Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adem, helâk, kavimler, olan

Hz. Adem Ve Helak Olan Kavimler

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Adem Ve Helak Olan Kavimler



İnsanların Çoğalması ve Helak Olan Kavimler
Hz Adem ve Helak Olan Kavimler

İnsan Neslinin Çoğalması ve Helak Olan Kavimler

Yüce Allah (cc) kıyamete kadar yaratacağı insanların önce ruhlarını yaratmıştır Hz Âdem zahiri anlamda ilk yaratılan insan olarak bilinir; ancak batini anlamda ruhu ilk yaratılan, insanların en şereflisi Hz Muhammet (sav) efendimizdir Bu yönüyle baktığımızda bütün peygamberler, Hz Muhammed’in (sav) ümmeti durumundadırlar

Yüce Allah (cc) insanlığın atası olarak bir avuç balçıktan yarattığı Âdem’in sol eğe kemiğinden Havva Anamızı yaratıp, Âdem’e eş kılmıştır Âdem’i yaratan Yüce Rab (cc) meleklerini huzurunda toplamış ve Âdem’e secde etmelerini emretmiştir; ancak meleklerden biri kısmı gece-gündüz ibadet ettiklerini, Allah’ın emrinden hiç sapmadıklarını ileri sürüp, Âdem’e secde etmeyeceklerini söylemişlerdir Bunun üzerine Yüce Rab (cc), isyan eden meleklere “İblis” demiştir Yüce Allah (cc) nefissiz yarattığı meleklere nefisle yarattığı Âdem’i üstün kılmıştır İblisler, kıyamete kadar Âdem’i ve onun soyundan gelenleri yoldan çıkarmak için uğraşacaklarına yemin etmişlerdir

Yüce Allah (cc) üstün varlık (Eşref-i Mahlûkat) olarak yarattığı Âdem’i ve sol eğe kemiğinden yarattığı Havva Anamızı cennetinde çeşitli nimetleriyle şereflendirmiştir Ve İblis, meyve bahçelerinde dolaşan Âdem ile Havva’ya yaklaşıp;
elma ağacındaki güzel elmaları gösterip yemelerini istemiştir Âdem ile Havva, yasaklı elmaları yemek istememişlerdir; ancak İblis ilmini kullanıp, Âdem ile Havva’nın nefislerine üfleyerek elmaların güzel görünmelerini sağlamıştır Elma yeme istekleri artınca; Âdem ile Havva o yasaklı elmalardan yemişlerdir Böylece Allah’ın (cc) emirlerini çiğnemiş olduklarından İblis ile birlikte cennetten kovulmuşlardır Onlar artık bir daha cennete dönmemek üzere yeryüzüne gönderilmişlerdir

Yüce Allah (cc) her şeyi bir sebebe dayandırmıştır İnsan neslinin çoğalabilmesi için “Üstün İnsan”; yani “Takva Sahibi” Âdem ile Havva’yı yeryüzüne göndererek çoğalmalarını murat etmiştir İnsan neslinin çoğalması ile ilgili olarak Yüce Kitabımız Kuran şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve aynı nefisten eşini yaratan ve bu ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabbinize hürmetsizlikten sakının…” (Nisa Suresi; 5/1)

Hemen akıllara şu soru gelmektedir: İnsan nesli kardeşler arası evlilik yoluyla mı çoğaldı? İlk bakışta bunun böyle olduğu düşünülebilir; ancak burada pek çok suallere de cevap aramak gerekir Mesela; neden Havva Anamız, Âdem gibi ayrı yaratılmadı da O’nun sol eğe kemiğinden yaratıldı? Bir diğer sual; neden Havva Anamız her batında biri erkek, diğeri kız olmak üzere pek çok ikiz doğum yaptı? Devamla; neden ilk doğanlarla sonradan doğanlar evlendirilmişte, aynı anda doğan ikiz kardeşler evlendirilmemiştir? İşte tüm bu sualler gerek Kuran ışığında gerek bazı kişilerin yorumlarıyla izah edilmeye çalışılmıştır Elbette Yüce Allah’ın bunu böyle emretmesinde çeşitli hikmetler saklıdır Ancak böyle bir evlilikte amca, dayı, hala, teyze çocuklarının evlenmelerinin yolu açılabilirdi Amca, hala, dayı ve teyze çocuklarının birbirleriyle evlenmelerine Yüce Allah (cc) bir kısıtlama getirmemiştir

Neden Çapraz Evlilik?

