Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Çocuk Masalları

Eski 04-05-2008   #22
rock_alltime
Varsayılan

Cevap : Çocuk Masalları



DEDEMİN BATTANİYESİ

Annem göğe çamaşır asmaya gidiyorum diyerek evden çıkmış bir daha eve dönmemiştiAnnem belki de bacadan tütmüştüAnnem belki de yan odada bana uyku dikiyorduAnlaşılan annem gökteki çamaşırları hala kurutamamıştı hele dedemin fil mendili büyüklüğündeki battaniyesini kurusun diye bekliyorsa annem göğe takılı bir çamaşır şarkısı olarak kalacaktıDedemle aynı evde kalıyordukO benden üç yaş büyüktü sadece, neredeyse romatizma ilaçlarını biberonla içecekti, kısacası dedem inatçı bir baston kralıydı en önemlisi çocuktu Bahçemizin karnında kocaman bir mantar çıkmıştı sadece o mantarla konuşur mantara şarkılar söyler kızdığı zaman bastonuyla mantarın gövdesine vurur ve peyniri biten fareler gibi eve ağlayarak gelirdiHayalet gibi sadece belirli günlerde ortaya çıkan halam dedemi ziyarete gelir ucuz ve renksiz küp şekerleri gibi olan dişlerini sıkar kapıları çarparak evden uçardı Dedem de arkasından ekşi ekşi biriktirdiği limonları fırlatırdıBütün isteği battaniyesine kavuşmak ona sarılıp uyumak ve şarkılar söylemekti belki de bütün kızgınlığı bu yüzdendiBen kendi kendine büyüyordum bahçedeki mantarda kendi kendine büyüyordu dedem kendi kendine sadece konuşuyordu bunun yanında diline torba geçirmiş gibi bütün limonları şapırtılı ve şupurtulu yiyorduBir sabah yanıma geldi gözlerimi bastonuyla açarak;

Ben gidiyorum evlat mantarıma iyi bak onunla konuş olur mu dedi ve kapıya doğru yönelirken ben de,

Nereye diye sordum

Dedem yine sinirlenmişti ayaklarını zıplatarak,

Nereye olacak havaalanına gidiyorum Bütün pilotlara soracağım
Battaniyemi gördünüz mü diyeHalan gelirse uçmaya gitti dersin

Dedem uçmaya gittiHayır hayır bunu size söylemeyecektim halama söyleyecektimDedem gittiBattaniyenin gökte asılı kaldığını düşünüyordu demekAcaba annem de bütün çamaşırları toplayıp gelir miydi ? Kapı çalıyordu, dedemin gittiğine sevinen bir hal vardı kapıda Kapı beni çağırıyordu Kapıyı açtım, musluğa benzeyen burnuyla sinirli sinirli nefes alan halam dedemi soruyordu;

Deden yok mu?

Yok, dedimUçmaya gitti

Bu sırada halam sinirden domates taşıyan kamyonlar gibi hızlıca koşmaya başladıBen arkasından birkaç kez güldüm ve içeri girdim Tek başına kalmıştımDedem o gece eve gelmemiştiBir sürü limon Dedemin gelmesi için sulanmaya başlamışlardıDedem gelmezse bu limonları gömecektim çünkü ben limon sevmiyordum hele hele dedemin canlarını çıkardığı bu limonları hiç sevmiyordumGökten dedeme benzeyen bastona binmiş başka dedeler geçiyordu sanki Sonra pervaneli bir battaniyenin üzerinde limon yiyen halam kafasını yıldızlara vurup çıldırıyorduBütün bunlar bir oyundu biliyorum bu gece korkmadan uyumak için uydurduğum bir gök oyunuİçeri girdim ve dedemin yerine yattım limonlar benim oradan kalıp gitmem için ekşi ekşi kokmaya başlamışlardıNe yaparlarsa yapsınlar dedemin sineklerin bile konmasını istemediği yatağında bu gece ben yatacaktımLimonlar bağırmaya başlamışlardı,

Şılap şulup bize dedeni getir
Şulup şılap bize dedeni getir
Şapır şupur dedenin yatağından çabuk kalk

Hıh hiç umurumda değildi Ben de onlara;

Beni dinleyin, beni dinleyin diyorumDedem battaniyesini aramaya çıktıEğer daha fazla gürültü ederseniz suyunuzu çıkarır size içiririm
O zaman anlarsınız ne kadar ekşi olduğunuzu

