Sezai Karakoç Şiirleri |
01-19-2007 | #1 |
feyza
|
Sezai Karakoç ŞiirleriMONA ROZA Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona Roza, bugün bende bir hal var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim Açma pencereni perdeleri çek Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Bende çıkar güneş aydınlığa Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi Seni hatırlatıyor her zaman bana Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallar da durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ellerin ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli oluyor bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin ellerin ve parmakların Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Saat onikidir söndü lambalar Uyu da turnalar girsin rüyana Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Akşamları gelir incir kuşları Konar bahçenin incirlerine Kiminin rengi ak, kimisi sarı Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine Akşamları gelir incir kuşları Ki ben Mona Roza bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar su kenarında Ki ben Mona Roza bulurum seni Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım sığmaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar sabırla olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Altın bilezikler o kokulu ten Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne Bir tüy ki can verir bir gülümsesen Bir tüy ki kapalı gece ve güne Altın bilezikler o kokulu ten Mona Roza siyah güller, ak güller Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Aaahhh! senin yüzünden kana batacak! Mona Roza siyah güller, ak güller (şiirde kıtalardaki ilk mısraların baş harfi birleştirildiğinde şiirin kime yazıldığı ortaya çıkıyor) |
01-19-2007 | #3 |
feyza
|
hiiç önemli diilbikaç şiir daha ekliceğim arkadaşlar onlar da her sezai karakoç şiiri gibi mükemmel |
01-21-2007 | #4 |
feyza
|
ÖLÜM VE ÇERÇEVELER Bir lamba yanıyor hafif ve sarı Garip bir yolculuk, tren ve geyve Bir hançer bölüyor, ah rüyaları: Bir rüya, bir hançer, bir el: ve, ve, ve Lambalar yanıyor hafif ve sarı Gece kar yağacak sabaha kadar Toprakta et, kemik çatırtıları Yarı ölüleri bir korku tutar, Değince bir taşa kafa tasları, - Ölüler ki yalnız tırnakları var, Ve yalnız burkulmuş diz kapakları Bir lamba yanıyor hafif ve sarı, Esmer delikanlı, hatıra ve kan Yeşil gözlü kızın hıçkırıkları, Sızıyor bir kapı aralığından, Lambalar yanıyor hafif ve sarı Bir lamba yanıyor hafif ve sarı Açıyor elini göğe bir kadın Uzuyor, uzuyor altın saçları Uğrunda ölünen güzel kızların Lambalar yanıyor hafif ve sarı Çocuklara açar mağaraları Güngörmemiş kuşlar ve örümcekler İlân-ı aşktan dil balıkları Aşina suları çabuk terkeder Lambalar yanıyor hafif ve sarı Bakıyor ateşe, küle böcekler Köpekler parçalar kanaryaları Mektupları bir boz ağaç kurdu yer Baykuşlar ötüyor harabelerde Yanıyor lambalar hafif ve sarı Bir kaza kurşunudur her yerde Süvarisiz şaha kalkan atları Bir ruhun ışığı vardır göklerde Lambalar yanıyor hafif ve sarı Ötüyor baykuşlar harabelerde Bir lamba yanıyor hafif ve sarı Titriyor yıldırım düşmüş gibi yer Bekledi arzuyla karanlıkları Anneler, babalar, erkek kardeşler: Tâ içinden duyar ani bir ağrı Bir hüzün şarkısı tutturur gider Anneler, babalar, erkek kardeşler Lambalar yanıyor hafif ve sarı Her yatak dopdolu, bir yatak bomboş Bir neşe şarkısı tutturur gider Birinci, ikinci, üçüncü sarhoş Kurşunlar sıkılır göklere doğru Serçe yavruları havada titrer Lambalar yanıyor hafif ve sarı Bir lamba yanıyor hafif ve sarı İnce yelkenleri alıyor yeller Titretir kalpleri ve bayrakları Gemiden toprağa uzanan eller Lambalar yanıyor hafif ve sarı Bir yosun köküne hasret kalacak Gizli hazineler, su yılanları İnce yelkenleri alıyor yeller Bir lamba yanıyor hafif ve sarı Bir lamba yanıyor hafif ve sarı Beyaz pelerinli hür tayfaları Kendine bağlar siyah kediler Titriyor gönüller ve kara bayrak Bir yosun köküne hasret kalacak Gemiden toprağa uzanan eller Bir lamba yanıyor hafif ve sarı Bir lamba yanıyor hafif ve sarı Garip bir yolculuk, tren ve geyve Bir hançer bölüyor, ah rüyaları: Bir rüya, bir hançer, bir el: ve, ve, ve |
|