Buna verilecek cevap bence şöyle olabilir: Yüce Allah (cc) Havva Anamızı Âdem’in (as) sol eğe kemiğinden yaratmakla kardeşlerin bir yabancı gibi doğmasını murat etmiş olabilir Uygulamada Âdem’in çocuklarına çapraz evlilik yaptırdığı belirtilir İkinci bir hikmet; Âdem’in balçıktan yaratılmış olmasıdır Yüce Allah (cc) Âdem’i böyle yaratırken yine çocukları birbirlerine bir yabancı gibi yaratmayı murat etmiş olabilir Bir başka ihtimal; kızların ve erkeklerin ilk etapta eşeysiz olarak yaratılmış olabileceğidir Eşeysiz doğanlarla, eşeyli doğan Âdem’in çocuklarının evlenmeleri olabilir

Peki, eşeysiz doğum olabilir mi? Yüce Allah (cc) dilerse olur: Örneğin; Hz Meryem, Kuran’da ismi geçen dört seçkin aileden biri olan İmran Ailesi’ndendi ve Zekeriya (as)’nin himayesi altındaydı Hz Meryem, Beytü’l Makdis’te ibadet halindeyken insan suretinde Cebrail ile karşılaştı Bu karşılaşma Kuran’da şöyle anlatılır: Meryem dedi ki; “ben senden Rahman’a sığınırım Eğer O’ndan korkuyorsan bana dokunma!” O da dedi ki; “ben temiz bir oğlan bağışlamak için Rabbinin sana gönderdiği elçiden başkası değilim” Meryem; “bana bir insan temas etmemişken, ben kötü kadın olmadığım halde nasıl oğlum olabilir?” Cebrail; “Bu böyledir; çünkü Rabbin bu bana kolaydır, onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız” Böylece Meryem, İsa Peygamber’e hamile kalmıştır Hz Meryem başına gelenlere üzülüp; “keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim” diyerek üzüntüsünü dile getirmiştir (Meryem, 19/18–23)

Kur’an ışığında da görülüyor ki; Yüce Allah (cc) dilediğinde kullarına eyeşsiz (eşsiz) nesiller vermeye kadirdir Eşeysiz üremeleri bir mucize olarak sadece kullarında göstermekle kalmamış, yarattığı bitkilerde de eşeysiz üremeleri birer mucize vesikası olarak gözler önüne sermiştir

Bu konu çok karışık ve her insanın cevaplayabileceği bir konu değildir Din adamları bile bu konuda fikir birliğine varamamışlardır Bazı araştırmacılar, Kuran’ın bazı ayetlerinden yola çıkarak Âdem’in çocuklarının uzaylı insanlarla evlendiğini ileri sürmüş olsalar da; niçin insanların uzaylı insanlarla evliliği bir anda veya bir dönem sonunda sona erdi? Uzaylılar, insan formunda mı yaratılmışlardı? Gibi soruları da beraberinde getirmiştir Bu ve benzeri sorulara net cevaplar verilemediği için bu görüşe katılım olmamıştır

Yine bazı araştırmacılara göre; Âdem, insanın çoğul ismidir; yani birden fazla Âdem (insan) yaratılmıştır Onların çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri suretiyle insan nesli çoğalmıştır Bu düşünceler ortaya konmaya devam ede dursun, şurası muhakkak ki; Hz Âdem, bir dönem sonunda çapraz evliliği yasaklamış, yeni akrabalar oluştuğu için evliliklerin akrabalar arasında olmasını emretmiştir

Âdem nesli, atalarından aldığı dini öğretileri zaman içinde unutup, çeşitli sapkınlıklara dalarak takvalarını (dini inançların) yitirmişlerdir Sapkınlıklar öyle artmıştır ki; Yüce Allah (cc) merhametinin bir tecellisi olarak onlara birer peygamber göndermiş, onların doğru yola ulaşmalarını arzu etmiştir Ancak; kavimler sapkınlıkta ısrar edince helak olmaları da kaçınılmaz olmuştur

