Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
depresif, manik, psikoz

Manik Depresif Psikoz Nedir

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Manik Depresif Psikoz Nedir



Manİk Depresİf Psİkoz Nedİr
Bu hastalık mani ve depresyon atakları ile karakterizedir Hastanını duygulanımı mani dönemlerinde neşe, depresyon dönemlerinde umutsuzluk ve çökkünlükle karakterizedir Ara dönemlerde kişi normale döner Bazı hastalarda mani ve depresyon belirtileri bir arada görülürken, bazı hastalarda belirtiler hafif düzeydedir (hipomani) Toplumda görülme sıklığı %1-2’dir Kadınlar ve erkeklerde eşit oranlarda görülür Hastalar ilk atağı genelde yirmi yaşlarında geçirirler ancak daha önce veya daha sonra da olabilir Beş altı yaşlarında veya elli yaşından sonra ilk atağını geçiren hastalara da rastlanabilmektedir Bazen ilk atak depresyondur, bu durumda tanı koymak zordur ve genelde gecikir Hastalığın ortaya çıkışı sıklıkla kişinin meslek ve eş seçimi dönemine rastlar ve kısa sürede tanı konulup önlem alınmazsa kişinin hayatında önemli sekeller bırakır Hastalık taşkınlık yani mani döneminde ise aşırı para harcama cinsel ilgi ve aktivitede artma ile kişiye ve aileye ciddi maddi ve manevi zararlar verir Çökkünlük dönemleri ise diğer depresyonlara göre daha ağırdır ve intihar riski daha yüksektir
Hastalığın belirtileri, süresi ve şiddeti kişiden kişiye değişir Bazı hastalarda mani bazılarında ise depresyon daha baskındır Bazen de mani ve depresyon eşit oranda görülür Ataklar birkaç günden birkaç aya kadar değişir Özellikle tedavi edilmediğinde uzun sürer Hastalar yaşamları boyunca ortalama 10 atak geçirirler ancak bundan az veya fazla sayıda atak olabilir Atak sayısı arttıkça ataklar arasındaki süre kısalır Bir yıl içinde dört veya daha fazla sayıda atak olduğunda hızlı döngülü mani olarak adlandırılır
HASTALIK NEDEN ORTAYA ÇIKAR?
Pek çok rahatsızlıkta olduğu gibi bu hastalığın nedeni de tam olarak bilinememektedir Diğer psikiyatrik hastalıklar içinde genetik geçişi en fazla olan rahatsızlık manidir Hastaların %50’sinin anne veya babasında aynı hastalık olduğuı tespit edilmiştir Tek yumurta ikizlerinden birinde mani olduğunda diğerinde mani görülme oranı %70 tir Bu hastaların birinci derece yakınlarında mani ve depresyon görülme oranı normal topluma göre daha sıktır Akrabalık derecesi azaldıkça risk azalmaktadır Örneğin hastanın kuzeninin aynı hastalığa yakalanma riski kardeşine göre daha düşüktür
Hastalığın beyindeki nörotransmitter dediğimiz maddelerin işlevlerinde bozulma ile ortaya çıktığı düşünülmektedir
Bilgisayarlı tomografi ve MRI tetkiklerinde bu hastalarda bazı değişiklikler gözlenmektedir ancak bu hastalığa özgü bir değişiklik tespit edilememiştir Yine EEG bulguları da bir özellik göstermemektedir
Doğum sonrası hastalığın aktive olması hormonal değişikliklerin de rolü olduğunu düşündürmektedir
Uykusuzluğun mani atağı ile yakın ilişkisi vardır Hastalar genelde ilk atağın uykusuzlukla başladığını ifade ederler
Multiple skleroz, kafa travması veya epilepsi gibi bazı hastalıklarda mani de görülebilmektedir Yine bazı ilaçlarda mani ortaya çıkarabilmektedir
MANİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Mani belirtileri şöyle özetlenebilir:
Enerji artışı, kolay yorulmama,
Aşırı neşelenme veya aşırı sinirlilik
Dikkatin çabuk dağılması
Uyku ihtiyacında azalma
Muhakeme yeteneğinde bozulma, düşüncelerde aşırı artma
Cinsel istek ve aktivitede artma
Hastalığı kabul etmeme
Aşırı para harcama
Riskli davranışlar içine girme
Konuşmada aşırı artma, konuşmanın bölünememesi, hızlı konuşma
Kendine aşırı güven, kendini büyük ve önemli biri olarak görme
