamanda Kserkses’in bir zamanlar Yunanistan’da yapmış olduğu tahribatın öcünü almaktı Filip’in bu öerisi kabul edildi ve bu öç seferinin başkomutanlığına seçildi Filip bu seferin hazırlıklarını gördüğü ve Anadolu’ya genarellerinden Attalos ve Parmenion’un idaresinde 10000 kişilik bir öncü kuvvet gönderdiği sırada başkenti Aigai’de kızı Kleopatra’nın düğününde aslı kesin olarak bilinmeyen bir sebep yüzünden, asiller tarafından öldürüldü(336) |
|