Helak Olan Kavimlerden Bazıları:

* Nuh Kavmi: Nuh Peygamber (as) Yüce Allah’ın (cc) emir ve yasaklarını kavmine bildirmiş; ancak kavmi, eski inançları olan putperestlikte inat etmişlerdir Allah’ın emirlerine asi gelen bu kavim “Nuh Tufanı” diye bildiğimiz bir tufanla helak olmuştur
* Ad Kavmi: Hud Peygamber, kavmine Allah’ın (cc) tüm emir ve yasaklarını bildirdiği halde kavmi O’nu beyinsizlikle, yalancılıkla suçlamıştır Allah’ın emirlerini çiğneyen bu kavim, şiddetli bir rüzgârla helak olmuştur
* Salih Kavmi: Salih Peygamber, kutsal deveye dokunulmamasını istediği halde kavmi kutsal deveyi boğazlayarak öldürmüştür Semud Kavmi, nereden geldiği bilinmeyen, yürekleri yerinden oynatan korkunç bir sesle helak olmuştur
* Lut Kavmi: Lut Peygamber’de diğer peygamberler gibi Allah’ın (cc) dinini uygulamak istemiş; ancak erkekler kadınlarını bırakıp, erkeklerle cinsel münasebetlerde bulunmuşlardır Bu hal, Yüce Allah’ın (cc) yasalarına apaçık bir isyan olduğundan, bu kavim, depremlerle ve gökten yağan taşlarla helak olmuştur
* Medyen ve Eyke Kavmi: Şuayip Peygamber de, diğer peygamberler gibi Allah’ın (cc) yasalarını halkına bildirmiş; ancak kavmi ölçü, tartı ve hile ile ticari ahlakını yitirmiştir Allah’ın (cc) emirlerine apaçık isyan eden bu kavim, bulutlardan inen şiddetli ateşlerle yakılarak helak edilmiştir (Bulutlardan inen ateşin yıldırım olduğunu düşünebiliriz)
* Yahudi Kavmi: Musa Peygamber, kavmine Allah’ın (cc) tüm emir ve yasaklarını bildirdiği halde halkı bu emirlere itaat etmemiştir Bunun üzerine Yüce Allah (cc) bu kavmin suretlerini maymun, domuz ve fareye çevirmiştir Bu konuda Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Böylece onlar kibirlerinden dolayı kendilerine yasak edilen şeylerden vazgeçmeyince, kendilerine aşağılık birer maymun olunuz demiştik” (Araf: 166)

Sonuç olarak; insan nesli nasıl çoğalmış olursa olsun, Yüce Allah’ın (cc) ilmi ve iradesiyle çoğalmıştır Biz aciz insanlar, O’nun neyi nasıl yaptığını asla sorgulama yetkisine sahip değiliz O, ne yaparsa güzel yapar, doğru yapar Bize düşen görev; küfre sapmadan Allah’ın (cc) emirlerine rıza gösterip, şükretmektir Eşref-i Mahlûkata yakışanda bu olur ancak

Saygılarımla,
Halit DURUCAN

Alıntı Yaparak Cevapla

Hz. Adem Ve Helak Olan Kavimler

Eski 09-08-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Adem Ve Helak Olan Kavimler



Helak Edilen Kavimler ve Helak Sebepleri

Kategori: Tefsir
Bahattin AKBAŞ/1

Yüce Allah, yaratılmışların en şereflisi olan insana akıl ve irade vermiş ve bunun sonucunda ona bir takım sorumluluklar yüklemiştir Bu sorumlulukları yerine getirebilmesi için de peygamberler ve kitaplar göndermek suretiyle ona rehberlik etmiştir Kur'ân-ı Kerim, Yüce Allah tarafından Hz Muhammed (as)’e gönderilen son ilahi kitaptır Bu Yüce Kitabın muhatabı bütün insanlar, gayesi de, onların dünya ve ahiret mutluluklarını sağlamaktır Bu gayeye ulaşabilmemiz için, Kur'ân’ı okuyup anlamamız, emir ve yasaklarına uymamız gerekmektedir

