Prof. Dr. Sinsi
|
Tüm Ayrıntılarıyla -İ. Dünya Savaşı
Tüm ayrıntılarıyla -I Dünya Savaşı
Tüm ayrıntılarıyla -I Dünya Savaşı
I Dünya Savaşı, 1914 yılında Avrupa'da başlamış, ancak dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin katılması ve diğer kıtalardaki sömürgelere de yayılması nedeniyle "dünya savaşı" olarak adlandırılmıştır 1914'te başlayan savaş 1918 yılında sona ermiştir

Savaşın nedenleri ve başlangıcı
Almanya, ekonomisi için kendisine "hayat alanı" olarak Osmanlı İmparatorluğu’nu seçmişti Bu nedenle Osmanlı Devleti ile yakın ilişkiler kurup, İngiltere’nin Hindistan yolu için büyük tehlike olan, "Bağdat Demiryolu" projesini kabul ettirmişti Böylece Üçlü İttifakla, Üçlü İtilafın çatıştığı önemli bir alan da Osmanlı İmparatorluğu oluyordu 1905 yılından itibaren Almanya’nın her olayda karşı tarafla arası açıldı Fas Buhranları’nda bir şey elde edemeyen Almanya, Balkan Savaşları’nın çıkmasına da engel olamadı Oysa, Balkan Savaşı Almanya'ya ekonomik açıdan büyük zarar vermişti Ayrıca Bağdat-Berlin Demiryolu'nun gerçekleşmesi de, Almanya ile Bulgaristan’ın dost olup olmamalarına bağlı idi 1914 yılına gelindiğinde blokların çatışmasının temel sorunları olan ekonomik çıkar, Alses-Loren sorunu, üstünlük kurma, deniz silahlanması, Fas Buhranları, Bağdat Demiryolu sorunu, Balkanlar'da Avusturya-Rusya çatışması, Balkan Savaşı gibi nedenlerden dolayı savaşın çıkması yalnızca bir bahaneye bakıyordu
Savaşın yakın nedeni de hazırdı Avusturya’nın Sırbistan üzerindeki üstünlüğünü sürdürmek ve kendi sınırları içindeki Sırpların yaşadığı şehirleri kaybetmemek için her fırsatta Sırbistan üzerine baskı yapıyordu Bu sürtüşmeler, 28 Haziran 1914'de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahdı Franz Ferdinant ve eşinin bir Sırplı tarafından öldürülmesi nedeniyle dünyayı 4 yıl kana bulayacak bir savaşa dönüştü

Sırp sorununu kökünden çözmek isteyen Avusturya, Almanya’nın da ayni görüşte olduğunu öğrenince Sırbistan’a 23 Temmuz'da sert bir nota verdi İçişlerine karışma hükümleri taşıyan bu nota, Rusya’nın Sırbistan’ı yalnız bırakırsa, Balkanlar ve Boğazlar üzerinde Almanya-Avusturya egemenliği kurulacağı endişesiyle Sırbistan’ı desteklemesi üzerine reddedildi Rus desteğini sağlayan Sırbistan seferberlik ilan edince de, Avusturya Sırbistan’a 28 Temmuz'da savaş ilan etti Almanya’nın uyarılarına rağmen Rusya’nın 30 Temmuz'da seferberlik ilan etmesi üzerine, Almanya 1 Ağustos’ta Rusya'ya savan ilan etti Ayni tarihlerde Fransa da seferberlik ilan etmişti Fransa'ya Belçika üzerinden saldırmayı planlayan Almanya Belçika'ya bir nota vererek, bütün zararlarının ödeneceğini ve toprak bütünlüğüne dokunulmayacağı konusunda güvence vererek, topraklarından geçiş izni istedi Belçika bunu reddedince de 3 Ağustos’ta Belçika'ya saldırdı Bunun üzerine İngiltere 4 Ağustos’ta Almanya'ya bir nota vererek Belçika’yı boşaltmasını istedi Almanya bu isteği reddedince, İngiltere ayni gece Almanya'ya savaş ilan etti Böylece Avrupa Savaşı çıkmış oldu
Başlangıçta hemen herkes bu savaşın 19 yy daki gibi cephe savaşları olacağını, en çok 1-1,5 yıl süreceğini sanıyorlardı 1871'den beri Avrupa uzun bir barış dönemi geçirmişti Bu arada ekonomik ilişkiler, teknik buluşlar savaş sanayiinin gelişmesi ile yeni savaş silahlarının tahrip gücü artmış, savaş yöntemleri değişmişti Bu savaş yalnız Avrupa topraklarında kalsaydı belki bu tahminler doğru çıkabilirdi Fakat savaşın gerek yer, gerekse zaman bakımından sınırlarını büyüten bir olay oldu Osmanlı İmparatorluğu kısa bir süre sonra savaşa katildi Bu yüzden savaş bir Dünya Savaşı niteliği kazandı
Osmanlı'nın savaşa girişi
Osmanlı hükümeti Almanya ile ittifak anlaşmasının imzalandığı gün genel seferberlik ilan edilmişti (2 Ağustos 1914) Bu karardan iki gün sonrada Osmanlı Devleti tarafsızlığını ilan etmişti Almanya Osmanlıyı bu tarafsızlıktan ayırmak ve Almanya safında savaşa katılmaya zorlamıştır Çünkü Osmanlı savaşa girerse yeni cepheler açılacaktı ve Almanya kendi yükünü hafifletmiş olacaktı Ayrıca Osmanlı Devleti Süveyş Kanalı’nın denetimini ele geçirirse, İngiltere sömürgelerine giden yol kapatılmış olacaktı Diğer taraftan Almanya, Osmanlı padişahı'nın halifelik nüfusundan yararlanarak İngiliz sömürgelerindeki Müslümanlar'ı da etkilemeyi düşünüyordu Boğazların denetiminin Osmanlının denetimi altında olmasıyla da Rusya'ya gidebilecek yardım engellenecek ve Rusya saf dışı bırakılacaktı

