Ayakkabı Terimleri Sözlüğü |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayakkabı Terimleri SözlüğüAYAKKABI TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ASTİKA: Ayakkabı pençelerini parlatmak için kullanılan geyik veya at kemiğinden yapılmış alet AYAKKABI: Özellikle sokakta ayağı korumak için giyilen ve altı kösele,lastik gibi dayanıklı maddelerden yapılan ayak giyeceği,pabuç BAĞCIK: Ayakkabı bağı BALIKGÖZÜ: Ayakkabılarda bağ geçirilen halka BİYE: (Bilet-Fr-Kısa)Konfeksiyon veya ayakkabı imalatında kullanılan parça derilerdir BOMBE: Ayakkabının sayasında deri ile iç astarı arasına konan ve ayakkabının burun kısmının sert durmasını sağlayan, falçata ile traşlanarak inceltilmiş köseleBOOTSTRAP:Ayakkabının arka kısmında yer alan, giymeyi kolaylaştırmak için kullanılan tutacak CAPULA-KAPARA-PAŞMAK-BAŞMAK-GARAVLE-PABUÇ: Ayakkabı ÇARPANA:Ayakkabının topuk tarafındaki arka kısmının topuğun altına yatırılmış şekli ÇEDİK: Ayakkabı ÇİRİŞ: Ayakkabı yapıştırıcısıÇÖRÇİL: Kısa konçlu ve küt burunlu, altı lastik asker postalı DİL(LİSAN): Ayakkabı bağlarının altına rastlayan saya parçası DİŞLİ:Ayakkabıcıların sayayı kalıba çekmek için kullandıkları kerpeten gibi bir araç EKLEME: Ayakkabı pençesi yama ESPADRİL:Kumaş ve hasırdan yapılan yazlık ayakkabı FİLAR:1 Ayakkabı, yemeni2 Eskiden giyilen hafif bir terlik FİLOTA: Piyantayı pekiştirmek üzere arka çatısına dikilen parçaFİSİNAJ: : (Finissage-Fr-Son olarak gözden geçirme) Deri işlemenin son aşamasıdır Derinin parlaklığının, cildinin, esnekliğinin, yırtılma direncinin ve kalitesinin belirlenmesinde önemli payı olan son rütujdur FİTİL:Ayakkabıcılıkta bir tarafı düz,öteki tarafı yuvarlak kesilmiş ince küçük deri parçası FİYAPA: Ayakkabının altını kalınlaştırmak için yerleştirilen parça FORA: Ayakkabının tabanı ile sayası arasına konmuş parçaFORT: Ayakkabının sayasında deri ile iç astarının arsına konan ve ayakkabının arka tarafının sert durmasını sağlayan, falçata ile traşlanarak inceltilmiş kösele GALOŞ: 1 Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı2 Müzelerde, özellikle sağlık kurumlarında özel bölümlere girerken ayakkabı üzerine geçirilen ince ve şeffaf korumalık GAMBA:Ayakkabının yan yüzlerinden her biri GAREVLE(KAREVLE): (Yöresel )Ayakkabı GAZOMA:Ayakkabının etrafına yapılan dikiş GAZUMA: Kazmatığ GETR: Ayakkabının üstünden bacağın alt bölümüne değin sarılan bir tür tozluk HAFF:Osmanlıca ayakkabı HARAMA:Ayakkabının taban köselesinde açılan yarık Bu kapaklı yarık dikiş işi bittikten sonra çiriş ile yapıştırılarak kapatılır, dikiş görülmez ve ayakkabı kullanılırken dikiş iplikleri yere temas etmediği için de aşınmaz/kesilmez HARAMAKİ: Ayakkabının taban köselelerine yarık açmakta kullanılan kunduracı aleti HAVLE: Taban yapıştırma presi |
Ayakkabı Terimleri Sözlüğü |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayakkabı Terimleri SözlüğüİSTİKA-İSTEKA: Ayakkabıların altını parlatmak için kunduracıların kullandığı kemik İŞLİ: Ayakkabıcıların sayayı kalıba çekmek için kullandıkları kerpeten gibi bir araç KABALA-NALÇA: Ayakkabıların altına çakılan, iri başlı demir çivi KALAVRA(KALEVRA): Ölçeksiz ayakkabı, yemeni KALAVRAHANE: Ayakkabı atölyesi KAZUMA MAKİNESİ: Ayakkabı dikişlerinde kullanılan bir tür makine KAZUMA TIĞI: Kunduracılıkta, köseleyi ayakkabının yüzüne dikmek için kullanılan tığ KELİK:Eski ayakkabı KERAT-KERATA: Ayakkabı çekeceği KERESTE:Ayakkabı yapımında kullanılan gereçlerKIÇAYAK:1 Çizmeye benzeyen, ayağa giyilen bir çeşit yemeni2Ayakkabıcılıkta bir çeşit ayakkabı kalıbı KİLTE:Ayakkabı tokası KOVALDANA:Ayakkabının çorapsız giyilmesiKÖSELE: Ayakkabı tabanı vb kullanılan, büyükbaş hayvanların işlenmiş derisi Ayakkabının tabanınde ve bazen topuğunda da kullanılan kalın ve dayanıklı hayvan derisidir Kullanılmadan önce uzunca bir süre su içinde ıslatılırak tavlanır Sonra ölçüsüne göre kesilir ve kunduracı dizinin üzerine koyduğu ütü demiri üzerinde çekiç ile döverek kıvama getirir Normal kösele 3-5 mm kalınlığında ve toprak rengindedir Bazı yazlık ayakkbılarda, özellikle sayası beyaz deriden olanlarda veya açık sandalet tipi ayakkabılarda kullanılan beyaz köseleye şaplı kösele denir Taban içinde, fort ve bombe olarak kullanılan 1-2 mm klınlığında olan