İnsanı yaratan, onu ruhen ve bedenen şekillendiren, onu yaşatan Allah'tır Kainatı insanın emrine ve hizmetine veren Yüce Allah'ı tanımak, O'na yakınlaşmak ve O'na kulluk etmek her müslümanın en önemli görevidir İnsan, kendisine yol gösterici olarak Allah'ın insanlara Peygamberimiz (sav) aracılığıyla ulaştırdığı vahyini ve Peygamber Efendimizin sünnetini rehber edinmelidir Bitmez tükenmez bir ilim, hikmet ve saadet kaynağı olan Kur'ân; nuru ile alemleri aydınlatan, ruhlara şifa veren, insanların güçlü bir vicdana ve sağlam bir imana sahip olmasına vesile olan, akılları ve gönülleri aydınlatan yüce bir kitaptır

Bundan dolayı , kendimize yol gösterici olarak Kuran'ı rehber edinerek Yüce Allah'ın Kuran'da bizlere neler bildirdiğini, son derece titiz ve dikkatli bir biçimde incelememiz ve bunlar üzerinde düşünmemiz gerekmektedir Nitekim Allah, Kuran'ın gönderiliş amacının insanları düşünmeye yöneltmek olduğunu bildirir:

هَـذَا بَلاَغٌ لِّلنَّاسِ وَلِيُنذَرُوا بِهِ وَلِيَعْلَمُواْ أَنَّمَا هُوَ إِلَـهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ ْ

"Bu Kur'ân; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir” (İbrahim ,14/52)

Kuran'ın büyük bir bölümünü oluşturan geçmiş kavimlerin haberleri de kuşkusuz üzerinde düşünülmesi gereken konulardan biridir Bu kavimlerin çoğunluğu, kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamışlar ve onlara düşmanlık yapmışlardır Bu taşkınlıklarından dolayı Yüce Allah Kuran'da, bu helak olaylarının sonraki insanlara ibret olması gerektiğini bildirmektedir Mesela Allah'a isyan eden bir grup Yahudi'ye verilen ceza;

فَجَعَلْنَاهَا نَكَالاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِّلْمُتَّقِينَ

“Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık" (Bekara,2/66) ayeti ile ibret olarak bizlere anlatılmaktadır

Kuran'da anlatılan helakm olaylarının pek çoğu çağıızda yapılan arkeolojik bulgular sayesinde "görülecek" ve "bilinip-tanınacak" hale gelmiştir

Her canlı gibi millet ve toplumların da dünyada belli bir yaşama süreleri vardır, doğar, yaşar ve ölürler Tarih sahnesinde ebedi olarak yaşayan hiç bir kavim yoktur Tıpkı insanlarda olduğu gibi kavimler de eceli geldiği zaman tarih sahnesinden silinir giderler Bu Yüce Allah’ın kainatta tesis ettiği nizamın bir gereğidir

Helak edilen kavimler ile ilgili olarak Kur'ân-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır;

مِن قَرْيَةٍ إِلاَّ وَلَهَا كِتَابٌ مَّعْلُومٌ مَّا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّة أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ ٍ وَمَا أَهْلَكْنَا

“Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır Hiçbir toplum ecelini geçemez ve ondan geri de kalamaz” (Hicr,15/4-5)

Kur'ân-ı Kerim’de helak olduğu bildirilen kavimlerle ilgili olarak, “karye”,2 ve “ümmet”3 kelimeleri kullanılmaktadır Bu kelimeler; memleket halkı, nesil, az veya çok, büyük veya küçük toplum anlamını ifade eder4

Toplumlar ecelleri gelince helak olup giderler Eceli ne bir an ileri geçebilir ne de geri bırakılabilir, ne uzatılabilir ne de kısaltılabilir Bu eceli ancak Allah bilir Her topluluğun bir helak zamanı vardır O zaman gelince helakleri gerçekleşir