Bu sırada Akdeniz de İngilizlerden kaçan iki Alman savaş gemisi (Goeben-Breslav), Çanakkale’yi geçerek Osmanlılara sığındı (10 Ağustos 1914) İngiltere bu gemilerin teslim edilmesini istedi Aslında Osmanlı Devleti tarafsızlığını koruması için, bu iki gemiyi elinde tutarak mürettebatını göz altına alması gerekirdi Daha önceki yıllarda İngilizlere ısmarlanan “Sultan Osman ve Reşadiye” harp gemilerinin taksitinin ödendiği halde, Osmanlıya verilmemesi üzerine donanmamızın yükünü hafifletmek için, bu iki Alman gemisinin “Yavuz ve Midilli” adi verilerek satın alındığı söylendi
Bunu tanımayan İngilizlerin Çanakkale Boğazı'na Abluka koyması, karakol görevi yapmak için dışarı çıkan savaş gemimize ateş açması yüzünden boğaz kapatıldı (27 Eylül 1914) Kabine üyelerinin büyük bir bölümünün harp taraftarı olmadığı halde, Alman Amirali Souchon, Harbiye Bakanı ve Başkomutan Enver Paşanın uygun görmesiyle, Türk Donanması Karadeniz’e çıkarıldı Donanma Rus gemilerini batırma ve Rus limanlarını (Odesa, Sivastopol) topa tutmaya başlayınca ,Rusya Osmanlıya karşı 2 Kasım 1914 de savaş ilan etti 5 Kasım 1914‘te İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’ne harp ilan ettiler Osmanlı devletinin buna 14 Kasım 1914 de “cihad” (din uğruna savaş) ilan etmekle cevap verdi
Boğazların Rusya'ya Verilmesi
Savaş çıktıktan sonra Çar'ın yaptığı açıklama ile, Rusya’nın bu savaşta en büyük kazancının Boğazlar olacağı anlaşılmıştı Yaklaşık 120 yıldan beri Boğazları koruyan İngiltere ve Napolyon’un "Boğazlar tek başına bir ülke eder" sözü ve Akdeniz sınırlarının ve güvenliğinin Boğazlarda başladığını belirten Fransa, Rusya’nın Boğazları ele geçirmesini engellemek için 120 yıldır Osmanlı Devleti'ni Rusya'ya karşı korumuşlardı Hatta Kırım Savaşı’na fiilen katılmışlardı Fakat simdi Alman tehlikesi karşısında, her ikisi de Rusya’yı kendi yanlarına almak için her şeye razı oluyorlardı Çar, İngiltere ve Fransa’nın bu durumundan yararlanarak, Boğazların mutlaka Rusya'ya ait olacağını kabul ettirdi