Bu belirtilerin tek başına bulunması bir anlam ifade etmez tanı koyabilmek için birkaçının bir arada olması ve bir süredir devam ediyor olması gerekir Mani atağı hızlı başlangıçlıdır ve hastalar atağın uykusuzlukla başladığını ifade ederler Kişi kendini aşırı iyi hisseder, dikkati çok artmıştır, kendine çok güvenmektedir ve sosyal ilişkileri kolayca kurar hale gelmiştir, çevredeki insanlara sataşma, laf atma sıktırBaşkalarının konuşmalarına katılır çevredekileri bu nedenle rahatsız ederler Duygulanımda kişinin kendisini iyi hissetmesinin yanında ani duygu değişmeleri ve dengesizlik sıktır Hasta gülerken aniden ağlamaya veya bağırmaya başlayabilir Mani ve depresyonun birlikte bulunduğu durumda depresyon ve mani belirtileri aynı anda bir arada bulunabilir veya birinden diğerine geçiş sıktır Hastalık ilerledikçe aşırı konuşma ve hareketlilikte artış görülür Bazen konuşma o kadar artar ki kişi cümleleri tamamlayamaz olur, konuşmada birbiri ile bağlantısı olmayan kelimelerin art arda sıralanması dikkati çeker Kişi önemli birisidir, önemli görevler üstlenmiştir, aklında gerçekleştirilmesi güç planlar vardır, hatta bu nedenle kendisine zarar vermeye veya yok etmeye çalışanlar vardır Davranışlar kontrolsüzdür Toplum kurallarını hiçe sayar Karşı cinse sakıntılık edebilir, trafik kurallarını hiçe sayabilir Aşırı para harcama, aşırı makyaj yapma, göze çarpan giysilerle dolaşma olabilir Hasta ödeyemeyeceği borçlar altına girebilir, kredi kartlarını sonuna kadar kullanabilir Yine kontrolsüz şekilde kumar oynayabilir Gayrimenkullerini yok pahasına satmaya veya başkalarına bağışlamaya kalkabilir Bazı hastalar kendilerini kontrol edebilmek için alkole yönelir Bazen kişi gerçek hayatla ilgisini koparıp hayal dünyasında yaşamaya başlayabilir Bu durumda şizofreniden ayrımı güçtür Bazı bedensel hastalıklar ve ilaç kullanımlarında da benzer tablolar ortaya çıkabilir bunların ayrımı gerekir Hastalar genelde hastalıklarının farkında değildir ve bu nednle doktora gelmek istemezler
HİPOMANİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Hipomani belirtileri, maniye göre daha hafiftir Sıklıkla hastalık olarak görülmeyip gözden kaçabilir Atak sırasında aşağıdaki belirtilerden üçünün bir arada bulunması gerekir:
Kişinin kendine güveninde aşırı artma
Uyku ihtiyacında azalma
Dikkatin kolayca dağılması
Fiziksel ve zihinsel aktivitede aşırı artma
Kötü sonuçlar doğurabilecek aktiviteler içine girme
Tanı koyabilmek için bu belirtilerin bir süredir devam ediyor olması gerekir Hastalar genelde neşelidir, bazen neşe yerine aşırı sinirlilik olabilir Konuşma artmış, hareketler hızlanmıştır Hasta bir şey anlatırken bir başka konuya kolayca geçmekte, bazen knouştukları anlaşılması güç hale gelebilmektedir Karşı cinse ilgi artmıştır Cinsel istek ve aktivitelerde artış görülmektedir Kişi sorumsuzca para harcayabilir Ödeyemeyeceği borçlar altına girebilir, riskli işeri kolayca üstüne alabilir Çok hızlı araba kullanabilir, karşı cinse sarkıntılık yapabilir Bu nedenle polis ve yargı ile başı derde girebilir Topluma uygun olmayan giysilerle dolaşma veya aşırı makyaj yapma görülebilir Sosyal aktivitelerde artış mevcuttur İnsanlarla kolayca ilişki kurabilir, çok arkadaş edinir, etrafa ilgi artmıştır Bazen en ufak ayrıntılar dikkatini çeker, bu nedenle belli bir konu üzerinde uzun süre duramaz Hastaların çoğunun içgörüsü yoktur Hasta olduklarının farkında değildir veya hasta olduklarını kabul etmek istemezler
DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
Mani hastalarında görülen depresyon belirtileri diğer depresyon ile aynıdır Aradaki tek fark bu hastalarda depresyon ataklarından başka mani ataklarının da görülmesidir
HASTALIĞIN SINIFLANDIRILMASI NASILDIR?