“Her cemaat, büyük veya küçük her kavim ve devlet için Allah katında belirli bir vakit ve süre vardır Allah’a karşı peygamberini yalanlayanların,müşriklerin,azgınların, dinsizlerin, zalimlerin, asilerin, edepsizlerin, hepsi dünyanın her tarafında birden bire aynı anda cezalandırılmazlar Çeşitli toplumların, kavimlerin belirli müddetleri vardır Birini şu kadar zaman içerisinde helak eden bir fenalık, diğerini mahvetmek için daha az veya daha çok zaman alabilir Ancak ecelleri gelip mühletleri bitince ne bir saat gecikebilir ne de bir saat öne geçebilirler Helak edilirler”5 Bu husus Kur'ân-ı Kerim’de şöyle anlatılır;

فَإِذَا جَاء أَجَلُهُمْ لاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ“ وَلِكُلِّ أُمَّةٍ أَجَلٌ

“Her milletin belli bir eceli vardır Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler” (Araf,7/34)

Ayet-i kerimede bu ecelin hiçbir şekilde şaşmadığı bildirilmektedir:

يُؤَخِّرَ اللَّهُ نَفْسًا إِذَا جَاء أَجَلُهَا وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ “وَلَن

“Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır” (Münafıkun, 63/11)

Yine Kur'ân-ı Kerim’e göre ölen ancak Allah’ın izni ile ölür:

وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَنْ تَمُوتَ إِلاَّ بِإِذْنِ الله كِتَابًا مُّؤَجَّلاً وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ الدُّنْيَا نُؤْتِهِ مِنْهَا وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ الآخِرَةِ نُؤْتِهِ مِنْهَا وَسَنَجْزِي الشَّاكِرِينَ

“Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölmez Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz Kim de ahiret mükafatını isterse, ona da ondan veririz Biz şükredenleri mükafatlandıracağız" buyurulmaktadır (Al-i İmran 3/145)

“Her ümmetin azap ve helaki takdiri olup, levh-i mahfuzda yazılıdır O yazıdaki sebep ve şartlar tahakkuk edip vakitleri gelince helak edilirler”6 Yüce Allah, şöyle buyurmaktadır:

وَإِنْ مِنْ قَرْيَةٍ إِلَّا نَحْنُ مُهْلِكُوهَا قَبْلَ يَوْمِ الْقِيَامَةِ أَوْ مُعَذِّبُوهَا عَذَابًا شَدِيدًا كَانَ ذَلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورًا

“ Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helak edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız İşte bu, Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış bulunuyor”(İsra,17/58)

Ümmetlerin ve insanların helak zamanlarını takdir eden Allah’tır Bu takdir ve ecelin dışında hiçbir kimsenin ölmesi,hiç bir ümmetin yok olması söz konusu değildir Ayetlerde belirtildiği gibi, her toplumun ve her canlının bir eceli vardır Zamanı gelince nefislerin ve kavimlerin ölümü tahakkuk eder Bu ecelin zamanını insanlar bilemez, ancak Allah bilir

Kur'ân-ı Kerim’e göre kavimlerin helak oluşuna bizzat o topluluklarda yaşayanların kendileri neden olmaktadır Toplumların helakinin nedeni de işte burada yatmaktadırYüce Allah çok merhametlidir Onun merhameti her şeyi kuşatmıştır Allah insanlara zulmetmez, iyiliklerin karşılığını kat kat fazlasıyla verir İşlenen kötülüklerin hepsine ise ceza vermez, bir kısmını bağışlar

مِثْقَالَ ذَرَّةٍ وَإِن تَكُ حَسَنَةً يُضَاعِفْهَا وَيُؤْتِ مِن لَّدُنْهُ اجرا عظيما إِنَّ اللّهَ لاَ يَظْلِمُ

“Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulüm etmez (Yapılan) çok küçük bir iyilik de olsa onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir mükâfat verir”( Nisa 4/40)

إِنَّ اللّهَ لاَ يَظْلِمُ النَّاسَ شَيْئًا وَلَـكِنَّ النَّاسَ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ

“Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler”(Yunus10/44) Ayetler, Allah'ın insanlara zulmetmediği, insanların başlarına gelen felaket ve âfetlerin kendi hataları sebebiyle geldiğini, böylece isyan eden insanların kendi kendilerine zulmettiklerini ifade etmektedir

وَلَقَدْ أَهْلَكْنَا الْقُرُونَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَمَّا ظَلَمُوا وَجَاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ وَمَا كَانُوا لِيُؤْمِنُوا كَذَلِكَ نَجْزِي الْقَوْمَ الْمُجْرِمِينَ

