Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gitmeler, yaman, şeytandır

Yaman Bir Şeytandır Gitmeler

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaman Bir Şeytandır Gitmeler



Yaman Bir Şeytandır Gitmeler - Aşk Hikayeleri - Hayrettin Taylan

Ağların ağlamaları ördüğü yalnız sarkacında sarılıyor gidişlere Yarlı yücelerde bağdaş kurup kanıtsız hatta anıtsız söylemlerinin gölgesine sığınmak çare olur mu? Sensizliğin hikayesini anlatacağım güneş tutulmasınaSana tutuluşlarımı izleyecek karanlık düşler, bir gün yeniden gelmeler Sevmenin ipsiz oyunlarda artık cambazların işi olmadığı bu aşk küresinde kırılgan nameler sunmasın hayat

Öfkelerini tohum gibi ekmişsin yazılara,beni silmişsin uzun öykü kahramanlarındaBen melankolinin yeni babası olmuşken yazın tarlasında ,senin huzur çardağında başka gözbebeklerin ışıltısıyla mutlu olman gerektiYazdığın, her yazıda hüzünler,vedalar aşılı

-Acep hani şu sildiğin ,hani şu unuttuğun, hani umursamadığın asrın mecnunu benden kaynaklanmasın nemlican

Öfke öfke çiçeklerinden buket buket büyüttüm mahsul zamanı aşk çıktı gülümSahte sevgilerin kanamış damarında kanamış, canımı verdiklerimYılgınlığın kırmızı şarabında seni içmişim ben değil özlemler , gelmeler, gitmeler sarhoş olmuş, Her fırtınada çadırımı toplamış ,yüce yaylalarına gelmişim arılar gibi oğullanmışım gözleri nemli, yüreği demli bir geleceğin yeşilliğinde beklemişim seni

Umutlarımı yeni doğan bebeklere vermişim, ağlayışlarına karışsın diye Çığlıklarında mutlanmış, büyümeler sunsunlar diye huzurla beklemişim seni

Mevsimler değişmiş ,durmalar durulanmış, öğünmüşüm un gibi umut yolunda Acılarımı yumaklara sarmış, sarmaş dolaş halimizin gölgesinde hep beklemişim nemlican

Belemişim, yüreğindeki ahların dağ deviren tufanlarınıEsmişim,kırılmışım, küsmüşüm,uzak kalmışım,;ama bu yürek seni her duyguda unutamamış Sevdanın isimsiz tortularını biriktirmişim Fırat’ın ,Dicle ile seviştiği Mezopotamya buluşmalarında

Araflarıma berrak gidişler biriktirmişim ki Basra’da sonsuzluğun ve sensizliğin okyanuslarına açıldığımda gelişini dalgalar, anlatılmaz algılar yutmasın

Sen Kızılırmaksın benle Dicle oldunBen Fırat, yıkılan, sular altında kalan aşk kentlerim varGözyaşlarınla bu kentler bir bir sular altında kaldı Bunca sevmişliğim, yakılmışlığım ,beklemişliğim, arınmışlığım bitecek elbette bir gün

Hazan yaprağını döken gönül ağacın beni anlatmayacak bir daha

Aç ve aşksız bir kurt gibi senin dağlarında ,yaralarımı yalaya yalaya döneceğim göz nurlarının önüneAli cenap akışların içten bakışı gibi bakacağım uğruma akıttığın göz pınarlarına

Akıttığın gözyaşı nehrine olta atıp melez gidişlerini tutacağım, bütün gidenlerin ardında öylesine bakıp bebekler gibi ağlayacağım

Yüreğindeki kirlenmiş tutku köşklerine yeni Leylalar alacağım ,sensizliği temizlesinler diye

Bir tan vakti kalkıp ,tutunamayanlarımı alıp hiç bilmediğin, hiç gelemeyeceğin ve de beni asla bulamayacağın uzak yüzyıllara önce yazılmış aşk anıtı olacağım sonra aşkı uğruna kayıpkent kuran son asi aşıkperver olacağım Hayat bir oyun, aşk onun iç oyunu

Bense seni seven aktör ve de sevdamızın senaristi Hangi acıyı izlesem sen filmi,hangi sevdayı yazsam sen ,hangi esen rüzgara zar olsam senBu yüzden kendime alkışlar sundum iyi yazılmış bir kaderin iyi yazılmış sevdasını yaşıyorum diyeBu kimseye nasip olmaz sen sevmesen de ,sen gelmesen de ben yüce bir sevdanın arşivindeyim, otağındayım, batağındayım,umut sancağındayım…

Yalnızlık sana doymadan kalkmaz bu gitmenin şeytan cenderesinde

Yara berelerim, isyanımdan, vurulmuşluğumdan ,dahası bir gün mutlaka geleceğinden görünmüyor, kurumuyor

Sen de kaç ürkek bir ceylan gibi buralardan Hiçbir tufan dahi bana ulaşamayacağın yerlere götürsünSen ceylansın,aşk dağlarımda gezersin ancak,yüreğindeki kimyayı almadan, seni yeniden yaşamadan bu nefes son nefsi lezzetinden gitmeyecekKalbimde yoksul özlemlerle sevgi sadakanla yaşayan yaralı ,her derdi , her yeri yırtık pırtık bana sarıl dilersen

Gözlerinden dökülen yaşları ne zamandır görmedimSahi arada ağlıyor musun? Köşeye sıkışmış ani gitmelerin sokağımızda korkak bakışlar atma sakın Savurup saçlarını geriye,atma bensiz geçtiğin tutkumuzun hecelendiği anlarda

Ben artık sensizliğe alışa alışa yanından sessizce gelip geçen bir yabancıyım Elimde bir tesbih, entelektüel adam tesbih kullanır mı sakın deme,her taşı yüreğimde bıraktığın taşlardan yapılmışSensizliği,dahası bensizliği çekiyorum

Sesinden her gün ayrılık şarkılarını duyamadıktan sonra ,omuz omuza verip ağlamadıktan sonra yüreğimin en kutsalında kalsan da gitsen de yeniden gelsen de artık fark etmez Nemlican

Hani senin `o an` `oracıkta` `ancak` arkasından baka kaldığın anın durması için yalvardığın, tutup ucundan geri çevirmeye çalıştığı an varya, hani yapabilsen o merdiveni, hani yapabilsen o kapıyı, hani yapabilsen o sokağı tutup ucundan geri çevirmeye canını bile verebileceğin o an


o işteen acıtanı o …işte anlatamadım yüreğime, vicdanıma, dünyama


Hayrettin Taylan

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.