Atakların görülme şekli ve sürelerine göre hastalığı alt başlıklar halinde sınıflandırabiliriz:
1Bipolar I bozukluk: Hasta en az bir mani veya karışık mani depresyon atağı geçirmiş olmalıdır Hastanın depresyon atağı geçirmiş olması şart değildir
2Bipolar II bozukluk: Hastaların en az bir depresyon ve bir hipomani atağı geçirmiş olması gerekir Hastanın mani atağı geçirmemiş olması gerekir Bu hastalarda özellikle hipomani atağı daha zor tespit edilir ve tanı konması zordur
3 Siklotimik bozukluk: En az iki yıldır devam eden depresyon ve hipomani atakları olmalıdır Yine bu grupta da mani atağı geçirmemiş olmak gerekir

Süresi ve görülüş zamanına göre de hastalık şu alt gruplara ayrılır:
Hızlı döngülü mani: hastalar bir yıl içinde dört veya daha fazla sayıda atak geçirirler
Aşırı hızlı döngülü mani: bir hafta içinde dört veya daha fazla sayıda atak görülür Bazen hasta bir gün içinde dört mani depresyon atağı geçirebilir
Mevsimsel özellik gösteren mani: bu hastalarda atakların ortaya çışı genelde belli mevsimlere rastlar
Doğum sonrası mani: doğumdan sonra dört hafta içinde hastalık görülür
HASTALIKTA GİDİŞ VE SONLANIŞ NASILDIR?
Hastalık tedavi edilmediği taktirde genelde üç ay içinde kendiliğinden düzelir
Tedavi ile hastaların çoğu birkaç ay içinde normal hayatlarına dönerler Bununla birlikte hastalığın tekrarlama şansı yüksektir Ataklar arası iyilik dönemlerinin süresini kestirmek zordur Birkaç ataktan sonra genelde aradaki süre kısalır Ortalama beş ataktan sonra ataklar arası süre sabitleşir ve genelde 6-9 aydır Hastalığın seyrinin nasıl olacağını önceden belirlemek zordur Hastalık çok geniş bir yelpazede kendini gösterir Bazı hastalar tek bir atak geçirip bir daha uzun süre hastalanmayabilirler (%7) Bazı hastalar depresyon ve mani ataklarını arka arkaya geçirirler, bazen de hızlı döngülü mani dediğimiz durum ortaya çıkar ve hastalar gün içinde maniden depresyona değişim gösterirler Sadece mani atağı geçiren hastalar %10-20 oranındadır Geriye kalanlar mani ve depresyon atağını birlikte geçirirler Erken yaşta başlayan ve ailesinde mani öyküsü olan hastalarda bu hastalığın süregenleşme olasılığı artar Hastalık döneminde kişilerin alkol ve madde kullanımında artma olabilir Hastalar yaşamları boyunca ortalama 10 atak geçirir, atak sayısı bundan az olabileceği gibi daha fazla da olabilir Hastaların %15’i düzelir, %10’u süregenleşir, kalanında kısmi düzelme ve ataklar devam eder
HASTALIK NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hastalığın tedavisi iki aşamalıdır Birinci aşamada var olan atak tedavi edilir İkinci aşamada ise amaç tekrar atak geçirilmesini önlemektir Atak sırasında hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekebilir
Hastalığın en önemli özelliği koruyucu ilaç kullanımı ile atakların önlenebilmesidir Bunun pek çok hasta için hayati önemi vardır Her bir atak hastanın hayatında önemli izler bırakmaktadır Okula devamsızlık nedeni ile okul başarısında düşme, aile içi sorunlar nedeni ile eşlerin arasının açılması veya boşanmalar, işini kaybetme, büyük borçlar altına girme görülebilmektedir Hastalar yılda bir veya daha fazla sayıda atak geçiriyorsa koruma tedavisi gereklidir Hastaların %60’ı lityum ile koruma tedavisine iyi yanıt verirler Bu ilaçla koruma altınaalınamayan hastalarda başka ilaçlarla koruma denenmelidir Bu ilaçların önemli özelliği belli kan seviyelerinde etkili olmalarıdır Belli değerlerin altında olduğunda ilaçların koruyucu etkisi olmamakta, bu değerlerin üzerine çıkıldığında yan etkiler ortaya çıkmaktadır Bu nedenle bu ilaçların düzenli olarak kullanılması ve belli aralıklarla kan kontrollerinin yapılması şarttır Bu hastalıktan dolayı ölüm depresyon ve buna bağlı intihar nedeniyledir Koruyucu tedaviye devam ederek, bu risk azaltılabilir İlaç tedavisine ilave olarak psikoterapi önemlidir Düzenli ilaç kullanarak ve doktor kontrolünde kalarak hayatını normal şekilde sürdüren çok sayıdahasta vardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.