Andolsun, sizden önceki nice nesilleri peygamberleri, kendilerine apaçık deliller getirdikleri halde (yalanlayıp) zulmettikleri vakit helâk ettik Onlar zaten inanacak değillerdi İşte biz suçlu toplumu böyle cezalandırırız (Yunus,10/13)

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنْ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَلَكِنْ كَذَّبُوا فَأَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ

“Eğer, o memleketlerin halkları iman etseler ve Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereketler (in kapılarını) açardık Fakat onlar yalanladılar, biz de kendilerini işledikleri günahlarından dolayı yakalayıverdik (Araf,7/96)

وَالَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا سَنَسْتَدْرِجُهُم مِّنْ حَيْثُ لاَ يَعْلَمُونَ

“Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, biz onları bilemeyecekleri bir yerden yavaş yavaş felakete götüreceğiz”(Araf,7/182)

Kavimlerin helak edilmeleri, yapmış oldukları zulüm ve hatalar yüzündendir Bir kavim kendisinde bulunan güzel hasletleri değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez Ayet şöyle buyurulmaktadır:

ان الله لا يغير ما بقوم ختى يغيروا ما بانفسهم و اذا اراد الله بقوم سوءا فلا مرد له و ما لهم من دونه من وال

“Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur” (Ra’d 13/11)

Ayet-i kerime’ye göre insanlar, iyi hallerini devam ettirdikleri müddetçe nimet ve huzur içerisinde bulunmaya devam ederler Toplumların helake ve yokluğa sürüklenmeleri fitne, fesat, anarşi ve terör gibi kendi kabahatleri yüzündendir7

Bir toplumda ahlaksızlık, haksızlık, zulüm ve kötülükler çoğalır, bu kötülükleri önlenmeye veya kaldırılmaya çalışan da olmazsa cezalandırılır, helâk edilir Allah bu toplumun yerine başka bir nesil var eder Bu husus Kur'ân'da şöyle bildirmektedir

آخَرِينَ وَكَمْ قَصَمْنَا مِن قَرْيَةٍ كَانَتْ ظَالِمَةً وَأَنشَأْنَا بَعْدَهَا قَوْمًا

“Biz zulmetmekte olan nice memleket halkını kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka toplumlar meydana getirdik” (Enbiya,21/11)

Geçmişten günümüze kadar pek çok kavim gelip geçmiştir Bu kavimler varlıklarını bugüne kadar niçin sürdürememiştir? Bunlar niçin helak edilmişlerdir? Kur'ân-ı Kerim’e göre kimi kavimler darlık ve yokluk içinde, kimisi de bolluk ve refah halinde iken helak edilmişlerdir8

Kur'ân-ı Kerim’in bizlere bildirdiğine göre Allah her kavme doğru yolu göstermeleri için peygamber göndermiş, peygamberler onları iman ve itaate çağırmışlar, taşkınlık, zulüm ve isyanı terk etmelerini istemişlerdir Ancak o kavimlerin pek çoğu bu peygamberlerin davetine uymadığı gibi onları yalanlamışlar, hatta eziyet edip öldürmüşlerdir Allah çeşitli kereler o kavimleri uyarmış, ancak düzelmeyince helak etmiştir Konu ile ilgili olarak Kur'ân-ı Kerim’de bu husus şöyle ifade edilmektedir:

أَلَمْ يَرَوْاْ كَمْ أَهْلَكْنَا مِن قَبْلِهِم مِّن قَرْنٍ مَّكَّنَّاهُمْ فِي الأَرْضِ مَا لَمْ نُمَكِّن لَّكُمْ وَأَرْسَلْنَا السَّمَاء عَلَيْهِم مِّدْرَارًا وَجَعَلْنَا الأَنْهَارَ تَجْرِي مِن تَحْتِهِمْ فَأَهْلَكْنَاهُم بِذُنُوبِهِمْ وَأَنْشَأْنَا مِن بَعْدِهِمْ قَرْنًا آخَرِينَ