Sesleri bitmiştiSessizliği hiç bu kadar sevmemiştimUyumaya koyulmuştum bu gece komik rüyalar görmek için oyuncaklarımı ve dedemin takma dişlerini uykumun içine atıvermiştimAnlaşılan uyumam kolay olmayacaktı bu sefer de yataktan dedeme benzeyen sesler gelmeye başlamıştı yatak hem sesler çıkarıyor hem de yerinden kalkmaya çalışıyordu bense yataktan neredeyse düşecektim Sonra düşünmeye başladım dedemin uyuyamamasının sebebi demek bu yatakmış yatak bu sefer beni sallamaya başlamıştı yatak bana şöyle sesleniyordu:

Hey küçük canavar! kalk üstümden zaten deden ezdi bütün tahtalarımı bu gece kendi kendime şarkılar söyleyerek uyuyacağım Haydi diyorum yoksa seni dedenin olduğu yere fırlatırım

Gece horozları ötmeye başlamıştı ben tek başıma bir yatakla konuşuyordum buna inanamıyordum ama yatağa da sinir olmuştum Yatak beni hızlı hızlı sallamaya devam ederken yastık da tek gözünü sonuna kadar açmış bana bakıyorduDedemin niye bu kadar tuhaf olduğunu şimdi daha iyi anlıyordumYatağın ardından yastık da kafamı sallamaya başlamıştı limonlarsa gözüme ekşi ekşi sularından fışkırtıyorlardı bu bir savaş mıydı? Hemen toparlandım dedeme çok yalvarmama rağmen bir mum almamıştı bana gece neden güneş açmıyordu ki kapkaranlık bir odada dedesiz kalmıştım önümü görebilseydim keşke Kapı kapı çalıyordu kapı yine beni çağırıyordu Kapıya koşarken yere düşmüştüm kafam yatağın altına girmişti kafamı kurtarmaya çalışıyordum fakat yatak kafamı sıkmaya başlamıştı kapı çalıyordu yatak kafamı sıkmaktan vazgeçmiş bu sefer de çevirmeye başlamıştı bu arada çok sevdiğim ama kaybettiğim kalemtraşım da buradaydı yatakla olan kavgamızı kesmek için yanıma koşmuştu kalemtraşım yatağın bir tahtasını tuttu ve sivriltti yatak kendisine battı ve yaralandı kendi kendini yaralayan yatağı da ilk defa görmüştüm demek ki kötülük böyleydi sivri ve yaralayıcı yatak herhalde ölmüştü halbuki onunla iyi anlaşabilirdik demek ki kötülerle anlaşma olamazdıTam yatağın altından kafamı kurtarmıştım ki bir tahta kurusu yani kuru böcek ailesi yanıma geldi bana koroyla bir teşekkür şarkısı söylediler,


TAHTA KURULARININ ŞARKISI
Teşekkürler kötü olan her şeyi ortadan kaldıran evlat

Bu yatak rüyalarımıza karışıyordu
Teşekkürler dedesi giden evlat
Lay lay lomm

Yatak ölmüştü sanki her şey daha farklı olmuştu böylece evin duvarları kendilerini boyamaya başladılar yastık kafamı bir gecelik uyumaya davet ediyordu her şey ne kadar tuhaflaşmıştı peki ya mantar pis kokan küf mantarı ne olmuştu dedemin tutunması için kristal bir bastona dönüşmüştü peki dedem bu kristal bastona tutunabilecek miydi? Limonlar birleşip sarı renge dönüştüler ve sulu boyamın sarısına karıştılar ekşi de olsalar onları güneşin açmasına yardımcı olan sarı renk olarak kullanacaktım Yatak ölünce her şey iyileşir olmuştuDemek kötü olan bir şeyin çevresine etkisi şişman yani kocaman yine bir kötülüktü oh olsun bütün kötülükler ölmeliydiBu arada ben beş adet takvim değiştirdim yani çook uzun zaman oldu kristal bastona tutunmasını beklediğim dedem gelmedi halam beni yanına almak istedi musluk burunlu halama belli etmesem de onu seviyordum ama yanında kalamazdım çünkü uyurken ilkokulda ezberlediği bütün şiirleri okuyormuş ben geceleri rahat uyuyabileceğim bir hala bulamayacağım için dedemi hep bekledimBahçede gezinirken kristal bastonun üzerinde uyuyakalan bir battaniye gördüm battaniye dedemin sesiyle şarkı söylüyordu;


GELMEYEN DEDEMİN ŞARKISI

İşim çıktı gelemiyorum evlat
Gök battaniyesini kaybeden dedelerle dolu
Limonlarımı göndermişsin güneşe
Artık limon yemiyorum
Buradaki dedelerle dostluğu oynuyorum

Esra Elönü

Alıntı Yaparak Cevapla