Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çanakkale, mart, zaferi, şiirleri

Çanakkale Zaferi 18 Mart Şiirleri

Eski 09-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale Zaferi 18 Mart Şiirleri



18 Mart Çanakkale Zaferi Şiirleri

Çanakkale Zaferi 18 Mart Şiirleri

Çanakkale Mahşerinde

Çanakkale mahşerinde can pazarı kurulmuş

Toprağı şehitlerin kanlarıyla yoğrulmuş

İman en büyük silah vatan en sevgili yar

Bağrına taş bassın beklemesin analar

Eller duaya kalkmış bu son cuma namazı

Vatan onlardan razı onlar vatandan razı

En fedakar en cesur en büyük asker bizim

Sevinsin türk evladı çünkü bu zafer bizim

Düşmanın hayalleri gömüldü kara suya

Hangi millet galip gelir böyle şanlı orduya

Anlasın bütün cihan Çanakkale geçilmez

Şühedanın kanına asla değer biçilmez

Coşkun Arslan

18 Mart Çanakkale

Bulutlar sarmıştı her yanı,

Kapkara bir geceydi,

Yağmur, bardaktan boşalırcasına,

Sağnak gibi yağıyordu,

Yedi düvelin gemilerinden yükselen,

Top, tüfek sesleri,

Her yanı inletiyordu,

Mustafa Kemalin askerleri,

Aslanlar gibi dövüşüyordu,

Ve Çanakkale kahramanca,

Düşmana selam veriyordu,

Kükrüyordu tepeden,

Mustafa Kemal,

Vatanıma ayak basacaksa düşman,

Yaşamanın ne gereği var,

En son nefer ölünceye kadar,

Dövüşeceksiniz aslanlar,

Görecek bütün dünya,

Ne aslanlar doğururmuş,

Emineler, Hatçeler, Ayşeler, Fatmalar

Ali Osman Yılmaz

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'

Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer

Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,

Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ

Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz

Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz

Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,

Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,

Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;

O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,

Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,

Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?

Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,

Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;

Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;

'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi

Asım'ın neslidiyordum yanesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi

Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?

'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb

Seni ancak ebediyyetler eder istiâb

'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;

Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,

Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,

Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;

Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana

Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,

Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran

Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksınHeyhât,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber

Mehmet Akif Ersoy

Çanakkale Kahramanları

Malım, mülküm

Eşim, dostum

Yarim demediniz

Hiç tereddütsüz

Gidip can verdiniz

Elimde bardağım

Çayımı rahat içebiliyorsam

Çünkü siz orda öldünüz

Daha onbeşinde, onaltısında

Kurşunlara yürüdünüz

Helal edin hakkınızı

Yapabildiğim tek şey bugün

Bir Elhamla, iki damla gözyaşı

Ruhunuz şadolsun

Çanakkale Kahramanları

Ayşe Adlım

Bir Yolcuya

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın

Bu toprak, bir devrin battığı yerdir

Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın

Bir vatan kalbinin attığı yerdir

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda

Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda

İstiklal uğrunda, namus yolunda

Can veren Mehmet'in yattığı yerdir

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,

Son vatan parçası geçerken ele,

Mehmed'in düşmanı boğduğu sele

Mübarek kanının akıttığı yerdir

Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti

Yaptığı bu tümsek, amansız çetin

Bir harbin sonunda bütün milletin

Hürriyet zevkini tattığı yerdir

Necmettin Halil ONAN

Çanakkale geçilmez

Çanakkale bizimdir

Kimseye vermeyiz

Hakkımızla savaşırız

Çanakkale'yi geçirmeyiz

Toprağımızı vermeyiz

Çanakkale'yi geçirmeyiz

Çanakkale geçilmez

Türk oğlu yenilmez

Bayrağımızı koruruz

Nice çocuklar için

Rahat olsun çocuğumuz

Çankkale'yi geçirmeyiz

Nice düşman yeneriz

Çanakkale'yi geçirmeyiz

Kırmızı beyaz bayrağımız

İçin canımızı veririz

Naime DEMİREL

YİĞİDİM / ŞEHİDİM

Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim

Her karşı toprağım kutsaldır benim

Uğruma binlerce şehitler verdin

Al kanla yazıldı tarih defterim

Vurulup koynumda yatan yiğidim

Kıyamette elbet sana şahidim

Bu vatan uğruna gitti gençliğin

Göklerden verildi rütben şehidim

Vatan bir cehennem gibi yanıyor

Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor

Suskun duran millet bir uyanıyor

İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

Kahramanlar burda çoktur seçilmez

Şehitlik şerbeti kolay içilmez

Bir nefes anında umman geçilir

Bilinir ki Çanakkale geçilmez

Burası Türklerin ebedi yurdu

Her Mehmet bir tabur düşman vurdu

Böylece tüm dünya şanın duydu

Yedi Düvel mecbur selama durdu

Dinle beni dinle anla ey gencim

Yiğitler koynumda artar direncim

Atanın yazdı takvime göre

Seninle akranım ben de çok gencim

Huzurla şad olsun ruhu atanın

Pişman oldu soyu bana çatanın

Sonsuza dek sana kutsal vatanım

(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın

Ey gencim ecdadın bedel ödedi

Uğratma namerdi yurduma dedi

Üzme sen Ata’nı incitme emi

Görevi ilahi bilincindendi

Şöhreti saygıyla söylenip geldi

Zeki İ KIZILIŞIK

Çanakkale Destanı

Yıl 1915

18'indeyiz Martın

Kendine gel biraz!

Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,

Geçilmez bu boğaz

Geçilmez bu boğaz

Bizi

Ne topun yıldırır,

Ne kurşunun

Çünkü artık

Başladı cengimiz

Er meydanında bulunmaz dengimiz

Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?

İşte fırladık siperden

Sırtına yüklenmiş kahraman

Seyit 276 kiloluk mermiyi,

Koşuyor bataryasına ateşler içinden

Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i

Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,

Denizler yanıyor,

Dağlar yanıyor

Zafer bizimdir artık

Düşman zırhlıları batıyor

Türk'üm,

Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere

Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz

Kimimiz gazi

Hiç değişmez bu yazı

Dünyada her yer geçilir belki

Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı


Alıntı Yaparak Cevapla

Çanakkale Zaferi 18 Mart Şiirleri

Eski 09-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale Zaferi 18 Mart Şiirleri



Fahri ERSAVAŞ

Çanakkale Destanı

Bir destan yazılmıştı, Çanakkale isminde,

Bin dokuz yüz on beşin, Mart’ın on sekizinde

O bir destan değildi, masal sayılır destan,

Ölüm kalım savaşı, kurtuluştu kaostan

Bu savaş milletimin, varlık yokluk savaşı,

Savaşan Mehmetçiğin, koltuğundaydı başı

Üşüştü başımıza, dünyanın yabanisi,

Her birisi sanki de, cehennem zebanisi

Mahşeri aratmıştı, o günde Çanakkale,

Kurdular her cephede, etten, yürekten kale

Haçlı haçın altında, hedef almış hilali

Geldiyse de top yekun, yaşadı izmihlali

Bir mühür basılmıştı, dünyanın tarihine

Kim ki şehit düşmezse, küserdi talihine

Düğüne gider gibi, gittiler şahadete,

Koştular seve seve, en büyük ibadete

Vatan uğrunda canlar, fedadır birer birer

Şehittir o yiğitler, ölmezler diridirler,

Cephedeydi neferi, duadaydı hastalar,

Kimi yetmiş den fazla, kimi çocuk yaştalar

Semadan yağmur gibi, yağıyorken kurşunlar,

Sevindiler giderken, Allah’a kavuşanlar

Nerde mal mülk sevdası, canlarından geçtiler

Kurşun kurşun, şehadet şerbetini içtiler

Ne Yâr var akıllarda, nede çocuk hayali,

Hedef tek, canı verip, yüceltmekti hilali

Birkaç gazisi kalan, tek savaştır cihanda,

Kanatlanıp uçtular, cennete hep bir anda

Toprak kan kustu o gün, denizler demir yuttu,

Şehitleri O Nebi, kucağında uyuttu

Ne gerek mezar taşı, ne gerek ona mezar

Bugün tarih onları, altın harflerle yazar

Namazsız ve Kur’an sız, düşse de bir yanına,

Kefensiz, kanlı yelek, şahittir imanına

Bir damla şehit kanı, bütün dünyaya değer,

Bir toprak parçasıdır, vatan değilse eğer

Kurtarıp boğazları, şehadete erdiler,

Dünyaya yiğitliğin, bir dersini verdiler

Gafiller ucuz sandı,oysa paha biçilmez

Sonunda anladılar, Çanakkale geçilmez

Vatana göz dikenler, azdırdıkça azdılar,

Aslanlar savunmanın, destanını yazdılar

Okusun bütün dünya, oturup ezberlesin,

Artık ininden çıkıp,yurduma göz dikmesin

Bu vatanın evladı, kurbandır toprağına,

Çakallar rüzgar olsa, değemez yaprağına

Bir Hilal ki bağrında, yaşatır bu milleti,

Binlerce güneş feda, yaşasın Türk Devleti

Kasım KAPLAN

Çanakkale

Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar

Her karış torağında bin,şehit bir mezar

Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar

Türk milleti aynı destanı yine yazar

Sen rahat uyu ey şanlı şehit

Gölgesinde gölgelen al bayrağın

Hangi kem göz sana edebilir nazar

Türk milleti aynı destanı yine yazar

Yedi cihana yeter yazdığın destan

Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam

Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar

Türk milleti aynı destanı yine yazar

Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez

Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez

Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar

Türk milleti aynı destanı yine yazar

Şefik Aydemir

Çanakkale Zaferi

Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler

Bizi yok etmek için sürülerle geldiler

Türk’ü tanımadılar gafletlere daldılar

Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu

Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu

Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı

Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı

“Çanakkale geçilmez” o ne müthiş destandı

Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu

“Ya ölüm Ya istiklâl” buydu şartı şurutu

Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu

Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu

Ölüme emir almış dualar okuyordu

Taarruz için değil ölmek için yürüdü

Düşmana dehşet saldı vatanını korudu

İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler

Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler

Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler

Onları aynı anda büyük korku bürüdü

Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü

Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit

Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit

Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit

Şadolsun ecdadımız vatanını korudu

Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü

Mikdat Bal

Zafer Marşı

Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar

Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar

Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler

Türk'ün tarihine binbir zafer ekler

Dünya atımın nalları altında ezildi

Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi

Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden

Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden

Zafer Türküsü

Yaşamaz ölümü göze almayan,

Zafer, göz yummadan koşana gider

Bayrağa kanının alı çalmayan,

Gözyaşı boşana boşana gider!

Kazanmak istersen sen de zaferi,

Gürleyen sesinle doldur gökleri,

Zafer dedikleri kahraman peri,

Susandan kaçar da coşana gider

Bu yolda herkes bir, ey delikanlı,

Diriler şerefli, ölüler şanlı!

Yurt için dövüşen başı dumanlı,

Her zaman bu şandan, o şana gider

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.