“Onlardan (Mekke halkından) önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkan ve iktidarı onlara vermiştik Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık Topraklarından nehirler akıttık Sonra da günahları sebebiyle onları helak ettik ve arkalarından başka bir nesil var ettik” (Enam,6/6)

فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ

شَيْءٍ حَتَّى إِذَا فَرِحُوا بِمَا أُوتُوا أَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَإِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ

“Derken onlar kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, (önce) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık Sonra kendilerine verilenle sevinip şımardıkları sırada onları ansızın yakaladık da bir anda tüm ümitlerini kaybedip yıkıldılar” (Enam 6/44 )9

Ayet-i kerimeler; Yüce Allah'ın geçmiş kavimleri günahları sebebiyle helak ettiğini, bu kavimlerin ekonomik ve teknik imkanları iyi olmasına rağmen helak olmaktan kurtulamadıklarını bildirmektedir Yüce Allah helak olan bu kavimlerin yerlerine yeni topluluklar yaratmıştır

Helak edilen kavimlerin başta gelen kabahatleri, onları imana, itaate ve doğruluğa davet eden Peygamberlere isyan etmeleri ve onları yalanlamalarıdır

Kur'ân-ı kerim’in önemli bir bölümü geçmiş kavimlerin (toplumların) ve peygamberlerin kıssalarından, hayat hikayelerinden kesitler sunmaktadır Şüphesiz bu kıssalar insanların okuyup geçmeleri için değil, ibret almaları içindir Bu kıssalar çok önemli ibret, hikmet ve öğütlerle doludur Bu itibarla âyetleri dikkatle okumalı ve bunlardan ders almalıyız

Şimdi helâk edilen kavimlerden bazılarının helak ediliş sebeplerini zikredebiliriz

NUH (AS)'IN KAVMİ

Hz Adem’den sonra insan nesli çoğalmış, bunlar yeryüzünde bir çok yeri imar etmişler ancak zamanla hak dinden uzaklaşarak putlara tapmaya başlamışlardır Yüce Allah insanlara Nuh (as)'ı peygamber olarak göndermiş; ancak insanlar onun öğütlerini dinlememişler, hatta onu alaya almışlardır Nuh (as), kavminin iman etmesinden ümidini kesince onların helak olmalarını istemiştir Allah da ona bir gemi yapmasını emretmiş ve bu gemiye müminlerle cins hayvandan birer çift almasını söylemiştir Bundan sonra büyük bir tufanla sular her tarafı kaplamıştır İman etmeyenler boğulmuşlar ve böylece helak olmuşlardır10 Nuh kavminin helak edilmesinin nedeni Kur'ân’da şöyle anlatılmaktadır:

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلَّا خَمْسِينَ عَامًا فَأَخَذَهُمُ الطُّوفَانُ وَهُمْ ظَالِمُونَ

“Andolsun, biz Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi" (Ankebut, 29/14)

مِمَّا خَطِيئَاتِهِمْ أُغْرِقُوا فَأُدْخِلُوا نَارًا فَلَمْ يَجِدُوا لَهُم مِّن دُونِ اللَّهِ أَنصَارًا

“Hataları (küfür ve isyanları) yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah’tan başka yardımcılar bulamadılar” (Nuh,71/25)

Nuh kavmi Allah’a ve Peygamberine isyan etmeleri, zulme , küfre ve günaha dalmaları sebebiyle helak olmuştur

AD KAVMİ

Yemen bölgesinde yaşamakta olan Ad kavmine Yüce Allah peygamber olarak Hud (as)'ı göndermiştir Ad kavmi, bir çok nimetlere nail olmuş, görkemli binalar inşa etmişlerdi Şirk ve küfürde israr eden kavme Hud (as), mucizeler göstermiş ve onları Allah’ın birliğine inanmaya çağırmıştır Ancak ona kulak vermemeleri ve şirkte devam etmeleri sebebiyle şiddetli bir rüzgar ile helak olmuşlardır11

فَأَمَّا عَادٌ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَقَالُوا مَنْ أَشَدُّ مِنَّا قُوَّةً أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَهُمْ هُوَ أَشَدُّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَكَانُوا بِآيَاتِنَا يَجْحَدُون