Çanakkale Savaşı’nın başlamasından sonra Rusya endişeye düştü Eğer İngiltere ve Fransa Boğazları ve İstanbul’u ele geçirirse, onları oradan bir daha çıkarmak mümkün olamazdı Hele İngiltere’nin ve Fransa’nın Yunanistan’ı da Çanakkale Savaşı’na katmak için baskı yapmaları, İngiltere Ege ve Boğazları Yunanistan'a vereceği endişesini doğurdu ve Rusya’nın tepkisine yol açtı 4 Mart 1915'de İngiltere ve Fransa'ya verdiği notalarla, İstanbul ve Marmara Denizi Rusya'ya katılacak, İmroz ve Bozcaada için ise Rusya’nın oyuolmadan karar alınmayacaktı İngiltere ve Fransa bu Rus notasından hoşlanmamakla beraber, Alman tehlikesi karşısında, 12 Mart 1915'de İngiltere ve 10 Nisan'da da Fransa Rus isteklerini kabul ettiklerini bildirdiler Buna karşılık da Rusya, İngiltere ve Fransa’nın Orta Doğudaki çıkarlarını kabul ediyordu
İtalya'nın savaşa katılması
Avusturya, 28 Temmuz 1914'te Sırbistan’a nota verirken İtalya’ya haber vermemişti Almanya, İtalya ile iyi geçinmesi için Avusturya’yı uyarmasına ve İtalya’ya ödün vererek desteğini sağlamasını istemesine rağmen Avusturya bu uyarıyı dikkate almamış ve İtalya’ya danışmadan Sırbistan’a savaş ilan etmişti Almanya ve Avusturya, İtilaf Devletleri'ne savaş ilan edince, İtalya 3 Ağustos’ta tarafsızlığını ilan etti Avusturya’nın İtalya’ya hiç ödün vermemesi İtalya’nın tarafsız kalması için yeterli değildi İtalya’nın içte huzuru yoktu Ülkü yanlısı olanlar, savaşın nimetlerinden yararlanmak için mutlaka savaşa girilmesini savunuyorlardı İtalya 3 Ağustos tarihli tarafsızlık kararını açıklarken, İtilaf Devletleri'ne, iyi bir öneri yapılırsa İtalya’nın, onların yanında savaşa katılabileceğini de hissettirmişti 4 Ağustos’tan itibaren de Petersburg ile ilişki kurdu İtalya’nın amacı, kim daha çok çıkar sağlarsa onun yanında savaşa katılmaktı Kaldı ki Alman-Avusturya tarafının savaşı kazanması durumunda İtalya’nın çıkarı bulunmuyordu Çünkü İtalyan çıkarları ile Avusturya çıkarları çakışıyordu İngiltere, Fransa ve Rusya İtalya’ya 12 Ağustos’ta Trentino, Trieste ve Vallona'yi önerdiler, fakat bunu yazılı sekle dönüştürmek istemiyorlardı Ayrıca Fransa’nınve İtalya’nın askeri yardim istemesi üzerine görüşmeler kesildi Bu sefer Avusturya ile görüşmelere başlayan İtalya, İtilaf Devletleri'nin endişeye düşürüp daha fazla pay almak istiyordu Rusya’nın Adriyatik'teki İtalyan çıkarlarına karşı çıkması da İtilaf Devletleri ile İtalya’nın anlaşmasını geciktiriyordu İtilaf Devletleri'nin Çanakkale'ye saldırması ve Boğazların Rusya'ya verildiğinin anlaşılmasından sonra İtalya, İngiltere, Fransa ve Rusya ile yeniden görüşmelere başladı ve 26 Nisan 1915'te Londra'da yapılan antlaşma ile Adriyatik'te istediği çıkarları İtalya elde etti Ege'deki 12 ada veriliyor ve Anadolu'nun paylaşılmasında ise Antalya bölgesi İtalya’ya kalıyordu Yine bu antlaşmaya göre İtalya, sömürgesi olan Trablusgarp ve Eritre'de topraklarını genişletebilecekti İtalya buna karşılık bir ay içinde savaşa katılacaktı İtalya bu antlaşmadan bir ay sonra, 20 Mayıs’ta Avusturya'ya savaş ilan etti Ağustos ayında bile Almanya ve Osmanlı Devleti ile savaş durumuna girdi Görülüyor ki; İtalya’nın savaşa katılması için Anadolu topraklarından çok önemli bir bölüm savaş nimeti olarak kendisine verilecekti İtalya’nın Anadolu üzerindeki isteklerini ise Almanya kabul edemezdi Nasıl ki, Rusya’yı kendi yanına çekmek isteyen İngiltere ve Fransa, Rusya'ya Boğazları ve Doğu Anadolu'yu veriyorsalar, İtalya’yı da kendi yanlarına çekmek için yine Türk topraklarını vaat ediyorlardı

|