köseleye de vaketa denir KÖŞGER-KÖŞKER: Ayakkabı tamircisi, yemenici LABUNYA: Ayakkabının ökçe bölümünü parlatma işlemi LASTİK: Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç LİMAKİ: Ayakkabıcılıkta kullanılan küçük eğe LİSAN-DİL: Ayakkabı bağlarının altına rastlayan saya parçası LOFIR:Ayakkabı LORTA: Ayakkabı kalıbının çapı LOSTRA: Ayakkabı boyama LOSTRACI:Lostra salonunda çalışan ayakkabı boyacısı LOSTRA SALONU:Ayakkabı boyanılan yerLUSTRİN: Parlak kumaş kullanılarak yapılmış ayakkabı LUSTUR:Ayakkabı boyacısı,lostracı MAKİNETA(MAKASETA): Ayakkabıcılıkta kenar düzeltmek için kullanılan metal alet MASKARATA: Ayakkabının ön tarafında dikişle ayrılmış burun bölümüMASKARAT-MASKARATE: Ayakkabı sayasının burun kısmı MEST: Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir tür ayakkabı MEŞİN: (Far-Sepilenmiş koyun derisi) Koyundan elde edilen ayakkabılık deridir MOKASEN: Kuzey Amerika yerlilerince kullanılan, hayvan derisinden yapılma, üzerleri inci boncukla süslü, ökçesiz, yarım ayakkabı NALÇA: Ayakkabı taban demiri NEOLİT: Plastik ve kauçuk karışımı,kösele tabana benzeyen bir tür ayakkabı taban çeşidi NİAL:Ayakkabıcılar NUBUK: Su geçirmez deri OLTAN: Ayakkabının yere basan veya iç tarafına dikilen parça ÖKÇE: Ayakkabı altının topuğa rastlayan yüksek bölümü, topuk PATUMA(Potuma,patumatığ): Kıvrık uçlu kunduracı bizi PENÇE: Ayakkabının tabanındaki kösele PİANTA: Ayakkabı tabanının geniş bırakılan kenarı PİNE:Ayakkabı yaması PİNEDUZ: Ayakkabı tamircisi, eskiciYamacı PİYANTA: Ayakkabı kenarı Ayakkabının alt taban kenarı POİNT:Balede,balerinlerin parmaklarının uç noktasında duruyormuş gibi görünmelerini sağlayan,uçları tahta ya da benzeri malzemeden yapılma patik şekli RUGAN: Ayakkabı ve çanta yapımında kullanılan parlak bir deri SABO: 1 Genellikle birçok Avrupa ülkesinde giyilen tahta ayakkabı 2 Üzerinde deri vb bant bulunan bir tür sandalet SAHTİYAN: Ayakkabı yapımında kullanılan tabaklanarak boyanmış ve cilalanmış deri SAMA: Derilere aşırı yumuşaklık ve çok ince tane verilmek istendiği zaman, daldırıldığı banyo SANDAL(SANDALET):Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabıSAYA: Ayakkabının yumuşak olan üst bölümüAyakkabının modeline ve ölçüsüne göre özel yapılmış mukavva kalıpların yardımı ile kesilmiş deri parçalarını modeline uygun dikerek kalıba çekilecek şekilde üretilmiş malzemeye saya, deri parçalarını saya dikiş makinesinde dikerek bu duruma getiren kişiye de sayacı denir USKUFYE: Süet deri olan ayakkabının üretim sırasında sayasının lekelenmesini önleyen beyaz, kasap kağıdına benzer özel bir kağıt Çok az ıslatılarak saya ile beraber kalıba çekilir ve ayakkabı imalatı sona erince vardolanın hemen üzerinden falçatanın ucu ile dikkatli bir şekilde kesilerek alınır ÜTÜ DEMİRİ: O zamanlar terzilerde ve evlerde içine kor halinde mangal kömürü konan ütüler kullanılırdı Terzilerin kullandığı ütüler evlerde kullanılanlardan daha büyük ve ağır olurdu Bu ütülerin tamamı dökme demirden olup taban kısmı 2-3 cm kalınlığında idi İşte kunduracının dizi üzerine koyup örs olarak kullandığı ütü demiri bu ütülerin taban kısmıdır ve bugünkü ütülerin tabanı formundadır Şimdi bu eski ütülerin bazı nostalji sevenler tarafından çiçek saksısı olarak kullanıldığını biliyoruz VAKETA: Ayakkabı yapımında kullanılan buzağı derisiVARDOLA: Ayakkabının saya ile alt tabanının birleştiği çıkıntılı bölümAyakkabının taban köselesi üzerindeki üst kattır Dışardan bakıldığında ayakkabı tabanının tamanını kapladığı sanılan bu parça esasında ayakkabıyı çepeçevre saran dar kösele şerit şeklindedir Vardola, astar köselesi ile sayayı yani 3 parçayı birbirine bağlar Taban köselesi de vardolaya, taban köselesinde falçata ucu ile açılmış haramaki kanalından elde veya kazuma makinesi ile dikilir VİDALA:Çanta ve ayakkabı yapılan tabaklanmış dana derisi YAMACI: Ayakkabı eskicisiYEMENİ: Bir tür hafif ve kaba ayakkabı YURAK: Ayakkabı yaması ZENNE: (zen-Far/ne-Far-kadınca)3-4 mm klaınlıkta olan bayan ayakkabılarının işlenmiş köseleleridir |
Ayakkabı Terimleri Sözlüğü |
11-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayakkabı Terimleri SözlüğüNubuk tanımı yanlış olmuş, Nubuk cilt kısmı zıparalı deri demektir Su geçirmezlik ile alakası yoktur |
|