“Âd kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, “Bizden daha güçlü kim var?” demişlerdi Onlar, kendilerini yaratan Allah’ın onlardan daha güçlü olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi inkâr ediyorlardı” (Fussilet,41/15)

فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي أَيَّامٍ نَّحِسَاتٍ لِّنُذِيقَهُم عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَخْزَى وَهُم لَا ْ يُنصَرُون ْ

“Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o mutsuz kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik Ahiret azâbı elbette daha rezil edicidir Onlara yardım da edilmez" (Fussilet, 41/16)

فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ وَعَادًا وَثَمُودَ وَقَد تَّبَيَّنَ لَكُم مِّن مَّسَاكِنِهِمْ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّبِيلِ وَكَانُوا مُسْتَبْصِرِينَ

"Kavmi, onu yalanladı Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar Ad ve Semûd kavimlerini de helak ettik Bu, onların (harap olmuş) yurtlarından size besbelli olmuştur Şeytan onlara işlerini süslemiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur Halbuki onlar gözü açık kimselerdi" (Ankebut, 29/37-38)

Ad kavmi, Allah’ın verdiği nimetlere nankörlük etmeleri ve peygamberi yalanlamamaları, inkar ve isyanları sebebiyle helâk edilmişlerdir

SEMUD KAVMİ

Ad kavminin helakinden sonra Hicr bölgesinde Semud kavmi yaşamıştır Semud kavmi pek çok nimete nail olmuş, dağları ve taşları oyarak muhkem evler inşa etmişler, yazlık ve kışlık konaklar yapmışlardır Bolluk ve refah içerisinde yaşamışlar, uzun ömürlü bir hayat sürmüşlerdir Zamanla Hak yoldan sapmışlar, şirke düşmüşlerdi Yüce Allah onlara Salih (as)'ı peygamber olarak gönderdi Salih (as), onları Allah’a imana, ibadete ve itaate çağırdı Mucizeler gösterdi, öğütler verdi Ancak kavmi onu dinlemediği gibi yalanladı Kendilerine mucize olarak verilen ve sakın dokunmayın denilen dişi deveyi öldürdüler Bunun üzerine Salih (as), ve iman edenler dışında Semud kavmi şiddetli bir gök gürültüsüyle helak edildiler12

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَى ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَالِحًا أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ فَإِذَا هُمْ فَرِيقَانِ يَخْتَصِمُونَ

“Andolsun biz, “Allah’a kulluk edin” diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar” (Neml, 27/45)

كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا إِذِ انبَعَثَ أَشْقَاهَا فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُم بِذَنبِهِمْ فَسَوَّاهَا

“Semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı Allah’ın Resülü de onlara şöyle demişti: “Allah’ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun Fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar Bunun üzerine Rableri, suçlarından dolayı onları” helak etti ve kendilerini yerle bir etti” (Şems, 91/13-14)

LUT KAVMİ

Lut (as), Filistin muhitinde bulunan Sedom kavmine peygamber gönderilmiştir Bu kavim, hak yoldan sapmış, inkâr ve isyana dalmış bir kavimdi Kadınları bırakıp erkeklere yönelmişler, homoseksüellik yapmaya başlamışlardı Lut (as) kavmini doğru yola davet etti Kendilerine yapılan daveti kabul etmemeleri üzerine helake edildiler13

ْ إِنَّا مُنَجُّوكَ وَأَهْلَكَ إِلَّا امْرَأَتَكَ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ إِنَّا مُنزِلُونَ عَلَى أَهْلِ هَذِهِ الْقَرْيَةِ رِجْزًا مِّنَ السَّمَاء بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ

"Elçiler ona, 'korkma, üzülme, biz seni ve aileni kurtaracağız Ancak karın başka O geride kalıp helak edilenlerden olacaktır' Şüphesiz biz, bu memleket halkı üzerine, fasıklık ettiklerinden dolayı gökten bir azap indireceğiz (Ankebut, 29/33,34)

وَلُوطًا إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ أَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ وَأَنتُمْ تُبْصِرُون“أَئِنَّكُمْ لَتَأْتُون الرِّجَالَ شَهْوَةً مِّن دُونِ النِّسَاء بَلْ أَنتُمْ قَوْمٌ تَجْهَ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.